ex burn4
profili

  • bellini'nin fatih portresindeki ikinci kişi

    babinger denilen orospu çocuğu iç oğlanlarını eşcinsel ilişki diye çevirdi, bizim cahil takımı da hala aynı mavalı okuyor. iç oğlanları enderun=iç saray hizmetinde bulunması için yetiştirilen devşirme çocuklardır. padişahlarla sarayda eşcinsel ilişkide bulunmazlar. orospu çocuğu babinger’in bunu bilmemesine imkan yok.

  • kitaplıktaki en kıymetli kitap

    maddi olarak:

    eski harflerle nutuk

    hasretinden prangalar eskittim ilk baskı

    orhan pamuk imzalı, zamanında can yayınlarından çıkan cevdet bey ve oğulları

    manevi olarak:

    tabi ki kur’an-ı kerim

    elmalılı hamdi yazır tefsiri. gerçi bu tefsiri veren fetöcü zaman gazetesinin aslını bozduğuna dair kanıtlar var.

    eşsiz bilgileriyle:

    meb ve diyanet islam ansiklopedisi
    kamus-ı türki
    ferit devellioğlu lügatı
    son sadrazamlar

    edebi olarak:

    orhan pamuk romanları
    iki şehrin hikayesi
    sait faik hikayeleri
    şiir kitapları * * * *

  • ekşi itiraf

    her erkek ya babasını örnek alır ya da babasından kaçar. ben hep babamı örnek aldım. anasının babasının istemediği, kağıt üzerinde olmasa da hayatın gerçeğinde yetim ve öksüz bir adam. lisede annemle tanışmışlar. önce nişanlanmışlar sonra babam askere gitmiş, dönünce de evlenmişler. babam evlendiğinde arkadaşları aralarında para toplayıp babamın cebine koymuş. babamın ne kimseye minnet ettiğini gördüm ne de annemden başkasını sevdiğini. arkadaşlarımın babaları -ufak tefek de olsa- zamparalık peşinde koşan adamlardı.

    insanın böyle bir babası olunca istemese de beynine bazı şeyler kazınıyor. gerçekten aşık olmak, değer vermek, sevmek-sevilmek hatta yeri gelince evlenmek. çocukluğumdan bugüne kadar * herhalde yirmi-yirmi beş tane sevgilim olmuştur. bir o kadar da adını koymadan zaman geçirdiğim kadın oldu. birçok defa da reddedildim.

    hayatımda hiçbir kadını aldatmadım. ne maddi ne manevi kimseden yararlanmaya çalışmadım. kimseye kötü davranmadım. istemedikleri hiçbir şeyi yapmadım. çok düşünceliydim, biraz sinirliydim ama çok saftım. kördüm adeta, etrafımda olanları göremedim. belki de görmezden geldim. birini sevince başka kimseye bakamadım. başka ihtimalleri hiç düşünmedim. geçmişi düşününce kadınların ne kadar zeki, biz erkeklerin ne kadar saf olduğunu anladım. aslında uzun süredir farkındayım. bir kere deliler gibi aşık oldum. yıllarca unutamadım. yüzlerce gece rüyalarımda gördüm, adını sayıkladım. ama geçti.

    zaman geçti ve ben büyüdüm. oyunu birazcık da olsa kurallarına göre oynamaya başladım. yine kimseden yararlanmadım ama bir değil üç adım sonrasını düşünmeye başladım. hiçbir kadına karşı gardımı indirmedim. yarın gideceklermiş gibi yaşadım. kendimden hiç taviz vermedim. ne istediğimi söyledim ve hiçbir zaman sorunları zamana yaymadım. mutluluğu ve eğlenceyi vaat ettim ama konuyu aşka getirmedim. sadece güzel vakit geçirdim. bu sefer hiç alışkanlığım olmayan şeyler olmaya başladı ve kısa ilişkilere başladım. kimisi 1 hafta kimisi 2 ay süren birçok ilişki oldu. bir keresinde bir hanımefendi, bana çok iyi davranıyorsun umarım bana aşık olmamışsındır dedi. ne iyi davranmak kötü bir şeydi benim lügatımda ne de aşk kötü bir şeydi. ama mezkur duygu benim için geçmişte kalan bulanık bir hatıraydı. öyle bir şey yok dedim. bir hafta sonra seni denedim çünkü ben sana aşık oldum dedi. sustum ve gittim. ben sadece ve sadece sizin koyduğunuz kurallarla oynamayı öğrendim. yüzlerce kez yenile yenile kazanmayı öğrendim. acaba neyin zaferiydi bu? ya da gerçekten bir zafer miydi? karşıma çıkan bazı kadınlar geçmişte kalmıştı. kimi yıllarca öncesinde kimi ise sadece ama sadece dünde. onlara hep şunu söyledim: bu melankoli seni yer bitirir, yıllar geçer gider farkına bile varamazsın. belki de benden hoşlandılar ama çok hoşlanmadıkları için bu bahanelerin arkasına sığındılar.

    şairin de dediği gibi yıllar geçti sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta. bu iz bir bıçak, bir kılıç yarası gibi. her zaman orada kalacak ama bir daha hiç acıtmayacak. baktığımda gülümsetecek. hayat birilerinin yasını tutmak için çok kısa. bir gün doktorun biri büyük ihtimalle kansersin dediğinde bu gerçekle sarsıldım. ve anladım ki ne aşk için ne de yaşamak için çok geç değil. hayat karşınıza ne çıkarır bilinmez. belki bir kafede iki sade kahve, belki sıcak bir yatak, belki bir gelinlik. sadece biraz tutku, biraz cesaret ve biraz da mücadele.

  • f. gülen'in artıklarını enes kanter'e yollaması

    videoda gördüğümüz kadarıyla terörist başı dipçik gibi. 20 yıl daha gebermez bu.