ben de artık bir yıldır işsiz biri olarak boğaziçi iktisat diplomamı götüme sokabilirim.teşekkürler yeni türkiye..
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. güreşçiyi vakıfbank yönetim kuruluna atamak
-
2. 13 haziran 2020 covid-19 vakasının 176677 olması
acilen önlem olarak son ses selalar okunmaya başlanmalı.
-
3. 13 haziran 2020 dev inanç anketi
batı hristiyanlığa rağmen gelişti. çünkü akıl süzgecinden geçemeyen dini kuralları reddettiler. bizse islam yüzünden geri kaldık. ve islam'a bu tarz bir eleştiri getiremedik. getireni de katlettik. ancak artık başka bir yere gidiyor dünya. ya aklını kullanacaksın, ya yok olacaksın.
-
4. survivor 2020 ünlüler-gönüllüler
kız yaklaşık 6 metreden düşüyor:
furkan: 2 metre falandır,
murat özarı: barış boyu kadar,
furkan: kenardan tutmaya çalışmış,
semih: ordan düşeceğini kimse bilemez,
semih: çocukken hiç yokuş tırmanmadınmı sema,
sema: basması gereken yere basmadı.
sizin ben zihniyetinizi ..... birinizin de gereken tedbiri alamamışız demek aklınıza gelmiyor dimi.
tam bir saat önce elife sonra nisaya suç buldular. elifi bu gece boyunluğunu çıkartıp acılar içinde getirmişsiniz oraya. yukarıda videosunu paylaşmışlar. elifin annesi babası olsam kızimı yarışmadan çeker, tazminatı göze alır bu namussuzluğa göz yummam. ifşa ederim net. açarım davamı.
medya maymunları sizi.
tırnak ucu kadar şerefiniz varsa istifa edin simit satın. ahlaksızlar.
edit: aycan yanaç futbol oynarken acuna omuz omuza basit bir faul yaptı. acunun yere düşerken dizi kum tanelerine çarptı uff oldu diye 15 gün konuştunuz.
ardahan basket maçında göbeğiyle acunu düşürdü, acunun ardahana muamelesini bir hatırlayın. dizi kuma sürtünce dizinden kan geldi acunun diye ardahan içine içine sıçtı. extra ekibinde ulusal yas ilan edildi. 20 cm den diz üstü eğilip duşen acuna geçmiş olsunlar yağdıran extra ekibi bir yürekten geçmiş olsun diyemedi elifle nisaya. yarımağız geçmiş olsun ama şöyle böyle. tekrar ediyorum, şerefiniz varsa simit satın simit -
5. 13 haziran 2020 beşiktaş antalyaspor maçı
yedigimiz golun tamamen ersin'in sucu oldugu mac.
genc kardesimiz karsi karsiya net golu cikarinca bizim savunma aliskin olmadigindan mal oldu. son 2 sezondur o pozisyonlarin hepsi gol oluyordu.
ersin kardesim o pozisyonlari birakacaksin ki gol olsun yoksa boyle donup kaliyorlar.
yavas yavas, alistiraraktan...
*: agalar benim diyen anadolu takiminda bu kadar yeteneksiz bir oyuncu toplulugu yok ya. -
6. öğrenciyken yaşanmış unutulmaz garibanlık anısı
bir anadolu şehrinde, deli gibi tipi olan ve her yerin donduğu bir günde, titreye titreye otobüs beklenmektedir.
yazar kişisi elleri çok üşüdüğü için eldiven takmak ister. cepte para yoktur, elindeki bilet son bilettir. tipi de coştuğundan, bilet uçmasın diye dudaklarının arasına alır, eldivenleri çıkarır, ilkini takar, sonra ikincisi, sonra bileti dudaklarından almak ister ama bilet dudağa yapışmış çıkmamaktadır.
otobüs uzaktan görünür, hışımla çekilen bilet ikiye bölünür, yarısı dudakta yarısı elimde.
ağlamak istemiştim, onun yerine kendimi şöförün vicdanına bıraktım, en son ben bindim, yarım bileti attım, kalan yarısı da burda diye dudağımı gösterdim.
adam yüzüme bakakalmıştı. yol boyunca yeşil bilet alt dudağımda seyahat ettim. -
7. ölünce bilinç nereye gidiyor sorunsalı
hatırlayabildiğiniz en eski çocukluk hatırasını ve o anki kendinizi düşününün. bilincinizi hissetmeye başladığınız ilk anı. benimki örneğin, plastik oyuncak kamyonlarla annemle evde oynadığım silik görüntüler. peki bunun bir adım daha gerisine gidince ne var: karanlık. hiçbir anı yok, hiçbir ses, görüntü yok. sadece hiçlik var.
ölünce karşılaşacağımız şey aslında tam da bu. yabancısı olduğumuz bir şey bile değil. sağdan ve soldan, eksi ve artı sonsuza uzanan sayı doğrusu üzerindeki küçük bir kesit gibiyiz. öncemizde ne varsa sonrasında da olacak olan o, basit bir hiçlik! -
8. oynanan ilk playstation oyunu
winning eleven 3 yani namı diğer japon 3'tür. ilk golümü kendi kaleme rüştü (rüşüto) ile atmıştım.
-
9. sistem eleştirisi barındıran şarkılar
adaletin bu mu dünya*
-
10. çocuğu lgbt olan bireyin vereceği tepki
üzülürdüm fakat eşcinsel olduğu için değil, bu ülkede yaşamak zorunda olan bir eşcinsel olduğu için.
-
11. 12 haziran 2020 ahmet ağaoğlu'nun efsane ağlayışı
liderin maçına 250 entry girilmiş.
7 . sıradaki takımın maçına 550 entry girilmiş.
bilmem anlatabildim mi ?
not : mansız -
12. beyaz kızlara botlarını öptüren siyahiler
dünyanın yarısı embesil, diğer yarısı da gerizekalı.
-
13. uzayın bittiği yerden sonrası
espri yapmaya çalışan, komik olduğunu zanneden ekşi sözlük ergenleri. artık her yerdeler.
edit: uzayın sonunda ne var/#108780413 entry'niz uzayın bittiği yerden sonrası başlığına taşındı
13.06.2020 20:59 . -
14. evlenilecek kişiye verilebilecek garantiler
ömür boyu ücretsiz diş tedavisi+diş fırçası+diş macunu
-
15. covid-19 2. dalga
neyi bitiriyorsunuz anlamadım ki? tespit edilen son hasta iyileşince hayatımızda bu virüs olmayacak mı? grip bitti mi mesela?
artık hayatımızda yeni bir virüs ve hastalık var. kişiden kişiye geçtikçe etkisini azaltan, zamanla normalleşecek bir virüs.
sağlık sistemi kitlenmesin diye tüm dünya belli başlı önlemleri aldı ve bitti. geçmiş olsun. sen yine tedbirini al ama bir gün herkes bu virüsü kapacak belli oldu.
edit: virüsün etkisinin azalmasına dair yorumum, virüsün insan insana geçerken etkisini kaybetmesine değil, sürü bağışıklığına katkı sağlayarak virüs ve hastalığın etkisini kaybetmesine/azaltmasına dair tahminim içindir. tüm uzmanların mutabık olduğu çözümlerden biri bu şekilde sürü bağışıklığı kazanılmasıdır. -
16. ev sahibinin kiraya %40 zam yapması
kira kontratında her yıl %100 zam yapılacak diye yazsa bile kiraya yapılacak zam miktarı tüfe ile belirlenir. kiranızın başladığı aya bakarsınız. bu yıl aynı ay ilan edilen tüfeye bakarsınız. kirayı o oranda ve kuruşu kuruşuna hesap edip banka hesabına yatırırsınız. siz, kira kontratında aksine bir hüküm yoksa on yıl o dairede oturursunuz. size tahliye davası açarsa hakimden siktiri yer. bir de mahkeme parası ödemiş olur. hele ev kirasını imza karşılığı elden alıyorsa tadından yenmez. kirayı elden aldığı her ay için ayrı ayrı 600 lira ceza öder maliyeye (kiracının yükümlülüğü yoktur)
size %50 zam teklifi ile gelecek ev sahibine siktiri çekiniz efendim.
(ihtiyaç belirtip , örneğin oğlum almanya'dan gelecek, sizi çıkartabilir. ancak bu durumda oğlu gerçekten almanya'dan gelmeli ve o evde oturmalı. aksi takdirde size hem taşınma masrafınızı, hem de yeni kira ile burada ödeyeceğiniz kira arasındaki farkı ödemeli. yoksa ödetirsiniz. eh sahiplerini yıldırma konusunda derin tecrübe sahibi biri olarak söylüyorum) -
17. suriyelileri geri gönderecek parti
oyumu alacak partidir. lan zaten ekonomik krizden anamız ağladı, ülke yol geçen hanına dönmüş giren çıkan belli değil. üstüne milyonlarca suriyelinin bizde işi ne? kur güvenli bölgeyi gönder hepsini oraya. parasını da tüm devletler verir, aksi takdirde açarsın kapıları salarsın suriyelileri. adamlar tavşan gibi ürüyor, 15-20 yıl sonra ülkenin başına ciddi bir bela olabilirler. yok din kardeşiymiş savaştan kaçmışmış sikerim savaşını. yahu bayramda ülkesine dönen adam nasıl savaştan kaçıyor? savaştan kaçan adam nasıl tavşan gibi çocuk yapabiliyor? arkadaş bahsettiğimiz 1-2 çocuk değil. bildiğin savaş başladıktan sonra bile adam 7-8 çocuk yapmış. 15-20 yıl sonra bunlar mafyalaştığı zaman ne olacak?
mültecilere kesinlikle karşı değilim. ırkçı da değilim * . fakat işe yaramaz insanları ülkeye doldurmak her vatandaşın karşı çıkması gereken bir durum. bakın justin trudeau denen dalyarak suriyeli mültecileri hava alanında karşıladı. o uçakta gelen kafilenin hepsi donanımlı suriyelilerdi. adamlar boş beleş işid kırması tipleri ülkesine almaz tabi. bizim de yapmamız gereken buyken nerede bir orospu çocuğu varsa ülkemize girmiş. bu boş beleş tiplerin acilen suriyeye geri gönderilmesi gerekiyor. ve bunu seçim kampanyasına koyacak partiye de kesinlikle oy veririm.
edit: arkadaş ırkçı değilim, mültecilere karşı değilim diyorum hala yarak kürek mesajlar atıyorsunuz. bu ülkeye bir şey katabilecek adamı zaten savaş olmasa bile kabul etmek lazım.bir şey katmayı geçtim, gelen mülteci zararsız olsun buraya uyum sağlasın yine yaşasın. fakat bu tiplerin bir çoğunu esadın kendisi bile istemez. eğitimsiz ve geri kafalı birçok suriyeli var. bu tipleri hiçbir ülke istemez. bizim de yapmamız gereken bu tipleri almamak. bu kadar basit. -
18. 10 haziran 2020 ezheah doğumhane rezaleti
gençler mağara serin miydi? devlet hastanelerinin kadın doğum bölümlerinin hepsi böyle. insan muamelesine yakın bir şey görmek istiyorsanız birazcık paraya kıyıp doğuma özelde gideceksiniz. allah düşürmesin kimseyi oralara.
-
19. ekşi itiraf
geçmişe aşırı derece özlem duyuyorum bu aralar. yani bu eskiden de başıma geliyordu ama son zamanlarda zirve yaptı hepten.
geçmişte her şey gerçekten daha mı güzeldi yoksa benim gelecekten hiç umudum olmadığı için mi geçmişe sığınıyorum bilemedim. -
20. 13 haziran 2020 dev erken seçim anketi
çok sevindim chp kazandı. memleketimiz için hayırlı uğurlu olsun.yıllar sonra chp iktidarı gördük. rabbim utandırmasın.
-
21. 5 senelik köpeğini mi kurtarırsın bir insanı mı
kurtaracağım kişi tanımadığım bir insansa köpeğimi kurtarırım. kurtaracağım kişiyi tanıyorsam, onu nasıl tanıdığıma göre durum değişir ancak tanıdığım insanları düşününce büyük ihtimalle yine köpeğimi kurtarırım.
not: bir kaç yıl aynı evde yaşayıp bakılmış, doğumuna büyümesine şahit olunan bir hayvanın evlattan farkı olmuyor. bunu evinde hayvan beslemeyenler anlayamayabilirler lakin gerçekten bir farkı olmuyor.
tanım: bir anket başlığı. -
22. seni itici yapan detaylar
detayı falan geçtim komple varlığım itici
-
23. evlendikten sonra hayatının kadınına rastlamak
evlendikten sonra da arayış içerisinde olanların karşılaşacağı bir durumdur sadece.
o yüzden hiç bir kadınla o anlamı çıkartacak kadar uzun bir diyaloğa girmemek en doğru iştir. -
24. saksıyla bahçeyle uğraşan erkek
şahsımdır. yani ben.
evimde balkonda dikili sırık domates (2 kasa), biber (1 kasa), odamda beslediğim çiçeklerim var.
evimin önündeki küçük bir alanda nohut diktim, hem yeriz hem yeşillik olsun.
arka bahçede bal kabağı, dolmalık kabak, fasulye dikili.
2 tane de muhabbet kuşum var.
evet köylüyüm. -
25. en iyi maden suyu
-
26. biz böyleyiz
böyle bir kadroyu toplayıp bu kadar kötü bir film yapabilmek... hakikaten büyük iş.
filmin çok basit bir hikâyesi varmış aslında:
berrak tüzünataçve engin öztürk çocukluk & gençlik aşklarıdırlar fakat aşklarını arkadaşlıklarına değişmemişlerdir. yıllar sonra bir sebepten (hümeyra'nın hastalığı) ikili yazlık mekâna döner ve hümeyra'nın da benzer bir yaşanmışlığı olduğunu fark edip yıllar önce yaptıkları tercihi sorgular.
hakikaten bu kadar basit. bu logline'a sadık kalsalarmış, olay bitecekmiş.
boran kuzum, şebnem bozoklu, özge özpirinçci... özür dilerim ama gerçekten filme hiçbir şey katmıyor. bu isimlerin anlatıya tek katkısı, hikâyeyi dağıtmak...
ciddi bir dramaturji sorunu var filmde.
ikinci sorun da hikâyenin bir türlü başla(ya)maması. yukarıda bahsettiğim cümleye filmin neredeyse yarısında geliyoruz.
yazık olmuş. güzel bir fransız filmi olabilirmiş. -
27. fen lisesi sayısının arttırılması gerekliliği
katılmıyorum, sayısal olarak artış fen lisesi 'ndeki eğitim ve öğretimin kalitesinin düşmesine sebep olacaktır! ..nicel - nitel dengesi!
-
28. 4 matematik netiyle kazanılan makine mühendisliği
40 sorudan 4 adet matematik neti yaparak kazanılan mühendisliktir, hadi kazandın ama 4 net yapabilen bir adam mühendisliği bitirebilecekse biz zamanında boşuna kasmışız.
siirt üniversitesi -
29. 12 haziran 2020 fenerbahçe kayserispor maçı
ileride emre nasıl bir topçuydu? sorusuna, cevap mahiyetinde bir müsabaka oldu. 39 yaşında, son 10 dakikada oyuna girip 10 kişilik takımına maçı aldırdı. saha içinde karakteri falan tartışılır ama çok büyük topçu. bunun tartışılır bir tarafı yok
-
30. hastaya küfreden doktor
6 yıl tıp okuyup 5 yılda uzmanlık için okuyunca vatandaşa küfretme hakkı elde edildiğini öğrendiğim başlık. 2-3 yıl daha okusanız direk sikeceksiniz sanırım.
-
31. betoncuların ayder yaylası'na gelmesi
anadolu coğrafyası, moğol yağması dahil, tarihin hiç bir döneminde böylesine bir yıkım görmedi.
-
32. 13 haziran 2020 aa'nın fenerbahçe'ye fetöcü iması
hükümetin fenerbahçe'yi hedef aldığı zaten bilinen bir gerçek. en komik olan ise diğer fanatik taraftarların siyaset söz konusu olduğunda ''ahaber, yandaş medya çöplüğü'' diye konuşup, fenerbahçe söz konusu olduğunda o çöplüğü desteklemeleri. bu adamların muhalif olduğuna bile ben inanmıyorum. demek ki menfaati olsa, paranın ucunu görse badem bıyık bile bırakır bunlar.
-
33. audi'yi itici yapan detaylar
alacak paramın olmaması.
edit: arkadaşlar , niye beğeniyorsunuz ya? fakir olmam çok mu güzel? ühü. -
34. her yazardan bir sakinleştirici müzik tavsiyesi
-
35. otel ve otopark yapacağız ayder daha yeşil olacak
rize ye ve rizeliye müstehak olan müjdeli haber. inşallah rize de tek bir yeşil alan dahi bırakmazlar.
(bkz: yetmez ama evet) -
36. osmangazi köprüsü'ndeki ikinci garanti skandalı
normal bir ülkede olsa hükümet düşürecek cinsten skandaldır. ama biz tabiki muz cumhuriyeti ile yönetilen şahsım devleti olduğumuz için hiçbir şey olmayı bırakın, birkaç bağımsız gazete dışında hiçbir yerde haber olmayacaktır. bağımsız olduğunu iddia eden youtuber gazetecileri de haber yapmayacaktır.
gelelim skandala... iktidarın “cebimizden kuruş çıkmadan yapıyoruz” diye pazarladığı osmangazi köprüsü’nde geçmeyen araçlar için verilen garantinin yanı sıra "güncel fiyat ile sözleşmede belirlenen fiyat arasındaki fark" da devlet tarafından karşılanıyor.
• osmangazi köprüsünün 1. sınıf araçlar için 2020 yılı tek yönlü güncellenmiş resmi ücreti kdv dahil 117,90, hariç ise 109,17 tl’dir.
• sözleşmeye göre 2020 yılında olması gereken ücret ise 247,80 tl’dir. bu durumda katkı payı 138,64 tl’dir. garanti edilen 40.000 araç için her halûkarda 138 tl tutarındaki katkı payı milli bütçeden işletmeciye ödenmektedir.
• ayrıca, geçmeyen her araç için de sözleşmeye göre güncellenen araç başı toplam ücret de (247,80 tl) işletmeciye ödenmektedir.
bunun nedeni ise, verilen geçiş garantisinin döviz cinsinden abd tüm kentsel tüketici fiyatları endeksine göre güncellenmesi. şimdi sorum ak yavşaklara: dolar kuru ile ilgili yorum yaptığımızda bu ülkede tl ile iş yapılıyor, dolarla hesap yapıp algı yapıyorsunuz diyorlardı ya; ne oldu lan şimdi? bu ülkenin para birimi tl değil mi? bu ülkede yapılan bir altyapı projesine geçiş garantisi veriyorsunuz, bir de bunu dolar üzerinden bir endekse göre yapıyorsunuz. yani dolar artarken, bir yandan da endeks artıyor. yemin ediyorum türev piyasası şu olayı görse diz çöker tövbe ister!
haberin devamı -
37. yazarların en kaliteli hobisi
her sabah kapımın önündeki çınar ağacına su vermek.
-
38. ahmet necdet sezer
otoyol kapattırıp kimsenin düğününe yetişmeye çalışmamıştır. sonuna kadar kemalisttir ve benim de son cumhurbaşkanımdır. dürüsttür dünya malında gözü yoktur.
-
39. kendinde sevmediğin bir özellik
duyguları yoğun hissetmek.
mutlu olunca aşırı bir mutluluk oluyor içimde, o kısım çok güzel oluyor. ama üzülünce dibin dibini hissediyorum. -
40. yazarların kişisel çöküşünün başladığı yıl
bir sürü yazar yazmış kendi hikayelerini, okudukça mutsuz oluyor insan. benim de "buradan artık kalkamam" dediğim çöküş yıllarım oldu. kalkılıyor, korkmayın, yılmayın, sonuna kadar direnin. sağlığınıza bir şey olmadığı sürece her şeyin bir çözümü vardır.
benim çöküşüm üniversiteye başladığım yıldı.* hiç sevmediğim bir bölümü tamamen ailevi sebeplerden tercih ettim, her yılı geçiş yaparak farklı şehirde okudum. haliyle sabit bir arkadaş çevrem olmadı. baba dediğim insan müsveddesi her gittiğimiz yerde annemi, beni, kardeşimi takip etti, rahatsız etti.
sonunda bitti okulum ama iş bulamadım. majör depresyondaydım ve ara ara anksiyete ataklarım oluyordu. 3 kişiden fazla insan görünce strese giriyordum, soğuk soğuk terliyordum. tedaviye başladık, daha normal oldum ama hala umutsuzdum. hala babamdan kaçıyorduk. kardeşim* bizim hallerimizden etkileniyor, agresifleşiyordu. halbuki çok sakin bir çocuktur.
neyse bir yıl aradan sonra işe başladım, annemle kardeşim kasabadalar, ben yine hiç bilmediğim bir şehirde yaşıyorum. her gün lanet okuya okuya gidiyorum işe. ataklarım yine başlamıştı. saat başı lavaboya gidiyordum nefes alamadığımdan.
yine böyle berbat bir iş gününün sonunda parka oturdum bir başıma, açılayım biraz diye. kedi gördüm, bir gözü iltihaplanmış. ruh halim ne kadar kötüyse artık, ağlamaya başladım ama hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. kedi bana bakıyor, ben ona bakıyorum. "bu saatten sonra hayatım düzelmeyecek, hep böyle kaçarak yaşayacağım, istemediğim bir işte kalacağım, kimseyi mutlu edemeyeceğim." diye düşünüyordum.
o anda biri geldi yanıma "iyi misiniz? yardıma ihtiyacınız var mı?" diye sordu. nasıl olduysa beş dakika sonra kendimi veterinerde buldum, yanımda tanımadığım bir adam, parkta gördüğüm kedi, ben de kıpkırmızı gözler.
kedi iyileşti. adam benden kaçmadı. dinledi beni, destek oldu. hiç fark etmedi belki ama beni hayata bağladı o gün, umut oldu. ben de hayatımdaki en cesur kararı aldım ve istifa ettim. evi ipotek verip kredi çektim, kendi işimi kurdum. kimsenin haberi yok tabii, batsam elimizde olan ne varsa o da gitmiş olacak. yakmışım gemileri, umurumda değil. daha ne kadar batabilirim, inceldiği yerden kopsun diyorum. borcumu yarıya düşürünce anneme söyleyebildim ancak.
kedi olayından iki ay sonra tekrar karşılaştım o adamla. sahiplenmiş kediyi, ulaşamadık sana dedi. ikinci kez karşılaşmışım bu mükemmel adamla, bırakır mıyım ghjklş. evlendik, çocuğumuz oldu. sorunlar gitmedi tabii. babam hala var*, kardeşim hâlâ hasta, annem de alzheimer çıktı. dünyayı pandemi sardı. ama ben hiç o gün parkta hissettiğim kadar umutsuz hissetmedim bir daha. -
41. gençlerde oluşan akp nefretinin sebepleri
genç olmaları.
önlerinde yapacak bir sürü şey var. iş bulmak, evlenmek, belli bir standartta yaşamak vs. bunlar için para lazım. öngörülebilir, istikrarlı bir çalışma ortamı lazım. kazandığınız paranın alım gücü olması lazım. medeni bir yaşam alanı lazım. temel hak ve özgürlüklerin kayıtsız şartsız teminat altında olduğu, özgür düşüncenin kısıtlanmadığı bir atmosfer lazım. kendine yatırım yapanın,liyakat sahibi olanın enayi gibi hissetmemesi lazım.
okuduğunuz her cümlede akp’den biraz daha uzaklaştınız değil mi?
hayatı boyunca gün görmemiş, zaten yukardakilerden bihaber yaşamış eğitimsiz ve yoksul bir yaşlı için sadece yol, köprü ve hastane çok şey ifade edebilir ama gençlerin çıtası yüksek olmak zorunda. çünkü zamanın ruhu bunu gerektiriyor.
akp’nin ve erdoğan’nın işi çok ama çok zor. -
42. kitaplıktaki en kıymetli kitap
maddi olarak:
eski harflerle nutuk
hasretinden prangalar eskittim ilk baskı
orhan pamuk imzalı, zamanında can yayınlarından çıkan cevdet bey ve oğulları
manevi olarak:
tabi ki kur’an-ı kerim
elmalılı hamdi yazır tefsiri. gerçi bu tefsiri veren fetöcü zaman gazetesinin aslını bozduğuna dair kanıtlar var.
eşsiz bilgileriyle:
meb ve diyanet islam ansiklopedisi
kamus-ı türki
ferit devellioğlu lügatı
son sadrazamlar
edebi olarak:
orhan pamuk romanları
iki şehrin hikayesi
sait faik hikayeleri
şiir kitapları * * * * -
43. cumartesi sabahı erken kalkmak için bir neden
işe gelmek.
ama sözlükte herkesin kendi şirketi olduğu ayda 50k kazandığı için bulamazsınız iş için kalkanı. -
44. milli nükleer bombaya isim önerileri
(bkz: atomullah)
-
45. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
en az bir derdi olanlar yeşillendirsin efenim.
aşkınızın ızdırabını başkaları şe yapsın lütfen! -
46. 13 haziran 2020 trabzonspor'un paylaşımı
black lives matter diye kıçını yırtan sözde hümanistlerin “hamsi kafalılar” diye doluştukları başlık.
sözlük yönetimi bu kadar hümanist takılırken bu “hamsi kafalı”söylemleri nasıl normal karşılanıyor onu da anlamış değilim.
ayrıca belirtmek isterim ki ligin daha ikinci haftası havaya giren istanbul tayfası neden ligin bitimine 7 hafta kala iyi oynayan lider takımın motivasyon çalışmaları hata oluyor. -
47. hazal kaya
nihal karakteri, feriha sonrasinda shameless turkiye versiyonu ile iticilik katsayisini gozumde arttirmisken, herhangi bir konusmasinda bir kere bile sacmalamayan, akli basinda, son zamanlarda kafasi en cok calisan unlulerden biri oldugunu farketmem ile oldukca sempatik buldugum biri haline geldi. sosyal medyanin bana ve benim gibi dusunenlere kattigi bir cok guzellikten biri. iyi ki var.
-
48. ilk defa araç lastiği alacaklara tavsiyeler
bir lastik ureticisi calisani olarak konuyla ilgili bazi dogru bilinen yanlislari duzeltmek ve baslik altinda verilmis tavsiyeleri degerlendirmek isterim.
tavsiye: ucuz lastik almayin, lastikten tasarruf olmaz. en pahali lastik en iyisidir.
degerlendirmem: kismen dogru
aracinizin yola temas eden tek parcasi lastikleridir. her bir lastigin yere temas eden yuzey buyuklugu ortalama olarak bir kredi karti boyutlarindadir. yol tutus, fren mesafesi, yakit tuketimi gibi konularda lastigin rolu buyuktur. aracinizin fren sistemi ne kadar harika olursa olsun, kalitesiz bir lastikle istenilen fren mesafelerine ulasmaniz mumkun olmayacaktir. kaliteli bir lastik fren mesafenizi dusurur, yakit tuketiminizi azaltir, virajda savrulmanizi engeller vs. bazen bu fark kaza yapmak veya kacinmak anlamina dahi gelebilir. dolayisiyla cok ucuz ve kalitesiz lastiklerden kacinin, lastik tasarruf etmek isteyeceginiz bir urun olmamali.
bununla birlikte en pahali lastik en kalitelisidir algisi tamamen dogru degil. genellikle yuksek performansli lastikler pahalidir. kullanilan malzeme kalitesi, harcanan ar-ge masraflari vs. dusunuldugunde kimsenin buna sasiracagini sanmiyorum. bununla birlikte ozellikle ayni uretici tarafindan uretilen kalite/butce markalarinin bazi modelleri neredeyse premium modeller kadar performans gosterebilir. ya da aradaki fark fiyat farkini hakli cikaracak kadar fazla olmayabilir.
dolayisiyla en pahali lastik en iyisi diyemeyiz ama genellikle iyi lastikler pahalidir diyebiliriz.
tavsiye: uretim tarihi eski lastikleri almayin. lastik son 1 yil icerisinde uretilmelidir.
degerlendirmem: yanlis
baslikta da anlatildigi gibi lastiklerin yanaklarinda dot adi verilen bilgi seti bulunur. bu bilgi seti icerisinde uretim tarihi de yazar. bu dort haneli bir rakamdir: 1920 gibi. ilk iki rakam uretim haftasini, son iki rakam ise uretim yilini gosterir. bu ornekte, lastigin 2020 yilinin 19uncu haftasinda uretildigi tespit edebiliriz. lakin tavsiye edildigi gibi lastik 1 sene sonra kullanilmaz hale gelmez. uygun sartlarda saklanmis bir lastigin 5 sene raf omru, 5 sene de kullanilma omru bulunur. lastik hamuru ancak bu tarihten sonra sertleserek performans kaybina neden olmaya baslar. ulkemizde bir takim sebeplerden dolayi bir uretim tarihi fetisi hasil olmus ve kullanicilar anlamsizca ille o sene icerisinde uretilmis lastik talep etmeye baslamislardir. bu konuda yapilmis testlerde defarlarca kanitlandigi uzere, uretim tarihi 5 seneyi gecmemis bir lastigin yeni uretimli bir tarihe kiyasla anlamli bir performans farki bulunmamaktadir.
tavsiye: aracin uzerindeki lastigin olcusunden farkli lastik almayin
degerlendirmem: kismen dogru
aracin uzerindeki lastigin olcusu iyi bir referans olmakla birlikte en ideal referans kullanma kilavuzudur. her aracin kullanma kilavuzunda uygun lastik olculeri verilir. bu olculer aracin uzerinde gelen lastiklerden farkli olculer de olabilir. araciniza hangi olculerde lastiklerin uygun oldugunu ogrenmek icin aracinizin kullanma kilavuzuna bakin ve lastik bayiilerinin bunun disinda onerecegi olculeri kullanmayin.
tavsiye: aracin orjinal lastigi neyse ayni lastikten alin.
degerlendirmem: kismen dogru
arac ureticileri uretecekleri arac icin lastik ureticilerine ozel lastik urettirirler. genellikle bir model icin bir kac farkli uretici belirlenen spec’lerde lastik uretir. eger lastiklerinizden sadece birini veya ikisini degistirecekseniz, aracin orjinal ekipman lastikleri ile ayni marka ve modelde lastik almak dogru bir yaklasim olacaktir. bununla birlikte eger tum lastik setini degistirecekseniz, farkli bir marka veya model lastik de alabilirsiniz. zira pazarda buldugunuz hicbir lastik, orjinal ekipman icin uretilen lastiklerin aynisi olmayacaktir (ayni marka ve modelde dahi).
tavsiye: yaz lastigi ve kis lastigi ile urgasmayin, dort mevsim lastik en iyisidir.
degerlendirmem: yanlis
yazin yaz lastigi, kisin kis lastigi kullanilir. kis lastigi kar lastigi degildir. hamurunun yapisi itibariyle 7 derecenin altina dusen sicakliklarda sertlesme gostermez ve performans verir. nasil ki yaz lastikleri soguk havada performans gosteremiyorsa, kis lastikleri de sicak havalarda performans veremez ve cabuk asinma yapar.
dort mevsim lastikleri ise optimizasyonu ortada lastiklerdir. ne yaz lastigi kadar yazin performans verebilir, ne de kis lastigi kadar kisin. bununla birlikte her iki donemde de kabul edilebilir bir performans verecektir. dort mevsim lastiklerinin bazi avantajlari oldugu dogru olmakla birlikte, sicaklik farkliliginin yil boyunca dusuk seyretmedigi yerlerde kullanimi ideal degildir. turkiye mevsimlerin net yasandigi ulkelerden birisi. ornegin istanbul kisin kar alabilirken yazin 30 dereceyi asan sicakliklari yasamaktadir. dort mevsim lastiginin boyle bir mevsim farkliliginda mevsim lastikleri kadar performans gostermesi mumkun degildir. o nedenle tavsiyem her mevsimine uygun lastik kullanilmasi ve dort mevsim lastiklerinin mumkun oldugunca tercih edilmemesi yonundedir.
tavsiye: x marka y’dir, y marka z’dir. turkiye yollarina en uygun marka a’dir.
degerlendirmem: yanlis
bir markayi genelleyen bu sekilde yaklasimlar dogru degildir. her markanin tercih ettigi belirli oncelikler vardir. zira lastik uretimi bir denge isidir. lastigin belirli bir karakteristigini one cikarmak, baska bir ozelliginden taviz vermek anlamina gelir. bazi markalar lastigin konforunu, bazisi fren mesafesini, bazisi yol tutusunu, bazisi ise dayanikliligini ve omrunu one cikarmayi tercih eder. bu ozelliklerinin hepsinin birden one cikarilmasi ancak ar-ge ile gerceklestirilebilirken bu cok kolay bir is degildir. dolayisiyla omru yuksek bir lastigin yol tutusundan taviz verilmis olabilirken, fren mesafesi ve konforu yuksek bir lastigin omru daha kisa olacaktir. her ne kadar markalarin bu konuda genellikle onceliklendirdikleri bir karakteristik olsa da, bu butun modeller icin gecerli degildir. konforu ile bilinen bir markanin bazi modelleri rakiplerine gore daha konforsuz olabilir. bu nedenle her model icin ayri arastirma yapmanizi ve bu tarz genellemelerle markalara yaklasmamanizi tavsiye ederim.
son olarak sizlere cok kisa ve ozet bir lastik alma rehberi vereyim: oncelikle araciniza uygun lastik olculerini kullanma kilavuzundan tespit edin. daha sonra bu olculerdeki lastik modelleri icin yapilmis olan lastik test sonuclarini inceleyin (internette bir suru kaynak bulabilirsiniz, adac, tyrereviews, tiretest vs.) test sonuclarinda onde cikan marka ve modellerin fiyatlarini karsilastirin ve fiyat/performans oranina gore kararinizi verin.
son olarak subjektif kullanici yorumlarini dikkate almayin. profesyonel olmayan suruculer tarafindan yapilan bu yorumlar cogunlukla isabetli olmaktan uzaktir ve sizi yanlis yonlendirir. guvenilir ve saygin test kuruluslarinin gerceklestirdigi testler size en dogru sonucu verecektir. gerisi de sizin fiyat/performans degerlendirmenize kalmis.
guvenli surusler... -
49. türk mühendislerin hiçbir şey geliştirememesi
"türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor"
-ahmet hamdi tanpınar
'hiç bir şey geliştirememesi' kısmını çok abartılı görsem de, yalnızca mühendislerin değil, fen bilimleri ve sosyal bilimler çatısı altındaki alanlarda yer alan lisans ve lisansüstü mezunlarının da olduklarından çok çok düşük verimle çalıştıklarını yakından gözlemledim. bunun sebebi de türkiye'de yaşanmakta olan kriz ortamı.
university of north carolina school of medicine'da araştırma yapmakta olan nobel ödüllü değerli hocamız prof. dr. aziz sancar şöyle demişti "türkiye'deki gençlere benim tavsiyem, günlük politikalar ile uğraşmayın bütün enerjinizi işinize verin. bilim öğrenmeye çalışın, günlük dedikodularla uğraşmayın. memlekete hizmet için bilim lazım."
ve aynı konuşmada şunu eklemişti: "eğer ben türkiye'deki günlük kavgaları takip edersem üzüntümden çalışamam."
şimdi objektif açıdan hocaya hak vermekle beraber, türkiye'de yaşayan herkesin derinden hissettiği ekonomik, sosyal, hukuki kaygılar varken, bu nasıl olacak? fanusa kapansanız gelip 'fanusa kapanma vergisi' alacak durumda bir sistem var. bunca gelecek kaygısı ile full idealizme sahip olmak çok çok küçük bir yüzdedeki işinde aşırı hırslı insanların yapacağı şey.
diyeceğim o ki, mühendisler eğer ar-ge yönünde zayıfsa bunun suçunu sadece mühendislerde aramayın. siz o mühendislere silikon vadisi ortamı sundunuz da yan gelip yattılar mı? yoksa lisanstan mezun olur olmaz iş yaşamına 25+ bin lira kyk borcu + çakal iş verenlerin kaprisleri ile mi başlıyorlar? bunu sorgulayın. -
50. 11 haziran 2020 beşiktaş bağış kampanyası tanıtımı
'' 20 tl bir paket sigara , 1 bardak kahve parası. bir seferlik de içmeyiverin. hayırlı bir işe vesile olsun paranız..''
milyonlarca kişinin açlık sınırının altında yaşadığı bir ülkede, üstelik yarınının belli olmadıgı pandemi sürecinde, hâlâ bir futbol kulübü için böyle düşünen insanlar olduğu sürece, bu ülkeden bir bok olmaz.
size ne yahu caner' in, gökhan' ın maaşından ? salak mısınız siz ! bu adamlar yolda sizi görseler sümük atmazlar. yardıma muhtaç olan sensin, sen. he rahatım diyorsan git 20 tl bir çocuğun cebine koy, salam al sokakta kediye, köpeğe ver. sanane burak'tan ? ne hakları var kişişel hesaplarında milyonları olan insanların senden para istemeye ?
tanım : başkasının yerine utandıran kampanya.