alaturka klozet5
profili

  • alman otomotiv sektörünün togg korkusu

    aslında ben rte'nin danışmanı olsam derim ki 90lardaki gibi gurbetçilere yönelik yeşil sermaye misali döviz karşılığı togg'dan hisse verelim. hatta seri üretime geçince birer araç ücretsiz olacak diyelim.
    bunlar zamanında sağlam silkelendi. biraz da biz silkeleyelim.
    umpaş, kombassan vs gibi düşünün. hem ülkeye döviz girecek hem de çok sevdikleri reisleri kazıklayınca belki akılları başlarına gelir.

  • 13 nisan 2021 şehirlerarası seyahat yasağı

    yapacağın açıklamayı silkeyim.
    ulan çok mu zor şu iki tarih arasında şehirlerarası yasak var demek. yok şu saatte çıkma. yok bu saatte çıkarsan ağzına fare girsin.
    her seferinde aynı sikko konuşmalar.
    tanım: anlayanın yeşillendirmesini rica ederim

  • danimarka'nın suriyelileri geri göndermesi

    94 kişiyi siktir etmişler. 94 kişicik. bunu yapan dünyanın en zengin ülkelerinden birisi.
    biz de bilmem kaç milyon asalağı bilmem kaç milyar dolar harcayıp palazlandırmaya devam edelim.
    edit: refah, yerine farklı tavsiyeler çıktı. karışıklık olmasın diye düzeliyorum.

  • ekşi itiraf

    aslında uzun süredir yazmak istiyordum ama bir türlü denk gelmedi.
    daha önce muhtelif entrylerde `(#84895175)`
    bahsettiğim üniversite aşkımla 8 yıl sonra barıştık, tekrar bir araya geldik.
    ayrılalı 9 yıl, birbirimizi görmeyeli de 8 yıl oluyor. o ankara'da ben izmir'de.
    yazdığım anılarımızdan tanımış beni. sonra da alakasız bir entry için mesaj attı bana. tabi kendisi olduğunu söylemedi ama nicki ve yazım tarzından tanıdım hemen. sonrasında da sohbet etmeye başladık. hala kimliğini gizliyordu.
    sonra birgün numaramı istedi. verdim, arayana kadar geçen birkaç dakika ömür gibi geldi bana. 8 yıl sonra ilk ve tek aşık olduğum kadın beni arayacaktı.
    aradı, heyecandan ağlıyordu telefonda. ben de çok heyecanlanmıştım ama belli etmemeye çalıştım. incecik sesini özlemişim. aradığında tesadüfen (bkz: sevgi özleyendir) çalıyordu. sonra gün boyu o şarkıyı kaç kere dinledim bilmiyorum.
    akşam iş çıkışı tekrar konuştuk, bu sefer daha uzun. kapatmak istemiyordum. ama malesef veda vakti gelmişti.
    hergünüm onunla dolu olmuştu. onsuz neler yaptım, o bensiz neler yaptı anlatıyorduk birbirimize. konuştukça aslında ondan başkasını sevmediğimi, sadece onu sevdiğimi anladım. aramızda birşey olacağını hiç düşünmedim. beni istemez diye düşündüm.
    arada bir ay kadar süre geçti. açıldık bir birimize. yarım kalan hikayemizi, tamamlayalım dedik.
    tabi yazmadım ama o ankara'da. hemen yanına gitmek istedim. ama iş güç derken mart ayına kadar gidemedim yanına.
    martta gittim. 1 saatlik uçak yolculuğu bana saatler gibi geldi. sonra yine havaalanından eve gidene kadar geçen süre yine aynı...
    kapıyı çaldım. açtı. karşımdaydı. sımsıkı sarıldım incecik beline. hiç bırakmak istemedim. uzun bir süre öyle kaldık. sonra, hadi oturalım dedi ama ben gözlerimi alamıyorum ondan. çok güzeldi zaten ama daha da güzelleşmişti.
    o gece ve ertesi gün rüya gibi geçti. tadı damağımda kalmış bir vaziyette izmir'e geldim. eksik kalam hikayemizi tamamlayacağız bu sefer...

  • manuş baba'nın askerlik fotoğrafı

    (bkz: manuş torun)