faruk19907
profili

  • y kuşağının biz harika yaşadık sanrısı

    amk ben 2010 da inönüde metallica - rammstein - manowar - slayer - megadeth ve nicelerini aynı festivalde izledim. yaşım 19 du.

    şimdilerde festivallerde gazapizm falan çıkıyor. düşün seviyedeki düşüşü.

  • akıllı saatlerin bir boka yaramaması

    bu başlığın akıllı saat başlığının en az 3-4 katı daha fazla entry girilmiş olması dahi bir akıllı saat kullanıcısı için bir çok şeyi anlatırken maalesef hala kollarda o çirkin şeyleri görüyor ve hayret ediyorum.

    akıllı saati övenlerin ve argümanlar üretenlerin bunu tamamen kendilerini ikna etmek için yaptığını anlamaları için tüketim çılgınlığından uyanmaları gerekiyor.

    1- akıllı saatlerdeki kalp atış hızı, adım sayısı gibi zart zurt özelliklerin hiçbiri standart bi insanın işine yarayacak özellikler değildir. herkes maraton koşucusu değil. kandırmayın kendinizi romalılar.

    2- bildirim konusu gereksiz ve yorucu. telefon bunun için var. ister sesli ister titreşimli bildirimleri zaten telefondan alabiliyorsunuz. ha ben yoğunum bazen telefonu elime alamıyorum falan filan anca kendinizi ikna edersiniz bunlarla. kırk yılda bir lazım olacak birşey için kendinizi kandırmayın. ha ben devamlı telefon alıyorum ve iş icabı telefonu elime alamıyorum diyenler için bu saatlerin en az 30 kat aşağısı fiyata taş gibi mono bluetooth kulaklıklar var.

    3- ömrü kısa aletler olması. neticede bu oyuncakların için çük kadar bir pil ve çipler var. ömrü belli. koca koca telefonlar bile 4-5 senede folloş oluyorken bu aletleri yeri geliyo bi telefondan pahalıya satın alıyorsunuz, emeklerinize yazık ediyorsunuz.

    4- aksesuar olmaktan öte suni ve yavan görüntüleri. en baba en akıllı diyeceğiniz saatin ekranı bile gayet boktan. kapalıyken simsiyah lcd veya oled panel. açıkken cafcaflı bi tuhaf oyuncak gibiler.

    akıllı saatler için şuanki görüntü budur. ilerde değişebilir mi ? evet. daha işe yarar, standart bir insanın gerçekten sık kullanabileceği özellikleri barındırır ve hayatını kolaylaştırır ise o zaman işler değişir. fakat şu haliyle cebinizdeki telefonun 2 inçlik çük kadar ekrandaki basit bir yansımasından ibaret. şirketlerde sizleri bir güzel emcüklemekle meşgul. ister alın ister almayın para sizin paranız. ama bu da benim fikrim ve benim fikrimce akıllı saatler tamamen para tuzağıdır.

  • erkeklerden kadınlara sorular

    ilişki ya da evlilikte hangi 3 lü her zaman zirvede olmalı ?

    1- aradaki iletişim
    2- saygı
    3- cinsel hayat
    4- eğlence
    5- kültürel birikim
    6- para

  • manchester united

    öncelikle en az bir sağlam stoper

    (bkz: baki mercimek)

    pogba'nın yanına iyi bir orta saha

    (bkz: selçuk şahin)

    sağlam en az bir kanat

    (bkz: milos krasic)
    (bkz: veli kavlak)

    kaliteli birer sağ ve sol bek

    (bkz: ismail köybaşı)
    (bkz: sabri sarıoğlu)

    en az bir tane 10 numara veya false 9 oynayabilecek bir adam

    (bkz: diego)

    çok sağlam bir forvet

    (bkz: umut bulut)

    elbette de gea yerine çok sağlam bir kaleci

    (bkz: tolga zengin)

    bu transferlerin hepsini yapamazsa durumu çok zor olan takım.

  • 28 haziran 2016 facebook'un güvende misin sorusu

    güvende değilim. sadece hala hayattayım. sıra daha bana gelmedi.

  • piengo danışmanlık iş görüşmesi rezaleti

    üniversiteyi bitirdikten sonra hayata dair tek tecrübem şu oldu. üniversite okumanın inanılmaz derecede ölü bi yatırım olduğu gerçeği. zira bu zamanda kendi işinin sahibi değilsen kölesin. minimal düşünüyo olabilirim. ama gerçekçi düşündüğüme eminim. mevcut kurumların sözde kurumsal çalışma şartları rezaletin dibinde. kazanılan paralar, çalışılan saatler, istenilen şartlar şaka gibi. bunun yerine ufacık bi işletme sahibi olursanız hem işin patronu siz olursunuz, hemde kimseden emir almazsınız. istediğiniz gibi işinizi büyütebilir, o çok istedikleri 10 senelik tecrübe süresi geçtiği zaman çok daha zengin olabilirsiniz.

    velhasıl üniversite sadece iş vermez, kültürlendirir zırvasına benim karnım tok. üniversite çok çok aranan bi meslek bitirmediğiniz sürece kölelik sisteminin bir eleme aracı olmaktan öteye gidemiyor. en güzeli kendi işlerinize yönelmek. böyle 3 kuruşluk insanların, 3 kuruşluk kurumların palyaçosu olmaya değmez hayat..

  • fatih ürek'in 30 kilo vermesi

    (bkz: 1 ayda nasıl yılmaz morgül oldum)