ben çocukken mahallenin bakkalı babamdı.
dükkanımızın bir adı yoktu.
hafta sonları sepet sallayanların sepetlerini doldururdum.
ekmek, süt, gazete, yumurta...
yaz akşamları babam 2 tane karpuz keserdi. sokakta çoluk çocuk herkes toplanır hep beraber o karpuzları yerdik.
babam orta açar, bizden bir büyük nesil olan çocuklar orta kafa gol oynardı dükkanın önünde.
dükkanın önünde arkadaşlarıyla dama oynardı.
güzel günlerdi ama sonu yüzünden hep hüzünlü hatırlarım o zamanları.
ev kirası, dükkan kirası, depo kirası, süpermarketlerin açılması derken dayanamadı. kapatmak zorunda kaldı.
oysa haftada 2 gün üçkuyular pazarına da gidiyordu.
iş bozuldu, aile bozuldu, dağıldık.
hepimizin kendini toparlaması çok uzun sürdü.
madem başlık dükkanın adı hasan bakkal diyelim.
huzurlu uyu babam.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. çocukluğundaki o bakkalın ismi
-
2. kemal sunal berbat ve kalitesiz bir oyuncudur
- merhaba, ben ilgi çekmek istiyordum ama, yardımcı olabilir misiniz?
+ hattan ayrılmayın lütfen, yağlıyorum. -
3. 19 temmuz 2023 bursaspor'un bitmesi
yeşil'i de pala'yı da beyaz toros'u da alıp bir yerlerine yerleştirebilirler artık.*
borçlarını ödemek kürtçe konuşan taraftar linçlemek kadar kolay değilmiş demek ki. -
4. 20 temmuz 2023 habertürk kılıçdaroğlu yayını
izleyelim ve erdoğan neden kazanıyor’u tekrardan tasdikleyelim. verdiğim oy haram zıkkım olsun. neyse ki çöpe gitti zaten. şerefsiz hain
-
5. yks 2023
arkadaşlar şimdiden uyarayım puanım yetiyor ama sıralamam yetmiyor gibi aptal yorumlarda bulunmayın önemli olan tek şeyin sıralama olduğunu bi anlayın artık
-
6. 18 yaşına geri dönmek vs 10 milyon dolar
geri dönsem yine aynı hataları seve seve yapacağımdan ben 10m dolaresi alıp bundan sonra kalan hayatımı refah seviyesi yüksek bir şekilde geçirmek isterdim.
-
7. kk yüzünden alevilerden bıkmak
+1
siz istediğiniz kadar kk güzellemesi yapın. örgütü bu hale getiren kendisi.
arkadaşlar delege seçimlerinde oy kullanayım diye pazar günü sandığa gittik. arkadaş herkes alevi. herkes!
düşündüm ya böyle bir ortamda yarın ben mesela siyaset yapmak istesem şansım var mı? asla yok. oy da kullanmadan döndüm.
zaten chp üyeliğini de sonlandırma kararı aldım, burası belli bir kesmin partisi artık, bize çocukluğumuzda öğretildiği gibi atatürkün değil.
(bkz: cumhuriyet alevi partisi)
edit: arkadaşlar ben partinin içinde olan birisi olarak size söylüyorum bunu. partinin içinde ciddi bir alevi lobisi var.
evet onların da çoğu seküler, fakat iş örneğin kemal kılıçdaroğlu'nu değiştirmeye gelince alevilik kimlikleri devreye giriveriyor.
alevileri, chp'nin içinde bulundukça net anladım. tabi bu aleviliğin özelinde bir şey değil, akp içinde nasıl gruplar varsa elleri kuvvetli, burada da aleviler bir araya toplanmış ve tavuklarına kış dedirtmiyorlar, eleştiri kabul etmiyorlar, fikirlerinizi dinleseler de anlamıyorlar.
gerçek şu ki bu türkiye ne kadar yozlamışsa, chp de haliyle o kadar yozlaşmış durumda. bunlar da modern göürümlü çomar gözümde.
chp'nin ve dolayısıyla türkiye'nin düze çıkabilmesi için chp'nin fabrika ayarlarına dönmesi şart. bize seküler milliyetçi bir yönetim ve kadrolar gerekiyor. liyakat için 2 dönem kuralı gerekiyor.
benim gözümde ülkenin geldiği bu durumda en az akp kadar chp de suçlu. fakat adamlara bunu söyleyince analarına küfretmişsin gibi bakıyorlar.
hiç bana mesaj atmayın, neymiş aleviler azınlıkmış. nasıl azınlık bu partinin %75'i alevi? genel başkan alevi. myk üyeleri alevi. il-ilçe başkanları alevi.
bu ülkede tek gerçek azınlık, benim gibi seküler insanlar. geri kalan sözde azınlıklar krallar gibi herkes bir köşeyi tutmuş, neşesi yerinde, çok güzel kaybediyoruz güzellemeleri yapmakla meşgul.
bizden başka dertlenen var mı acaba?
alın götünüze sokun partiyi.
edit son: alevi arkadaşlar lütfen mesaj atmayın boş boş. bazılarınız durumu göremeyecek kadar kör belli ki. bazılarınız da işin yüzssüzlüğünde.
gidelim izmir belediyesine bir bakalım mesela, belediyenin çalışanları ağırlıklı şekilde izmirlililerden mi oluşuyor yoksa başka yerlerden gelen kişilerden mi? şehir adı verip de şimdi iyice olayı körüklemek istemiyorum.
demişti dersiniz, chp genel seçimlerde uğraşmadığı kadar belediye seçimlerini kazanmak için uğraşacak. çünkü başka türlü konforlu muhalefet devam edemez.
ömrümde chp'den başka bir partiye oy vermedim, değişim olmadan da ömrümün sonuna kadar chp'ye oy vermeyeceğim. mutlu bir azınlık semirsin diye oy kullanmaya gidemem bundan sonra. -
8. artışa geçen lgbti karşıtlığı
halk, ülkenin komplenin komple battığını, herkesin boğazına kadar borca gömüldüğünü fark etmesin diye bir düşmana, bir nefret objesine ihtiyaç vardı.
şahsım lgbt'yi seçti.
sebebi budur.
öfkeyi birine yönlendirmek lazım
edit:
jair bolsonaro'yu hatırlar mısınız? yaptığı soygunlar ortaya çıkmasın diye, taraftarlarını muhaliflerin üzerine silahlandırıp salabilmek için "penis şeklinde biberonlar dağıtıp bütün çocuklarımızı gey yapacaklar" diye bir iddia atmıştı ortaya. sonra bolsonaro'nun troll'leri sosyal medya üzerinden halkı galeyana getirmişti. işte benzer taktikler.
https://slate.com/…fake-news-whatsapp-facebook.html
https://lab.org.uk/bolsonaros-dirty-tricks/
https://qz.com/…-elect-brazil-leader-jair-bolsonaro
hee hee, aile yapınızı bozup sizi ele geçirecekler. dönün bi bakın bakalım, ele geçirilmemiş herhangi bi şeyiniz kalmış mı şu anda? düm düz sömürgesiniz. -
9. yks 2023 1.sinin 1 senede 200 bin soru çözmesi
4.yılın sonunda türkiye x kaybetti paylaşımlarını pasaport fotoğrafıyla bekliyoruz. tebrikler.
-
10. gurbetçilere bir defaya mahsus vergi gelmesi
vatandaşlıktan çıkıp bir daha türkiye'ye ayak basmazlar
-
11. şort giyen erkeklerin gevşek olması
hamdolsun bugün de bişiler olduk.
-
12. istanbul valiliğinin sokak köpekleri talimatı
habere göre istanbul valiliği 39 ilçeye sokak köpeklerinin toplanıp kısırlaştırılması için talimat vermiş.
haber doğru ise beni çok rahatlattı çünkü kedi gibi hayvanlar zararsız ancak sokak köpekleri yüzünden malesef birçok ufak çocuğumuz can veriyor, birçok motorsiklet kaza yapıyor. birçok ilçeden gece vakti geçerken ödümüz patlıyor.
edit: arkadaşlar evet hepsinin sokaklardan toplanıp ayrı bir yerde sonsuza dek tutulacağı yazmıyor ancak hepsinin kısırlaştırılması bile oldukça olumlu bir adım. üreme ne kadar az olursa çeteleşen köpek o kadar az görürüz.
haberin linki -
13. akıllı saatlerin bir boka yaramaması
bu başlığın akıllı saat başlığının en az 3-4 katı daha fazla entry girilmiş olması dahi bir akıllı saat kullanıcısı için bir çok şeyi anlatırken maalesef hala kollarda o çirkin şeyleri görüyor ve hayret ediyorum.
akıllı saati övenlerin ve argümanlar üretenlerin bunu tamamen kendilerini ikna etmek için yaptığını anlamaları için tüketim çılgınlığından uyanmaları gerekiyor.
1- akıllı saatlerdeki kalp atış hızı, adım sayısı gibi zart zurt özelliklerin hiçbiri standart bi insanın işine yarayacak özellikler değildir. herkes maraton koşucusu değil. kandırmayın kendinizi romalılar.
2- bildirim konusu gereksiz ve yorucu. telefon bunun için var. ister sesli ister titreşimli bildirimleri zaten telefondan alabiliyorsunuz. ha ben yoğunum bazen telefonu elime alamıyorum falan filan anca kendinizi ikna edersiniz bunlarla. kırk yılda bir lazım olacak birşey için kendinizi kandırmayın. ha ben devamlı telefon alıyorum ve iş icabı telefonu elime alamıyorum diyenler için bu saatlerin en az 30 kat aşağısı fiyata taş gibi mono bluetooth kulaklıklar var.
3- ömrü kısa aletler olması. neticede bu oyuncakların için çük kadar bir pil ve çipler var. ömrü belli. koca koca telefonlar bile 4-5 senede folloş oluyorken bu aletleri yeri geliyo bi telefondan pahalıya satın alıyorsunuz, emeklerinize yazık ediyorsunuz.
4- aksesuar olmaktan öte suni ve yavan görüntüleri. en baba en akıllı diyeceğiniz saatin ekranı bile gayet boktan. kapalıyken simsiyah lcd veya oled panel. açıkken cafcaflı bi tuhaf oyuncak gibiler.
akıllı saatler için şuanki görüntü budur. ilerde değişebilir mi ? evet. daha işe yarar, standart bir insanın gerçekten sık kullanabileceği özellikleri barındırır ve hayatını kolaylaştırır ise o zaman işler değişir. fakat şu haliyle cebinizdeki telefonun 2 inçlik çük kadar ekrandaki basit bir yansımasından ibaret. şirketlerde sizleri bir güzel emcüklemekle meşgul. ister alın ister almayın para sizin paranız. ama bu da benim fikrim ve benim fikrimce akıllı saatler tamamen para tuzağıdır. -
14. kiracı mı haklı yoksa ev sahibi mi sorunsalı
beni ilgilendirmeyen olay.
eskişehir merkezde üç artı bir evim var. iş nedeniyle eskişehir'den ayrılıp izmir'e geldim üç yıl önce. eskişehir'deki evi kiraya verdim aynı ücrete izmir'den bir ev kiraladım. yani hem ev sahibi hem kiracı oldum.
bu yıla kadar sıkıntı yoktu. izmir'deki ev sahibim kiraya belli oran zam yapıyor ben de eskişehir'e yansıtıyordum.
şimdi ev sahibim çok yüksek oranda zam yapmak istiyor. çok ucuz kaldı yan sitedeki evlerin kirası bu kadar falan filan anlatıyor. ben sizi arayacağım diyorum.
eskişehir'deki kiracıyı arıyorum. zam istiyorum. çok ucuz kaldı yan site şöyle böyle izmir'deki bana ne diyorsa ben de kiracıma söylüyorum. kiracım yapma abi maaşıma gelen zam belli nasıl olur diyo. sözleşmemiz var yüzde yirmi beş arttırma kanun falan anlatıyor.
ev sahibimi arıyorum. kiracım bana ne dediyse aynısını söylüyorum. ev sahibi o zaman boşaltalım evi yeni kiracı alırsam üç katı fiyata bu iş olur diyor.
kiracımı arayıp ev sahibimin söylediklerini tekrarlıyorum. o olur mu ya. niye çıkacağım sözleşme mahkeme anlatıyor bir şeyler.
ev sahibimi arayıp aynı şeyleri tekrarlıyorum. böyle sürüyor. onlar konuşuyor ben papağan gibi tekrarlıyorum. ben bu olaydan karlı çıkmak istemiyorum cebimden de para çıkmasını istemiyorum. ondan aldığım kirayı diğerine verip devam etmek amacım. ben napıyorum. papağanlık. verdim numaralarını birbirlerine anlaşırsanız bana haber verirsiniz dedim.
şimdi birbirini tanımayan birbiriyle hiç alakası olmayan iki kişi farklı evlerin pazarlığını yapıyorlar.
cins cins işler. -
15. oğuzhan koç'un sesinin güzel olmaması
bu arkadaşın bir şarkısı var. şarkı sözleri aynen şu şekilde;
“sen kemiksen ben köpeğim”
iyi akşamlar. -
16. iyi parti'nin 81 ilde kendi adayını çıkarması
başlıkta yazılanlardan anladığım kadarıyla chp leş ekibi yine algı çalışmalarına başlamış. hiç boşuna uğraşmayın o devir geçti arkadaşlar. size oy yerine başka bişey verecekler, göreceksiniz. memleket bitti, bu son seçim, masadan kalkmayacaktı ayaklarının son kaymağını yediniz.
-
17. tekken'deki en iyi dövüşçü
ben eddy gordo hayranıydım ve kime durduramazdı. yerden kalkamaz ve perfect geçerdin.
king, law, lei, yoshimitsu, heichachi , nina bunlarda güzel karakterler.
fakat bu efsane oyun her oyuncu ile şampiyon olmanıza izin veriyor.
şurada rangchu nickli oyuncununpanda` ile şampiyon olma hikayesi var. panda/rangchu -
18. gurbetçilerin avrupada hayat zor dedikleri şeyler
rahat rahat kavga edememek, adam bıçaklayamamak. bir olaya karışsa karakola götürüldüğünde beş dakika sonra serbest kalamamak. hastaneye gittiğinde doktor dövememek.
sokaklarda kına düğün sünnet yapamamak. düğünlerde havaya ateş edip birilerini vuramamak. milletin karısını kızını taciz edememek. istediği her yerde mangal yakamamak. kurban bayramında parklarda bahçelerde kurban kesememek.
tek tek neden yazmakla uğraşıyorsam. kısaca; olması gerektiği gibi, insan gibi yaşamak. doğaya, insanlara, hayvanlara saygılı olmak. medeniyet nedir öğrenmek. -
19. 19 temmuz 2023 bae türkiye anlaşması
varlıklarımızı satacağım diyemiyor, “asset”leri satacağım diyor anlaşılmasın diye.
varlığım, arap varlığına armağan olsun! nereden nereye geldik. -
20. brad pitt'in son hali
adam fit. yaşlanan yerini (göz çevresi) gözlükle kapatmış zaten. sarışınlarda saç dökülmesi esmerlere göre daha az olur ve saç daha yoğun olur o da tamam. beyazlasa bile farketmiyor ki bi boyaya bakar onu direkt geç.
mavi güzel renk açmış seni bretçim. kolyeyle de cool bi hava.
güneş de senden yana vicdansız ne kaldı geriye zaten.
neyse yani kısada gözlük+sarışınlık+fitlik+ beynimizin onu yakışıklı algılamaya direkt açık olması -
21. 19 temmuz 2023 türk dil kurumu rezaleti
bana bir seneden fazladır kapalı olan hesabımı açtıran ve beni sinirden deliye döndüren rezillikler silsilesine sahip olan bazı değişiklikler yapan türk dil kurumunu daha önce de defalarca eleştirmiştim ancak artık durum çığırından çıktı. umarım sesimiz duyulur.
artık güncel türkçe sözlük sayfasına girip " türkiyeli " yazdığınızda " türk " kelimesine yönlendirilmiyorsunuz.
" türkiye'de yaşayan halk... " şeklinde bir açıklama çıkıyor karşınıza! lâkin aynı alana " fransalı " yazdığınızda " fransız " kelimesine yönlendiriliyorsunuz.
" türkiyeli " diye bir kavramı asla ama asla kabul etmiyoruz. türkiye cumhuriyeti bir ulus devlettir. türk dil kurumu, ne amaçla böyle bir değişiklik yapmıştır diye sormamıza bile gerek yok herhalde! amaç gayet belli iken ne yazık ki bu durum kimsenin umrunda değil; umrunda olmayacaktır. artık türk düşmanı kim varsa rahatlıkla " e, sizin resmî dil kurumunuz da türkiyeli söylemini kabul ediyor! " diyebilecektir.
türkiyeli dışında mesela türkmenistanlı ifadesini de getirmişler. allah aşkına! hangimiz türkmen yerine türkmenistanlı ifadesini kullanıyoruz?
bu bahsettiklerim kurumla alakalı şu anki en büyük sitemim iken kurum bazı kelimelerde de değişikliğe gitmiştir. örneğin " unvan kelimesi artık " ünvan " şeklinde yazılacak demişler ama sebebine dair hiçbir açıklama yapmamışlardır!
yine daha önce eleştirdiğim tdk'nin sözcükleri inatla ayrı yazdırması hadisesi artarak devam etmiş görünüyor.
yeşil biber, yeşil soğan, yeşil zeytin vs. yazımda hepsini ayıran kurum kırmızıbiberi bitişik tutmuştur! bunun hiçbir mantığı yok arkadaşlar! bu kelimelerin hepsi bitişik yazılmalıdır. türkçenin kelime zenginliği böyle arttırılabilir ancak. ayrıca ben bir edebiyat öğretmeni olarak bunu öğrencilerime nasıl açıklayacağım? hiçbir mantığa oturtulamayan bu değişikleri öğretmenin tek çözümü " ezberleme " yöntemidir. rezilliktir. kurum, göz göre göre nakilci eğitim sistemine yönlendirmektedir öğrencileri. bu ezberci/nakilci eğitim sistemi fatih sultan mehmet'in ölümün ardından oğlu bâyezid tarafından saraya doldurulan arap ulemânın osmanlı imparatorluğu'na attığı en büyük kazık iken türkiye cumhuriyeti'ni de aynı yola sokmak maalesef küfürsüz ifade edebileceğim niyetler barındırmadığından şimdilik susuyorum.
" ekonomi bu hâldeyken şimdi sorunumuz bu mu? " vs. diyebilecekler için de diyebileceğim tek şey evet, sorunumuzun tam olarak da bu olduğudur.
okullarda düşünüp sorgulamayı unutan, bu yetileri kasıtlı olarak unutturulan her yeni nesil bu ülkeyi biraz daha bataklığa hapsedecektir.
dipçe-i türkî: arkadaşlar hepinize çok çok teşekkür ederim. sesimizi duyurduk ve tdk, bu rezil kararından geri adım atarak " türkiyeli " kavramını sözlükten çıkardı. hepinize tekrar tekrar teşekkür ederim güzel dilimiz türkçe adına! çok mutlu oldum. -
22. bir ilişkinin yürümemesinin nedenleri
bu sayfada okuduğum 10 entry'den 9'u karşı tarafı suçlamış. yok toksikti yok beni boğuyordu. hepsini toplayıp yüzüne tüküresim var.
bu insanlar asla kendilerindeki eksikleri ve hataları görmez, orta yolu bulup karşısındakinin gönlünü hoş etmeye çalışmaz.yalnızca suçlar, rahatının düzeninin hiç bozulmamasını ister. karşısındakinin her zaman ona mutluluk vermesinş bekler. ancak mutlu etmek için ne yapmalı dersen orada kaybolurlar. kendilerine düşen hiçbir şeyi yapmayıp bir ilişkiyi yürütme bilincinde olmayıp sadece kaçayım kovalanayım derdinde olurlar. sevgi gibi naif bir şeyi bu kadar basite alıp kullanıp sonra karşısındakini küçülttükçe küçülten paramparça egolarını onları seven insanların üzerinden tatmin edip terk edenlerin bu kadar çoğunlukta olduğu bir dünyada iki güzel insanın bir araya gelerek ilişki yaşama olasılığı oldukça düşük.
ilk fırsatta karşınızdakinden vazgeçecek kadar acizseniz başlangıç yapmayın. -
23. düğün pastasını önce annesine ikram eden damat
videoda akp'ye üç oy görüyorum.
-
24. türkiye'nin 61 yıldır ab'ye girememesinin sebebi
"avrupa birliği yıl 2050"
ab komisyon başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:
- efendim, türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. onları ab'ye alacak mıyız?
ab başkanı:
- yok canım, henüz olmaz. git duyur, tüm türkiye ingilizce konuşacak türkçeyi yasaklıyorum.
- efendim onu 5 sene önce yaptılar. hatırlamıyor musunuz?
- o zaman söyle kıbrıs'ı versinler.
- efendim onu da 20 sene önce verdiler zaten.
- o zaman söyle güneydoğu'ya özerklik versinler.
- aman efendim, türkiye'de güneydoğu mu kaldı 2025'de bağımsız devlet oldu ya orası zaten.
- o zaman söyle (sözde) ermeni soykırımını tanısınlar.
- efendim, sadece ermeni soykırımı değil, pontus, yunan, bulgar, rus, ukrayna, moldova soykırımını bile tanıdılar. hatta çanakkale savaşından dolayı ingiliz, avustralya, yeni zelanda soykırımını bile tanıdılar ya. nasıl unuttunuz.
- hmm o zaman söyle kokoreç yasaklansın.
- aman efendim, onu yemeyi 2008'de bıraktılar.
- isa aşkına, ya ne bileyim? kınayı yasaklayın, yakamasınlar.
- ooooo beyefendi. hatırlayacaksınız... cumhuriyeti el birliğiyle yıkınca toplu kına yaktılar. kına bu sarfiyata dayanamayıp bitince de, kına yakmayı bıraktılar yıllar önce.
ab başkanı düşünüp taşınır ve;
- eee... almamak için bir sebebimiz kalmadıysa dağıtın o zaman avrupa birliğini... -
25. tek kalınan evde aynı bardaktan kaç gün su içilir
su israf edenler ile plastik israf edenlerin onur yürüyüşü olmuş başlık.
yemek yediğiniz pis ağzınızı o bardağa değdirmiyorsanız, eviniz de sinekli değilse bir hafta kullanılır efendim.
yemek eşliğinde kullandığınız bardağı tek kullanımlık yapın, ondan ayrı olarak temiz ağzınızla sadece su içtiğiniz bardağı birkaç gün kullanabilirsiniz. yıllardır yaptım, ölmedim, hastalanmadım. ve hayır, bardak zerre kokmuyor. -
26. istanbul'da ev kiraları
"üzgünüm, paranız yetmiyorsa burada yaşamayın o zaman" diyenlerin en fazla iki kuşak öncesi köyde eşek sikmiyorsa adam değilim. 7 kuşaktır oturduğum şehirden bu yağmacı, yetmişli yıllarda boş bulduğu yere gecekondu dikip, imar aflarıyla sebepsiz zenginleşen orospu çocukları yüzünden başka şehre taşınacağım demek.
kasabalılık böyle bir şey işte, içinde arkası bomboş bir kibir barındırıyor. bu kibrin de temeli, ne yaparsa yapsın asla şehirli olamayacağını bilmesi. bu yüzden nefret ediyor şehirliden de, şehirden de...
bu yüzden sağa sola yaptığı çirkin binalardan rahatsız değil, bu yüzden metropole kendisiyle beraber getirdiği iki yüzlü ahlaktan rahatsız değil. biliyor ki bu rezil değerler, geçmişten bugüne şehirde yaşayanları rahatsız edecek. bundan gizli gizli kıvanç duyuyor, ben kazandım diyor. yıllarca ben yarak gibi hayat sürerken, babamla zorla evlendirilen kuzenine anne derken, sizin yerinizde olmayı hayal ettim, bakın şimdi buradayım ve sizin hem mutlu hayatınızı hem de ananızı sikeceğim, bu şehri yok edeceğim. bunu da ahlakçı, maneviyatçı, leş kokan bir dilin arkasına gizlenerek yapacağım. düşmanınızın sizi nerden vurduğunu anlayamayacaksınız bile.
kasabalılar şehri ele geçirmiştir, buna çanak tutan tüm sağ iktidarlar, cumhuriyetçilere elitist falan diyerek bir de bu kesimin nefretini pompalamışlardır. halbuki ailemden biliyorum, elli yüz sene önce nasıl fakirlik içinde yaşadıklarını. elitist dedikleri insanların tek derdi medeniyetti, bir arada yaşama kültürüydü, bunu görmezden geldiler, ne kadar güzel şehrimiz varsa hepsini yağmalattılar.
köylüleri ve kasabalıları zihnen iğdiş etmedikçe, metropollerin üzerinden bu çorap kokusu, bu aç insanların etrafa gururla yaydığı bok böceği ossuruğuna benzeyen ağız kokusu gitmez. yaşadıkça her yerde bu çirkin kokuyu duyacağız. açlıkla harmanlanmış, üç günlük yıkanmamış çoraplar hayatımızı sikecek. ağ kısmı on gün üst üste giyilmekten parlamış polyester pantolonların taşak kokan kısımlarını burnumuza zorla tutacaklar.
buna karşı direnebildiğimiz yere kadar direneceğiz. sonra da afganı, pakisi, surisi gelip bu kasabalıları sikecek, o zaman anlayacaklar medeniyete aslında ne kadar ihtiyaçları olduğunu. o zaman anlayacaklar, şehirlerden zamanında kovdukları ermenilere, yahudilere, rumlara aslında ne kadar ihtiyaçları olduğunu. her mahalleye gereksizce diktikleri çirkin mimarili, dış cephesi sadece sıvalı camiler de kurtaramayacak onları, din kardeşleri orada bulacak hepsini. sonları öyle gelecek, olan da bizlere olacak. -
27. rüştü reçber
türkiyeden barselonaya direk transfer yapabilmiş pele'nin en iyi 100 futbolcu listesinde bulunan iki türkten biri olan türkiye a milli takımının bütün başarılarında izi bulunan kaleciye kötü diyen trollerin saldırısına uğrayan türk tarihinin en iyi kalecisi.
-
28. tek çocuk mu iki çocuk mu sorunsalı
ebeveynlerin koşullarına göre değişen bir durum. bazı yazarlar kesinlikle hiç bir şeyi zor görmeyin kesinlikle ikinciyi yapın diyor. bu cümleyi sevmiyorum ama “neye göre kime göre” diyorum.
- karı koca çalışıyor mu?
- çalışıyorsa kamu mu özel mi?
- hane geliri ikinci çocuk için yeterli mi?
- bulundukları şehirde kendi anne baba veya aileden destek alabilecek birileri var mı?
- ebeveyn gezmeyi kendine vakit ayırmayı seven biri mi? yoksa evcimen mi?
- baba ev işlerinde elinden geldiğince eşine yardım eden biri mi?
- ilimci çocuk bu evliliğe iyi mi gelecek kötü mü?
- anne baba konfor alanından vazgeçebilecek mi?
bu sorular uzar gider.
bencil olun arkadaşlar sırf kardeşi olsun diye ikinci çocuk yapılmaz. artık anne babalar çocuklarıyla arkadaş gibi olabiliyor. -
29. whatsapp
sanırım an itibariyle yine çökmüştür
-
30. kavun insanı vs karpuz insanı
bu arada karpuz yerken çekirdeklerini ayıklayarak yiyen erkek net ılıktır ve vurduruyor olma ihtimali yüksektir.
-
31. beddua ve nazar diye bir şeyin olmadığı gerçeği
çok beddua edildiğini duydum bi bok olduğu yok. olsa zaten merak etmeyin ben hallederdim ülkenin sorununu.
-
32. oppenheimer
(bkz: imax)
nolan'ın dünya sinema tarihine bir başlık olması adına yaptığı yeni film.
herkesin bildiği gibi nolan bir sinema aşığı. sinema aşığından kasıt sinema salonu ve sinema filmi aşığı. bu aşk kodak ve imax şirketlerinin sadece nolan'ın oppenheimer filmi için 70mm film ve bu filmi yatayda pozlayabilecek bir imax kamera bir de bunu çekilen formatta gösterebilecek bir projeksiyon yapmasına sebep oldu.
bu filmin sinema tarihine geçmesinin sebebi 15/70 imax formatında yani 70mm filme yatayda 15 perf olarak basılmış bu kadar uzun metrajda bir film daha önce olmamıştı. normal şartlarda bugüne kadar imax salonlarda bu kadar uzun bir film de oynatılmadı. oynatılamamasının sebebi komplike teknik meselelerden dolayıydı ancak nolan/imax ortaklığı buna bile bir çözüm bulup nolan'ın bu filmi göstermesini sağladı.
bu tarz meselelere ilgisi olmayan yeni neslin bu bilgileri veya bu filmi neremize sokacağız dediğini duyar gibiyim. biraz da haklılar dijital kameralarla dijital projeksiyon kullanan sinemalar dışında bir şeyi daha önce tecrübe etmediklerinden dolayı onlar için bir şey ifade etmiyor. aslında benim gibi bunlardan deli gibi heyecan duyan biri için de bir şey ifade etmiyor çünkü türkiye'de bu formatta izlenilecek bir sinema salonu yok. hatta daha da beteri dünyada sadece bahsettiğim teknik specleri karşılayabilecek 30 adet sinema salonu var. amerika'da bile 15-20 adet böyle salon var.
evet türkiye'de 7-8 adet imax salon var ama bu salonlar 2011 yılından itibaren daha ucuz ve yeni versiyon olan imax xenon projeksiyona geçti. bu imax salonlara gittiğinizde 1.90:1 oranında dual projeksiyon ile nolan'ın 1.48:1 olarak çektiği filmi 1.90:1 oranıyla her biri 2k olan dual projeksiyon ile izleyeceksiniz. eğer gerçekten ben 15 perf 70mm imax olarak izlemek istiyorum diyorsanız. skyscanner'dan new york bileti bakmaya başlayabilirsiniz. -
33. kadınların %95'inin mesleğe baktığı gerçeği
%5’lik kesimin ne yaşadığını merak ettiğim gerçek.
meslek, öğrenim durumunuz, karakteriniz ve zekanız hakkında fikir verir; tüm hayatınızı işgal ettiği için yaşam standardınızı ve insanlarla ilişkilerinizi belirler.
mesleğe önem vermemek, yaşam standardı ve genel kültür bakımından meslekler arasında uçurumun olmadığı gelişmiş batı ülkelerinde söz konusu olabilir. ancak türkiye’de maaşlar bakımından uçurum olmasa da meslek mensuplarının nitelikleri bakımından hala uçurum mevcut.
bu nedenle, meslek hala benim açımdan ilk kriterdir. erkeğin mesleği mesleğime uygun değilse olmaz. bunu maddi kazanç bağlamında söylemiyorum. örneğin serbest meslek erbabı bir kişi, beyaz yakalılardan kat kat fazla kazanır ama üniversite mezunu bir kadının sırf daha çok kazanıyor diye avukat yerine lise mezunu bir serbest meslek erbabını tercih edeceğini sanmıyorum. en çok tercih edildiği söylenen avukatlık, hekimlik ve mühendislik gibi mesleklerdeki kazanç, istisnai bir durum veya aileden gelen bir varlık olmadıkça zengin olmayı sağlayacak bir kazanç değildir. en fazla orta sınıf bir hayat sürmenizi sağlayabilir. hatta büyükşehirlerde artık o da mümkün değil. yani, mesleğe baktığı için paragöz olmakla suçlanan kadınlar aslında “denklik” durumuna bakar.
buna karşılık, erkekler, mesleği, kadınlar gibi “denklik” ekseninde değil, “ev bütçesine katkı”, yani salt maddi eksende değerlendiriyorlar. kadınları bu bağlamda çok daha haklı ve masum buluyorum.
bir de kadınların mesleğe, tipe baktığı gerçeği vs. başlıklardan çok sıkıldım. siz kadınlar hiçbir şeye bakmasın istiyorsunuz. çünkü o nitelikleri haiz değilsiniz. o zaman denginizi bulacaksınız. denizde balık çok, kendi liginizin üstündeki kadınlardan vazgeçin. -
34. danilo zanna'nın darp edilmesi
danilo dayağı da bir parça yiyip bırakmış. adamda huy herhalde.
-
35. en düşük emekli maaşının 7500 tl olması
şu başlığa yazılanları görüyorum da ben insansam bunları yazan ne, bunları yazan insansa ben neyim diyorum. herkesi siyasi tercihlerinden ötürü açlığa reva görmüşsünüz, her yaşlı insanı aynı kefeye koymuşsunuz, hakediyorlar ölsünler, beter olsunlar demişsiniz. siz nasıl insanlarsınız ki sizden olmayana, sizin gibi düşünmeyene nefret kusuyorsunuz. nasıl bir insanlıktan çıkmaktır.
not: babam 65 senelik ömrü boyunca hiçbir sağ partiye sempati duymadı, hiçbir partiye oy vermedi. inşaat işçisiydi, en dipten gösterilen maaşlarla emekli oldu. şu an 7500 lira alıyor ve çocukları destek olmasa, onlar için almış olduğumuz bir ev olmasa karı koca geçinemezler. ama buradaki olay sağcı ya da solcu olması değil. bu bahsettikleriniz can ya, nasıl bu kötü yaşamı hak ettiklerini düşünebilirsiniz.
herkes beter olsunlar modunda, herkes vicdanını bu şekilde rahatlatıyor. -
36. evliliklerde pompanın önemi
ya şimdi ben erkeğimde, sözlükte kadın yazar olsam okurken kendi kendime sorardım sözlüğe iq testi artık lazım mı diye ! gerçekten bilgi kaynağı diye girilen yerde adamın açtığı lağım başlığa bak ya. atın kardeşim bu tipleri sözlükten.
-
37. trafikte en çok küfredilen hareket
adamın önü tıkalı yeşil yanıyor diye yine de kavşağa giriyor trafiği tıkıyor. sonra diğer şeride yeşil yanıyor orası da tıkanıyor. gördüğüm en gerzek işlerden biri. 10 metre geride beklemek akıllarına gelmiyor.
-
38. sinema tarihinin en güzel kadını
ingrid bergman.
-
39. motosikletliye yol veren sürücüyü öldüren cani
trafik kavgasında tek bir kural vardır; kesinlikle araçtan inme.
türkiye' de en ucuz ve hiç zam gelmeyen şey insan hayatı. cana kıymak çok kolay. arabadan inersin bir sinirle. karşındakinin elinde bıçak tabanca ne var bilemezsin. ya da yumruklu bir kavgada ne kadar vahşileşeceğini bilemezsin.
mezarlıklar ve hastanelerin yoğun bakımları kavgadan kaçmayan yiğitlerle(!) dolu. -
40. ingiltere'de 1 adet kavunun 86 lira olması
yemin ederim ben bıktım siz bıkmadınız. neden türk lirası olarak yazıyorsun eh be arkadaşım. orada türk lirası mı kazanıyor insanlar. neden inatla bunu yapıyorsun, yeterli glikoz gitmiyor mu beynine? he çocuğum?
-
41. istanbul indi bindi taksi ücretinin 75 tl olması
türkleri ilgilendirmeyen hadise.
arap müşteriler düşünsün.
bizi araçlarına almıyorlar zaten. -
42. gecenin yarısı egzoz patlatan insan
sadece gece değil, günün her saati için
(bkz: orospu çocuğu)
denebilecek "ara tür" organizmadır. -
43. erkeklerin yazın telefon cüzdan taşıma sorunsalı
her yaz aynı sorunu yaşamaktan gına geldi artık sevgili suserler.
telefon cüzdan evin anahtarı yok arabanın anahtarı derken elim ayağıma dolanıyor.
bunları cebe koysan o sıcakta hem çekilmiyor hem de çirkin duruyor.
elimde tutsam telefonlar artık balaban cüzdan anahtar falan hepsi ele sığmıyor. cüzdan büyük oluyor diye kartlık kullanmaya başladım o da kurtarmadı
eskiden moda olan ufak çantalar vardı onla da kpssden yeni atanmış memura dönüyorsun.
yazın mont taşıyan adama döndüm çilelerden çile gördüm. görsel -
44. dünya yok olmadan ay'ı uzağa taşımalıyız
görevi yurtiçi kargo üstlenirse başarı şansı yüksektir.
-
45. istanbul izmir otoyolu
160-180 ve üzeri hız yapacak olanlar, otoban yolun boş olduğu yerleri ve zaman aralığını seçmeli. ve bu hız çok kısa süreli olmalı. 10 dk boyunca 200 ile giderseniz mutlaka önünüze bir şey çıkacaktır. saniyelerle oynuyorsunuz, her şey bir anda oluveriyor. ama nerede bunu düşünecek kafa? pudradan, emlaktan, oto galeriden, müteahhit babadan parayı bulmuş, çekmiş altına lüks araba, sadece gaza basmayı biliyor... kafa yok, düşünce yok, edep hiç yok... bu tiplerin kendisi çok yaşamaz ama başkalarının ölümüne de yol açar.. esas üzüldüğüm de o.
-
46. dövülerek öldürülen toprak bebek
gavur dedikleri, çöküyor dedikleri almanya'dan bir video izledim. hastanenin bir yerinde bebek bırakmak için özel bir bölüm var. gözlerden uzak bir şekilde camı açıp çoçuğu bırakıyorsun. istersen bilgi notu yazıyorsun ama çocuk belli yaşa gelene kadar paylaşılmıyor bu bilgi. camı kapatıp gittiğinde ilgili kişiye uyarı gidiyor ve çocuğu alıyor. kimsenin bırakanı gördüğü yok.dışardan bakınca çok vahşi bir işlem gibi duruyor fakat çocukların hayat hakkı elinden alınmıyor en azından.
-
47. türklerin kınadığı ama aslında normal olan şeyler
şehirlere bölgelere göre azalış veya artış gösterse de, sevgilinizle karınızla/kocanızla el ele yürümek, sarılmak, öpüşmek vs. gibi sevgi barındıran eylemler.
sebebi ise; "bir kadını sokak ortasında dövebilirsin, öldürebilirsin ama öpemezsin. halk buna tepki gösterir, çünkü bizim değerlerimiz var." -
48. kimsenin aracında klima açmaması
klimanın tüketeceği yakıtı hesaplayan adam iflah olmaz.
abi manyak mısınız, o kadar hesap yapıyorsan, her yere yürüyerek git ya da otostop çek o zaman. -
49. gerdek gecesi regl olmak
yeterli önlem alınmazsa düğünde japon bayrağı açmaya sebep olabilir.
-
50. ankara'nın çok sıkıcı olması
iç anadolu’da bir şehrin sıkıcı olmamasının imkanı yok. daha da özelleştireyim. deniz olmayan bir yerin sıkıcı olmamasının imkanı yok bu ülkede.
fakat şu da bir gerçek. bilimsel ve sanatsal ilerleme, birşeyler üretme hep bu sıkıcı yerlerden çıkar. sıkılan insanın kafası çalışmaya başlar. ne var ki ortadoğu coğrafyasında almanya’nın tersine bu tersine işler. bol bol yobaz çıkar. cemaat çıkar.