öncelikle elektrikli süpürgeyi kullanacağız alan, yaşınız, varsa özellikle bel rahatsızlığı gibi sorunlarınız elektrikli süpürge almakta sizin için ana etkenler olmalıdır.
biraz teknik gidelim,
evvela anne - babamızın evinde gördüğümüz üzerinde 2000w, 2500w yazan elektrikli süpürgeler dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bizde de yasak. orada yazan watt süpürgenizin halıdan ne kadar çabuk sürede toz çektiğini değil, fişten ne kadar elektrik çektiğini, yani ay sonu ödeyeceğiniz faturayı belirlemektedir. bu yüzden süpürgeler en fazla 899 watt olabilir. üstünü arayarak yorulmaktan kurtulduğunuza göre devam edelim.
olumsuzdan başlayarak gidiyorum. eğer ağır astım hastası değilseniz su bazlı (suyun içine çeken) süpürgelerden uzak durulmalıdır. bu ürünler kullanılırken genelde daha fazla ses çıkarır, daha fazla elektrik harcar ve kullanım sonrası suyunu hemen boşaltmazsanız yoğun bir koku yapar. fakat tekrarlamakta fayda var, ağır astım hastaları için ise bu ürün birebirdir. tozu tamamen emdiği için kişi direkt kullanımda sorun yaşamaz.
toz torbalı süpürgeler:
bu süpürgeler aslında ortalama düzeydeki markalarda bile çok iyi verim veren, ağırlıkları yine ortalama olan fakat toz torbası dolduğunda döküp yeniden kullanılamayan, yerine yenisi takılmak zorunda olan bir ürün olduğu için sizi torba masrafı ile uğraştırır, eksi yönü yalnızca torba satın almaktır. burada tüketicinin ekonomisi adına yapması gereken temel şey toz torbasını ürünün servisinden değil, bildiğimiz halk pazarlarından alması olacaktır. örneğin serviste 5li paket 40 lira ise aynı 5li paket pazarda 10 liraya satılır ve sizi yaklaşık 6 ay boyunca idare eder.
unutmayalım, bir kısım istisnalar dışında en fazla çekim gücü veren süpürgeler bunlardır.
(bkz: beko 2250) , (bkz: arçelik 5250)
yukarıda yazdığım örnek modellerin kodları bazen değişir ama firmada bu iki ürün sürekli bulunur. toz torbalı tercih edilecekse ortalama 600 tl. civarı fiyatı ve 10 yıla yakın kullanım ömrü ile mutlaka tercih edilebilir.
son olarak toz torbasız, tozu direkt hazne içine çekenler.
bu süpürgeler sulu süpürgenin aksine astım hastası kişilerin kesinlikle uzak durması gereken modellerdir. tozu çöpe dökme esnasında toz dışarıya yayılır ve aslında sağlıklı bir kişiyi bile rahatsız eder.
torbasız süpürge alırken dikkat edilecek hususların en başında filtre kalitesi gelir. "hepa" diye adlandırılan toz filtresi hemen motorun önüne iliştirilmiştir ve olması gereken filtre numarası "hepa 13" olanıdır.
ikinci husus ise toz haznesidir. en az 2.7 litre civarında bir hazne seçimi sizi rahatlatır. daha küçük olanları sık sık dolduğu için her kullanım sonrası dökmekle uğraşmak yorucu olabilir. bu süpürgeler tercih edilirken ses seviyesi de bir o kadar önemli. hazne önü boş olduğu için motor, sesini dışarıya daha rahat verir. bu yüzden 70, 72 db aralığının üstüne çıkmamak sizi evde rahat ettirecektir.
şahsi kanaatim torbasız süpürgeler içinde her yıl en çok satan marka olan philips gerçekten bu işin önderidir. hem fiyatları diğerleri gibi çok yüksek değildir, hem de özellikle maraton serisi sizi uzun yıllar memnun eder. servis ağı olarakta yaygın olduğu için olası bir problemde daha kolay muhattap bulursunuz. en azından satış noktası bile diğer markalara göre çok daha fazla.
yok ben bu markaların dışında, gerçekten çok üst segment bir ürün arıyorum diyorsanız üzerinde yoruma çok fazla gerek olmayan o markaya bakmanız en iyi seçenektir.
(bkz: dyson)
ofistenyazanadam3 profili
-
elektrikli süpürge alacaklara altın tavsiyeler
-
dorukhan toköz
ılk 11 e girdiğini görünce sevinmeyen besiktasli yoktur herhalde. canla başla oynuyor, şimdi de haftanın golüne aday olacak mükemmel bir gol attı.
-
yılbaşını evde geçirmek için geçerli nedenler
yıl 2015 olacak birkaç saat sonra. o zamanlar bir kız var hayatımda. onun da benim de geniş arkadaş çevrem, dedik madem öyle haydi gidelim bir mekana içelim sabaha kadar kutlayalım bir şeyleri. çıktık sekiz kişi bir mekandayız ama ne içiyoruz...
gecenin üçü, başka bir mekana gidelim diye çıktık mekandan, alkol yakmış içimi dışarıda soğuk var ama yanıyorum, çıkardım ceketi kıza verdim. sonra kollarımı sıvadım veee.
çınnnn diye bir ses. bu kadar. bir açtım gözümü devlet hastanesinde kan alıyorlar? neden mi? o arada dışarıda kavga eden iki grup varmış, ben de kollarımı sıvarken gruptan bir dingil beni kavgacı taraftan sanıyor ve indiriyor kafama arjantin bardağı...
ıste o zaman söz verdim. bir daha çıkmıyorum yılbaşında dışarı.