kılıçdaroğlu için "dürüst" diyorsunuz. dürüst bir insanda koltuk hırsı olur mu?
"solcu, halkçı" diyorsunuz. solcu ve halkçı bir insan halkta hiçbir karşılığı olmayan, faydadan çok zarar getiren, toplasan %1 oy bile getirmeyen akp eskisi siyasal islamcı davutoğlu ve babacan'a 54 milletvekili başkan yardımcılığı ve bakanlıklar verir mi?
"kılıçdaroğlu en iyi aday" diyorsunuz. anketlere hiç baktınız mı? anketlerde kılıçdaroğlu'nun sonuncu çıktığını görmüyor musunuz? türk halkının kılıçdaroğlu'nu istemediğini ve mansur yavaş'ı istediğini neden anlamıyorsunuz?
"akşener kötü, hain, sattı..." diyorsunuz. diyelim ki akşener kötü peki kılıçdaroğlu iyi niyetli mi? neden kılıçdaroğlu "tamam türk halkı mansur yavaş'ın aday olmasını istiyor. adayımız mansur'dur." deyip seçimleri sorunsuz bir şekilde kazanmamızı sağlamadı?
kılıçdaroğlu neden mansur yavaş'ı aday yapmak istemiyor? ve neden masayı dağıtmak uğruna kendi adaylığını dayatıyor?
masanın dağılmasında ve belki de seçimin kaybedilecek olmasında asıl suçlu "halkın istediği kişiyi aday yapalım." diyen akşener mi yoksa koltuk hırsından vazgeçmeyen "ille de ben aday olacağım." diyen kılıçdaroğlu mu?
tanım: koltuk hırsı
edit: "ankara belediyesi akp'ye geçer" diyenler yahu 2 aylığına geçse ne olacak? cumhurbaşkanlığı bize geçiyor ankara belediyesi kimin umurunda? zaten 2024'de farkla geri alırız. akp'li meclis üyesi birkaç ay vekaleten başında duracak o kadar. önemli olan cumhurbaşkanlığı değil mi?
edit2: "mansur hdp oylarını alamaz." diyenler. adam ankara belediye seçiminde aldı kazandı. cumhurbaşkanlığı anketlerinde de alıyor. adamı aday yapsalar seçimi farkla kazanıyor. sizin duygusal fikirlerinizin bir önemi yok. rasyonel veriler ortada. adamın oyunu alamadığı parti yok. akp, mhp ve hdp dahil bütün partilerden oy alıyor.
edit3: "mansur aday olmak istemiyor." diyenler.
mansur yavaş - 6'lı masa beni aday gösterirse kabul ederim
trockistnedstark7 profili
-
kılıçdaroğlu'nun yavaş'ı aday yapmama sebebi
-
ali babacan cb adayı olsa oy verilip verilmeyeceği
verirsem beni oy sandığına yatırıp s.ksinler.
-
türkiye'nin sessizliğinin sebebi
seçimdir. türk halkı seçimi beklemektedir. bu sefer de seçimden akp çıkarsa gezinin 10 katı direniş olur. insanların çoğu "seçimden sonra iktidar değişecek ve ülke düzelecek." diye bekliyor. iktidar değişmez ve ülke düzelmezse insanlar "seçimle olmuyor" deyip isyan edecek. eğer ülke seçimle düzelmezse bütün meslek örgütleri, bütün çevreciler, bütün hayvan severler, bütün ezilen ötekileştirilenler, bütün işsizler ve bütün öğrenciler, kaybedecek fazla şeyi olmayan herkes yani milyonlar ayaklanacak.
görünen köye klavuz gerekmez. -
yalnızlık vs sevmediğin insanla evlenmek
bir arkadaşımın yaşadığı ikilem. aklımda kaldığı kadarıyla söyledikleri şöyle:
"zamanında birini sevdim anlaşamadık ayrıldık. sonra başkasını sevdim reddedildim. sonra birini daha sevdim ama bu iş olacak gibi değil. açılsam kesin reddedecek. reddedilmek hiç hoş bir şey değil. hem böyle arkadaş kalıyoruz. umut devam ediyor. beni seven başka biri var ona karşı nötrüm. karşılık versem iş evliliğe kadar gider. bu hayatta sevdiğim birinden karşılık bulamayacağım. bari beni seven biriyle birlikte olayım. hem belki ilişki başladıktan sonra nötr olduğum o kişiyi sevmeye başlarım. bilemiyorum. kararsızım."
hiç bölmeden dinledim bitince "sevmediğin insanla evlenme" dedim. ortamdaki kadınlar tarafından öküz ve duyarsız olmakla suçlandım. tam tersine ben duyarlı olduğum için evlenme dedim. evleneceğin kişi de insan onun duygularıyla oynayacaksın sonra da terk edeceksin veya evlenip mutsuz olacaksınız o insana da yazık. erkeğiz ve bazı konularda net konuşuyoruz diye kadınlar tarafından hemen öküz olmakla suçlanıyoruz. "asıl duyarsız sizsiniz hatta bencilsiniz sırf kendinizi düşünüyorsunuz. evleneceğin kişinin duyguları yok mu?" diyecektim ama kadınlar kalabalıktı tırstım diyemedim. -
öğretmen maaşına devlet müdahalesi gerekmesi
* lise mezunu bekçi maaşı 5200 tl.
* 2 yıl polis meslek okulu okuyan polis maaşı 7200 tl.
* 4 sene üniversite okuyan kpss sınavını kazanan kadrolu öğretmen maaşı 5250 tl.
* özel okul ve kurs gibi özel kurumlarda çalışan öğretmen maaşı 3-4 bin tl ve yazın maaş vermiyorlar 10 ay maaş veriyorlar. aldıkları yıllık maaşı 12 aya bölerseniz aylık maaşları asgari ücretten az oluyor. ve çoğu haftada 6 gün çalıştırılıyor. yeni mezunların çoğu sigortasız çalıştırılıyor. (sömürü düzeni)
* devlet okullarında kadrosuz ücretli öğretmen maaşı 2500 tl ve 10 ay maaş veriliyor. (devletin kendisi bile asgari ücretten az maaş veriyor. bir çalışana asgari ücretten az maaş vermek suç değil mi?)
bu ülkede ücretli öğretmen maaşlarına ve özel kurumlardaki öğretmen maaşlarına ve çalışma şartlarına acilen devlet müdahalesi gerekiyor. en azından bir öğretmene bir bekçi kadar maaş verilmesi ve tabi ki 10 ay değil 12 ay maaş verilmesi gerekir. ve yeni mezun da olsa her öğretmenin sigortasının tam yapılması gerekir.
aslında özel kurumlarda çalışan öğretmenler toplu greve çıksa mecbur kalır verirler ama işte bizim ülkede öyle bir bilinç ve mücadele kültürü yok. devlet müdahalesi şart. minimum öğretmen maaşı en azından bekçi maaşı ile eşitlenmeli. şu anda adaletsiz bir düzen var. bu hükümet bir öğretmene bekçi maaşını çok görüyor. -
9 aylıkken her yeri yanan zehra
olayın detaylarını bilmiyorum. öğrenmek de istemiyorum. bir bebek yanmışsa veya hastaysa, aile yoksulluktan tedavi edemiyorsa, devletin görevi hastayı tedavi etmektir. bunu yapmayan devletin varlık sebebi ortadan kalkar, yıkılması haktır.
-
40 yaşında hiç evlenmemiş erkek
evlilikle kafayı bozmuş, hayatta evlenmekten başka bir anlam bulamamış, bomboş bir insanın anormal sandığı, gerçekte ise son derece normal olan durumdur.
1-insan, vazifesi evlenmek olan bir memur değildir.
2-ne erkek ne de kadın evlenmek zorunda değildir.
3-bir insanla çok sevişirsen yani hem sen onu çok seveceksin hem de o seni çok sevecek, o zaman evlenirsin. hatta böyle bir durumda bile evlenmek zorunda değilsin canınız istiyorsa evlenirsiniz buna mecbur değilsiniz. seviştiğin biri ile karşılaşmazsan buna rağmen sırf evlenmek için sevişmediğin biriyle evlenmeye kalkarsan asıl anormal olan budur.
4-yaşın geçiyor diye veya toplum baskısı yüzünden kendini evlenmek zorunda hissedip kötü bir insanla evlenen sonra bir de üstüne çocuk yapıp tüy diken mutsuzlar ordusuyla dolu bu ülke. bu kadar aptal olmayın.
5-çocuk yapmayı ilahi bir görev sanıyorsan ve bunun için kendini evlenmek zorunda hissediyorsan yine anormal olan sensin. çünkü;
dünya nüfusu olmuş 7 milyar, hayırdır? amaç nedir? insan ırkı tükeniyor da haberimiz mi yok? eğer "soyum yürüsün" diyorsan o zaman da ırkçı bir psikopatsın. senin gibi düşünen sorumsuzlar yüzünden dünya evsiz ve kimsesiz çocuklarla dolu.