''evet, çok sakatımız var. takıma sakatlar ordusu dileyebiliriz ama sakatlar ordusu dediğimiz ordunun başında hâlen bir kumandan varsa, geriye cephane kalıyor. 50 bin de cephane varsa, seyirciyi kastediyorum. çıkar aslanlar gibi savaşırız. biz galatasarayız ''
fatih terim.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 24 ekim 2018 galatasaray schalke 04 maçı
-
2. mhp'nin ankara adayının melih gökçek olması
ha şöyle ya. hep sol mu bölünecek.
-
3. türkiye'nin en boktan ili
yozgat yazmayan arkadaşların yozgatı görmediğine eminim.
edit: yozgatın delaanlıları “yozgat diyenler tüm illeri gezmemiştir” tezi ile ortada tespih sallıyor, peşinen söyleyim hepsini gördüm :) -
4. içimi en rahat bira
düz adamım valla tuborg gold.
-
5. kırşehir'de çocuğa saldıran pitbull
tekrar yazmakta fayda var.
köpeğin arka ayaklarından tutup havaya kaldırmak, çenesindeki kuvveti azaltacağından ayırmak için en etkili yöntemdir.
edit: ne alaka diyenlere cevap editi.
arka ayaklarından kaldırılan köpek öncelikle şaşırır. çenesiyle tuttuğu şeyi köpek kendisine doğru ya da sağa sola savuracak şekilde çekiştirir. bu kuvveti da arka ayaklarından aldığı destekle sağlar. su atılması da bir yöntendir şaşırıp bırakmaları için ancak her zaman işe yaramayabilir. -
6. fatih portakal
yaptığı çapsızlıkta son nokta kendisidir. senin giyim sponsorun var o adamın yok.
-
7. içilen en iyi viski
şimdiden rica ediyorum buraya içimi en güzel viski diye şişesi binlerce lira olan markaları yazmayalım, okurları depresyona sokmayalım.
fakr-u fakir bir viski sever olarak kesinlikle ballantine's derim. performans/fiyat oranı bu kadar yüksek bir viski tatmadım. red label, j&b, jim beam, jameson gibi aynı fiyat düzeyindeki viskilerden bariz 3 gömlek üstündür. vat 69'u falan zaten saymıyorum*.
edit: içimi en güzel viski başlığını buraya taşımak neyin kafasıysa artık... içimi en güzel viski konusundaki görüşüm ile bugüne kadar benim içtiğim ya da "bir arkadaşımın" içmiş olduğu en iyi viski arasında öküz gibi fark var ve bunu göremeyen başlık taşıyan'ı kınım kınım kınıyorum. -
8. erdoğan'ın maaşının 74 bin lira olması
- maaşıma zam talep ediyorum canım kendim
+ zam talebimi onaylıyorum
- tşk
+ öd -
9. kerimcan durmaz
8 yıldır yazılımla uğraşıp bu adamdan fazla para alıyorsanız kusura bakmayın ama siz de vurduruyorsunuzdur. *
-
10. eyt yasasının tbmm'den geçmesi
yasa geçmemiştir sadece görüşülmesi için yapılan oylama kabul edilmiştir. görüşüldükten sonra yasa oylamaya sunulacak ve ak koyun kara koyun ortaya çıkacaktır.
edit : milletvekilleri yatiyeah, 16 bin tl maaş aliyeah, chp ne yapiyeah.... sadece akp'ye değil sözde muhaliflere rağmen de kabul edilmiştir.
edit2: stepne gene yaptı stepneliğini ve bir seviye daha yükselerek saraya paspas oldu. -
11. 3. havalimanı'na mevlana adı verilmesi
osmanlı havalimanı olsun dediler vazgeçtiler, abdülhamit han olsun dediler ondan da vazgeçtiler, bir ara eyüp el ensari havalimanı bile koymayı düşündüler, sürekli ''islam'' bilinçaltından gittiler ve şimdi ise mevlana celaleddin rumi olsun diyorlar. valla ben olsam eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdûhu ve resûluhu havalimanı koyarım kafam rahat olur. negzel. okuyan dine girer oh mis.
-
12. uçak inince alkışlayan kişi
-
13. kitaplığından ödünç kitap vermeyen insan
benim bu. ama beni bu insana sizler dönüştürdünüz. evet evet sizler! odunc kitap alıp vermeyen veya 3 yil sonra getiren sizler! utanacaginizi bilsem "nerede benim kitabım!?" derdim ama ondan da anlamazsınız ki siz..
-
14. bedelli askerlik
ya tamam kardeşim, siz kahramansınız. benim ne şehit ne de kahraman olmaya niyetim yok. 21 gün şınav mekik çekip gelcem. aynen ben ılık götlüyüm, siz cesur yüreksiniz. vatan millet sakarya tamam.
bir durum söz konusu iki bilgi alalım diye giriyoruz amın feryatları türklük, erkeklik dersi veriyor. göt oğlanları bunu da klavye başından yapıyor. sabah sabah ya... -
15. ekşi itiraf
şu yaşım olmuş, ben hâlâ ne kadar seversem o kadar sevileceğim sanıyorum.
-
16. pitbull saldırısından kurtulmanın yolları
#82607198 nolu entry nedeniyle bir sürü mesaj aldım. bu nedenle pitbull saldırısı durumunda neler yapılabilir hakkında kısaca bir bilgi vereyim dedim. bir veteriner hekim olarak senede kamu adına 700-800 civarı kedi köpeğe köylerde kuduz aşısı yapıyorum. saldıran, ısıran köpek oluyor muhakkak. ancak normal köpek saldırısında köpek ısırır bırakır veya diş geçirir. siz ya da civardan biri veya sahibi bir hamle yapınca köpek çeker gider. buraya kadar normal. fakat bu pitbull denilen köpek ırkında bu durum yok. istediğini yap! kafasına vur, su dök, vs. ne yaparsan yap ayıramıyorsun.
ama onu yetiştiren kişi suçlu, normalde çok iyi bir hayvan vs edebiyatı yapacak duyarcı orospu çocuklarına gelince... eskiden benim de bakış açım böyleydi. sahibinde suç var derdim. fakat öyle değil arkadaşlar. size bir örnekle açıklayayım. atıyorum sizi köpek ısırsa, kedi tırmalasa hastaneye kuduz aşısı olmaya gidiyorsunuz değil mi? hastane gelen bu vakadan tarım ve orman müdürlüklerini, köpeğin kuduz yönünden takip edilmesi adına bilgilendiriyor. bu yüzden iş nedeniyle sürekli ısırma vakaları ile iç içeyim. maymun ısırmasına bile denk geldim meslekte. bir kez bu pitbull denilen hayvanın ısırmasına denk geldik. çocuğun kalça kemiğini parçalamış. sahibi de; "asla öyle yetiştirmedim, böyle yapmadım, saldırmazdı kesinlikle" diyordu. peki o çocuğun annesi babası açısından düşündünüz mü? yok. aslına köpek iyi sahibi suçluymuş amınakodumun duyarcı orospu çocuklarına göre.
şimdi gelelim neler yapabiliriz?
eğer yolda tek başınıza veya çocuğunuzla giderken karşıdan gelen sahipsiz ya da sahipli * bir pitbull görürseniz öncelikle yolunuzu değiştirin. karşılaşmamaya çalışın. öyle bir şansınız yoksa çocuğunuzu kucağınıza alıp araba yanı (olası saldırıda çocuğu arabanın üzerine koymak için), kolayca içeri girebileceğiniz bir dükkan/ev kapısı yanı ve bunlar da yoksa atıyorum 3 4 kişilik bir insan grubunun yanına geçebilirsiniz.
asla maskesiz bir pitbula yaklaşmayın! sahipleri hep bir şey yapmaz uysaldır vs edebiyatı yaparlar. siz yaklaşmayın.
atıyorum bir şekilde sizi ya da bir yakınınızı veya sokaktaki vatandaşı ısırdı. bu durumda götünüzü yırtsanız o pitbull bırakmıyor. duyarcı orospu çocukları da durduramıyor kendi canavarlarını. bununla ilgili yüzlerce vidyo örneği var. peki ne yapacağız:
1. silah veya bıçağımız varsa direk öldürüyoruz. kendi birinci önceliğim budur. saldıran bir pitbull için duyar kasacak halim yok. empati yapacak halim de yok. o zaman işid canavarlarına da empati yapalım. aslında iyi insanlar onların beynini yıkıyorlar vs diyelim o zaman amk.
2. silahımız yoksa kemerimizi çıkarıp direk boğarak öldürüyoruz hayvanı. bu işlem için baya güç gerekiyor.
kendi adıma bıçakla, neşterle, kemerle, anestezik maddeyle her türlü mücadele ederim. siz de kendinize bir yöntem geliştirebilirsiniz.
tabi bu canavar köpekten kurtulunca sahibini de hastanelik etmeyi unutmayın. özel mesajla tehdit ediyorlar beni. yok kafamı kesermiş amk ilkel primatı. alın işte bu köpekleri besleyenler bu kafadaki teröristler.
edit : bir çaylak (notanick) arkadaştan gelen link.
https://www.instagram.com/…heet&igshid=1zb1aqot5jsp
edit2: biber gazı ve su ile müdehale işe yaramayabilir. buyrun.
https://youtu.be/9t8lgrbncrg -
17. askerde çay içilen demir bardak
sabah 5:30da dolaplara sopayla vurularak uyandirilmissin. buz gibi havada soguk suyla sakal tirasi olmussun. yine buz gibi havada sabah ictimasi icin komutani beklemissin. ardindan icini isitacak caya kavusmussun usuyorsun ama oda ne icemiyorsun cunku cayin sicakligi demir bardaga gecmis ve dudaklarina yapisiyor demir. icmeye zorlasan bile agzini yakiyor. sonra biraz bekleyeyim de sogusun diyorsun ki bi bakmisin cay da demir de bir anda buz gibi olmus.
-
18. kadınların erkeğin evinde iz bırakma çabası
ulan ben ne düz insanım ya. unutmuş diyip geçiyordum ben.
-
19. tbmm'nin emeklilikte yaş önergesini reddetmesi
sabahtan beri mhp güzelleyenlere, mhp'nin nasıl bir parti olduğunu yine mhp anlattı.
seçim vaadi olan bir konu hakkında ret oyu verdiler.
kısa bir özet.
edit: 24 haziran seçim vaadi
13. sayfa -
20. skinny pantolon giyen erkek
skinny düşünmüyordur.
-
21. 3. dünya savaşında sözlükte açılacak başlıklar
-
22. şahan gökbakar skeçlerinden akılda kalanlar
(bkz: sekkiz)
-
23. türkiye'yi bir koku ile anlatmak
çiçek yağında salçayla kavrulan soğan kokusu. hem de böyle kesif kesif sinmiş ülkenin her yerine.
-
24. 1959 öncesi şampiyonluklar
sayılmasına karşı olanların tek bir argüman bile sunamadıkları, demagojiden bir santim ileri gidemedikleri şampiyonluklardır. 1959'dan önce şampiyon olan tek takım fenerbahçe değil; hatta istanbul dominasyonunu hafifleten bir dağılım çıkıyor ortaya. buna rağmen 59 öncesi her şampiyonluğu istanbul şampiyonluğu sananlar ya karşılarındakileri baya aptal sanıyor, ya da kendilerini kandırmakta üstlerine yok.
-
25. evlenmelik erkek mesleği
bir mali müşavir değildir. bu saat oldu ortalıkta yok muhtasarını beyan ettirdiğiminin.
-
26. 23 ekim 2018 guardian'ın rte karikatürü
bir steve bell karikatürü.
onlarca entry girilmiş ama henüz kimse karikatüristin ismini zikretmemiş. dahası, guardian'a amerikan gazetesi diyenler, onu misvak ve akit ile bir tutanlar var...
şuraya iki satır yazmadan birkaç dakika ayrılıp bir arama yapılsa steve bell'in kim olduğu, yıllarca liderleri nasıl çizdiği görülecek halbuki. mesela zamanında yıllarca amerikan başkanını maymun, kendi ülkesinin başbakanını da onun köpeği olacak çizmişti steve bell (bir örnek burada).
karikatürü beğenirsiniz beğenmezsiniz ayrı, lakin önce biraz zahmet edin de ne nedir ona bir bakın. -
27. lara vs konyaaltı
ulan biri de dememiş ki" lara semt, konyaaltı ilçedir" diye. yapacağınız versusu sikeyim.
-
28. e-spor müsabakasında hack açan hintli
hangi oyunda ne amaçla olursa olsun hile yapanların alayı şerefsizdir.
-
29. mehmet ali erbil
ülkede bu kadar orospu çocuğu varken tüm kinini bu adama kusanlara acıyorum. ne yapmış lan bu adam? fetöcü mü, çocuk tacizcisi mi, adam mı öldürdü ne yaptı da bu kadar acımasızca yazıyorsunuz. kendi yoksunluğunuzu bu adam üzerinden kapatmak istiyorsunuz bence, çünkü başka bir açıklama getiremiyorum. sonunda onunki de bir can. allah tez vakitte iyileştirsin.
-
30. türklüğün ne olduğunu anlatan çöp kovası
arabaya binip aptal videolar çeken ve avrupa'da yaşadığını öğrendiğim keko . avrupa'nın refahıyla burdaki çarpık düzenin savunuculuğunu yapan gurbetçi davarlardan gına geldi .
-
31. çocukken yapılmış koleksiyonlar
düzleştirilmiş çokomel ambalajı
-
32. ferrarisi olan adamın yürekleri dağlayan dramı
adam sonuna kadar haklı.
adam arabanın orijinal hali ile oynamamış, arabanın normal sesi bu.
sen bu arabanın ithalatına izin veriyorsan, bu arabayı satın alandan vergi alıyorsan, sen bu arabayı muayeneden geçirip trafiğe çıkarıyorsan ceza kesemezsin.
bir üst mahkemeye yapacağı itirazda lehte karar çıkacaktır. -
33. istanbul'un en boktan ilçesi
esenyurt'tan boktanı yoktur.
-
34. bir kadınla tartışırken haklı çıkabilen erkek
toplanın lan, dev tüyo veriyorum. evladiyelik külliyat bırakıyorum.
alfred adler, tartışmalarda şuurlu kalabildiğin sürece konu ne olursa olsun üstesinden gelebileceğini, hatta haklı çıkacağını ve ulaşman gereken yegane erdemin bu olduğunu söyler. ilişkilerdeki tüm hareketler ikiye ayrılır der, şuurlu hareketler ve şuursuz hareketler. kadının, sonrasında senden bir daha görüşmemek üzere ayrılmadığı müddetçe sana yaptığı ve saçmalık olarak gördüğün tüm hareketler şuursuz hareketler sınıfına girer. bu yüzden insanın ister yanındaki kadına, ister patronuna, ister alt komşusuna, ister haydar emmiye karşı kendini eğitmesi gereken tek şey bu anlarda şuurlu hareketler sınırından çıkmamaktır. kadınlar tartışırken bu sınırı çok kolay aşar ve şuursuz sınıfa oldukça çabuk geçerler. tartışmalarda bunun idrakını ve kontrolünü elden bırakmamak senin asli görevindir. yani meali şu, sinirlenmeyeceksin arkadaş. ters hiçbir şey söylemeyeceksin. temperine yenik düşmeyeceksin. en iyi avlanan yırtıcı en hızlı koşan değil, en az yorgunlukla en uzun süre koşan yırtıcıdır. karşındaki ile girdiğin tartışma basit bir içgüdü savaşıysa burda tarafları yırtıcı olarak belirtmenin de bir sakıncası yok bana göre.
seviyeyi öfkeden doğan şuur bulanıklığı ile alta çeken taraf kavganın sonundaki normalleşme sürecinde kendi kendini toparlamak zorunda kalacaktır. bırak, kendi dağıttığını kendi toplasın. zaten bunu beceremeyecektir de. bu anlarda hiçbir şey yapma. bağırmasının, delirmesinin saçma olduğunu bile söyleme. seni o an düştüğü histerik seviyeye çekmesine izin verme. en sakin şekilde kendi savını söyleyip sus ve mümkünse ifadesizce dinle.
reaktif şuuru yüksek tarafın tartışmayı kaybetme şansı yoktur. -
35. sırf kutusu için alınan ürün
100'lük jack daniels şişesinin metal kutusu. annem çay doldurdu içine.
-
36. yağmur yağınca hissedilen duygu
(bkz: huzur)
-
37. doktorları türkiye'de çalışmaya iten motivasyon
hasta 17 yaşında amatör futbolcu gurbetçi bir çocuk. amcasının oğlu elindeki pompalı ile yanlışlıkla hastayı vuruyor. sol akciğer üst bölümü, sol subclavian (köpücük altı) arter ve veni paramparça halde acile geliyor. olayın ciddiyetini anlayan anladı. apar topar ameliyata alınıyor. cerrahlar saatlerce ter döküyor. kalp damar, göğüs cerrahisi, arkada anestezi ekibi saatlerce o çocukla birlikte ecel terleri döküyor. hasta sabah 5'e kadar süren ameliyatın ardından yoğun bakımımıza geliyor. nöbetçi arkadaş saatlerce çocuğu stabilize etmek için kanlar bir taraftan, destekler bir taraftan tek başına mücadele ederek hastayı bırakmıyor. kanama kontrolü tam olarak sağlanıyor. aktif kanaması yok, destekleri yavaştan sonlandırmaya başlıyoruz. gün boyu stabil seyrediyor. ve akşam oluyor. nöbetçi benim. hoca giderken "bu çocuğa bir şey olmayacak" diyor ve nöbeti devralıyorum. her şey yolunda gidiyor. saat 22:00 civarı hastanın saturasyonu 95'lerden zank diye 80'e iniyor. ne olduğunu anlamaya çalışırken 70-60-50-40-30 diyor. başımdan aşağı kaynar sular. ulan çocuk gidiyor. ne oldu durduk yere? kanama mı başladı, tüp mü çıktı, diğer akciğere mi bir şey oldu? 30 saturasyon ile bir hasta dakikalar içerisinde hipoksik kalabilir. yani beyni oksijensiz kalıp hasar görür. çıldırmak üzereyim lan ne oldu şimdi? hocayı arıyorum. hocam koşun çocuk gidiyor diyorum. kadın evden apar topar geliyor. anlamıyoruz ne olduğunu. göğüs cerrahisi geliyor kanama yok diyor. hoca diyor tomografiye götürün çabuk. o halde hastayı götürüyoruz. tomo sonucu yeni gelişen bir kanama vs yok. saat gecenin 4'ü oldu bu arada. biz hala ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. diyoruz şu göğüs tüpünü değiştirelim. o saatte bilmem kaç kişiyi arayıp depoyu açtırıp malzeme alıyoruz. tüpü değiştiriyoruz yok. yok oğlu yok yükselmiyor oksijeni. yapacak bir şey kalmıyor. hoca saat 5 gibi gidiyor. bir sandalye çekiyorum başına saat 9'a kadar ne zaman kalbi duracak da masaja başlayacağız diye bekliyorum başında, bir gözüm monitörde. tabanlarım patlıyor. kafam allak bullak. güneş doğuyor, hasta ölüyor... saat 9 gibi o geliyor. büyük şef, kral, asıl hoca geliyor. 1 saat anlatıyorum şöyle oldu böyle oldu diye. bir şey demiyor. birer bardak çay içiyoruz. ben bitkin halde deskte oturuyorum. hala ne zaman kalbi duracak diye bekliyorum. oksijen saturasyonu 35'lerde. hoca "ards'ye girmiş lan anlamamışsınız siz, hastayı yüzüstü çevirin" diyor. çevirir çevirmez oksijeni 40-50-60-70-80-90-95 oluyor. ulan diyorum gözlerim açılıyor fal taşı gibi nasıl olur bu. ağlayacağım amk nasıl olur lan saniyeler içinde. "noldu lan" diyor hoca. yutkunuyorum sadece. çocuk 2 hafta sonra solunum cihazından ayrılıyor. toplamda 1. ayın sonunda sağ olarak, üstelik de profesyonel spor hayatına devam edebilecek halde yürüyerek, konuşarak, gözleri gülerek alman sağlık ekibine teslim ediliyor. annesi, babası ve kendisi mutlu bir şekilde evlerine gidiyor.
bu tek bir hikaye. ve bunun nicelerini gördük. anlayamazsınız, gerçekten anlayamazsınız. -
38. yargıdan müsade alacaksak bu makamda durmayayım
-
39. sayın başkanım al ben bir gamerım
gatö - gamer terör örgütü
cehape zamanında oyunlar karneyle alınıyordu ulan vatan haini insafsızlar. benim dedem tetris kuyruğunda vefat etti. kardeşimi başörtülü diye atari salonuna almadılar. -
40. boşanmış bir kadınla evlenmek
çok da büyütülecek bir olay değildir. ağzımı açık bırakan bir anımı paylaşmak isterim. arkadaşımın ninesi formunda o zamanlar.
- bul bi kız da evlen yiğidim. ikinizin de yaşı geldi.
+ sen canını sıkma nine. zengin bi dul bulup işimi gücümü bırakıp hayatıma bakarım. o bana baksın.
- (küfürleri geçiyorum) başkasının öğrettiği ata binilir mi?
başlığa konu olan durum çok hassas. bir şeyler yazarken dikkat etmek lazım. çevrenizde, ailenizde bu durumda olan birileri illa ki vardır. rastgele buraları okuyan depresyondaki boşanmış bir kadın için cehennem etkisi yaratacak entry'ler gördüm. dünya hali, bir gün başlığa konu olursunuz; belki kızınızla belki karınızla. -
41. hürriyet'ten yılın habercilik başarısı
bir keresinde minibüste şoför, sen ücretini ödedim mi demişti. ben de evet ödedim, isterseniz yanımdaki yolcuya sorun demiştim. yolcu da evet demişti. öyle de bir yaşanmışlık olmuştu.
ben bunlari hürriyet için yazdım. -
42. ufak tefek cinayetler
-
43. kadın (dizi)
sarp karakterinin yerine koyun kendinizi...
yok yere dayak yiyorsunuz kaza geçiriyorsunuz.. canınız kadar sevdiğiniz eşiniz 2 çocuğunuz öldü diyorlar..
yıllar geçiyor içinizde onların acısı ..
içinizdeki kor hiç sönmüyor...
peşine düşüyorsunuz..
içinizdeki şüphe o kadar büyük ki, "al bak bu senin eşinin ve çocuklarının mezarı" dedikleri yere gidip mezarları kazıyorsunuz..
bir mezardan annenizin cesedi çıkıyor.. diğer mezarlar boş..
sonra gerçeği öğreniyorsunuz..
çocuklarınıza sarılırken öldü zannettiğiniz eşinizin ölüm döşeğinde olduğunu öğreniyorsunuz.. beraber geçiremediğiniz kaybettiğiniz yıllarınızı sarıldığınız çocuklarınızın kokusunda hissediyorsunuz..
karşıdan da size kendi kendine gelin güvey olmuş tırt arif bakıyor..
ya şu senaryoda "arif" diye mızıklayanları anlamak mümkün değil. arif kim yahu dış kapının mandalı.. bir babanın çocuklarına ve karısına kavuşmasını bile engelleyecek kadar küçük hesaplar peşinde bir adam.. dizinin "kötü" karakterleri ile eşdeğer.. -
44. 9 aylıkken her yeri yanan zehra
olayın detaylarını bilmiyorum. öğrenmek de istemiyorum. bir bebek yanmışsa veya hastaysa, aile yoksulluktan tedavi edemiyorsa, devletin görevi hastayı tedavi etmektir. bunu yapmayan devletin varlık sebebi ortadan kalkar, yıkılması haktır.
-
45. 24 ekim 2018 hepsiburada rezaleti
kesinlikle uzak durulması gereken gaspçı firmamsı!!
geçen ay bu siteden kardeşime bir telefon aldım`:https://eksiup.com/7536794e0528` bana kusurlu ürün sattılar ve sattıkları cihazın arkasında durmuyorlar. cihazı aldığım gibi sorunu saptayıp hepsiburadayı arayıp cihaz sorunlu geri gönderiyorum dedin ancak onlar elektronik ürün olduğu için bunu kabul edemeyeceklerini, cihazın garantisinde yer alan teknik servis numarasını arayarak oraya kendimizin göndermesi gerektiğini söylediler yani hepsiburadanın yönlendirmesiyle (bkz: https://eksiup.com/324d8aabd705?) ürünü delta teknik servise gönderdim ancak 25 işgünü geçmesine rağmen `:https://eksiup.com/cf28d8783305?` delta teknik servis sorunu çözemedi ve sorunu çözemediklerine ilişkin bir rapor da yazmadılar. hepsiburadaya sorunu bildiriyorum rapor istiyorlar yahu delta rapor vermiyor diyorum. hala dalga geçer gibi rapor getirin diyorlar. kesinlikle alışveriş yapılmaması gereken ilgisiz bir site.
geldiğimiz noktada: telefonum yok telefon serviste, param yok param hepsiburadada, raporum yok servis 20 işgününü aşmasına rağmen rapor yazmıyor işlem yapmıyor, hepsiburadaya paramı verin diyorum hepsiburada rapor istiyor. satıcı sizsiniz isteyin raporu ben alamıyorum diyorum dalga geçer gibi sistemden otomatik mesaj atıyorlar çözüm yok.
bugün saat 11:20 sularında hepsiburadadan bir arkadaş aradı sorunuma yardımcı olacağını söyledi. şu şekilde yardımcı olacakmış: ben ürünü servisten isteyeceğim bana gelen ürünü hepsiburadaya göndereceğim sonra hepsiburada ürünü deltaservise göndererek takibini kendisi yapacak. yani ben bir aydır mağdurum beni en az 1,5 ay daha mağdur etmeye çalışıyorlar. 20 işgünü dolduğu için yasal hakkım olan para iademin yapılmasını istiyorum fakat hepsiburadanın çözüm önerisi bu oluyor. benimle dalga geçmeye devam ediyorlar.
buradan hepsiburadaya seslenmek istiyorum,
ben kurumsal kimliğinize güvenerek sizden alışveriş yaptım, iyi niyetinize ve çözüm odaklılığınıza güvenerek bugüne dek konuyu farklı mercilere taşımadım. "türkiye'nin en büyük alışveriş sitesiyiz" sloganıyla hizmet veriyorsunuz.
hizmet anlayışınız müşterilerinizi mağdur etmek midir?
yardımcı olma anlayışınız sorunu ısrarla tanımlamayarak müşterilerinize hep aynı mesajı atıp müşterilerinizle dalga geçmek midir?
iyi niyetiniz mağduriyet üstüne mağduriyet yaratmanız mıdır?
çözüm odaklılığınız sorunları daha da büyüterek çözümden uzaklaşmak mıdır?
bakın ben 1 aydır sorunumun çözümüne ilişkin çözüm talebinde bulunuyorum bugün geldiğimiz nokta: siz benimle alenen dalga geçiyorsunuz.
kesinlikle uzak durulması gereken firma. para iademi yapmamak için kırk takla atıyorlar. müşteriye bozuk ürün satıp sonra hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar muhatap bulamıyorsunuz. resmen gaspedildim!
edit: @kintaro adlı yazar arkada?ın uyarısıyla imei nolu yeri boyadım.
edit 3: kimi arkadaşlar servisin de kusurlu olduğunu servisin yasal sorumluluklarını yerine getirmediğini bu yüzden de mağduriyete sebebiyet verdiğini ifade etmişler. evet servis de hepsiburada kadar kusurludur. kimi arkadaşlar da yalnızca servisin kusurlu olduğunu hepsiburadanın aracı olduğunu yazmışlar. bu konuda oluşan sisleri birkaç hususta aydınlatmak isterim;
hepsiburada en başından beri ürünü bana gönder ben servise gönderip takibini de ben yapayım diyebilirdi. hepsiburadayı arayarak bana gelen ürünün kusurlu olduğunu söyledim, konuyla alakalı görüşmek için asıl satıcının numarasını istedim ancak hepsi burada satıcıyla direkt iletişim kuramayacağımı kendilerini muhatap almam gerektiğini söyledi. ben cihazı denediğimiz ilk günden hepsiburadayı aramaya başladım ben kusurlu ürünü ısrarla hepsiburadaya göndereceğim dememe rağmen hepsiburada ısrarla ürünün kendilerine gönderilmeyeceğini direkt servise göndermem gerektiğini söylediler. bugün de ürünü bize gönderin biz servise gönderip takibini yapalım deyip bozuk ürün gönderdikleri sağlam insanların da ayarlarını bozuyorlar. kaldı ki satıcı her koşulda ürün takibini yapmakla mükelleftir. uzaktan satış sözleşmesine göre ilk 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeden ürünü koşulsuz iade etme hakkımız varmış bunu da ne yazık ki sonradan öğrendim. hepsiburada sattığı ürünü ilk günden koşulsuz iade alacağına müşteriyi süründürmeyi tercih etti.
bu yüzden hepsiburada için rezalet başlığı açtım elbette ki delta servis de yasal sorumluluklarını yerine getirmemiş beni hepsiburada kadar mağdur etmiştir ancak delta serviste iyi kötü muhatap bulunabilmekte delta servis hatasının farkında olarak konuşmaktadır hepsiburada da ne bir muhatap ne bir kusur kabulü var aksine müşterileriyle alaycılık var mağduriyet üstüne mağduriyet yaratmak var.
edit 2: saat 14:21'de hepsiburada sosyal medya ekibinden sinem hanım beni arayarak, servisle iletişim kurup sorunumu acilen çözümleyeceklerini bilgisini verdiler.
saat 14:36'da delta servisten barış bey beni aradı ve ürün için değişim işlemlerini derhal başlatabileceklerini söyledi. ben de değişim istemediğimi yasal hakkım olan para iademin yapılmasını talep ettim ilgileneceklerini söyleyerek kapattılar.
saat 15:15'de yine hepsiburada sosyal medya ekibinden sinem hanım aradı ve kurum adına özürlerini ileterek para iademin bir işgünü içerisinde hesabıma yatırılacağını söyledi.`:https://eksiup.com/dfcf28f8e441` ben de kendilerinin daha müşteri odaklı hizmet vermeleri için isteklerde bulundum.
bu sorun için finale yaklaştığımız noktada, hepsiburada ve delta servisin müşteri hizmetlerinde çağrıları yanıtlayan arkadaşlar gerçekten ilgililer ve işlerini layıkıyla yapmaya çalışıyorlar ancak hepsiburadadan kesinlikle tatmin edici dönüşler alamıyorsunuz delta servis bu konuda bir nebze daha iyi size dönüş sağlıyor sizinle iyi kötü muhatap oluyorlar hepsiburadada muhatap krizi yaşıyor üzerine sinir krizlerine giriyorsunuz.
bu sorun için finale yaklaştık ancak benim amacım paramı kurtarmak değil, tüketicilere farkındalık yaratmaktır bu yüzden bu sorunda finale gelsek de benim misyonum tamamlanmamış; aksine koca bir dağa ilk kazmayı vurmuşçasına dağın diğer ucundan aydınlığa ulaşana; bu firmaların müşteri hizmetleri kalitelerini artırarak daha müşteri odaklı hale gelmeleri için daha da çok artmıştır. firmalar bu noktalara gelene dek hemen her mecrada olumlu/olumsuz paylaşımlarımı aktararak bu amaca hizmet edeceğim.
bu vesile ile sosyal medyanın gücünü bir kez daha görmüş ve göstermiş olduk. sorunumu paylaşıp bana destek olan, yanımda olan ya da eleştiren; bana hak veren, vermeyen ne kadar arkadaşım varsa hepinize teşekkür ederim. birlikte ne kadar güzel ve güçlüyüz, etkiliyiz! -
46. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
sözlük yalnız ve mutsuz erkek kaynıyor. dertleşecek insan değilde ....lecek birileri aranıyor gibi bir ortam oluşmuş.
-
47. edebiyat tarihinin en iyi giriş cümlesi
"toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma. 'ne zaman' demişti, 'birini tenkide (eleştirmek, yargılamak) davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!''"
the great gatsby -
48. söylemesi zevkli basketbolcu isimleri
(bkz: drazen petroviç)
toprağı bol olsun bir nesil kendisini çok iyi tanır ve anar. -
49. cengiz ünder
şutu çekmeden önce kaleciye ''evli olmasaydın seni alırdım'' bakışı atmıştır.
-
50. emlak balonu
sektörde tam 14. yılını devirmiş bir insan olarak yazıyorum, inşaat işi tamamen durma noktalarına gelmiştir arkadaşlar...
maketten satışlar'da, ikinci el satışları'da bitik vaziyettedir.
günde 115 satış yaptığımız günlerden, ayda 3-4 satışa düştük, durum o kadar vahim...
üstte iyimser bir arkadaş " bugün 1 milyona satılmak istenip 700 bin üzerinden maliyetine verilen daireler 2020 yılında 2 milyon listesinden satışa çıkacak." demiş.
ya türkiyede yaşamıyor, ya da hesap kitap nedir bilmiyor...
aklı olan nakitte kalır, ev mev almaz, biraz sabırla beklerse aynı paraya birkaç yıl içinde en az 2 tane ev alacak benden söylemesi...
yapılacak şey basit, nakitte kalın, parayı dolar veya faizle işletin, arkanıza yaslanıp 1-2 yıl bekleyin...