tas var kopek yok9
profili

  • kira artışına %25 sınır getirilmesi

    zorunda olmamama rağmen ben %100'ün üzerinde zammı kabul ettim bu sene. hatta ben %90 önerdim kabul etmedi ev sahibi biraz gerginlik çıktı hallettik.

    neden? çünkü ev sahibim bu parayla geçiniyor. çalışırken yememiş içmemiş bu evi almak için aylarca kredi ödemiş muhtemelen. uyduruk emekli maaşının yanında ek gelir. büyük ihtimalle emekli maaşı + kira benim aylık gelirimden az. ayrıca ben bu sürede %100'ün üzerinde maaşımı arttırdım.

    peki bu kurala uyulsa ne olacaktı? kiram 3.500'ken, 4.375 olacaktı. gelecek sene için ise 5.478.

    ben bu eve çıktığımda kira 500 euro'ydu. 4.375'e bakarsak 160 euro şimdi. gelecek sene olacak artışla muhtemelen 100 euro'ya kadar iner.

    senelerini kredi ödeyerek, geleceğe yatırım olsun, yaşlılığımda rahat edeyim, çoluğumun çocuğumun eğitimine katkı olsun diye ev alan ev sahibinin suçu ne? neden aldığı kira euro karşısında 5'te 1 oranında düşüyor. bir de euro enflasyonu kat daha fazla zarar.

    bakın benim evim yok, tüm hayatım boyunca çalışıp belki sadece yaşayacağım evi alabileceğim. kalacak miras falan yok. ama bu taraftan da bakmaya çalışıyorum. kan emici ev sahiplerini de biliyorum ama emeklilikte hayatta kalabilelim diye zamanında boğazından kesmiş çok insan da var. mesela 2 sene önce bi arkada gelmişti emekli hariciyeci. 3.500 maaş var, 3.000 de evden geliyor, ankara'daki endenden bin geliyor idare ediyoruz demişti. 60 yaşında karı koca. benim maaşım bile çok daha fazlaydı onların gelirinden.

  • yeşil mercimeği kim yiyor sorunsalı

    şu allahın en büyük lütfu olan sebze ve bakliyatlara ne zaman bu muameleyi yapmayı bırakacaksınız.

    bunu sevmeyen muhtemelen sabah akşam hazır etsiz çiğ köfte, burger king falan yiyordur. düzgün beklenme alışkanlığı olup da bunu sevmeme ihtimali yok bir insanın.

  • mansur yavaş'tan 200 bin aileye doğalgaz desteği

    karı koca asgari ücretle günde 10'ar saat çalışan bir aile eşek gibi doğalgaz öderken bu yardımdan faydalanamayacak.

    şu sosyal yardım seviciliğini bırakın artık. bu yardımın gitti aile profinili açıklıyım ben size. başka şehirden göçmüş 3-5 çocuklu bir aile. baba tüm gün kahvede çalışmıyor. anne arada temizliğe gidip 3-5 para getiriyor. elektrik, doğalgaz, su bu gibi yardımlarla dönüyor. belediye - valilik erzak - para gönderiyor.

    şimdi bu ailenin yükünü çekmek zorunda mıyız biz? ailede engelli vardır, baba yoktur vs. bu yardımlar yapılır ama ankarada 200 bin aile bu durumda mı? aileler 4 kişilik desek ankara'nın %15'i yapıyor.

    asalaklık seviyesine geldi bu sosyal yardım olayı artık. çalışırsam yardım gelmez diye millet iş aramıyor. ya da köyüne dönüp üretim yapacak nasolsa bedava yaşıyoruz burada diyor. bunun sonu yok.

  • ekmeğe margarin sürüp yenilen karanlık dönem

    doktorlar o dönem öneriyordu. hatta türk kalp vakfı o zamanlar becel kalp vakfı gibi çalışıyordu. kardiyoloji kongrelerinin sponsoruydu. doktorlar hiç o zamanlar yaşanmamış gibi yavaş yavaş bıraktılar bu işbirliğini. o zamanlar margarin sağlıksız diyenlere de bilim düşmanı, düz dünyacı diyordu bu doktorlar.

    görsel

  • 8 mart 2021 imamoğlu pervin buldan buluşması

    hdp ile pkk arasında organik bir bağ olduğu kesin. fakat siz terörü gözünüzde fazla büyütüyorsunuz. tc kanunları terör ile sizin kadar mesafe kurabilmiş değil.

    mesela:

    1. pkk'da terörist olmak: bu dağa kaçırılanlar aileleriyle buluşuyor ya senelerce örgütün elinde kalanlar. bunlar geldiğinde ben pişmanım, suç işlemedim diyor salıveriliyorlar. sadece annesinin hdp kapısında beklemesine de gerek yok. isteyen tüm pkk'lılar ben suç işlemedim teslim olduğum dediği anda serbest bırakılıyor: https://www.aa.com.tr/…umunu-degerlendirdi-/1583470

    2. terörü övme suçu: hdp'liler ile ilgili doğrudan bağlantı bulunamadığı için genelde bu suç atılıyor. bu suç çok genel zaten. zamanındaki bir sürü akp'li ve yandaşı kişinin tvitleri incelenirse hepsinde bu suç bulunur. (bkz: hilal kaplan) bunun da zaten suçu çok çok komik

    --- spoiler ---

    terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlar veya yayınlayanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    --- spoiler ---

    yani tck eline silah aldığını kanıtlayamadığı kişiye ceza veremiyor. terörist olduğunu bilse de teslim olduysa salıveriyor. yok öyle terörist, yok böyle terörist dediğiniz kişileri suçlayacak suç yok. neden? çünkü hükümet bu suçları genişletmek yerine esnetip barış süreci yapmak istedi. habur'da eline silah bile almış olsa teröristleri bıraktı.

    bugün tck'da terör suçları basit bir ekmek hırsızlığından daha ağır değil. selahattin demirtaş'ı hukuksuz yargılıyorlar diye kendinizi avutmayın. günümüz kanunlarında adamın hiç suçu yok. siz nefret edebilirsiniz, çok suçlu sayabilirsiniz ama tck sizin kadar mesafeli değil terör suçlarına.

  • piyano sesinden rahatsız olan komşu

    apartmanda komşuya giden her ses rahatsız edicidir. isterse fazıl say komşum olsun.

    fakat bu gibi aktiviteleri yapmak isteyenler mecburen ses çıkaracaklar, komşuların da iyi niyet ve anlayış ölçüsünde bunu tolere etmeleri gerekir. sonuçta bunu çalmak isteyen herkes müstakil ev tutamıyor.

    benim komşum mesela elektro-gitar çalıyor. nasıl çaldığından bağımsız, ki kendini geliştirdi baya, gündüz saatlerinde 1-2 saat çalışıyor. pek şikayetçi değilim. ama daha da uzmanlaşmak istiyorsa kulaklığıyla çalışsın, öyle bir imkanı olmayan bir alet çalıyorsa da gitsin stüdyo tutsun bir zahmet.

  • günde 4 paket sigara içmek

    eskiden çok vardı bu tiplerden. çünkü her yerde sigara içilebiliyordu. adam memur, sabah akşam gişede çalışıyor mesela. biri bitiyor birini yakıyor oturduğu yerde. otobüse biniyor sigarasını yakıyor. eve geliyor sigara.

    şimdi evin içinde bile sigara içmek garipsenen bir davranış oldu. baya yol gittik aslında bu konuda doğulu komşularımıza göre.

  • kış saati uygulamasının kaldırılması

    burada yapılan kış saati uygulamasının kaldırılması değil, bulunduğumuz saat diliminden 1 saat erken bir saat dilimine geçilmesidir.

    biz kışları(önceki sistemde), nüfusumuzun büyük bölümünün meridyen olarak yakınlarında yaşadığı izmit'in yerel saatini ulusal saat olarak kullanıyoruz. yani tüm türkiye olarak, güneşin izmit'te en tepede olduğu saat 12 diyerek günü 24 saate bölüyoruz.

    hava izmit saatine göre kışın mantıklı saatlerde aydınlanıyor (mesela bugün 8'de aydınlanacakmış sabah, izmit saati olsa bu 7 olacaktı) mantıklı saatlerde batıyor. (17.40 batış ama izmit saati yani eski saat olsa 16.40 olacaktı)

    7'de aydınlanıp, 16.40'ta batan bir günde, çoğunluğun 7 civarı uyanıp, akşam 5'ten sonra eve geldiği düşünüldüğünde daha az elektrik kullanıcağı düşünülebilir.

    peki yazın neden siirt saatine geçiyorduk? çünkü hava zaten çok erken aydınlanıyor, oldukça geç batıyor. 1 saat geriye götürdüğümüzde, normalde izmit saati ile 7'de uyanan ve 11'de yatan biri, ulusal saate göre aynı olsa da yerel saate göre 6'da kalkacak, 10'da uyuyacak. 6'da zaten hava aydınlanmış olduğu için ışık açmayacak, 1 saat de erken uyuyacağı için aynı düzeninde 1 saat daha az elektrik harcayacak.

    yani biz aslında 1 saat daha az elektrik harcansın diye ığdır saatine, yani kış saatine geçiyorduk. şimdi biz gittik ığdır saatini tüm yıla yaydık, artık kışın sabahları da elektrik kullanmak zorundayız. bir sürü rapor çıktı zararı gösteren, çok sevgili damat hiçbirini kabul etmedi. gerçi sabah namazına kalkmak kolaylaştı, onun etkisi olabilir.

  • avrupa şampiyonasının türkiye'ye verilmeme nedeni

    bir kere avrupa'da futbol sektörünün en önemli mali kaynakları bet şirketleri ve bira firmaları. türkiye'de bunların reklamı yasak. 2. başta ingilizler olmak üzere maça gelen adamlar orda burda hayvanlar gibi içecekler. konya'da tekel bile yok ayrıca koya'da, gaziantep'te, trabzon'da bu futbol severler almanya'daki gibi rahat hareket edebilecekler mi? hatta can güvenlikleri var mı diye sormak daha mantık? 3. alman gazeteci sokakta bir şey gördü "erdoğan'ın türkiye'si" diye tivit attı içeri alındı. ne diyeceğiz adamlara? 4. bu şehirlerin bu kadar insanı karşılayabilecek oteli var mı? formula 1 varken bile istanbul'da otel fiyatları 3 katına çıkıyordu ki istanbul türkiye'nin en fazla turist alan şehri. 5. ulaşım altyapımız buna hazır mı? almanya'da her köye giden tren var, otoyollardan bahsetmeye gerek bile yok. metro turizm adam başı 50 euro'ya istanbul'dan bursa'ya adam taşıyacaktı. istanbul'da taksiye zaten binemeyecektik. 6. ve en önemlisi, almanya'nın turnuvaya katılacağı stadlar her maçta zaten full dolan, ulaşım altyapısı ve kültürü olan stadlar. bizdeki gibi gösteriş için yapılmış ya da çivisi bile çakılmamış her maç 10'da 1'i bile dolmayan, dolduğunda da gidenlere trafik çilesi ve izdiham yaratan stadlar değil.

    türkiye'de bi futbol kültürü olduğunu düşünmek tam bir ahmaklık. türkiye'de taraftarlık vardır sadece. kendini bir yere ait hissetmenin ucuz rahatlığı vardır. türkiye'ye değişim programıyla gelen futbolsever alman arkadaşlarımın önce futbol'a olan ilgiyle gaza gelip, pasolig bile çıkartıp sonra hayal kırıklığına uğradıklarını çok gördüm. zaten statta boşluk görmek hiç alışık oldukları bir şey değil, hele herkes böyle futbol delisi gibi dolaşırken nasıl olduğuna anlam bile veremiyorlar. oynanan futbol zaten bomboş. egolu futbolcular, egolu teknik ekip ve mafya - parababası kulüp yönetimleri...

    80 milyonluk nüfusuyla çıkarabildiği tek futbolcunun ülkesine dönüp akbil sporda 'adamlık' yaptığı ülkeye bir zahmet böylesine önemli bir futbol organizasyonunu vermesinler.