Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. dardanel'in el ile paketleme yaptırması

    dardan-el

    t: bir tür paketleme yöntemi.

  • 2. bitcoin

    bugün, en beğenilenler listesinin tepesindeki entry, bir kripto parayla ilgiliydi.
    okudum. biri, o başlıktaki kripto paradan hareketle, kendi derin bilgileriyle, kripto para piyasasında yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlatmış. çok sayıda kişi de favlamış. entryde şöyle bir ifade var: '...filanca coinle bol sıfırlı rakamlar kazandım. kazandırdım da...'
    yani demek istiyor ki, benim yönlendirmelerime uyanlar para kazanır bu piyasada...
    adam entrysini şöyle bitirmiş: bunlar, bir boğanın kişisel yorumlarıdır...

    ulan dedim, ben bu adamı niye takibe almamışım? geçmiş entrylerine bir bakayım dedim. şöyle bir iki kurcalayınca, enteresan bilgiler gördüm. misal dogecoin için şöyle bir şeyler demiş: '1520 lirayla girdim.'
    bu boğamız ripple'a da 600 lirayla girmiş misal. alıp unutmayı planlıyormuş. uzun vadeli yatırım niyetindeymiş.
    daha da ilginci, ocak ayının 2'sinde aynen şöyle bir entrysi var: 'bir şeyi herkes konuşuyorsa bilin ki o tren çoktan kaçmıştır. örneğin herkes lokmacılardan bahsederken, lokma konuşulurken gidip bir lokmacı açarsanız batarsınız. ayrıca yıllardır yatırım yapan biriyim, yükselmesi ve düşmesi hiçbir sebebe bağlı olmayan bir yatırım aracına yatırım yapacağıma giderim rulette siyaha basarım.'

    diyeceğim şu ki, böyle boğalardan tavsiye alıp kripto piyasasına girerseniz, elinize verirler. demedi demeyin...

  • 3. karantina bittikten sonra gidilecek ilk mekan

    wuhan vahşi hayvan pazarı.

    nükleer bomba ile gideceğim orospu çocuklarına.

  • 4. kilo yapmasa ölümüne yenecek 3 tatlı

    un helvası, un helvası, un helvası

  • 5. söylemesi zevkli futbolcu isimleri

    diego biseswar

  • 6. ahirete inanmayan insandan her kötülük beklenir

    ölümden sonra ceza korkusu veya ödül iştahı ile hareket eden kişi zavallıdır.

  • 7. daft punk

    dağılmalarının üstüne:

    guy-manuel ve thomas bangalter. iki fransız gencinin crydamoure / roulé dönemiyle başlayan yolculukları, söylenene göre solo şekilde devam edecek. kendilerini geliştirme konusunda hiçbir zaman yılmayan, daima en iyi isimlerle çalışmayı hedefleyen ve müzik sektörünün sadece üretim değil, tanıtım, pr ve diğer kilit noktalarını da aynı alanda bulunan kişilerden kat ve kat daha iyi beceren bu ikilinin ayrılması beni o kadar da şaşırtmadı, zaten son dönemde birlikte stüdyoya pek uğramadıkları açık şekilde ortadaydı.

    bu arkadaşların dinleyici nezdinde efsane konumunda oldukları şüphesiz. kolay dinlenebilir, çıtır çerez bir sürü işe imza attılar. sonrasında başarılı sayılabilecek bir soundtrack albümüyle de kendilerini kanıtladılar. daft punk bunun yanında, özellikle dans müzik ve elektronik müzik sahnesini yakından takip eden (özellikle üretenler) tarafında bir çok tartışmaya yola açmıştır. homework'un başarılı bir albüm olduğu neredeyse herkes tarafından kabul edilir. aslında motorbass'ın yapmak istediklerini daft punk daha mı iyi yapmıştır (bence etienne de crécy daft punk'daki iki arkadaşdan da daha iyi bir prodüktördür, ama bu ayrı bir tartışma konusu) yoksa thomas bangalter'in babası daniel vangarde'in (ottawan'ın prodüktörüdür kendisi) desteğiyle yükselişleri diğer dans müzik prodüktörlerine göre daha mı hızlı olmuştur?daft punk'ın neredeyse tüm parçalarında ustaca kullandığı disco, funk, house, pop, library sound sample'larının legal haklarını bu genç fransızlar kendileri mi almıştır (örnek 1, örnek 2, örnek 3) yoksa yine thomas'ın babası bu işe de mi el atmıştır? (evet attı) (acen gibi bir breakbeat / hardcore dehasının trip ii the moon'da kullandığı sample'larla başının nasıl belaya girdiğini, the rolling stones'un acen'in she's a rainbow sample'ını nasıl burnundan getirdiğini bildiğimiz bir dönemden bahsediyoruz) bunun yanında, daft punk'ın ilk albümü homework nasıl fransa'nın bilbordlarında boy boy tanıtılan ilk dans albümü olmuştur? neden abd'deki chicago house ve detroit techno babaları ya da almanya'nın ilk ağır siklet elektronik müzik ekolü daft punk'tan pek haztemez? ve bunun gibi onlarca soru. şimdi kısaca bir göz atalım :

    daft punk olarak :

    1) daft punk - the new wave[1993 / soma quality]

    başlangıç verilen tekli. hem the new wave ile hem de b1'deki assault ile bu iki genç fransızın "generation of love" döneminin devamında gelen detroit techno'sundan ve ada çıkışlı, factory ve mute'un öncülüğünü yapıtğı bağımsız müzikle elektronik müziğin harmanlaşmasından oldukça etkinlendiklerini görürüz. henüz bildiğimiz daft punk'ın filter house etkisinden epey uzaktalardır ama işi çekirdeğinden takip ettiklerini belli ederler. (97 bbc essential mix'lerindeki parça seçimleri, daft punk'ın dans müzik sahnesine en yakın olduğu dönemin 95 - 01 arası olduğunu kanıtlar nitelikte bir tracklist'e sahiptir. and da beat goes ..., faithfull, drum patterns & memories gibi parçalar, fransız ikilinin dans müziği üzerindeki etkisinin "foreshadowing" örnekleridir.

    ayrıca 2 yıl sonra indo silver club olarak yine bir techno denemesine imza atacaklardır. her ne kadar detroit'teki abilerinin gerisinde kalan bir iş olsa da diskografik değeri bulunur.

    essential mix'nin yanında kaçırılmayacak bir diğer performans da dj sneak ile b2b yaptıkları 1999 el divino - ibiza performanslarıdır. evet, dj sneak'in toksik karakterini bir yana koyarsak, fransız robotları yapmak istedikleri müzikte daha fazla etkileyen bir başka isim sanıyorsam yoktur. bildiğmiz daft punk vibe'ları aslında dj sneak tarafından 90'ların başında üretilmiştir ve daft punk tarafından bir üst seviyeye çıkarılmıştır. özellikle 1997 sonrası daft punk diskografisinde bunu bolca hissederiz.

    2) daft punk - da funk[1995 / soma quality - virgin]

    (aslında 93'de bitirilmiştir)

    fransızların büyük adam olacaklarını duyurdukları parça. ayrıca kendilerini ünlü yapacak olan roland s760 sampling'lerinin de başladığı parça da funk'dır. bu iki arkadaş prince gibi bir dahinin büyük fanlarıdır ve hem da funk'da, hem de daha sonra çıkaracakları çalışmalarda prince parçalarını elementlerine ayırıp kullanırken bir cerrah meziyeti gösterirler.

    ayrıca, ilk döneminde henüz daha "mütevazı" bir stüdyoya sahip olan fransızların korg ms-20 ile şahaserler yaratmaya başladığı ilk nokta için da funk'ı örnek verebiliriz.

    (ms-20'yi daha sonra ustaca kullanan ve zamansız bir klasik getiren diğer fransız, tabii ki mr. oizo ve flat beat'tir.)

    da funk'ın bir diğer özelliği de virgin'in bu arkadaşları soma quality'nin elinden almasıdır.

    3) daft punkrevolution 909[1996 / virgin]

    bana kalırsa daft punk'ın zirve parçalarından biri revolution 909'dur. hem takip eden dönemdeki yeni bir çağ açacak olan "french filter house" etkileri, hem klasik house ritimleri, hem ustaca işlenmiş daft punk sampling'leri (library music katalogları epeyce kurcalanmıştır bu parçada) bolca bulunur. ayrıca sh-101 kullanıldığına emin olduğum yegane parçalardan biri de revolution 909'dur.

    4) thomas bangalter - trax on da rocks (tüm ep) [1995 / roulé]

    bangalter'in solo zirvesi. kendi plak şirketi roule'ün özgürlüğünü yaşadığı son çalışmalardan biri olan trax on da rocks'da, daha sonra daft punk'la homework albümünde bazı kesitler sunsa da benzer özgürlüğü hissetmediği çok açık. (discovery biraz daha dinleyici odaklı, beklentileri fazlasıyla karşılasa da sacem'e girmeyi reddetmiş isyankar, başına buyruk olmak isteyen fransız gençlerinin oluşturduğu bir albüm olmaktan biraz daha uzak bir iştir.)

    on da rocks'da yine ağır bir motorbass ve de crecy etkisi görülür, ilerleyen zamanlarda bolca duyacağımız klasik filter french house ve daft punk'ın primatif hali diyebiliriz. roulé boule'de 91-93 arası (simon reynold bu dönemi kitabı energy flash'de "ardkore, you know the score" bölümünde detaylıca incelemiştir) "post-acid" dönem olarak adlandırabileceğimiz dönemde bolca bulunan, amaca hizmet eden minimalistik, r & s records'un 95 öncesi arka arkaya cıkardıgı rave ürünlerini bolca anımsatan tam bir peak-timer. what to do'da yine göze sokulan bir sampling ve zamansız bir groove. gaspar noé de epey beğenmiş olacak ki yıllar sonra yine climax'de duyurdu bunu bize. outrun'da bengaltert yine klasik house müzik aranjmanının dışına double-drop denemesiyle çıkıyor ve daha sonra eric prydz gibi usta isimlerin bolca kullanacağı primatif bir euro-house örneği veriyor.ventura ile yine başladığı gibi bitirilen taptaze bir filter house işi daha. homework'e koysan sırıtmayacağın tarzda.

    (ayrıca bu ep ile bangalter'in bir cj bolland hayranı olduğuna da emin oldum. )

    roulé'den en sevdiğim 5 çalışma:

    bangalter'e kendi çalışmaları hariç, o dönem roulé ile dinleyicilerle buluşturduğu muazzam işler vardır, diskografisi epey dardır ama boş / filler iş yoktur.

    1) roy davis jr. - rock shock (thomas bangalter's ''start - stop'' mix)[1998]

    2) together (dj falcon + thomas bangalter) - so much love to give[2002]

    3) the buffalo bunchbuffalo club[1998]

    4) stardust - music sounds better with you[1998]

    5) thomas bangalter - night beats[2003] - (koy hotline miami'ye sırıtmaz)

    şimdi bangaler'in roulé'ünü övmüşken, grubun diğer yarısı olan guy-manuel de homem-christo'nun crydamoure'unu boş geçmek olmaz, roulé'a göre daha kalabalık bir diskografisi bulunur ve manuel de homem-christo'nun nasıl yakından dans müzik sektörünü takip ettiğinin açık izlerini ve daha sonra daft punk'ın epeyce sevilmesine neden olacak "french filter" seslerinin arkasındaki isim olduğunu crydamoure'da çıkarmayı tercih ettiği parçalar sayesinde rahatlıkla görebiliriz :

    1) sedat the turkish avenger (sedat erdogan) - the turkish avenger[2000]

    (daft punk'la yolları kesişen bir diğer türk de dj eren, yani eren abdullah'dır. daft punk unchained'de gördüğümüz üzere ikiliyi elektronik müziğe çeken 1992 sonundaki partide kendisini dj kabininde görürüz.)

    2) le knight club - gator[2001]

    3) archigram - carnaval[2002]

    4) archigram - doggystyle[2003]

    5) deelat - wet ındiez[1999]

    sonrasında epey yoğunlaşan bu iki arkadaş, prodüksiyon sahasındaki yeteneklerini yakından tanıdığımız gruplarla paylaşmakta beis görmemişlerdir. bu nedenle, "nerede bu adamlar, neden üretmiyorlar?" sorularına "üretiyorlar kardeşim, sadece sen görmüyorsun" cevabını verme hakkımız sanıyorum ki mevcuttur. virgin'in new york'taki albüm imzasına (discovery) gidiş sırasında limuzin göndermesini gereksiz bulup, koşarak metroya atlayan 2 gençten grammy törenine limuzinle gelen superstarlara evrilen yolculuğun bir gün biteceği belliydi. öte yandan, fransızların solo kariyerlerinde masaya ne koyacaklarını ben de sizin kadar merakla bekliyorum.

    parcels - overnight[2017 / kitsuné] (prodüksiyon : daft punk)

    -m- - l'autre paradis[2019 / wagram] (aranjman : thomas bangalter)

    arcade firetout bagay kounye a (album) [2017 / sonovox] (thomas bangalter'la stüdyoya girdiler, everything now'da prodüktör olarak bengalter'la çalıştılar)

    pharrell williams - gust of wind[2014 / columbia] (prodüksiyon : daft punk)

    charlotte gainsbourg - rest[2017 / because] (prodüksiyon : guy-manuel)

    the weeknd feat. gesaffelstein - hurt you[2018 / republic] (co-prodüksiyon : guy-manuel)

    kanye west'in yeezus'ı ile random access memories arasında 1 ay olduğundan yazmıyorum. starboy'u da yazma gereği duymadım.

    energy flash'den daft punk'a adanmış kısa bir bölümle de entry'i bitirelim :

    (sf. 616, bölüm : crisis and consolidation)

    "leaders of french scene that included bob sinclar, i:cube and alan braxe, daft punk pioneered a monstrously popular yet hipster-credible style of disco-flavored house.

    their 1996 debut album homework ranged from kitschy retro-tingled hits like 'around the world' and 'da funk' to gratingly raw drug-noise like 'rolling & scratin' and 'rock 'n' roll'. falling somewhere in between those extremes was the classic 'musique', a loop-da-looping disco cut-up that precociously featured a technique known as the low-pass filter sweep, an effect that makes riffs or vocal samples seem like they're receding tantalizing into the background before surging back in full ecstatic force.

    sounding like a cross between panning and phasing, the low-pass filter sweep combines spangly, spectral unearthliness with a teasing, suppressed-sounding quality. a fabulously effective trigger for the e-rush, filter fx soon became the basis of an entire genre. thomas bangalter, one half of daft punk, collaborated with alan braxe to create the defining filter-disco anthem, stardust's 1998 'music sounds better with you', a two million-selling smash built from an astonishing woozy-oozy male vocal (sung by benjamin diamond), cocaine-crisp chic-style rhythm guitar and a snatch of strings. the audio equivalent of a glitterball, 'music sounds better with you' was widely interpreted as a love song to the mitsubishi brand of e."

  • 8. saatlerce ders çalışmak için ihtiyaç duyulan şey

    (bkz: yumurtanın göte dayanması)

    aksi pek mümkün olmuyor bende.

  • 9. piyano sesinden rahatsız olan komşu

    apartmanda komşuya giden her ses rahatsız edicidir. isterse fazıl say komşum olsun.

    fakat bu gibi aktiviteleri yapmak isteyenler mecburen ses çıkaracaklar, komşuların da iyi niyet ve anlayış ölçüsünde bunu tolere etmeleri gerekir. sonuçta bunu çalmak isteyen herkes müstakil ev tutamıyor.

    benim komşum mesela elektro-gitar çalıyor. nasıl çaldığından bağımsız, ki kendini geliştirdi baya, gündüz saatlerinde 1-2 saat çalışıyor. pek şikayetçi değilim. ama daha da uzmanlaşmak istiyorsa kulaklığıyla çalışsın, öyle bir imkanı olmayan bir alet çalıyorsa da gitsin stüdyo tutsun bir zahmet.

  • 10. gelin arabasına dalan motosikletli

    nereden bakarsan bak, milyonlarca yıldır evrimleşen bir organizmanın şu hallerini görmek insanı düşündürüyor.

    (bkz: doğal seleksiyon)

  • 11. bir kediye takılacak en güzel lakap

    valla biz muhtar diyoruz.

    kapı çalar hemen oracıkta biter, mutfağa gidilir kapıda dikilir izler, kumu temizlersin başında bekler, temizlemezsin bık bık bık kafa siker, tuvalete girersin kapıda nöbet tutar, eve yeni biri gelir koklayıp koklayıp sonra kendi kokusunu bırakır böylece karşılar ve daha bir sürü şey. he tüm bunları yaparken evin selameti adına bir çivi bile çakmaz.

    muhtar değil de nedir?

    edit: adı muhtar değil lan. adı başka.

  • 12. %90 engelli vatandaşı döven yaratık

    ifadelerinin ardından serbest bırakıldılar.

    not: haberi daha okumadan yazılmıştır.

    okuduktan sonra edit: yine şaşırtmadı savcılarımız

  • 13. bein sports'un ali koç'a dava açması

    daha demin vehbi koç belgeselini bitirdim. bence hayatında yaptığı en mantıklı hareketlerden birisi siyasete çok bulaşmamış olmasıdır. ford’un ismiyle türkiye’de bir fabrika kurmak istediği zaman chp üyesi olduğu için demokrat parti sıkıntı çıkarıyor, sonrasında ford fabrikaya ortak olmaktan çekiliyor. yani işleri siyaset yüzünden baltalanıyor. ülkenin şu anki konjonktüründe sporda siyaset gibi bir hal aldı. bulaşırsan temiz çıkman mümkün değil. ali koç iyi bir insan olabilir asla tanımıyorum ancak yanlış yapıyor, hem soyadına hem kendisine yanlış yapıyor. bu ülkede spor ve siyasete bulaşmak demek, çamura batmak demektir. keşke dedesi gibi bu gibi kritik konulara biraz mesafeli yaklaşsaydı.

  • 14. özgür demirtaş'ın damat berat'a cv ulaştırması

    muhalif görünümlü olan her insanı düzgün, karakterli sanma saçmalığı bitmeli artık.

    özgür demirtaş'ı bir ara cumhurbaşkanı adayı falan gösteren geri zekalılar vardı burada şaka gibi. adam twitter'da bildiği bilmediği her konuda yorum yapan, kendini kanaat önderi sanan popülist birinden fazlası değil. muhtemelen aldığı favlarla her gece kendini tatmin ediyordur.

    bu haberin de doğru olduğunu düşünüyorum. bu tür insanlar gücü gördü mü yanında olmak ister. yine de maile baktığım zaman, cc'de receptayyiperdoğan@hotmail.com.tr adresini falan görememek hayal kırıklığına uğrattı beni.

    twitter fenomeni, popülist, youtuber, şovmen, affedersin liberal ve ekonomist. tüm bunlar bir kişide vücut bulunca gülüp geçmek yeterlidir.

  • 15. sma hastası ayaz bebeğin dört ayının kalması

    sürekli karşıma çıkan başlık. ah be kardeşim, biliyorum zor şey ama tek senin çocuğun hasta değil ki. surekli baslıgı hortlatmaları icin insanlara ozelden nesaj atıyorsun. ayrıca 4 aydır 4 ayı kalması diye baslık acıyorsun bari sureyi degistir.

    neyse yine de destek olmak icin bu entryi giriyorum. dualarımız ayaz bebekle

  • 16. 2021 iibf'nin fiilen bitmesi

    çok üzülerek okudum, üzüldüğüm şeyse şuydu: bir iibf mezunu yazarın tüm hayatını sadece kamuya girme üzerinden tüm iibf fakültelerinin bittiğini iddia etmesi oldu.

    bir boğaziçili iibf mezunu arkadaşımız eminim akademik kadro, özel sektör ya da yurtdışı gibi seçenekleri düşünürken, ortalama bir üniversite bitirmiş bir iibf mezunun tüm hayatını kamuya girmeye endekslemesi cidden üzücü.

  • 17. 23 şubat 2021 pervin buldan açıklamaları

  • 18. özlem balcı'ya teklif edilen ahlaksız rol

    kimse de dememiş ki özlem balcı kim amk?

  • 19. 23 şubat 2021 öğretmen atamalarının açıklanması

    öğretmenler oturuyor dersin, anlarım. yatıyor dersin, anlarım. 20 bin yeterli,40-60 bine ne gerek dersin,anlarım. gerek yok, öğretmenler zaten bilinçli değil,nesli ilerletecek zekaya sahip değil dersin,her şeyi anlarım ama her şeyi. öğretmen açığını ücretli öğretmenle kapatanları bilinçli-bilinçsiz savunanı anlamam. oğlum, hayatında açıp bir eser okumamış insan ücretli öğretmenlik yapıyor lan. yarın çocuklarımıza bunlar ders verecek,bunun nesini savunuyorsunuz eblehler!

  • 20. hayatta bir kez olsun yapmak istenilen meslek

    `babadan kalan reklam şirketini yöneten kaslı genç ceo`luk mesleğini bir gün olsun yapmak isterdim. orada kesin işini iyi yapan ancak saf ve çekingen bi kız falan da olur.

  • 21. erol bulut

    bu adam ile klopp’u aynı cümlede gördüğüme göre artık yatma saati gelmiş demektir.

  • 22. evli erkeğin arkadaşlarıyla 2 saat takılması

    bu ekşi sözlük gerçekten apayrı bir ortam. şuradaki insanlara bakıyorum bir de kendi çevreme bakıyorum hiç alakası yok.
    evli olan arkadaşlarımın çoğu haftada bir defa maç izlemeye gelemiyor. gelebildi diyelim. eşi sanırım telefonuna maçkolik uygulamasını indirmiş. maç biter bitmez taciz ateşine başlıyor. resmen yıldırma politikası ile ortamın içine eden eşler var. ama sözlükte ortam hiç öyle değil. herkes özgür, herkes kendi kişisel alanına, eşinin kişisel alanına saygılı.*

  • 23. aya gitmek için ilk işe alımlar başladı

    yer çekimsiz ortamda çalışabilecek, tercihen abdestli elemahahahahaha.
    bu tabloyu görüp, hala bunların aya, uzaya gideceğine inanmak için milli salak olmak gerekir.
    ne yapacaksınız temizlik görevlisini? ayın tozunu mu alacaksınız?

    (bkz: vatandaşı olmasan eğlenceli ülke aslında)

  • 24. rte'nin iyice köşeye sıkışması

    buna inanmayanlar, akp istanbul seçimini mi kaybedecek ihihhi diyordu.

    reisinizin kendi açıklaması var istanbul'u kaybeden türkiye'yi kaybeder diye.

    zaten türkiye'nin yüzde 50'sine tekabül eden belediyeler muhalefete geçmiş durumda. kaldı ki bu yerler muhalefete geçtiğinde pandemi yoktu, batan binlerce işletme yoktu. devletten yardım alamadığı için trabzon da bile eylem yapan kişiler yoktu.

    bu akp mi kaybedecek hehehe diyenler ile akp'nin ekmeğine yağ süriyiniz diyenler birebir aynı tipler.

    akp aleyhine bir konu oluyor, açıklama oluyor: akp ekmene yağ süriniz yauv

    akp aleyhine iş oluyor: akp gitmez.

    akp de gider siz de gidersiniz. kazık mı çakacaksınız dünyaya?

    edit: he daha komiği erdoğan ey öztrak dediğinde öztrak perişan olmuş. he canım he... sosyal medyada o sözün paylaşılmış haberlerine bak. hepsinin altında erdoğan eleştirisi var.

    o sözün devamında biz ımf borcunu sıfırladık öztrak, kılıçdaroğlu haberin var mı? diyor.

    halk ise yediği borçlardan, vergilerden ya ya öyle diye tepki veriyor.

    sizi aktrollcükler sizi. işiniz gücünüz algı.

  • 25. fırıncılar derneği'nin ibb'yi valiliğe şikayeti

    dünyanın önde gelen tarım ülkesiyken, buğdayı bile dışarıdan dünya buğday ithalat rekoru kırarak ithal eden, ekmek hammaddesine zam üstüne zam yapan ülke yöneticilerini şikayet etmeye g*tü yemeyen bir tırı vırı derneğinin mal beyanıdır.

    edit: ibb'ye bok atmaya çalışan pembiş götlü tatlı su yazarları da, ağızlarına 2 parmak bal çalınıp bunlardan nemalanan güruh içerisinde olan kesimdir. yani çalmasını bilmedikleri için fakir kalıp 1 liranın hesabını yapmak zorunda olup ekmeğe muhtaç olan emekçilerin halinden anlamazlar.

  • 26. şubat 2021 doğuş oto sıfır araç rezaleti

    yakın arkadaşımın başına gelen rezalet. benden paylaşmamı istedi. kısaca özetlemek gerekirse sıfır araç ve dsg problemlerine doğuş otonun tutumu
    “11 şubat 2021 perşembe günü akşam saatlerinde doğuş oto bursa'dan satın aldığımız volkswagen t-roc marka araç ile aynı akşam istanbul'a geldik. 140 km sonra aradan 24 saat bile geçmeden 12 şubat 2021 cuma öğlen saatlerinde araç şanzıman ve diğer bir çok elektronik aksamda arıza verdi ve vitese geçmedi. aynı gün çekici ile en yakın vw servisi olan erel otomotiv yetkili servisine götürüldü. 4 gün sonra 16 şubat 2021'de mekatronik arızası olduğu bilgisini verdiler. bu süreçte doğuş oto bursa ve genel merkeze yaptığımız değişim talebine muhtemelen ülkedeki yavaş ve aksak işleyen hukuk sistemine güvenerek bezdirmeye ve sindirmeye yönelik cevaplar verildi. aracı yaptırmak istemediğimi ve tamirine onay vermediğimi ayrıca tekrar sorun çıkarabileceği için değişiklik talep ettiğimi ısrarla belirtsem de bu talebim karşılık bulmadı. hukukçu bir yakınımıza ne yapmamız gerektiğini danıştıktan sonra (dava süreci belki de yıllar süreceği için) aracı yaptırıp hukuksal süreci de başlatmaya karar verdik ama problem burada bitmedi maalesef. erel otomotiv 19.02.2021 tarihinde mekatronik parçası değişen aracımı teslim alabileceğimi söyledi. cuma işten geç çıkabildiğim araya da haftasonu girdiği için pazartesi gelebileceğimi söyledim. tekrar problem yaşamama umudu ile aracı 22.02.2021 tarihinde teslim almaya gittiğimde ise ikinci bir skandal yaşandı. mekatronik parçası değişen aracın arızası devam ettiği için bu sefer de vites kolu/ünitesinin değişmesi gerektiği bilgisi verildi. yani aracı 19 şubat'ta teslim almış olsaydım tekrar beni yolda bırakacak ve çekici ile götürülmek durumunda kalacaktı. bu araç sıfır alındı ve daha 150 km bile yapılmadan çok önemli iki parçası değişti. onu da geçtim sürekli acaba tekrar yolda bırakır mı korkusu yaşayacağız biz öyle mi? bu ayıplı ürün karşısında tüketicinin bu konudaki seçim haklarından biri olan ürünün yenisi ile değiştirilmesi ya da iadesi hakkını kabul etmeyen aç gözlü ve arsız doğuş otonun bu tutumu buraya da not düşülsün.”

  • 27. 23 şubat 2021 kanada'nın uygur soykırımı kararı

    çin'in uygur türkü kardeşlerimize yaptıklarını resmen soykırım olarak tanıdıklarını belirttikleri karardır.

    https://tr.euronews.com/…lamalar-n-soyk-r-m-olarak-

    bakalım milliyetçilikten çıldıran, elinde kılıçla kuruluş osman izleyen güruhumuz buna ne tepki verecek.

  • 28. koyu tema kullanma bağımlılığı

    birkaç sene önce koyu temanın üye olmayanlara da seçenek olarak getirilmesi tartışılıyordu sözlükte. birtakım insanlar facebook, instagram google gibi büyük siteleri örnek vererek "bu adamlar beyaz fon kullanıyorsa doğrusu budur, onlardan daha mı iyi bileceksiniz" diye koyu tema isteyenleri köylülükle suçluyorlardı askdjasd. o zaman yazar değildim sövememiştim içimde kalmıştı. şimdi söylüyorum vizyonunuzu sikeyim. sözlükte her analizi yanlış çıkan tayfa da bunlar.d

  • 29. 23 şubat orc araştırma anketi

    vay orc vay.
    ibb seçimlerini %2 oy farkla binali alıyor diyen şirkettir orc.
    imamoğlu, binali'ye %10 fark bindirdi o seçimlerde.
    şimdi buradan bakın hadiseye.

  • 30. ilişkinin düzelmesi için gelmesi gereken mesaj

    bozulan ilişki, hasarlı araç gibidir.
    düzeltilse de, hasar kaydı hep vardır, orjinal değerini kaybetmiştir.

    yani, ehli kişi ilişkiyi düzeltse bile, o ilişki artık hasarlıdır. artık, bazı şeyler eskisi gibi olamayacaktır. harcanma niyetinde olunan bir emek varsa, bu da akılda olmalı.

  • 31. bir ilişkiyi kim yönetir

    - papa ikinci jean paul!!

    oldum olası böyle aptalca soru görünce yırtık dondan fırlayıp aptalca bir yanıt vermeyi istemişimdir. yolda yürürken tartışan sevgililerin yanından geçiyorum, biri diğerine “sana mı inancam ona mı, kime inancam hıaağ!!” diye veryansın mı ediyor, hemen omuzunun üstünden pırtlayıp kulağına “mak gayvır! mak gayvıra her zaman güvenebilirsin dostum” demek istiyorum. vitrinlerinde “bizimle çalışmak ister misiniz”, “bilmem ne ürünümüzü denediniz mi” tarzı soru ilanları olan dükkanlara girip cevaplamak sonra..

    - hayır! sorduğunuz için teşekkürler ama:)
    - pardon hamfendi?!
    - sizinle çalışmak istemezdim, sorduğunuz için yine de teşekkürler ama:)
    - ne?
    - iyi günler:)

    “bunları biliyor musunuz” diye manşet atan gazetelere e-mail göndermek sonra.

    sevgili firriyet yazı işleri,
    bilmiyorum. siz bunları biliyor musunuz?
    güzel günler:)
    314

    ucunda şu zopa yeme ihtimali olmasa hayal edip edip kafamın içinde eğlenmekle yetinmez tüm mesaimi bunlara harcardım, öyle de hevesim var.

  • 32. atv muhabirini kovalayan dayı

    adamın etrafında kimse yok, oturmuş hava alıyor.

    akp kongresini çekebildiler mi acaba iyice, sıra bu adamcağıza mı geldi?

  • 33. türkiye'de ırkçılığın olmaması

    ırkçılık aktif bir eylem olmaktan ziyade bir düşünce biçimidir. yani ırkçı olmak için sokak ortasında suriyeli dövmeniz gerekmez. türkler de aktif olarak ırkçı eylemlerde bulunmasa da düşünce kalıpları buna müsait. ülkenin çoğu muhafazakar bir bakıl açısına ve başkalarını kolayca yargılama eğilimine sahip.

    bunun ülkeyi aşağılamakla da bir alakası yok. türkiye'nin bulunduğu coğrafya ve sahip olduğu tarih muhafazakar bir toplum yaratmaya elverişli zaten. bu salt kötü bir şey de değil tabii ancak ileri doğru birkaç adım atarsanız salt kötü sonuçlara ulaşabiliyorsunuz, ırkçılık gibi.

    (bkz: #114667132)

  • 34. 30 yaş her şey için geç midir sorunsalı

    30 yaşına 5 ay kalan biri olarak yaşantımdan örnekle biraz umut saçayım. neler için geç değil..

    - yeni bir dil öğrenmek için asla geç değil hatta yapmanız gerekenlerin sorumluluğunu bildiğiniz için daha hızlı ilerleme kaydediyorsunuz. ben 30 yaşında daha iyi ders çalışıyorum mesela.

    - bir alanda uzmanlaşmak master doktora için geç değil. hatta şokomelli zamanı gibi de. çalışma hayatınızda uygulama gördüğünüz her şey akademide size yardımcı oluyor. akademik sevda için geç değil.

    - yeni hobiler edinmek için de geç değil hatta cebiniz azcık para gördüğünden istediğiniz her şeyi daha kolay satın alabiliyorsunuz.

    - hayaller: bence hiçbir yaş hayaller için geç değil ama otuz hiç değil. hala uyumadan önce bir şeyler hayal edip gülümsüyorsunuz, to-do-list lerde öğrencilik ve iş hayatı haricinizde hayaller de yer alıyor.

    - yeni bir sosyal ortam: bu biraz garip yani çok uzun arkadaşlıklarınız varsa onlar sizinle hep kalıyor ama bir sürü insanla tanışıp onlarla da kaynaşabiliyorsunuz. sadece yeni bir circle'nız oluyor.

    - ve aşk meşk: hiç ama hiç geç değil hatta en tatlı tatlısı bu yaşta. kendinizi en güzel tanıdığınız ve tanımladığınız yaşlardan bir tanesi 30 yaş. ben neyi severim, neyi isterim, dünya görüşümde nelere yer var nelere yer yok hepsini az çok da kafanızda oturtmuş gibisiniz. sizinle aynı değerlere sahip birini görünce ah keşke şimdi bildiklerimi daha önceden bilecektim diceksiniz. üniversite aşkları güzel ama kendini genç olgun olarak tanımladığın bu yaşta aşk da güzel. cinsellik de öle. dert tasa karmaşıklık yok.

    20'ler biraz çetrefilliydi ama 30 yaşında huuh yeni bir macera şimdi başlıyor diye oyunun ikinci bölüme geçiyorsunuz. karakteriniz, hatalarınız, öğrendikleriniz, duygularınız size güzel bir cephane oluyor.

  • 35. ayrıldığı sevgilisi hakkında kötü konuşmayan erkek

    nadiren bulunur ama bunu sadece erkeklere indirgeyemeyiz. ucundan kıyısından feminist bir tarafım olsa da bu konuda kadınlar daha kötü.

    erkeklerin muhabbeti çok sığ ve çirkin olduğu için göze batıyor. "şunu şöyle evirip çevirmiştim, günde şu kadar şöyle yapıyorduk, memesi çirkindi ama öyle bir götü vardı ki, orospunun önde gideniydi" temalı eski sevgili için kullanılan cümlelerden sonra kadınların yaptığı dedikodu hafif kalıyor.

    dengesizdi, ilişki için emek vermedi, çok geçimsizdi filan dersin ama orospuydu demezsin başgan. eski sevgilisi hakkında kötü konuşan tek bir erkekle dahi sevgili olmadım, olmam. orospuyla yıllarca birlikte olan biri de az orospu değildir.

  • 36. para insanı bozar mı sorunsalı

    bozmaz. gerçek seni ortaya çıkarır. tabi bu durum genelde pek hoşa gitmediği için kabullenemeyiz. suç paraya atılır. yoksa biz mükemmel insanlarızdır bizi hep para bozmuştur.

  • 37. metal gruplarında zenci olmaması sorunsalı

    onyüzbinmilyon metal sanatçısı içinden 10 tane ekstrem örnek bkz olarak verilmiş hemen.
    100 metre sprint'te de yıllardır zenciler alıp götürüyor mesela, ama katılan 5 tane beyazın adını bkz vermenin ne anlamı var.

    benim de dikkatimi çeken mevzu. demek ki adamlar metal müziğe yakın hissetmiyorlar kendilerini.

    edit: ehahaha hâlâ gelmiş sepultura diyorlar yahu. sepultura'da 1 tane zenci eleman var. diğerleri beyaz. suicidal tendencies da 3 mü 4 mü ne vardı ama, orda da beyazlar çoğunluk. kendilerini pek dinlemediğim için bilmiyorum.

    burada "bir tane bile zenci metalci yoktur" demiyoruz ki biz. olanlar unicorn gibi, beyaz aslan gibi, liyakatli rektör gibi, parmakla gösterilecek kadar az. onu demeye çalışıyoruz.

  • 38. zeki kadının zeki olduğunun en önemli göstergesi

    uzun süreli konsantrasyon kabiliyeti
    eleştirel ve çok yönlü düşünebilme
    icat yapabilme
    zorlukların üstesinden gelebilme (kararlı ve dirayetli olması)
    çözüm üretebilme
    iyi bir hafıza
    aşırı meraklılık
    sürekli öğrenme isteği ve kendini sürekli geliştiren yenileyen biri olması
    canlı hayal gücü
    değişen ve gelişen olaylara, etrafına adapte olabilmesi
    etrafındakileri yönetebilme
    liderlik yeteneği
    kelime haznesinin genişliği ve dili kullanmadaki becerisi
    empati kurabilmesi
    yalnızlığına/özel alanına değer vermesi
    ozbilincinin yüksek olması
    vücut hafızasının yüksek olması
    ikna kabiliyeti
    duygularını yonetmedeki başarısı

    herhangi birinin (kadın, erkek, çocuk, yaşlı farketmez) zeki olduğunu anlamanın yolları aynıdır. yukarıdaki özelliklerin kaçına sahip olduğuna göre oran da çıkarabilirsiniz.

    en önemli göstergesi de zamana, mekana, duruma, size göre değişkenlik gösterecektir.

    karpuz mu bu poposuna vurup anlayasiniz?

    edit ; yukarıda yazdıklarım zaman içinde okuduğum araştırmaların süzülmüş hali, tek bir kaynak yüklemek zor olacak. ama deneyeyim ;
    konsantrasyon ve beyin aktiviteleri üzerine bir çalışma
    şöyle bir başkası

  • 39. google chrome'un 24 kat daha fazla ram kullanması

    arkadaşlar olay chrome un bilgisayarı yavaşlatması değil çoğumuz için, çünkü o kadar katı kaldıracak ram zaten var.

    asıl önemli olan “neden?” sorusu. bu uygulama aynı işi yaparken neden 24 kat daha fazla işlem gerçekleştiriyor ? arkaplanda neler dönüyor ?

  • 40. 22 şubat 2021 getir kuryesi saldırısı

    bu tür olaylarda sözlükte başlık açıldığında başlığı açan kişi kadınsa bazıları ki sayıları bir hayli fazla garip bir sorgulama, başlığı açan kişinin ilgisini çekme çabası içerisine giriyorlar.
    ha başlığı açan kişi erkek ise o zaman da "adam değil misin lan, iki tane ağzına vuramıyor musun?" moduna giriyorlar.
    sizin derdiniz ne, neyin peşindesiniz, tam olarak neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz pek anlayamadım.
    tek bir bakış açısıyla anlatılan olayın sorgulanması tabii ki doğal bir şey ama bunun yapılış biçimi ne olduğunuzu ele veriyor. bir de adam toplayıp bıçakla kapıya dayanmış birisi için "ama kim bilir ne yaptınız yaa" gibi bir sorgulama yöntemi anca orta doğu ülkelerinde olur herhalde.

    tanım yapmak gerekirse; kolaylıkla önü alınabilecek bir olaydır fakat sadece vatandaşının hayatına önem veren ülkelerde. o firmayı devlet olarak böyle bir öttürürsün ki değil bir daha böyle adam çalıştırmak kuryelerine papyon taktırıp kapınıza yollarlar.

  • 41. akp izmir kongresinde çekilen görüntü

    şimdi bu tabloyu görüp, restoranları cafeleri ve diğer işletmeleri kapalı tutuyorsanız bu ikiyüzlülüktür.

    sokakta iki kişi yan yana gelse ceza yazarlar.
    sağlık bakanı sağdan soldan fotoğraf paylaşır, bunu yapmayın der.
    ama sıra kendilerine gelince halkı bir araya toplar, covid eşliğinde kongre yaparlar.
    sonra da hiç utanmadan, yüzleri kızarmadan mesafe, maske diye zırvalarlar.
    işletmeleri kapatıp, tedbir aldık deyip sonra da bu fotoğraf karesini sağlamak.
    halkla dalga geçiyorlar. gerçekten dalga geçiyorlar.
    alenen halkın canını tehlikeye atmanın bir suçu, cezası yok mudur?

    ama olumlu tarafından bakıyorum.
    bir cumhurbaşkanına, partinin il il gezip, bu kongrelere bile bizzat katılacak düzeye getirdiğimizi görmek beni mutlu ediyor.
    öylesine korku sardı, öylesine düştü oyları.
    azalarak biteceksiniz.

  • 42. puro ile özdeşleşen ünlü kişi

    clint eastwood.

    (bkz: il buono il brutto il cattivo)

  • 43. 3 km teçhizatlı koşu

    biz tabi yaş ve kilo itibariyle teçhizatlı 3km değil de, 120 kiloluk 2 kısa dönem olarak gurubun arkasında kilometrelerce koşardık.

    bir gün dürttü beni arkadaş ya dedi bizim ne sağlam canımız varmış, öndeki 70 kiloluklar bayılıyor ambulansla götürüyorlar bize hiç bir şey olmuyor. düşelim de ambulans götürsün diye dua ederdik. sabah 6 da başlayan koşu ve spor aralıklarla akşam 6 ya kadar cehennem asfaltın ve tozun içinde devam ederdi.

    geçen yıl kalpten ölmüş, ne güzel insandı. yaşlanınca ararım görüşürüz dediğim dünya tatlısı bir insan, o da çekti gitti. beraber yapılan koşular da bize hatıra kaldı.

  • 44. bitcoin'in tekrar 4 dolar olması ihtimali

    tarihte bir ara lale soğanının tanesine bir kilo altın verilmişligi var. herşey mümkün.

    t: bir soru başlığı

  • 45. dardanel

    gereksiz duyar kasanların doluşacağı bugünün başlığıdır.

    her şeyin otomasyon olması, insanlar işsiz kalması vs değil mevzu. bir firma “el değmeden paketlenir” diye kendi ürününün tanıtımını yapar, bunu ön plana çıkartmak için çektiği reklamda el ile hazırlanan yemekleri göstererek kendi ürününe avantaj sağlamışken, el değerek paketlenen üretim hattı videosu skandaldır.

    bu ülkede reklamı yapılan ürünün yalan reklam yaptığı denetlenmiyorken, paketleme esnasında anlık olarak vücut kılının düşmeyeceği, hijyen gibi kuralların denetleneceğini düşünüyor musunuz?

    gereksiz duyar kasmayın, burada bir hata var, bunu belirtmek yerine duyar kasınca işin önemini zedeliyorsunuz.

  • 46. pipo ile özdeşleşen ünlü kişi

    (bkz: temel reis)

  • 47. sma tip 1 hastası defne'ye nefes ol kampanyası

    sistematik olarak insanların dolandırıldığını düşündüğüm hastalık.

  • 48. 1500 tl nafaka borcu için felçli hastaya gözaltı

    yasaların terazisine göre doğru ancak vicdan terazisine göre tartışmasız yanlış olan uygulamadır.

    nafaka zaten başlı başına tartışmalı bir konu iken %80 felçli insan için o rapor çıktığı anda iptal olmaması büyük rezalettir.

  • 49. 88 bin kapasiteli 137 yeni cezaevi müjdesi

    neyin müjdesi bu ? siz yeter ki suç işleyin biz size sıcak çorba yatacak yer mi veririz diyorlar anlayamadım !

  • 50. karadeniz'de vaka sayısının yüksek olma sebebi

    karadenizlilere laf anlatmanın zor oluşu.

    maske tak desen %90 bana bir şey olmaz der. biraz tartışmaya girsen silah çeker. en iyisi bırakın doğal seçilim işini yapsın. bölgenin iq'su artsın.

    edit: tık.