bir preposition olarak la9
profili

  • ankara'nın yazılı olmayan kuralları

    sürekli bir yerleri "ameleler" basar ve bu dilden dile dolaşır.

    mesela kızılay eskiden (90'lı yılların sonuna kadar) güzel bir yerdi. herkes kızılay'da takılırdı.

    sonra insanlar arasında "kızılay'ı ameleler başmış" lafları çoğaldı millet bahçeli'ye takılır oldu.

    bahçeli bir süre sonra "amelelerin" kurbanı oldu, tunalı popülerleşti.

    sonra ben ankara'dan ayrıldım, yıllar sonra bir kaç günlüğüne gittim, arkadaşlara dedim ki "hadi tunalı'ya gidelim". gitmedik, çünkü itiraz ettiler, "ameleler basmış". park caddesi'ne gittik. oraya da ankara denirse tabi.

    yıllar sonra tekrar gittim, dedim ki "hadi park caddesi'ne gidelim". dediler ki "olmaz, ameleler bastı orayı". sakarya'ya gittik.

    diyeceğim o ki, ankara'da kasasında bir kamyon "amele" taşıyan hayali birileri var ve bu kamyon belirli bir ring rotasına sahip. bana şimdiki durağını söylerseniz, bir sonraki durağı tahmin edebilirim.

  • yazılımcıların türkiye'yi terk etmesi

    10 sene sonra her yer yazılımcı falan dolmayacağı için aslında büyük kayıptır.

    ülkenin matematik okur-yazarlığı 40. sıraya çıktı diye sevinilen bir ülkede bunu söyleyebilmek gerçeklikten uzaklaşmaktır. matematik bilmeyen insanlar yazılımın y’sini yapamazlar.

  • selahattin demirtaş'ın bilincinin kapanması

    bir insanın siyasi düşüncesi ne olursa olsun, bu yapılan olacak iş değil.

    türkiye insan hakları açısından bunların acısını ileride çok çekecek.

    zamanında işkence gayet normal karşılanıyordu bu topraklarda. onların da acısını çok çektik. adam gibi adalet, yargılama ve infaz sisteminin gelmesi gerekiyor.

    size pastor nie moeller'in sözünü hatırlatıyorum. adalet herkese lazım.

    "önce yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım, çünkü ben yahudi değildim sonra komünistler icin geldiler, sesimi çıkarmadım çünkü komünist değildim. sonra sendikacılar için geldiler, sendıkacı olmadığım için yine sesimi çıkarmadım

    sonra benim için geldiler ses çıkaracak kimse kalmamıştı..."

    edit: “adalet” dedim diye linç etmeye çalışan yazarlar var özel mesajla. ben teröristmişim. ananızdır terörist! ben köprüde mehmetçik kafası kesmedim, ben habur’da terörist karşılamadım, karşılayanı da alkışlamadım, siz bedelli yaparken ben askerliğimi delikanlı gibi yaptım, ben megri megri söylemedim. ben “adalet” dedim. biz yaşadık bu adaletsizliği kuddusi okkır’la, türkan saylan’la. ben kişi bağımsız adalet istiyorum, adı umrumda değil. isteğiniz aslında bu topraklarda ölümlerin durmaması. bununla besleniyorsunuz. şehitler üzerinden siyaset yapmak kolayınıza geliyor klavye başında. bu adalet bir gün size de lazım olacak unutmayın. hiç bir zaman atatürk’ün hayal ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşamamızın sebebi sizsiniz. kalıba göre şekil alıyorsunuz şu anki moda milliyetçilik. nerdeydiniz lan habur rezaleti yaşanırken? siz “hocaefendi” derken ben “fetö” diyordum. o zaman da “hocaefendi” demek modaydı değil mi? omurgasızlar sizi! gelmiş 18 yaşında velet bana burada terörist diyor. ben gözü kapalı g3 söküp takma denetlemesine girerken senin anan senin altını değiştiriyordu lavuk!

  • almanya'daki 3 milyon türk'ü yollarım diyen alman

    şimdi almancıların sıçtığının göstergesidir.

    uzaktan reis sevdası yaşanmaz canlar gelin böyle :)

    amk euro kazanın, gelin türkiye'de tl ile tatilinizi yapın krallar gibi sonra "egonomi çoh iyi, reisi çoh seviyoz". yok öyle gelin burdan sevin.

    edit: @vlkn34 isimli çaylak arkadaş şu paradoksu da eklememi istedi :) güzelmiş.

  • fatih portakal

    bu adamın bazen “bakın çok tarafsızım” tavrı insanı sinir hastası yapıyor.

    muharrem ince canlı yayınında da “bakın nasıl sıkıştırıyorum” tribine girmişti, şimdi de imamoğlu vip meselesi.

    bazen çok itici oluyorsun. tarafsız ol zaten de böyle lüzumsuz zamanlarda bu tribe girince olmuyor o iş.

    edit: aktrollerin tam bir fatih portakal fanı olduğunu öğrendim aldığım sayısız mesajla. bakın aktroller, biz sizin gibi değiliz, ortada bir yanlış varsa eleştiririz. fatih portakal görüntü varsa verecekti, gazetecilik bunu gerektirir, yoksa da böyle sizin gibilere prim vermeyecekti. ama siz biat kültüründen geldiğiniz için anlamazsınız “eleştiri” ne demek. çok iyi anlıyorum sizi.

  • a haber

    ulan açtım a haber izliyorum amk.

    ne zevkliymiş lan bunları böyle görmek :)

    bir de diyor ki "mazbatayı şimdi vererek acelecilik yapılıyor" sasdasdasda

    ulan 17 gün oldu ne acelesi amk.

  • şirket araçlarına kasko yapılmasın kampanyası

    biliyorsunuz şirket araçlarını kullanan kişiler, "nasıl olsa araç benim değil, kaskosu da var" mantığıyla trafikte fütursuzca araç kullanıyorlar. park ettiğiniz yerde çarpıp kaçan, makas atarak ilerleyen, aracını parkederken tampon tampona değince durmayı akıl eden, saçma sapan hareketler yapan araçların büyük çoğunluğu, dikkat ederseniz beyaz renk şirket araçları olduğunu görebilirsiniz.

    bu araçlara kasko yapılmasa, aracın hasarı, aracı kullanana yüklenirse bence hiç birinin götü yemeyemecektir böyle araç kullanmaya. bakalım o zaman park ederken arka araca çarpmayı park sensörü olarak kullanabilecekler mi görürüz.

    zaten eğer karşı taraf suçluysa, karşı tarafın trafik sigortası da bu aracın hasarını ödeyeceğinden, haklı oldukları zaman da mağdur olmayacaklardır. böylece şirketlerin araç kiralama maliyetleri de düşecek, biz de trafikte rahat edeceğiz.

    aracımı park ettiğim her gün döndüğümde beyaz araba sürtmesiyle karşılaşıyorum. artık yıllık mini onarım hakkı yetersiz kalmaya başladı. madem böyle araç kullanıyorlar, araçlarını teslim ederken katlansınlar o maliyete de görsünler analarının amlarını.

  • 12 aralık 2018 mustafa destici'nin gezi uyarısı

    susun, stepnenin stepnesi konuşuyor. konuş stepnenin stepnesi.

  • astsubay çavuşluktan generalliğe

    bu azimle ilgili bir olay değil.

    astsubayın sivildeki karşılığı teknisyendir. subay ise mühendistir.

    generallik için kurmay olmak gerekir ki bu da yüksek mühendise denk gelir.

    onbaşının çavuşa selam verdiği, bu kadar katı kuralların olduğu orduda bu geçiş hiç normal değildir. 23 nisan için 1 günlüğüne oldularsa kabul edebilirim.

    edit: bir de sınıfı personelmiş. personel sınıfında nasıl bir başarı elde etmiş olabilir ki? bordroları çok hızlı çıkartıyor galiba.

    edit2: tuğgenerallik ve tümgenerallik için kurmaylık şartı kaldırılmış, artık olunabilirmiş. ben yönetmelik açısından bir problem olduğunu söylemiyorum zaten, itiraz ettiğim nokta da tam olarak bu şartın kaldırılması. zaten bu şart hala resmi olarak duruyor olsaydı, bu arkadaşlar da general olamazlardı. bir savaş durumunda orduları yönetecek kimseler daha özenle seçilmeli. son olarak hatırlayın ki fetö orduya ve diğer kurumlara ilk olarak hep personel sınıfından sızmıştı. çünkü içeride çoğalmak ve diğer kesimin yükselmesini engellemenin tek yolu buydu.

    edit3: başlıkta yazanlara dikkat edin, aksi görüşü savunanlar küfürsüz tek bir cümle yazamamışlar. işte böyle baskı oluşturarak sindirip istedikleri gibi takla atmak istiyorlar. susanı siksinler!

    edit4: bakın arkadaşlar, işinize geldiği için olayı çarptırıyorsunuz ama bu başlıkta kimse astsubaylara laf etmiyor. sanki "bütün astsubaylar vatan hainidir" denmiş gibi şeyleri kusmayın. sadece insanlar liyakat kavramının içinin boşaltılmamasını istiyor ki ordumuz daha fazla yıpranıp menzil midir tenzil midir saçma sapan tarikatların eline geçmesin. şu an sadece orduda değil, her hangi bir kurumdaki atamada liyakat sisteminin işlediğini kim iddia edebilir? elinizi vicdanınıza koyun öyle konuşun. bizim uyarılarımızı zamanında dikkate alsaydınız, 15 temmuz yaşanmayacaktı, bunu da aklınızda bulundurun.