kimse sizin dininize saygı duymak ve siz varsınız diye dininizin gereklerini yerine getirmek zorunda değil. zaten siz de mesela hinduların dinlerinin gereğini yerine getirmiyor ve hinduların dinine her sene ibadet adı altında saygısızlık ediyorsunuz.
daha geçen hafta çeçen kökenli bir mülteci ailenin 18 yaşında çocuğu bir fransız öğretmenin kafasını kesti. sebebi ifade özgürlüğü dersinde hz. muhammed karikatürünü göstermesi. baskı gördüğü bir yerden gelen ve hayatını kurtarmak için ülkenize aldığınız kişilerin çocuğu gelip ülkenizdeki özgürlüklerinize laf etse siz de bu kadar ılımlı yaklaşmazdınız elbet.
anlayın artık, karşılıklı anlayış ve huzur kapsamında yapmamayı tercih ediyor olabilirler ama kimse sizin dini gerekliliğinizi yerine getirmek *zorunda* değil.
hayalitehlike3 profili
-
fransa devlet binalarına yansıtılan karikatürler
-
hdp'ye oy veren atatürkçü
"akp'nin iktidarda olduğu bir ülkede yaşamaktansa pkk'nın hüküm sürdüğü bir ülkede yaşamayı tercih eder."
gerçekten çok komik tipler var. gören de 10% oy alınca hdp ülkede hüküm sürüyor sanacak.
belli ki hdp'nin 10% barajının altında kalması ve doğudaki 50-60 milletvekilini ilde 30-40% oy almaya rağmen akp'ye cukkalama planı tutmayınca kuduranlar var.
evet, hdp o "başkanlık sisteminde gerek kalmayacak" dediğiniz ve dünyada eşi benzeri olmayan 10% barajını geçemeseydi doğuda akp 30-40% oy aldığı yerlerin tüm milletvekillerini alacak ve bugünkü hdp milletvekillerinin neredeyse tamamı akp milletvekili olacaktı. yani hdp seçmeninin iradesini baraj ile gasp etmiş olacaktı.
böyle olması durumunda o seçmenin adaletsizlik duygusuyla şiddete yönelmesi ihtimali bir yana, 360 milletvekili olan akp+mhp bloğu erken seçim kararı alıp rte'nin iki dönem sınırına takılmadan bir dönem daha aday olabilmesini sağlama, anayasa değişikliği onaylayıp referanduma götürme, kendi içinden çıkacak 20-30 milletvekillik gruplara karşı dirençli olma gibi özelliklere sahip olacaktı.
ancak bugün hdp 10% barajını geçtiği için pkk'nın "ülkeye hakim" olmaması bir yana akp+mhp de yaklaşık 340 milletvekili ile mecliste erken seçim kararı alamıyor ve bu nedenle rte sonraki seçimde tekrar aday olamıyor, muhalefetin sesini kısmak için anayasa değişikliği yapamıyor (o nedenle anayasa mahkemesi hala "aykırı" karar falan alabiliyor), içinden çıkacak 20-30 milletvekillik bir grup salt çoğunluğunu da elinden alıp yasalarla rte'nin elini kolunu bağlayabilir.
planlarınız bozulmuş, belli ki çok üzülmüşsünüz. -
yeşil pasaport ayrımcılıktır
yeşil pasaport devletin çoğu vize başvurusunda istenen "başvuranın ülkeye bağlı olması, düzenli geliri olması" koşuluna karşı "bu vatandaş benden, bunun gelirinin arkasında devlet var" demesi durumudur. bu nedenle bunun makul bir güvence kabul edilip vizesiz geçiş sağladığı yerler (schengen, çin vs) daha fazladır.
siyah pasaport diplomatik pasaport olmasından ötürü diplomatik dokunulmazlık ve çeşitli haklar verir, mesela görevli olduğu ülke ise bavulu aranamaz.
gri (hizmet) pasaport ise devlet memuru olmak zorunda değildir. thy'de çalışan hostes, akademik konferansa giden öğrenci, insani yardım götüren sgo gönüllüsü gibi kısıtlı durumlarda, kısıtlı süre ile (genelde 6-12 ay) verilir.
ha yeşil ayrımcılık mıdır, ayrıcalık mıdır? devletimizin yaptığı ayrıcalık, vize isteyen/istemeyen ülkelerin yaptığı ayrımcılıktır. mesela birleşik krallık kendisinde buna benzer ayrımlar olmadığı gibi herkese (siyahından bordosuna) vize istemektedir. onun dışında son zamanlarda yeşille gidenlerde bile iltica başvurusu oranında artış olduğu için bu ayrıcalık da kaybedilmesi imkansız bir şey değildir. verilen devlet güvencesi güven vermiyorsa ayrıcalık gayet de kaybedilebilir.