unholdings4
profili

  • akp'lilerin tebdil-i kıyafet halka karışması

    cumhuriyet gazetesi'nin haberine göre,
    "akp genel başkan yardımcısı erkan kandemir, milletin sıkıntılarının farkında olduklarını belirterek "vatandaşlarımız arasında dolaşan tebdil-i kıyafet ekiplerimiz üzerinden ciddi bir çalışma yürütüyor, raporluyor ve genel başkanımıza arz ediyoruz" dedi.

    siyasal islamcı akpli yiyicilerin halktan, halkın sorunlarından, halkın ekonomisinden, halkın gündeminden, halkın psikolojisinden ne kadar uzak olduğunu anlatan, kendilerinin ne kadar aşağılık insanlar olduğunu apaçık ifşa eden söylem.

    buradan iki anlam çıkarabiliriz:

    1) kendilerinin saraylarda yaşayan, sebepsiz zenginleşen, s..i da..na denk son derece ayrıcalıklı bir azınlık olduklarını kabul edip, arada acından ölen halka kuru kemik atmak için osmanlı padişahı misali tebaa arasında geziyorlar. kendileri öz be öz saraylı. yani kendileri de o çirkin yapının külliye değil, saray olduğunu kabul etmiş görünüyorlar. şu da var koca osmanlı padişahları bile bizatihi kendileri tebdil-i kıyafet halkın arasına karışırdı. yüce reisimiz korkusundan vekilinin, vekilinin , vekillerini tebdil-i kıyafet salıyor sokaklara. reisimizi de bekleriz bak ne güzel millet bahçeleri, millet çayları ve kekleri var. üzümlü, fındıklı, ballı... yemeye doyamazsın reis!!!

    2) yedikleri herzelerden, yaptıkları haksızlıklardan, yolsuzluklardan, hırsızlıklardan, adaletsizliklerden, haramlardan... dolayı halk tepkisinden artık o kadar korkuyorlar ki bu nedenle halkın arasında anca tebdil-i kıyafet gezebiliyorlar.. halkın arasına karışmaya yüzleri yok.

    sonuç olarak akp kurmaylarının en fantastik beyanlarından biri daha...

    (bkz: akp kurmaylarının fantastik beyanları)

    tebdil-i kıyafetli yiyiciler

  • dünyada cenneti yaşayıp garibana göğü gösterenler

    akp iktidarı ve cumbur ittifakı ile birlikte sayıları oldukça artan, din tüccarı siyasal islamcılardan, ümmet milliyetçisi akp'nin erketecisi sahte milliyetçilerden, tarikat/cemaat/vakıf/dernek şeyhleri ve yöneticilerinden, diyanet'in üst düzey yöneticilerinden, konjonktürü yakalayıp çanak yalamayı ustaca başaran yönetici/bürokrat tayfasından, siyasal islam ile sebepsiz zenginleşen onursuz iş adamı grubundan müteşekkil, aileleri ile birlikte %3-5'lik bir azınlıktır.
    azınlık dediğime bakmayın, ülke kaynaklarını, halkın vergilerini, yetim malını hunharca fondiplemektedirler. ne onurları, ne ahlakları, ne ilkeleri, ne hukukları, ne kuralları ne izanları ne vicdanları vardır. paraya/mala/mülke/makama/mansıpa/mevkiye taparlar. dünyayı resmen cennet haline getirmişlerdir kendileri ve aileleri için. onlarca evleri, arabaları, yurtdışındaki banka hesaplarında dolar, öyro, sterlin, chf (özellikle tl nakitte/mevduatta durmazlar, tl'den nefret ederler, yüksek faizi de çok severler, hülle ile faizsiz bankacılık salağına yatarlar), altın, gümüş... neredeyse bir ili doyuracak kadar servet/varlık vardır.
    yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarındadır. en güzel otellerde kalırlar, en pahalı lokantalara giderler, en güzel tatilleri geçirirler...
    bu emeksiz/alın tersiz serveti görgüsüzce, garibanın gözüne soka soka harcarlar.
    bu soygun/yağma düzeneğini sorgulayanı hiç ama hiç sevmezler. akla/akıl yürütmeye/bilime çok karşıdırlar. hemen sizi dinsiz, sapkın, mürted, isyankar, hain, terörist ilan ederler.

    garibana da literatürdeki "dini" argümanlar ile çıkış yolu önermektedirler. onlara göre bu dünya geçicidir, amiyane tabir ile “yalan”dır, sınav salonudur. öte dünyaya yani göğe ulaşıp huzuru bulmak için belirli bir merhaleyi kat etmek gerekir.

    *o yüzden kadere, yazgıya boyun eğip garibanlığı kabullenmek ile başlanmalıdır bu kutsal sefere.
    * itaat/biat edilmelidir garibanlığa ve bu garibanlığa yol açan siyasetçilere/din adamlarına.
    * sabır edilmelidir ya da daha incitmeyen bir kelime ile sebat ya da tevekkül edilmelidir.
    * o kadar sabra, tevekküle, sebata rağmen yine de bir şey ele geçmiyorsa, kuru ekmeğe, bulanık suya şükür edilmelidir.

    eğer bu aşamalar başarı ile geçilirse gariban, öte dünyada kısmi huzuru/serveti bulacaktır. ancak bu dünyada cenneti yaşayan ayrıcalıklı azınlık, öte dünyada da ön sırada olacaktır. çünkü default olarak itikadı daha kuvvetli/ imanı daha diri/ takvası daha bi sahi/ inancı katmerlidir. doğal olarak ta garibandan yüzlerce kat sevaba sahiptir.
    şimdi gariban 100 sene ebu zerr gibi çölllerde yaşasa da bir rte bir mehmet boynukalın, bir ali erbaş, bir hayrettin karaman, bir nihat hatipoğlu, bir menzil şeyhi, bir erenköy şıhı olamaz!!!
    bu azgın azınlık dini siyasallaştırmaktan ziyade, siyaseti dinselleştirerek (din derken siyasal islamcıların, zübük siyasetçilerin züküne göre bir din) gariban kurbanlarını vampir gibi emmektedir. şimdi bunları örnek olaylarla demeçler ile biraz daha yakından tanıyalım:

    1) siyasal islamcı zübük siyasetçiler: rte merkezinde akp:
    ++dikkat edin rte ve akp'nin bakanları, milletvekilleri, teşkilat yöneticileri, dini/imanı kimseye bırakmaz. gerçekte/resmiyette rte'ye tapsalar da yaradan tapar gibi görünerek. her cümlelerinde en az bir iki kere allah, din, peygamber, ayet, sünnet gibi kelimeleri kullanırlar.
    rte'nin ona yakın özel uçağı, helikopterleri 3-5 tane sarayı, onlarca konağı/evi, onlarca ortaklı şirketi, yüzlerce alman markalı aracı (s serisi maybachlar, 7 serisi zırhlılar, a8 longlar, amerikan cipleri favorileridir) banka hesaplarında biz gariplerin hafsalasının hesaplamayacağı kadar para vardır. kendini ve servetini bazen 5000'e kadar erişen koruma/polis ile korumaktadır. rte'yi örnek alan bakanlar, milletvekilleri, teşkilat yöneticileri de küçük tayyipçilik oynayarak beytülmalı yağmalamakta. israfın/şatafatın/lüksün damına koymaktadırlar.

    ++ devlet bahçeli özelinde balgat çetesi:
    onlarda halkın vergilerinden aldıkları hazine yardımını, akp'den önlerine atılan yağlı/yağsız kemikleri (ihale, makam, mevki, genel merkezdekilerin yakınlarına/akrabalarına devlette iş/kadro)

    2) siyasete dini altyapı/dogma hazırlayan ruhban sınıfı/diyanet işleri başkanlığı:

    özellikle eski dib başkanı mehmet görmez ile başlayan ama ali erbaş ile iyice azgınlaşan, ayasofya imamı mehmet boynukalın ile zirve yapan ruhban sınıfı. diyanetin cuma hutbeleri/bayram hutbeleri akp yöneticileri ile birlikte hazırlanan siyasi metinlerdir. bu metinlerde çok ama çok sıklıkla, garibana sabretmesi/şükretmesi salık verilir. siyasetçilerin yolsuzlukları/hırsızlıkları ibra edilir, kutsanır. çaldı ama sor bakalım niye çaldı diye belirsiz mecralara sürüklenir garip ümmet!
    ayetler siyasete göre dizayn edilir. siyasetin desteklenmesi için, ayetlerin bazılarının sadece seçilmiş yerleri ile tweetler atılır:
    daha dün mehmet boynukalın'ın faiz ile ilgili açıklamasında, ümmetin ama gariban ümmetin biraz korku, açlık ve yoksullukla sınanacağı ama buna sabır gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor!
    tweet: "andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. sabredenleri müjdele! "
    bu ve bunun gibi onlarca diyanet mesajını/hutbesini arşivlerde bulabilirsiniz.
    bu ruhban sınıfı yiyiciler hiç ama hiç, siyasi hırsızlara, yolsuzlara iki kelam edemezler.
    çocuklara tecavüz eden tarikatları ve sapkın şeyhlerini ibra ederler.
    faize isyan ederler ama diyanet hesaplarını faizde tutarlar.
    yüksek faize isyan ederler ama, türkiye ekonomisinin neden bu kadar kötü yönetildiğini, neden bu kadar yüksek faiz vermek zorunda kaldığımızı, buna hangi siyasal islamcı politikacıların neden olduğuna giremezler.
    gelirin neden adil dağıtılmadığını neden ülkenin yarısının açlık sınırında olduğunu görmezden gelirler.
    ülkenin derin bir ekonomik krizin içinde olduğunun farkındadırlar ancak fedakârlığı, sabrı sadece garibandan beklerler.
    siyasilerin/kendilerinin lüksü, israfı hiç göze batmaz. onlar anasının rahminde haklı/kutlu doğmuştur.
    diyanet ortaçağ katolik vatikanı gibi bir yapı haline dönüşmüş, siyasetin ve kendilerinin zenginleşmesi, halkın açlığa mecbur bırakılması ama ses etmemesi için elinden geleni yapmaktadır. diyanet resmen ortaçağ endüljanslarını aratmayan faaliyetlerde bulunmakta, garibana sahte cennet vaat etmektedir.

    3) diyanet dışı fetva mercileri:

    siyasal islamın türkiye'deki babası sayılabilecek hayrettin karamanliderliğinde sembolize edilebilecek, fesli dondurmacı kadir mısıroğlu, yusuf kaplan, nurettin yıldız, ihsan şenocak... gibi isimleri bu listeye yazabiliriz.
    hayrettin karaman "rüşvetin yolsuzluk olmayacağını" söyleyebilecek kadar gözü dönmüş birisidir. bu ahlaksız fetvaları ile akp iktidarını savunmakta servetine servet katmaktadır. o da gariban vatandaşa bol bol şükrü, sebatı, açlığı tavsiye eder. "eğer uslu bir çocuk olursalar, hayrettin babaları onları cennete götürecektir".

    4) tarikat/cemaat/vakıf/dernekler:

    bu çağdışı kurumların özellikle şeyhlerindeki, şıhlarındaki, başkanlarındaki, yöneticilerindeki... servet dudak uçuklatmaktadır.
    fetö terör imparatorluğunu unutmayalım. milleti nasıl öptüğünü, devleti nasıl ele geçirdiğini, 100 milyar dolara yakın ekonomiye nasıl bir ekonomiye hükmettiğini, şimdi abd’de koca çiftliğinde nasıl keyif çattığını ibret olarak görelim.
    cübbeli ahmet’in şirketleri, yanmayan kefen satması, damadının ihale zengini olmasını hatırlayalım.
    menzil şeyhinin şirketleri, hastaneleri, maybachları şeytan çatlatmaktadır))
    sadece menzil şeyhi değil bu çağdışı tarikatların yöneticilerinin hepsinin sebepsiz zenginleştiği, cahil/eğitimsiz müritlerini düdükleyerek, nesiller boyu bir saadet zinciri oluşturduğu gözlemlenmektedir. bu şeyhlerin garibana en büyük tavsiyesi ise şükür ve sabırdır. akp ile siyasi/ticari ilişkilerini ise hiç anlatmaya gerek yok. hepiniz biliyorsunuz.

    5) sakallı tavernacılar:

    ramazan ayı yaklaşırken bu ahlaksızları da faş etmekte fayda var: nihat hatipoğlu, said hatipoğlu, "mustafa karataş", "fatih çıtlak" ...gibi şarlatanlar çok güzel yere tezgah açmıştır. ramazan boyu ekranlarda akp/siyasal islam propagandası yapıp, garibana sabır(açlık/yokluk tavsiye etmektedirler. ancak program başı aldıkları ücretler ile nelere sahip olduklarını kamuoyu çok yakından bilmektedir. ramazan ayı boyunca ağlayarak/zırlayarak cahil dimağların olmayan enerjilerini sömürürler. yalan menkıbeler, sahte hikayeler, uydurma kıssalar ile bir duygu seli oluştururlar. salya/sümük rating üzerine rating çekerler. sadece rating değil parayı da anafor ederler. bunları izleyen cahiller sadece ramazan'da değil 12 ay oruç tutmak zorunda kalırken, hocalarıma her mevsim nusrette et tokatlamak düşer.

    sonuç: bu ahlaksız güruha/ yeryüzünde cenneti yaşayıp, garibana göğü gösterenlere inanan salaklar/cahiller/akılsızlar/kandırılmışlar/safdiller ... oldukça bunlar nesiller boyu yeryüzünde garipleri bükerek sefa sürmeye devam ederler. böyle bir din, böyle bir inanç böyle bir ideoloji muteber olmaz/olamaz.
    uyanık olun açlığa mahkum olmayın, hamudu ile götürenlerin kırıntılarına/artıklarına şükretmeyin.
    adaley ile yönetilen, gelirin adil dağıldığı bir ülkede sosyal yardıma/sadakaya gerek kalır mı?
    sorun/sorgulayın biraz da isyan edin ne diyelim!!!
    siz ses çıkarmadıkça, zübükzade siyasetçiler ülkeyi soymaya devam edecek, diyanet bunlara fetva verip 5 yıldızlı otellerde bağyanlardan içli/dışlı masaj servisi alacak. fetvacılar servetine servet katacak. fakirleşen, aç bırakılan, eğitimsiz/cahil bırakılan, kalkınamayan, gelişemeyen, üretemeyen biz ve gelecek nesillerimiz olacak.

    (bkz: siyasal islam)
    (bkz: halkın malını yağmalayan dernek vakıf ve cemaatler)

    boyun eğin, sabredin
    ekonomik kriz
    imamdan sabır telkini, açlıkla sınıyoruz
    meşhur karaman fetvası
    banka fetvası
    karamanın partisi
    maybachlı gavs

  • türkiye bir uçuşun içerisinde

    fantastik rte beyanı.
    (bkz: akp kurmaylarının değil reis'in fantastik beyanı)
    (bkz: halk değil de uçuş bunun farkında mı reis)

    açıklamanın bir kısmını aşağı alıntıladım:

    "2002'de otomobil satışı 91 bindi. 2019 ise 387 bine çıktı.buzdolabı şatışları 1 milyon 88 bindi. 2019'da 2 milyon 406 bin buzdolabı satışı var. türkiye bir tırmanışta. bunu gözleri olup görmeyenler var. ben belgeler ile konuşuyorum. açılan şirket sayısı 30 bin civarındayken, 2017'de 85 bin ek şirket açılmış. istihdam 19 milyon 600 kişiydi. şu an 28 milyonun üzerinde.bazı sıkıntılar yok değil. ama türkiye adeta bir uçuşun içinde. gözü olup görmeyenler bunu yanlış aktarıyor. ne kadar yanlış anlatırlarsa anlatsınlar bu tırmanışımızı devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. gerek tl, gerek döviz, gerek altın rezervinde, basit bir şey söyleyeyim.türkiye'nin 23.5 milyar ımf'ye borcu vardı. 2013'te biz sıfırladık. döviz rezervi 27.5 milyar dolardı, şu anda 105 milyar dolar. merkez bankası'nın rezervi. kimse halkımızı yanıltmaya çalışmasın. dünden daha güçlüyüz, yarın daha güçlü olacağız."

    reis, ayrıcalıklı sülale ve kabileleri, bir kısım iş adamı, liyakatsız bürokratlar, her rüzgara dömelen, yelkenci bürokratlar, tarikatlar, cemaatler, onlarla ilişkili dernekler ve vakıflar, biaatçılar/itaatçılar uçuşta,
    geriye kalan 80 milyon sıçışta.
    bir de uçuş bermuda şeytan üçgeni üzerinde reis aman pilotlara dikkat edelim, uçak lövyesi yerine kılıcı kavramasınlar dombul dib başkanı döton şövalyesi, külahlı/püsküllü sever ali erbaş gibi.

    ülkemizin 105 milyar dolar nakit/trink/cash/gıcır gıcır rezervi varmış (gerçekte eksi (-) 10-15 milyar dolar).
    reisim madem öyle çok fazla değil şöyle 5-10 milyar dolarını bir sat ta sana zahmet, doların camını dizine indirelim yerli-millice.
    dolar 5 liraya düşsün şokkodanak.
    bu arada necmettin batırel'e kurban olayım. adam rasyonel analiz yapıyormuş.

    reis sıralamış x yılında şu kadar mandal vardı y yılında şu kadar var diye.
    ama analiz yaparken ne zamanı ne nüfusu, ne enflasyonu dikkate almış, hep sabit kabul edip dışlamış.
    onun hesaba göre 2002'de 10 tane zırhlı maybach varken, şimdi 200 tane.
    haksız mı? şahlanmışız resmen.
    reisim evlere giren, çıkan beyaz eşyaları bile saymaya başlamış.
    demek ki artık milletin büyük kısmı açıklanan hiçbir resmi veriye inanmadığından yüce reisimi beyaz eşyacılığa kadar düşürdüler.
    düşüren iç/dış minnaklar utansın.
    one minute küresel dünya liderliğinden, bağcılar özyurt beyaz eşyacılı'ğa.
    (bkz: reis tefrişat)
    kime ocak, kime buzdolabı, kime tv girmiş nokta nokta, rakam rakam biliyor.
    ama bilmediği millete çok daha büyük şeylerin girdiği.
    ülkede bırakın yoksulluğu büyük bir açlık sorunu olduğu.
    reis ve kaymak tabakası halktan, çarşıdan, pazardan kopmuş ülkede ne yaşandığını bilmiyor.
    toplumun büyük kısmı kurban bayramı olmasa kırmızı et, konserve olmasa kışın yemek yiyemeyecek.
    alın açlığın kanıtı. şu corona günlerinde ne kadar cahil olursa olsun kim konserve kapağı izdihamına girer.
    aç adamın corona umurunda olmaz.

    açlık

    (bkz: 7 ağustos 2020 recep tayyip erdoğan açıklamaları)

    ziyaaaa
    uçuş mu şahlanış mı sıçış mı?
    bir uçuş ta benden: soprano başkan
    değerli entriler de çok daha iyi uçuş sahneleri var.

  • 5 nisan 2018 diyarbakır'da petrol bulunması

    ekonomik krizin ve kasım 2018'de yapılması muhtemel erken seçimin göstergelerinden biridir.
    yavaş bulun lütfen, ümmet bu kadar hızlı petrol çıkarmaya daha hazır değil.

    bulunan petrol yatağından kesin 5 bidon ama gravitesi çok yüksek petrol çıkıyordur.
    normal benzin 6 lira bu çıkan yerli-milli olduğundan en az 10 lira olur.

    hürriyet gazetesi'nde demirören etkisi hissedilmeye başlamış. bakalım kaç ayda sabah gazetesi kıvamına gelecek.
    bugün petrol harici yerli-milli vatoz haberi vardı ayrıca.

    haberden küçük bir alıntı yaptım: "türk mühendislerinin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve denizlere inecek bu 'canavar' dış görünüşte bir vatozdan farksız! ancak düşman askerine neler yapıyor neler!"

    özelikle düşman askerine neler yaptığı kısmı tam bomba. yerli vatoz, bonba atıp taramalıyla su altında düşmanı darmadağın ediyor.

    kahrol düşman al sana bonba

    yarın da muhtemelen edirne keşan'da büyük bir doğalgaz yatağı bulunacak.
    meşaleleri yakın ama dikkat edin patlamayın. doğalgaz yanıcı bir madde beyler.
    ha bu arada ergenler üzülmesin ! bor sayesinde büyüyünce krallar gibi yaşayıp tarihi yeniden yazacaklar.
    nasıl büyük resmi iyi görmüş müyüm?

    petrol müjdesi