yine, nasıl girebiliyorcular damlamis hemen. bu olayın üstüne unuversitelerin girişlerinde iyice boku çıkar güvenliğin. sözlük iyice ortalama insanların yazdığı bir yer haline geldi. kimse böyle bir olayın niye, nasıl yasandigiyla ilgilenmiyor. herkesin derdi, okula nasıl girildiği. lan sokakta piskopatin biri de rastgele ateş edip sizi öldürebilir. o zaman sokakta da her köşe başında bir polis dursun, insanlar sürekli aransin. 2018 yılında tartışılan şeye bak.
bir kişi de böyle olayları çözmekle ilgilensin. hayır arama olsa nolacak? adam zaten gözünü karartmis, insanları öldürmüş. aramada silah bulunsa n'olacak, yakalandığını anlayıp oradaki insanları öldürse n'olacak?
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. 5 nisan 2018 eskişehir osmangazi saldırısı
-
2. demba ba'yı transfer etmek istiyoruz
galatasaray yapsa hemen (bkz: transfer şikesi) diye ortalık yıkılırdı.
-
3. yaşama sevinci veren yiyecekler
dondurma veya yogurt kabindan cikan anne sarmasi ve dolmasi.
-
4. ertelenmemesi gereken şey
(bkz: diş tedavisi)
-
5. merkez bankasının rte'nin arkasından iş çevirmesi
hükümet ile devleti aynı şey sanmak diye başlık açıp “siz akp’yi elestirecegim diye devlet dusmani olmussunuz” diyen dallamaları göremediğimiz durumdur.
kuvvetler ayrılığı diye bir şey varsa görelim bakalim. -
6. ismailağa cemaati'nden skandal kitap
kadın değil de erkek hayal ederse erken boşalmanın önüne geçerek faydalı olacağını düşündüğüm tavsiye.
not: çok fazla düşünmek ereksiyonu kaybına neden olacağından iyi ayarlamak lazım. başarılar. -
7. 5 nisan 2018 dolar kuru
(bkz: 1 doların 2 doları geçmesi)
-
8. kadınlar olarak kıllarımızı almak zorunda değiliz
almazsanız almayın. biz de alanlara bakarız.
-
9. rusya'nın türkiye'nin gerçek dostu olması
uluslararası ilişkilerde gerçek dost diye bir şey yoktur. dost diye bile bir şey yoktur. bugün çıkarlarımız örtüşüyor hepsi bu yarın ne olacağını kimse bilemez.
-
10. yurt dışından türkiye'ye gelince fark edilenler
türk havaalanına girince öküz gibi bakmaya başladılar çünkü bana sadece türkiye de bakıyolar.
-
11. ekşi itiraf
hani şu bugün yepyeni bir gün klişesi var ya her gün yeni bir gün falan değil bence. günlük rutinimiz çoğu zaman aynı. sabah uyan sonra iş, okul veya ev. 2-3 öğün yemek ye, aynı insanlarla konuş, aynı selamı aynı şekilde ver, aynı yolu git, gel, aynı yaşam alanına dön. akşam yine aynı rutin. gece yine uyku. haftasonu aynı şeyleri yap, daha önce gittiğin yerlere bir daha git, yediğin yemekleri bir daha ye. en farklı şeyi yapıyorum diyen kişi bile en fazla ne yapabilir ki ? ya da kaç kere yapabilir ? 2. kez yaptığında farklı bir şey yapıyor olur mu ? hayat tekrarlanan rutinlerden ibaret aslında. bu rutinin içinde yaşlanırken yeni bir gün daha klişesi ile kendimizi avutmak işimize geliyor sadece.
-
12. libidoyu girişte bıraktığınız yerler
çıkarken alıyorsunuz. tabi çıkabilirseniz ...
dudullu organize sanayi
her türlü işkembeci
öğrenci işleri -
13. einstein vs hawking vs newton
--newton, klasik fiziğin yaratıcısıdır.--
onun sistemi tüm kozmosun davranışını tarif etti, ondan önceki dahilerden çok farklıydı. teorileri matematikseldi, evrenle aynı dili konuşmamızı sağladı.( deneyler tarafından belirli tahminlerin doğrulanması.)
--einstein modern fiziğin yaratıcısıdır.--
newton'a göre her olay "zaman" denilen bir sayıyla benzersiz bir şekilde tanımlanabilmeli ve doğru çalışan bütün saatler, evren'in neresinde ve hangi koşullarda olursa olsun aynı olmalı bir birleriyle örtüşmeliydi.
1905'te, einstein, fizik üzerine kendi başına çalışan bir patent müfettişidir. saatler sonra, özel bir rölativite teorisini yaratır; burada, zaman ve mesafe ölçümlerinin sistematik bir şekilde herhangi bir şeye göre hareket ettiği, değiştiğini gösterir. bu newton'un yanlış olduğu anlamına geliyordu. uzay zaman mutlak değildir.
newton mutlak zamana inanıyordu. yani, iki olay arasındaki zaman aralığının kesin olarak ölçülebileceğine, iyi bir saat kullanılması koşuluyla her kim ölçerse ölçsün, aynı sonuçlara varılacağına inanıyordu.” ----ama tarihi bir hata yaptı. ve tüm fizik kanunlarını bu hataların üzerine kurdu. einstein; newton'un yanlışlarını düzeltti.
gerçek şu ki, newton yerçekimini tarif edebilirdi ama nasıl çalıştığını bilmiyordu. “yerçekimi, belirli yasalara göre sürekli hareket eden bir etkenden kaynaklanmalıdır” diye itiraf etti.
ama bu etkinin manevi olduğunu düşünüyordu.
einstein; bir kütlenin bol miktarda yer açabileceğini teorileştirdi. bükebilir, itebilir veya çekebilir. yerçekimi, uzayda bir kütlenin varlığının doğal bir sonucuydu.
bir taşın bir gölete atılması gibi, kütlesindeki bir değişim, kaynağından ışık hızında her yöne doğru giden bir dalgalanmaya neden olur. hareket ettiğinde, dalgalanma alanı sıkar ve gerer. böyle bir rahatsızlığa yerçekimsel bir dalga diyoruz.
bu son darbeyle, einstein'ın genel relativitesi, newton'un klasik fiziğini bitirdi.
--newton siyah beyaz, einstein renkli televizyondur. hawking ise sadece bir izleyici.// -
14. yazarların ölürken söylemek istedikleri
google arama geçmişimi temizleyin...
-
15. türkiye'de gereğinden fazla romantize edilen şey
(bkz: rakı)
(bkz: iç geç işte amk) -
16. iş hayatında çalışmaktan tiksindiren şeyler
insanlar. insanlarla iletişim halinde olmak. buna mecbur olmak
yav yemin ediyorum hayvanlarla veya diğer şeylerle alakalı bir iş olsa bayılana kadar çalışırım, yeter ki bir insanla muhattap olmak zorunda kalmayayım. mesela sabahtan akşama kadar odun kırarım ama kimse karışmamalı. -
17. #dolarüçedüşmeli
10 olsa da sıfır atsak.
not: eyüp akp gençlik kollarında bulaşık bölümünde skoç braytılık yapıyorum. -
18. dürüm yerken hayatını kaybeden adam
(bkz: kanzuk ayağını denk alsın)
-
19. cesaretleri varsa bir karış toprağı ihlal etsinler
(bkz: sakin ol ve yüzmeye devam et)
-
20. 2018 ekonomik krizi
“ulan krizin olduğu iddia ettiğin ülkede nükleer santral açılır mı lan? 60 milyar tl’lik kanal istanbul yapılır mı amk? bir kere aptal mı buna yüklenen yabancı firmalar kabul etsinler?” yazmış yukarıda biri.
bu başlığa uzun ve ciddi bir entry yazmak istiyordum da bu ne ya? siz liseliler nükleeri ne sanıyorsunuz bilmiyorum, nüfusunun yarısı türkiye’de kaçak çalışan, fakir ermenistan’ın santrali var. ve burada yapılan santral devlet garantili. yani devlete sen bunu nasıl ödeyeceksin, yoksa benden mi çıkaracaksın diye soracağına gelmiş burada “santral yapılıyor kriz olur mu lan” yazmış çocuk. güne puanımı düşürüyor bu tip şeyler. -
21. dindar ve muhafazakar gençlerin ateizme kayması
mutedeyyin ve dindar kesimin bir islami dava partisi olarak dusundugu akp'nin, aslinda abd'nin turkiye'yi ve ortadogu'yu sekillendirmek icin kullandigi bir proje partisi oldugu, bunlarin dinle-imanla bir alakalarinin olmadigi, islamin haram saydigi hirsizlik, yolsuzluk, rusvet, talan, torpil, capulculuk, adam kayirma, hizipcilik gibi eylemleri utanmadan, sikilmadan, yuzu kizarmadan milletin gozunun icine baka baka yaptigi net bir sekilde gorulmustur.
kendini mehdi ilan eden islami cemaat lideri fethullah gulenin, hizmet adi altinda orgutlenerek devlete sizdigi, karsitlarini imha ve tasfiye ettigi, her platformda islama hizmetten bahseden bu guruhun esas niyetinin din-iman-islam olmadigi, amac ve hedefinin devleti ele gecirmek oldugu, bu ulkeye, topluma ve devlete en buyuk kotulugu yaptiklari net bir sekilde gorulmustur.
arap turistlerin ve suriyelilerin turkiye'ye gelmesiyle turk toplumunun kutsal ve mubarek oldugunu dusundugu araplarin ne kadar sunepe, suklum puklum, pejmurde, cahil, sigir, mankafa, medeniyetsiz olduklari net bir sekilde gorulmustur.
isid adi verilen olusumun, islam devleti adi altinda, modern dunyanin kabul etmeyecegi kafa kesme, infaz, surgun, gasp, talan, capul, tecavuz, kolelik, cariyelik gibi eylemleri gerceklestirdigi net bir sekilde gorulmustur.
bu kadar aci ve bedeli agir tecrubelerden sonra toplumun islama siki sikiya baglanacagini dusunmek en hafif tabiriyle ahmakliktir.
ustelik internet sayesinde insanlar efsanevi hikayeleri dinlemek yerine, arastiriyor, okuyor ve goruyor. bir eksi sozluk yazari matbaga hristiyanligi bitirdi, internet de islamiyeti bitirecek demisti. son derece dogru bir tespittir. -
22. haklı olduğu halde susan insan
hakkını saklı tutuyor, kısıtlı gücünü mevcut durumda kullanmak yerine hakkını yiyen herkesi öpebileceği günü bekliyordur.
kısacası kendini bilen ve haklı olduğu halde susan insandan korkun. hakkını aradığı gün haksızlar için kötü bir gün olabilir. -
23. mehmet şimşek
hakkında “donanımlı” değil, “akp’de en donanımlı” denmiş kişi. arkadaşa katılıyorum.
bir de en kötü dönemde kendisi vardı diyen var. babacan ile görüşleri aynıdır bu kişinin, ikisi de kemal derviş hayranıdır. ikisinin de “inşaat değil üretim lazım” önerilerini ciddiye almadı akp. babacan abd’nin para bastığı döneme denk geldi, mehmet şimşek döneminde şapka düştü kel göründü, ama ikisi de bu gidişin gidiş olmadığını defalarca dile getirmiştir, akp sadece yandaşların isteklerini yaptı. -
24. memesine güvenip sınavı geçmeye çalışan kız
diplomayi memesiyle alan, ileride de götüyle terfi alır.
-
25. erkeklerdeki popo merakı
kadınlar ve erkekleri ayıran bedensel özelliklerin belirgin oluşu, her iki cinsiyet için çekicidir.
desmond morris, kadınlarda ince uzun boyun, ince bel, dolgun kalça ve memeler gibi özellikleri süper dişi özellikler olarak tanımlıyor.
kadınların kalçasının erkeklere kıyasla çıkık oluşu, daha yağlı bir dokuya sahip olması ve yürürken sallanışı, erkeklere cinsel olarak güçlü bir mesaj verir.
kalçalara dair şöyle evrimsel bir spekülasyon var:
ilkel atalarımız primatlar gibi arkadan çifleşmekteydi, bu nedenle kalçası geniş dişiler daha güçlü bir cinsel mesaj veriyordu. kalça büyüdükçe mesaj güçlendi ancak bir noktada arkadan çiftleşmek zorlaştı ve önden çiftleşmeye başladılar. bu yaklaşımın sonucunda önde yer alan süper dişi özelliklerden olan memeler de önemli hale geldi. bunun sonucunda ise kalça ve meme büyüklükleri birbirini dengeledi ve vücut dinamiği açısından da avantaj yarattı.
bu spekülasyon doğru olsun ya da olmasın, cinsiyetleri birbirinden ayıran bedensel özelliklerin cinsel çekicilik yönünden önemli olduğu bir gerçek. son yıllarda güzellik ölçütü olan kalça, bel, meme boyutları yukarıdaki spekülasyondakinin tersine, giderek fantastik hale geliyor. örneğin son birkaç yıl içinde, neredeyse olağan hareketi bozacak ölçüde devasa kalçalar moda(!) oldu. ben bunu günümüzde cinsiyetler arası farklılıkların azalması ve gender neutrality'nin artışı ile açıklıyorum. süper dişi ve süper erkeksi özelliklere ilgi, bu nötralite eğilimine reaktif olarak artıyor olabilir.
özetle, kalçanın erkekler için cinsel olarak çekici bir bölge olması doğal bir durum, çünkü hem süper dişi özelliklerden biri hem de östrojen ile genişleyen kalçalar doğurganlık açısından gösterge.
sosyobiyoloji ve antropolojiye meraklı kişiler için keyifle okunacak kitap önerisi de vereyim:
desmond morris - the naked man ve the naked woman -
26. 5 nisan 2018 diyarbakır'da petrol bulunması
ekonomik krizin ve kasım 2018'de yapılması muhtemel erken seçimin göstergelerinden biridir.
yavaş bulun lütfen, ümmet bu kadar hızlı petrol çıkarmaya daha hazır değil.
bulunan petrol yatağından kesin 5 bidon ama gravitesi çok yüksek petrol çıkıyordur.
normal benzin 6 lira bu çıkan yerli-milli olduğundan en az 10 lira olur.
hürriyet gazetesi'nde demirören etkisi hissedilmeye başlamış. bakalım kaç ayda sabah gazetesi kıvamına gelecek.
bugün petrol harici yerli-milli vatoz haberi vardı ayrıca.
haberden küçük bir alıntı yaptım: "türk mühendislerinin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve denizlere inecek bu 'canavar' dış görünüşte bir vatozdan farksız! ancak düşman askerine neler yapıyor neler!"
özelikle düşman askerine neler yaptığı kısmı tam bomba. yerli vatoz, bonba atıp taramalıyla su altında düşmanı darmadağın ediyor.
kahrol düşman al sana bonba
yarın da muhtemelen edirne keşan'da büyük bir doğalgaz yatağı bulunacak.
meşaleleri yakın ama dikkat edin patlamayın. doğalgaz yanıcı bir madde beyler.
ha bu arada ergenler üzülmesin ! bor sayesinde büyüyünce krallar gibi yaşayıp tarihi yeniden yazacaklar.
nasıl büyük resmi iyi görmüş müyüm?
petrol müjdesi -
27. bilyoner.com çekiliş rezaleti
başlığı açan suser'ın entry aşırması kadar rezilce değildir. *
edit: (bkz: rezalet içinde rezalete denk gelmek) -
28. hayvan gibi kullanılırken tedavülden kalkan ürün
(bkz: wikipedia) :(
-
29. beşiktaş'ın türkiye'nin en itici kulübü olması
"hala siklenmiyorsa sen neden sikleyip başlık açıyorsun kardeş?" diye sordurtan başlıktır.
-
30. safari aracını takip eden korkunç aslan sürüsü
çarşı iznine çıkmış erbaş gibiler. etrafta internet kafe arıyorlar.
-
31. cem yılmaz'ın gizli ekşi sözlük kullanıcısı olması
can sen misin? (bkz: can yılmaz)
-
32. game of thrones'taki iç yağlarını eriten sahneler
intikam ateşiyle tutuşan arya stark'ın tek başına frey hanesini katletmesi...
-
33. 175 bin liranın aylık 2 bin lira faiz getirmesi
bir asgari ücretlinin değerinin 175 bin liradan az olduğunu gösteriyor.
-
34. fikret orman
“demba ba'nın kontratı sezon sonunda bitiyor, gelecek sezon beşiktaş'ta oynamasını istiyorum. bu hafta göztepe ile oynayacağız, şimdi bunu konuşmak olmaz. sezon sonu geldiğinde demba ba'nın transferine bakacağız." demiş.
"bu hafta göztepe ile oynayacağız, şimdi bunu konuşmak olmaz."
konuşsa kimbilir ne diyecekti. -
35. erkekler olarak duş almak zorunda değiliz
(bkz: ne diyosun oglum)
erkek yada kadın, güzel kokmak zorundadır. parfüm aracılığı ile kokması şart değildir. kötü kokmayan her şey güzeldir.
adam çiçektir; anan adamdır. -
36. bilgisayar oyunlarında oyun amacının dışına çıkmak
anlatıcam ama gülmeyin amk.
bilgisayar değil atari. ergenlik cağına girmişiz ama internet falan yok tabi. evde kimse yok abazaliktan napacagimı şaşırmış vaziyette açtım street fighteri. zangief seçip karşıma 2. koldan chun-li aldım. zangiefin de bi kapma hareketi var böyle aliyo rakibini havada dikine 69 benzeri bi hareket yapiyo sonra yere cakiyo kafa ustu. ben de tam 69 anında pause yaptıktan sonra bi adım geriye cekilip; neyse işte hesap edin gerisini... -
37. cristiano ronaldo vs lionel messi
ronaldo ara sıra messi, messi her gün messi.
-
38. hala kol saati takan insan
kol saati yalnız zamanı kontrol etmek (öğrenmek) için değil, aynı zamanda bir aksesuar olarak da kullanılır. uyumlu bir yüzükle birleştirilince son derece şık bir görüntü elde edilebilir.
-
39. börü
yaşandığı diyologlardan, senaryodan, oyunculuklardan öte bir şey anlatmak istiyorum. uzun olacak, kusura bakmayın.
annemin, kemal- ajan sahnesinde gözyaşları ile izlediği dizidir.
annemden bahsetmek istiyorum.
daha anne karnında babasını kaybetmiş bir çocuk. 5 erkek kardeş ve bir anne var başında. eskişehir'in bir köyünde yaşayan bir çocuk.
erkek gibi büyüyen bir kız. aşırı muhafazakar bir aile. ilkokul 5. sınıfa kadar başarıyla okuyan bir çocuk. ondan sonra öğretmenlik hemşirelik yatılı okulunu kazanmış ama kız kısmı okumazdan ötesine gidememiş abiler var başında. cehaleti hep utanç kaynağı onun için.
annesi(yani anneannem) 5. sınıftan sonra kuran kursuna yolluyor. ve erkek kardeşleri çalışıyor diye evde annesine bakıyor. yavaş yavaş evleniyor erkekler. fakirlik içinde kalıyorlar anneyle.
çocukluğunda dinlediği hikayeler hep aynı.
"atatürk kötü" üzerine.
"atatürk dinsiz, atatürk yoldan geçerken beğendiği karıları kocasının önünden evine alıp iş görürmüş.
atatürk kuran yırtmış, atatürk hoca aşmış, atatürk alkolikmiş."
atatürk nefretiyle büyüyen bir çocuk. durun kızmayın anneme hemen. küfür etmeyin kutsaldır tüm anneler. ne yapacaksın aile bir kaderdir. böyle bir ailede doğmuş büyümüş.
18'inde kocaya verilmiş. sevmiş de annem kocasını(babamı) sevmeyip de ne yapacak? fakirlik diz boyu.
20sinde acı acı ağlayınca annemin içine babam, 21'inde ben "naber lan tipini siktiklerim" demişim dünyaya. kardeşimi de 26sında bırakıveriyor hayata.
ama annem hala cehaletinden utanıyor o yaşlarında. sürekli öğrenme okuma isteği. kocası 9 yaş büyük kendinden, ticaretle uğraşıyor varlıklı az çok. alkol de alıyor. anneme de alıştırıyor alkolü tek tük.
kocası atatürkçü. kocası büyük büyük adamlarla iş yapıyor, kocası cemiyetlerde yemeklere gidiyor annemi koluna takıp.
ama annem türbanlı, gittiği yerde tek türbanlı o. gittiği mekanda hep salon kadınları şıkır şıkır. dev led tv'ler var salonda. misafirleri geliyor babamın ve ortaklarinin. mustafa sariguller, tamer gençler, savaş aylar, uğur dündarlar. bir de o zamanlar chp'den vekil olmamış tanrıkulu. savaş ay annemi çekiyor sürekli, yüzünde cahilliğinin verdiği utanç, kin, hırs. koskoca 200 kişilik salonda dev led tvlere annemin kendisi yansıtılıyor canlı canlı.
annem de yapmasın mı orda bozkurt işareti? yaptı vallahi yanında 8 yaşındaki çocuğuyla. yanında kocasına peşkeş çekilen orospular varken.
tam da muhafazakarların yobazı nasılsa atatürkçü geçinen yobazlara denk geliyor.
kalkıyor terk ediyor salonu benimle beraber.
ondan sonrası atatürk'e ve sözde atatürkçülere daha büyük nefret.
beni de dolduruyor. kötü biliyorum atatürk'ü.
ama nasıl olur okulda diyorlar ki bizim kahramanımız, annem diyor ki kötü.
gel zaman git zaman annem 31ine gelince dul kalıyor. 10 yaşında ve 5 yaşında bir çocukla, kader naparsın?
evlenmiyor, kocadan kalanlarla çocukları okutuyor büyütüyor. benim atatürk'e olan sevgim git gide artıyor. çünkü okuyor ve gerçekleri görüyorum.
bundan 3 yıl önce, kadıköy'de oturuyoruz. evimizin kocaman bir balkonu var caddeye bakan. balkonun duvarına asıyorum koskocaman atatürk ve türk bayrağı resmini. ama kocaaaman yani. 2. katta oturuyoruz bir de, dışarıdan görmeme ihtimali yok kimsenin.
annem karşı çıkıyor, ama kavga ediyorum. bu duvarda bu asılacak! öyle de oluyor nitekim.
ama 1 aya kalmaz komşulardan şikayet geliyor. tartışma yaşanıyor. zaten annem de onlardan yana ya neyse.
biliyorsunuz kadıköy her düşünceden insanın olduğu bir yer. çarşaflisi da var teröristi de atatürkçüsü de.
bir gece apartmanımızı taşlıyorlar. kadıköy'de istanbul'un neredeyse kalbinde.
komşular bastırıyor anneme annem de bana. en sonunda büyük bir kavga.
anneme düzgünce anlatıyorum. benim yaptığım kötü bir şey değil. inandığım benimsediğim insanı şahsi mülküme asıyorum. bu bana saygısızlık eğer kaldırırsan giderim diye.
komşular bana ateist muamelesi yapıyor. uzun saçlı, kulağımda küpeler, vücudumda dolu dövmeler var diye. hatta bir ara camiden bile kovuldum ya bu tiple burda ne işin var diye neyse.
anneme anlatıyorum durumu, kuranı atatürkü dini her şeyi. yavaş yavaş kırmadan üzmeden. anneme okuması gereken kitapları veriyorum. okuyor atatürk aşkı büyüyor. okuyor inandığı allah'ın aslında yanlis olduğu asıl allahın benim anlatmaya çalıştığım allah olduğunu anlıyor.
annem şuan atatürkçü bir müslüman. ve herkese atatürk'ü anlatıyor. 45 yaşında şuan ve gittiği kadınlar arası oturmalarda dahi atatürk'ü anlatıyor. gerçek dini anlatıyor.
ben müslüman bir atatürkçüyüm ve bu toplumun inandığı allaha inanmıyorum. şükür ki inanmıyorum. atatürk'ü putlaştırmadan düşüncelerini anlamaya çalışıyorum. ama hala izmir marşını ne zaman duysam gözlerim doluyor genzim yanıyor.
bazı zamanlar kendimi atatürk'ün yerine koyuyorum yapabilir miyim bunları diye veya daha iyi ne yapabilirdim diye kafayı yeme noktasına geliyorum. bazı yerde eleştiriyorum ağır olarak, bana sen nasıl atatürkçüsün deniliyor.
atatürk'ün öldüğünü, atatürk'ün artık bu ülkeye yarar sağlayamayacağını ama düşüncelerini benimsersek ve üstüne eklersek kurtulacağımızı biliyorum.
atatürk'ü ben, yukarıda ulu bir simge değil, türk milletinin üzerine basarak yükselecek bir basamak, merdiven olarak görüyorum. ki atatürk'de bunu istiyor.
ne diyor atatürk:
"benim düşüncelerim bilimle ters düşerse bilimi seçin. "
niye anlattım bunu şimdi ben? annem börü gibi seküler milliyetçi, atatürkçü bir diziyi izlerken ağlıyor. beni çağırıyor bak senin anlattığın gibiymiş diyor. kin kusuyor şimdi eli de boyu gibi uzun olanlara, hainlere.
hani diyorsunuz ya bazen ülke battı ülke bitti dolar 4 oldu aman öldük bittik diye. kaçalım diye türkiyeden siktirip gitme başlıklarına yazıyorsunuz ya hani.
bu ülke asla ve asla bitmez, yok olmaz. kendimi övmek için asla demiyorum fakat içinizi rahat tutun sözde elitist atatürkçüler veya yobaz kendini müslüman sanan ahlaksızlar değil ama benim ve benim gibi atatürk'ü anlayan insanlar olduğu sürece atatürk'ün kurduğu bu ülke asla tarihe karışamaz.
bir gün atatürk ve silah arkadaşlarının duygu ve düşüncelerini anlayanlar mutlaka mevcut statükoyu yıkıp bilim ahlak ve akıl temelli bir devrim yapacaktır.
(bkz: iyi günler değil uzakta)
bu entry, saat 23.46da bitmiş olup girilmek için, 00.00 beklenmiştir. o kadar yazdım ulan kaybolup gitmesin! -
40. 5 nisan 2018 trabzon pegem akademi rezaleti
pegem akademi benzerini bana da yaptı.
icraya verdiler ve dunya para ödedim.
dershaneye kayıt oldum, senet imzaladim.
salı günü dersler başlayacak dediler. isyerimden de 2 gün izin aldım.
salı çarşamba tüm dersleri alacaksınız dediler.
salı günü gittim bir de ne göreyim, alan derslerini ve gk- gy derslerini aynı saate koymuşlar.
bu nasıl olacak dedim,
siz o zaman perşembe cuma da geleceksiniz dediler.
bunun mümkün olamayacağını söyledim.
dershaneye bırakmak zorundayım dedim.
senedimi istedim vermediler.
cayma hakkını kullanamadim çünkü senedi "malen" değil "nakden" diye doldurmuslar.
elden nakit para vermiş gibi göstermişler yani.
mahkemeye verdim kaybettim.
bir de avukat vekalet ücreti ödedim.
hiç gitmediğim dershane için toplam 4300 tl ödedim. -
41. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
link paylasan yavsaklara penis fotosu (nezaketi elden birakmama adina penis diyorum )attigim veri tabanidir. gule gule dertlesin, dertlenin arkadaslar.
-
42. telefonu düşürürken ayakla yavaşlatma
ben ayakla değil de hemen ios'u update ediyorum öyle yavaşlıyor.
-
43. 5 nisan 2018 taksim ilk yardım hastanesi yangını
şehir hastaneleri alt yapı çalışmaları kapsamında yakılmıştır.
önce gaziosmanpaşaya taşıdılar şimdi yaktılar.
sırada çapa,cerrahpaşa ve haseki var. -
44. en son öğrenilen hayat dersi
yabancı dilde bir belgenin noter onaylı fotokopisini alacağın zaman noter, yeminli tercüman istiyor. fotokopi çekip "bu fotokopiyi ben çektim" diye imzalayacak ama "ben anlamadığım şeyin fotokopisini çekmem" diyor, noter kanunu böyleymiş. "ben şimdi yemin edip size çevirsem olur mu" diye sordum, ona da olmaz dediler. tercüme edilmesini istedikleri şey de ingilizce pasaport... name, surname falan yazıyor ve bunlar için tercüman istiyorlar. tercüman da toplam 10-15 tane kelimeyi çevirmek için 150 tl para istiyor.
ne zaman "artık 'bürokraside saçmalığın dibi' isimli kitabımı çıkartmaya hazırım" desem bu devlet beni her seferinde şaşırtmayı başarıyor. dolayısıyla en son aldığım ders bu;
bürokraside saçmalığın dibi yoktur! -
45. uber'e karşı ataksi uygulaması
hala uber'in mobil applikasyon olduğu için tuttuğunu düşünüyorlar. bitmeyen rezillikleriniz yüzünden biniyorlar uber'e ucuz ya da lüks olduğu için değil. adam kazıklama, yolcuyu dövme, arabaya binen kadına-kıza sarkma, taciz-tecavüz...bitaksi uygulaması vardı gayet de uygun bir platformdu neden zayıfladı? insan bir araştırır. bugün forklift kullanacak adamın f sınıfı ehliyeti olması gerekiyor. hergün yüzlerce insanı taşıyacak kişilere uygun bir prosedür şart. bence taksi, minibüs, dolmuş için de atıyorum t sınıfı ehliyet uygulaması olmalı. ve ayrıca zorunlu ve periyordik eğitimler alınmalı. ha ayrıca her önüne geleni de oraya alamamalısınız. yoksa uber gider muber gelir. kısacası olmamış uygulama yada eksik kalmış. hem de en önemli parçası.
-
46. ohal yeniden uzatılabilir
belki şuralarda bir yerlerde ensesine vurulacak birkaç muhalif daha vardır.
-
47. sözlük yazarlarının benzetildikleri ünlüler
arkadaş biriniz de fırat tanış, cem özer, ersin korkut gibi adamlara benzeyin. charlize theron'lar, johnny depp'ler havada uçuşuyor yine anasını satayım.
-
48. akıllı telefonunu hiç yere düşürmemiş insan
uzay istasyonunda çalışan bir astronot olabilir.