kerem88gs8
profili

  • wilfried zaha

    adam her maç 10 tane çalım deneyip en az 7'sinde topu kaptırıyor. sonra da 2 eli belinde, topu kendisinden alıp dribblinge başlayan rakibini izliyor.
    ben şundan çok net emin oldum artık: zaha küçük takım oyuncusu. manchester united'ın kendisini neden hiç kadroda düşünmediği ya da cyrstal palace'dan daha iyi premier lig ekiplerine neden sıçrama yapamadığı 6 aylık türkiye kariyerinde ortaya çıkmış oldu.
    eğer isteyeni varsa ben kendisiyle yolları kesin olarak ayırırım. çünkü aldığı maaş türkiye standartları için çok yüksek ve verdiği katkı ne yazık ki aynı oranda değil...

  • barış alper yılmaz

    hala anlayamamışsınız mevzuyu. büyük maçlarda iyi oynuyor, küçük maçlarda kötü oynuyor, maç seçiyor falan yazmış herkes. alakası yok.
    bu adamın sadece atletik özellikleri var. fizik gücü yüksek, süratli ve çevik. bunun dışında futbol için olması gereken temel yetenekleri ciddi anlamda eksik. pas verme, çalım atma ve şut atma gibi.
    dolayısıyla galatasaray'a karşı çoğu anadolu takımı kapanarak oynadığı için barış'ta geniş alan bulamıyor ve dar alanda etkili olmadığı için saçmalamaya başlıyor. çünkü rakibini çalım atarak geçemiyor veya pas kalitesi iyi olmadığı için pas oyununa dahil olamıyor
    ancak fenerbahçe gibi, manchester gibi, hırvatistan gibi rakipler kapanarak oynamadıkları için rahatça geniş alanlar bulmaya başlıyor ve atletik özelliklerini ön plana çıkararak fizik gücü ve süratiyle top götürüyor. böylece de etkili oluyor. mevzu bu kadar basit...

  • kaan kazgan

    her ne olursa olsun gerçek bir sporcu gaza gelip sokak ortasında, milletin içinde böyle mahalle kavgası yapmaz. sen zaten profesyonel bir dövüşçüsün. karşındaki adam saçmalamış da olsa, seni tahrik etmiş de olsa, kendisini kale alıp böyle bir olaya kalkışmaman gerekirdi.
    o zaman bu mantıkla hepimiz herhangi bir spor dalından birilerine meydan okuyalım, onlar da gelip sokak ortasında bizle sidik yarışına kalkışsın. nerede kaldı profesyonellik?
    en fazla şöyle olabilirdi: iki tarafın ortak belirlediği bir salon ayarlanırdı, bir de hakem olurdu, bu koşullarda bir maç yapılabilirdi.
    iki tane eşşek kadar adamın sokak ortasında yerlerde yuvarlanması trajikomik bir görüntü gerçekten...

  • 30 yaş üstü olduğunu tek cümleyle anlatmak

    akp'den başka iktidar gördüm.

  • mağazada inceleyip internetten satın almak

    eskiden çok kazıklanırdım artık akıllandım ama. mağazada bir şey beğendiğim zaman etiketinin resmini çekip kod numarasını alıyorum. sonra hemen o an orada önce trendyol'dan sonra da firmanın kendi sitesinden bir fiyat kontrolü yapıyorum. bazı firmaların mağaza fiyatıyla internet fiyatı farklı olabiliyor çünkü. tecrübeyle sabittir. eğer trendyol ya da kendi sitesinde de aynı paraysa mağazadan alıp çıkıyorum. eğer fiyat farkı varsa yani internet fiyatı daha ucuzsa hemen bedenimi belirleyip internetten sipariş veriyorum. ya da bazen ilk internette görüp beğendiğim bir şeyi yakınımda bir mağazada varsa şayet gidip deneyip alabiliyorum. tabi yine fiyat farkı yoksa. fiyat farkı varsa, yine bedeni belirleyip ver internetten siparişi gitsin. kimse kusura bakmasın, ben sözde kurumsal geçinen firmalardan daha zengin değilim. hele keriz hiç değilim.

  • tff'nin fatih terim'e başsağlığı mesajı

    o zaman demirören öldüğü zaman, bizde galatasaray.org'dan ''federasyonda tüp patladı'' diye yayınlarız başsağlığı mesajını.

  • ersun yanal'ın atacağı tweet

    (bkz: hangi karıda kalmıştık?)

  • dursun özbek

    dursun özbek'in 1 ay kadar önce erken seçim kararı alıp, bugünkü genel kurulda başına gelenlere biz kısaca ''cin olmadan adam çarpmaya kalkmak'' diyoruz. kendini çok ama çok uyanık zanneden dursun özbek, mustafa cengiz'in ''başkan seçilirsem ilk görüşeceğim isim fatih terim'dir'' açıklamasının ardından ne sezon başında, ne tudor'lu galatasaray'ın kötü gitmeye başladığı günlerde, ne de tudor'u gönderdikten sonraki ilk 2 gün gündemine almadığı fatih terim ismini, nasıl olduysa bir anda ''benim aklımda zaten hep tek bir isim vardı'' diyerek açıklamıştı terim'in imza töreninde. kafasındaki plan net olarak şuydu; önce terim'i getirip taraftar tepkisine son verecek, ayrıca mustafa cengiz'in 1 adım öne geçme şansını ortadan kaldıracak, sonrasında da apar topar yapılan bu baskın seçimde, hazırlıksız yakalanan başkanlık hedefi olan şahısları gafil avlayarak yeniden başkan seçilecek ve bunu 3.5 yıla yayacaktı...

    kendince dahiyane bir plan yapmış ve taşları teker teker yerine oturtmuştu dursun özbek.

    fakat bir şeyi hesaba katamadı: 2.5 yıllık başkanlık sürecinde atmadığı palavra kalmadığı yetmezmiş gibi, kulübü bütün branşlarda dibe vurdurması ve maddi koşulları sözde düzeltiyor gibi gözükürken aslında borcun sürekli olarak artması, bu doğrultuda da sürekli olarak borçlanma yetkisi istemesi özellikle 50 yaşın altındaki kongre üyelerinin gözünde tüm kredisini tüketmişti dursun özbek'in.

    camianın adnan polat tabiriyle 80'lik ''derin abilerine'' çok güvendiyse de, genç üyeler üzerlerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirerek, en önemli seçim kozu ''abdurrahim albayrak ve burak elmas'ı futbol a.ş'de görevlendireceğim'' olan, bunun yanında da mayıs ayı için yeniden seçim sözü veren mustafa cengiz'i başkanlık koltuğuna oturttular. dursun özbek'e de belki de hayatının en büyük şokunu yaşattılar...

    adım gibi eminim ki dursun özbek şu an kendi kendine ''ben ne bok yedim'' diye sorup kafasını duvarlara vuruyordur. bu gece sabaha kadar uyuyamayacaktır...

    sözün özü galatasaray için hayırlısı olmuştur. 2.5 sezonluk başkanlık süresinde galatasaray spor kulübü'ne 110 yılda görmediği rezaleti, yaşamadığı başarısızlığı yaşatan şark kurnazı dursun özbek'de layığını bularak otellerinin başına dönmüştür. şimdi kardeşi mehmet ve eşi mesude'yle birlikte zerre kadar yakışmadıkları galatasaray spor kulübü yerine kendi otelleriyle meşgul olsunlar bakalım...