komedist3
profili

  • artık üniversite okumanın anlamsızlaşması

    üniversite bir para basma makinesi değildir öncelikle bu anlayışı yıkmak lazım. herkes olaya iş fabrikası gözüyle yaklaşıyor. "ben iyi okula gireyim şu kadar maaş alayım" doğruya doğru kaçınız hayal ettiği bir şekilde eğitim hayatı sürdü? neredeyse hiç kimse. herkes lise yıllarında yapabildiği en yüksek puanı yapıp. kafadan tesadüfen tercih ediyor. okul ismi ön planda, bölüm ya da onunla inşa edeceğimiz gelecek değil.

    bunun da belirli sebepleri var evvela, ülke aç. o yüzden aileler bize hep kesin oynamamız gerektiğini söyleyip hep okul isimlerini kafamıza kaktı. ancak mevcut durumdan kimse söz etmedi. para odaklı hayaller kurup duruyoruz tamam da ülkenin başta parası yok abicim. ama teyze amca bu ülkede insanlar aç, işsizlik gerçeği var istesen de sandığın gibi "ı get money" olmuyor.

    sen odtü diyorsun boğaziçi diyorsun ne kadar maaş ile başlayacaksın. hadi 50 bin tl al aylık. ee? neyi değiştirdik ve bu kime yaradı? yahu türkiye'de 60 bin tl alan yönetmen var, aristokrat aileler milyon dolarlar kazanıyor zaten. yani para,para nereye kadar? ne değişti ülkede. 28 şubatta bile birkaç çakal milyon dolarlar akladı. sayısız ipsiz, sapsız insan akıl edemeyecek paralar kazanıyor. ne şimdi bu? anladın mı? yanlış var bir yerlerde.

    öncelikle bu kafadan çıkmak lazım. iyi bir üniversitede okumuş tahsilli öğrenciler kadar, ülkeyi değiştirecek farklı kabiliyetlere sahip bireyler de yetiştirmeliydik. sonra meydan neden çakallara kaldı? kleptokratlara kaldı? tamamda nerede sorumluluk alacak insan? nerede lider olacak vatandaş? nerede hayalleri olan insanlar? dürüst kişiler?

    herkes elon musk'ı anlatır ancak kimse nasıl buralara geldiğinden bahsetmez. adam hayali için nelere katlanmış. ya da steve jobs şimdi sayısız isim sayarım size. büyük düşünmek her daim büyük tahsilden iyiydi ancak biz bunu hala göremiyoruz.

    üniversite nedir en başta? kardeşim sana sadece final/vize notu veren amfi dersleri değildir. üniversite keşiftir. bilimdir, sanattır. keşfetme arzusudur. meraktır en başta merak. bilimin en temel sorusunu sana sordurur. "neden ve nasıl?" o kadar imkan ve her şey bu merakın peşinen gitmen içindir. tıpkı ilk sistematik felsefeyi yapan thales ve anaksimandros gibi. sadece denize bakıp suyu merak ettiler. kimse not vermedi. sınav yapmadı. einstein pusulanın hareketini küçüklükten merak etmişti. newton kristallere bakıp ışık kırılmasını merak etmişti. bu merakları onları nereye taşıdı hatırlatırım.

    biz de bu yok. matematik okuyan birisi allah aşkına matematiğe ne kadar tutku duyuyor. ne araştırıyor neyi merak ediyor yahu. öğretmen olurum kafasında. ama en temel bilim öğretmen olman için yok ki. işte burada çuvallıyoruz. fizik okuyan kaç. kişi kendisine "dünyayı değiştirebilirim." diyor. gezegen hareketlerini bile öğreniyorsun namussuz daha nasıl şikayet edebilirsin? araştırma konularını düşünsen sonsuz imkanın var. ama öğretmen oluyorsun işte. al sana türkiye. bunu çözmek için yüksek lisans sistemi var.

    kaç kişi bilim yapmak için akademisyen aranızda? gene biliyorum ki neredeyse hiç kimse. neden kalıyorsunuz okulda? işsizlik! akademisyenlikte iyi para var. yüksek lisans'a giriyorlar son dönemde neyi araştıracaklarını düşünüyorlar. bu ne abi? bu değil işte okul okumanın amacı. ya da akademinin.

    akademiler, antik-yunan'da ilk ortaya çıktığında sadece" bilmeye aşık" insanları etrafında topluyordu. akademilerin kuruluş amacı da bu. kampüsler zaten bu yoldan pek şaşmadı asırlardır aynı sistem devam ediyor. ama içinde merak eden insan yok. herkes diploma alayım, para bulayım. sonrası daha da komik. işe gireyim, ev alayım, araba alayım, evleneyim. bitti- gitti. klasik türkiye'de bir tatlı su yaşam döngüsü. bu mu hayat? sorarım size hepsi bunun için mi ? gerçekten ev,araba,tatil,evlilik için mi? dünya'da çok daha güzel şeyler var bence onları görmeliyiz.

    şöyle olmalıydı, üniversite sana dünyayı anlatır. kendi alanın dışında bir eğitim vererek sana bir misyon, vizyon ve bakış açısı kazandırır. bir felsefe aşılar ki mezun olduğunda 15 senelik eli tornavidalı ustadan farklı şeyler bilen birisi ol. yani mimar okuyan birisinin alacağı tarih dersi mesela kişiye tarihi ideolojilerin,mimari etkisini öğretebilir. bundan yola çıkarak kendi hayal gücünde formları güçlendirebilir. genel eğitim bunu hedefler. sanatla ilgilenen, sosyalleşen, yurtdışı imkanları ile dünyayı keşfeden biri olmanı. ama nerede?

    dahası sen merak ettiğin, öğrenmeye can attığın şeyleri sevdiğin bölümde yaparak, çözmek istediğin bir sorunu buluşlarla, icatlar gerçekleştirip çözerek. merak ettiğin, tutkulu olduğun bir konu üzerine araştırma yaparak tez yayınlamalısın. zaten kendin doğal merak ettiğin için bunu yapacak ve akademik olarak okuluna katkın olacaktı. fakat bizde "of ya kanka tez yazacağım nasıl ya. of çok uzun ya kim gidecek bakacak şimdi ya ?. baba finaller geldi of ya. of ya vizeler hmm hoca zor sordu ya. öf ya" bir de şunlar var "melisler nerede ya? of hamit beni eve atmaya çalıştı ya. deniz gitarını çıkardı çaldı ya."

    durum bu. bu yüzden şuanki karanlığı aydınlatacak kimse yetişmedi. o yetkinlikte birisi çıkıp "yeter" diyemedi. tekmelenip duruyoruz. son olarak gene de örnek olsun diye bırakıyorum

    -larry page ve sergey brin sadece web site arşivlemek istiyordu
    -steve wozniak sadece şaka yapmak, gazetecileri kandırmak istiyordu
    -mark zuckerberg sadece okul arkadaşlarının fotoğrafını kaydetmek istiyordu

    ben bu tip başarı hikayelerinin hepsini arşivlemiştim bulursam editlerim. sayısız böyle dünyayı değiştiren insanlar var. sadece istiyorlardı sadece merak ettikleri dünyaya ufak bir dokunuş yaptılar. sonuç? sanayi devrimi şirketleri ve bankadan sonra gelen bütün teknoloji firmaları bu 70-80 öğrencilerinin elinde.

    ilginçtir lsd kullanan zamane hippileri arasından çok teknoloji devi çıktı. gibi gibi. bildiğim tek bir şey ilk olarak hiçbirini para için bu işlere kalkışmamıştı. ama benim memleketimde maaşlar havada uçuşuyor.

    editı
    kısaca üniversite keşfetme tutkusudur. bünyesinde keşfi ve insaniyetin en ilkel güdüsünü barındırmalıdır. merak. bir ağacın arkasında neyin olduğunu merak etmek, gökyüzünde neler olduğunu merak etmek. insanın içinde ne olduğunu merak etmek insanlığı bir yerlere getirdi. sikerim sınavını, mınavını

    neye tutkuluysanız onu yapın kesinlikle başarılı olacaksınız. al bill gates harvard'ta hukuk okuyordu. muhtemelen çok parası olacaktı. ancak bilgisayar tutkunuydu. küçükken bilişim eğitimi almıştı. ne oldu? bu tutkusu onu dünyanın en büyük şirketlerinden birisini kurmaya itti. microsoft. dünyanın en zengin ikinci adamı. ilki jeff bezoz. he merak edersiniz diye söylüyorum jeff uzaya ilgiliydi ve kitap okumayı seviyordu. tesadüfe bak ki amazon ilk olarak bir garajda kitap satan bir şirketti.

    tutku ve sevginin insanı nerelere getirdiği açık. tartışmaya kapalı bir konu. o yüzden geçim sıkıntısı korkusuna salak salak istemediğiniz bir hayata itilip bana şimdi tyler durden tiradı attırmayın. ve eminim mit'nin en başarılı mühendisleri microsoft'ta çalışmak için can atıyordur.

    tutkuyla ve merak ile kalın dostlar. anne istedi diye doktor, baba istedi diye mühendis olmak bilemiyorum. ben neysem oyum anladın mı ? kalbim nereye götürürse oraya giderim. jack kerouac- yolda kitabındaki dean moriarty gibi hissettim kendimi. asi kural tanımaz ama sarhoş. bunların konumuzla ne ilgisi var? bilmiyorum paylaşmış oldum

    edit ıı
    cem yılmaz karikatüre meraklıydı otelcilik yapmadı, leman kültür'ü seçti başarılı oldu mu ? selçuk aydemir uzay mühendisi olsa da gezegenleri güldüremeyeceğini anlayınca dizi çekti başarılı oldu mu ? nuri bilge ceylan boğaziçi elektrik mühendisiydi. ancak sinemacı ve fotoğrafçı olmak istiyordu başarılı oldu mu ? benim için konu kapanmıştır... çoğumuz neye tutukulu olduğunu bile bilmediği için tesadüfen yaşıyoruz önce kendimizi keşfetmeliyiz.

    yahu 5 asır önce adam mercekleri birleştirip teleskop yapmış ve gezegen hareketlerini çıkarmış ya. galile. kopernik gezegen hareketlerini çıkartmış yuh artık anladın mı? 5 asır önce insanlar mum yakmayı beceremiyordu.

    bizde son teknoloji ile bilişim çağında uzay mühendisi mezun olup arçelik'te çalışıyor alüminyum.

  • bir erkeği adam edip başkasına kaptırmak

    bu kadınlardaki erkeği sorunlu görme ve onu değiştirme güdüsü ne abi ? #72669914 işte bak bizim gibiler burada çuvallıyor. şimdi sen, ben okuruz, ederiz başka şeylere değer veririz. sanat olur akademik olur gelip bizi bulmuyorlar çünkü neyi değiştirecekler ? nerede it kopuk sapık var. bu saplantılı yaratıkları kız milleti gider bulur.

    sonra yontmaya çalışır. annelik duygusu mu kabarıyor içlerinde? bilmiyoruz değiştirmeye bir şeyler öğretmeye çalışıyorlar erkeklerine. lan onlara aileleri, öğretmenleri öğretememiş ne uğraşıyorsun bırak işte peşmerge kılıklı herifleri.

    kızların bu kararı içinse;
    yani ben daha siyaset konuşabildiğim, felsefe ki akademik olandan bahsetmiyorum yani filozofların görüşleri değil, kendine has hayat görüşü perspektifi olan birisiyle karşılaşamadım. coğrafya bile konuşamıyorsun yani her şey minimal. ne ile ilgileniyorlarsa hep boş işler.

    ama kollarına bir lavuk takıp arnavut kaldırımlarda yürümeyi bilirler ne bileyim gezmeyi tozmayı hep aynı muhabbet aşkım canım cicim en fazla 3 sene sonra (bkz: mortingenstryze)

    lafa gelince herkes (bkz: tarkovsky) (bkz: zelkaro)'dan (bkz: margarita terekhova) fotoğrafı paylaşır meşhur ama gerçekler öyle değil. bakmayın doluyum, iyice gerilmeye başladım artık. yani kendi ilgi alanlarımda birileri ile bu ülkede oturup sohbet çeviremeyecek miyim? konuşamayacak mıyım lan? sevgili, evlenmek falan zaten geçeceksin onu hayal yani bizim gibiler için

    insan var fotoğraf ve sinemayı zamanı durduğu için sever, insan var kamp yapmak o soğukta kömür ateşi ile ısınıp kitap okumak ister, yada yazın ateş başında şarkı bestelemek ister, insan var sevgilisiyle şarkı ypamak ister, insan var koşmak ister, ağaç sevmek sosyal sorumluluk almak vesaire. daha bak sanatsal örneklere girmiyorum

    lan hiç biri yok anca rimelim aktı, bilmem nere indirime girdi, ojem şöyle sinemlerle bu gece kadıköydeyiz, nişantaşındayız. sohbetler full 3.şahıs erkekler ile ilgili zaten diyorum bak bir kere dolu konuştuklarını görmedim. türk kahvesi içip içip dedikodu yapıyorlar. sonra tarz lan ne tarzı senin daha yaşam görüşün yok

    gerçi var "bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler " klasik (bkz: adam smith) bir de napolyon bonaparte "para, para, para "

    ne diyor goethe'nin muhteşem eseri faust'ta "vay halime hala bu zindanda mıyım? lanet olası pis bir oyukta myım? "

    sıkıldım artık

    edit ıı
    -ben keşke fikirlerimize, sanatımıza değer verilseydi diyorum. ama seks isterken öyle demiyorsunuz diye cevap geliyor bu kadar ilkel bir düşünce olamaz ya. hala olayı neresinden tutuyorlar?

    işte bu yüzden dünya görüşü kıt moronun teki çok rahat kadın elde edebiliyor. hatta sizin kadınınızı elinizden alıyor.ankara'nın yerini bilmeyen adamlar sırf zippo çakmakları ve arabası var diye kadın kaldırıyorsa bende yukarda sanat, değer diye geveleyeyim.

    her kadın için tabi ki demiyorum bahsettiğim zümre ınstagram ve beşiktaş, nişantaşı kafelerine bakarak çok rahat anlaşılacak salaklar.

    ne desem gg ilallah ettirdiler

  • büyük iskender vs cengiz han

    (bkz: büyük iskender) bir kral çocuğuydu.aristokrasi elinde büyüdü.çok iyi bir eğitim aldı.(bkz: aristo)'nun öğrencisiydi.hep kendine inanmıştı,kendini kanıtlama arzusu hep içinde vardı.bunu daha 22 yaşını bitirmeden de kanıtlamıştı.(bkz: phalanx) ve makedon süvarilerinden oluşan bir ordusu vardı.ordusunun ana birimleri bunlardı.yan birimler ise (bkz: peltas) (bkz: hoplites)...

    (bkz: darius) ile anadolu topraklarından beri savaşırken genelde phalanx,yani kaplumbağa kabuğu gibi zırhlı ve o dönemin en uzun mızrağına sahip birlik.ortadan birbirine yakın grup halinde bugün roma'daki kalkan dizilişini andıran bir biçimde düşmana ilerler,o esnada çok hızlı ve çevik makedon süvarileri,düşmanı kanatlarından ayırarak yenerdi.böylelikle (bkz: gaugamela savaşı) 200.000 darius ordusuna karşın,40.000 makedon güçleri ile,iskender tarafından kazanılmıştı.iskender,kendi imparatorluğunu tam bir medeniyet olarak görürdü.ancak kendisini tanrı gibi görmesi,eski mitolojik destanlar ile beslenmesi onun zaafıydı.çok genç yaşta öldü.savaşı bizzat yönetirdi.

    (bkz: cengizhan) yani temuçin'in babası ise basit bir oba başıydı.o zaman moğollar kabile şeklinde yaşarlardı.önemli olan kabileydi.düzenli bir şehirleşme yoktu.bu yüzden ganimet hep önemliydi,savaşmak hayatın zorunlu kanunuydu.kim daha savaşçıysa o kadar hayatta kalıyordu.doğanın aslında en basit kanunu moğol steplerinde kusursuz işliyordu.iskender'in hocası aristo olabilirdi,ancak cengizhan kendi kardeşini dahi kendi yasası için öldürmüş bir liderdi.kendi inançlarına bu kadar derinden tutkuluydu.iskender'in aksine cengizhan yenilmiştir.daha çocukken kendi kabilesi talan edilmiştir.çocuk yaşta köle olmuştur.daha çocukken yenilmiştir.üstelik çocukluktan kan arkadaşı (bkz: camoka) çok büyük bir kabile lideri olmuştur.(bkz: merkitler) (bkz: börte)'yi kaçırır.cengizhan camoka'dan yardım ister.merkitler'i beraber yenerler.cengizhan savaş tutkusu ve sertliğiyle ön plana çıkar bazı moğol savaşçılarının desteğini görür.cengizhan askerlerin bireysel başarısını esas alır ve moğol geleneklerine kendisini herkesten çok adar.bu etkileyici adanmışlık onun çevresinde daha çok moğol'u toplar ve camoka ile cengizhan karşılaşır.cengizhan yenilir.o gün "gökler adına yemin ediyorum bir daha asla yenilmeyeceğim" diye yemin edip intikam gününü bekler.çektiği onca acının intikam vakti gelir.reformist bir açıyla kabileciliğe yaklaşır ve bütün moğol kavimlerini monokrasi ile birleştirmeyi başarır.camoka ile hesap vaktidir ve ağır bir yengiliye uğratır.o günden sonra da durdurulmaz

    -cengizhan avucunda bir avuç kan ile doğmuştur.bu onun ilerde ne kadar kan akıtacağına dair bir kehanetti diye dile getirilir
    -belirli tasviri olmasa da kedi bakışlı,yeşil gözlü çok uzun ve iri yarı biri olduğu düşünülüyor
    -"nasıl yapıldığını bilirsen kolay" diyerek mondernizasyon yanlısı bir lider olduğunu belli etmişti
    -moğol okları ve yayları çok daha geniş ve esnekti.uzak mesafeden düşmana ulaşabiliyordu
    -atlarını kendi vücut uzuvları gibi kullanabiliyorlardı.
    -(bkz: yam) adlı postahane sistemi kurulmuş,iletişim siyasette önemli bir yer bulmuş ve bu çok uzak alansal manevralarda dahice kullanılmıştı
    -ona teslim olan uluslara merhamet gösterse de,onunla inatlaşan tüm ülkelerin soyunu kırmıştır
    -karısına değer verir ve desteğini,görüşünü önemserdi (şimdi nerede ? )
    -kendisine karşı olsa bile,işinde iyi olana o görevi verirdi.(bkz: meritokrasi) liyakat
    -neredeyse tüm cezalar ölümdür (bkz: cengizhan yasası)
    -torunu kubilay han ilk değerli taş,altın temsili olarak kağıt para kullanımını yasallaştırmıştır
    -moğol imparatorluğu iskender imparatorluğundan dört kat büyüktür
    -dünyanın en geniş kara sınırlarına ulaşan (bkz: moğol imparatorluğu) nu yaratmıştır
    -cengizhan ailesinin son temsilcisi amil han 1920'de sovyet tarafından indirildi
    -cengizhan'ın ingilizce ismiyle pokemon vardır. kangaskhan

    -birisi baştan bir medeniyet yaratmışken,öteki bunu yıkmakta ustaydı
    -iskender'i karısının zehirleme ihtimali var.cengizhan'ın karısı börte ise neredeyse çocukluktan beri cengiz ile
    -iskender fetihleri ile ortadoğu kültürüne zenginlik katmış,babiller ve sonrası için muhteşem eserler yazılmışken.cengizhan'ın ortadoğuyu yağmalamasıyla,iskender'den bugüne dek taşınan eserlerin çoğu yok edilmiştir.
    -iskender'in babası ve arkadaşları ile,iskender çevresinde geçmişten gelen hayaletler vardı.ancak cengizhanın kimsesi yoktu
    -iskender,babası zamanında görev yapmış komutanlar ile sefere çıktıysa da,savaşları kendi askeri dehasıyla yönetmiştir.cengizhan'ın ise kendi komutanları vardı.(bkz: subutay),(bkz: cebe)

    iskender "komutanı koyun olan aslan ordusundan korkmam; komutanı aslan olan koyun ordusundan korkarım" demiş

    cengizhan "ancak bir ahmak kazanamayacağı savaşa girer "

    son olarak;
    cengizhan asla fıçıda yaşayan bir filozoftan (bkz: thug life) yememiştir.