yaz bunu guzel laf8
profili

  • belli aralıklarla tekrar izlenen dizi

    elbette breaking bad. 4. kez izlemeye basladim. ve her seferinde ilk defa izlermiscesine o heyecani yasiyorum. yillardir imdbde 1.liği korumasinin sebebi bu olsa gerek.

  • depremzedeye yüzüğünü sat su al demek

    serefsizlik demek az kalir. ahlaksiz desem o da az kalir anlamiyorum artik kanim beynim donuyor.

    ve o guzel ablamiz şöyle demis:

    "ben sadece 1 koli su istedim. benim çocuklarım var. artık su yardımı yapılmıyor, kendi başınızın çaresine bakabilirsin diyorlar. param yok diyorum öbürü de gülüyor. ‘parmağında yüzük var niye bozdurup da ihtiyaçlarını almıyorsun’ diyor. önce eğitsinler adam etsinler ondan sonra afad’ın başına oturtsunlar. yarı cahil kişiyi oraya oturtturup da bizi rencide etmeye ne hakları var. ben su istiyorum su başka bir şey istemiyorum. erzakları da kendilerinin olsun yiyecekleri de kendilerinin olsun ben sadece su istiyorum. 3 gün bir su dağıttılar, kanalizasyon karışmış içmeyin dediler. nereden içsin vatandaş suyu? size soruyorum ben nereden içebilirim suyu?"

    icim parcalandi. allah sizi basimiza getiren herkesin bin türlü belasini versin vicdan yoksunu kalpsizler sizi. lanet olsun size!!!

  • gündüz uyuyup gece yaşamak

    en sevdigim. kendimi bildim bileli boyleyim. tabi sosyal ortamlarda biraz sorun yaratabiliyor. bunun icin uzun sure terapiye gittim. niktofili oldugumu ogrendim. ve bu elbette bir hastalik degil asla.

    niktofili; nycto, yani gece kelimesi ile philia, yani sevgi kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşuyor. niktofili; gündüze göre geceyi daha çok sevme, günün karanlık diliminde daha huzurlu ve rahat hissetme, bir an önce gecenin olmasını isteme hâlidir. bu hislere sahip insanlar ise niktofildir.

    niktofiller hakkında genel bir ön yargı var, karamsar ve mutsuz insanlar olduğumuz yönünde bu; ancak bizler aksine karanlıkta çok mutlu olabilen insanlarız. aynı zamanda niktofillerde şiddete ve intihara meyil ya da agresif davranışlar görülür diye bir şart da yoktur.

    gecenin kasvetini sevsek de, karanlığında huzur bulsak da renk düşmanı insanlar değiliz elbette o ayri bir konu. niktofil insanlar arasında yapılan birçok ankette güneş ışığına ya da canlı renklere karşı kötü bir yargıya sahip oldukları gözlenmemiş hiç. sadece gece ve karanlık sevgimiz, gündüze göre daha ağır basmakta.

    geceyi ve karanlığı seven bizlerin en sevdiği mevsim de elbette ki gecelerin uzun olduğu kış mevsimidir. kısacası, niktofillerin günü gece, mevsimi kıştır. ve bu bize depresiflik degil mutluluk verir.

    gunduzden pek hoşlanmadığımizdan zihnimiz de daha çok gece çalışmaya ayarlı gibidir. niktofiller; yaratıcı aktiviteleri, sevdikleri uğraşları geceye bırakmayı ister, gün içerisinde verimsiz olabilir, hayatın akışına uymakta zorlanabilirler.
    ben de bir dovme sanatcisiyim. ayni zamanda amator olarak yazip ciziyorum. fakat bunu bir kere gunduz yapabildigimi hatırlamam. ne zaman herkes odalarina çekilir, sokaktan çit sesi cikmaz ve tamamen kendinle kalirsin o zaman gelir ilhamim.

    kendinizin niktofil olup olmadığını tespit etmek istiyorsanız basit soruları cevaplayarak amacınıza ulaşabilirsiniz. günün hangi saatlerinde mutlu olduğunuzu, sevdiğiniz işleri günün hangi saatlerinde yapmaktan hoşlandığınızı, gizemli olaylardan hoşlanıp hoşlanmadığınızı sorgulayarak tespitte bulunabilirsiniz. aynı zamanda evin güneş almayan odası sizinse, perdeleriniz daima kapalıysa, evde herkesin uyumasını sabırsızlıkla bekleyip sadece geceyi dinlemeyi seviyorsanız niktofil olma olasılığınız yüksektir.

    geceyi sevmek demek yetmez ,
    karanlığa yeterince uzun süre bakarsanız o da size bakmaya başlar demek yeterli olabilir belki.

    hadi size tatli uykular. :)

  • her şeyi açıklayan en kısa söz

    -yengec suda yasar, ama yuzme bilmez. suyun icinde yurur.

    (bkz: oruc aruoba)
    (bkz: benlik)

  • girişi mükemmel parçalar

  • ekşi itiraf

    ben artik zanzibar adasindaki ultra luks evimde 15 milyon dolar ve 10 kilo kokainle beraber olu bulunmak istiyorum.

  • internetten tanışılan kişiye aşık olmak

    (bkz: #71547117)
    (bkz: hayatta güzel şeyler de oluyor)

    mümkündür abiler ablalar. zira biri bana bunu bir kaç ay evvel deyseydi ona çok farklı organlarımla gülerdim sanırım. çünkü inanılmaz saçma bir şey!

    düşünsene ekşiden tanışıyorsun. muhabbet sohbet derken işlerin rengi değişiyor. sadece fotoğraflarını ve ses tonunu bilmene rağmen kalbinde küçük kırpıntılar oluşmaya başlıyor. gözünü açtığın andan sızacağın ana kadar sürekli konuşuyorsunuz. bu kadar da benzemeyelim artık derken bir tanesi daha ekleniyor. aşık değilsin henüz ama çok yoğun bir şeyler var bu belli.

    ve günün birinde, yani tanıştıktan tam bir ay sonra bu sevdicek başka bir şehirden kalkıp yanına geliyor. hava alanında onu beklerken tansiyonun düşüp milletten acil su verin diye titreyerek konuşmak da cabası. içinden "acaba nasıl biri, mimikleri nasıl? ya irrite olursam?" gibi düşünceler yanından yakınından geçmiyor o kadar eminsin ki.

    ve hava alanı kapısından çıktığı anda arkasına geçip seni gördüğü andaki şaşkınlığı, sarılıp dakikalarca kucağında sallandırması, sanki yıllardır görüşemiyormuşuz gibi bir özlemle burnunu ağzını yanaklarını öpüp koklamaktan doyamamak paha biçilemez bir duygu.

    28 yaşında bir kadınım. hayatımda bir defa aşık oldum. öyle sanıyordum. ta ki bu adamı karşımda görene kadar. her şeyi saniyesinde unutturmayı başarabildi. ben hayatımda kimseye aşık olmamışım dedirtebildi.

    uzun yıllardır sevgi nedir, heyecan nasıl bir şey o kadar uzak ki bana. bunun başıma gelmesinden de çok korkuyordum aslında. sevmekten, bağlanmaktan çok korkuyordum. zırhlarım vardı hep. ama gel gör ki beyfendi o koca zırhlarımı delip geçip kalbimin tam ortasına yerleşebilmeyi başardı.

    kalbime hoşgeldiniz bayım. sonsuza dek orada hapsolmanız dileğiyle...

  • rasim ozan kütahyalı

    yıllarca fetullahçılık yaptı ama kusturmalı saksodan yargılanacak hahahhah harika ülke.