o da bir şey mi dediğim olay. bu sakallı çok müslüman insanlarımız 45 çocuğa tecavüz etti. bir tane bakan da bir kereden bir şey olmaz dedi. şimdi o vakıf yöneticileri, sakalı göbeğine kadar inen pek müslüman ensar yöneticileri resmi olarak devlet protokolüne girdi. hani unutan bilmeyen görmezden gelen varsa hatırlatayım dedim.
(bkz: bir kerecik tecavüzden bir şey olmaz)
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. köpeğe tecavüz ederken yakalanan ihtiyar
-
2. ananem yapmış kıymalı dolma
işten gelip yorgun argın çocuk yaparsan işte böyle olur. vitamin eksik potasyum %40 demir hiç yok normal yani.
-
3. bir kaplumbağaya verilebilecek en güzel isim
lider ruhlu olmasını istiyorsanız leonardo
diğer kaplumbağalardan daha hoyrat, kızların efendi kaplumbağa yerine piç kaplumbağa tercihini düşünüyorsanız. raphaël
evde şaklabanlıklar yapsın, ters dönsün ne bileyim bizi güldürsün diyorsanız. michelangelo
kombi bozulunca tamir edebilsin. ingiliz anahtarını uzvu gibi kullansın istiyorsanız. donatello
yok ben huy olarak düz kaplumbağa istiyorum derseniz de paşa ismini koyabilirsiniz. -
4. selçuk inan'ın rakı içerken görüntülenmesi
biz mesleği futbolculuk olan kişileri robot gibi bir şey zannediyoruz kanımca. adam futbolcu da olsa insan en nihayetinde. içki içer, kebap yer, sevişir, işer, sıçar...vs en doğal hakkı.
diğer taraftan alkol tercihi hususunda kendisini ayrıca takdir ettim. -
5. furkan bölükbaşı'nın ölümle tehdit edilmesi
-
6. bugüne kadar kurulmuş en güzel soru cümlesi
(bkz: sen kimsin ya)
hem komik hem de bununla ülke bile yöneten insanlar var. -
7. ekşi itiraf
ben artik zanzibar adasindaki ultra luks evimde 15 milyon dolar ve 10 kilo kokainle beraber olu bulunmak istiyorum.
-
8. 28-30 ocak'ta erkek yazarları mesaja boğuyoruz
hani buradaki herkes playboydu lan? hani ekşiden onlarca kız düşürüp yatağa atıyodunuz? neredeyse yalvaracak hale gelmişsiniz. üzdünüz reisler.
-
9. mühendislerin bankacılardan az para kazandığı ülke
mühendislerin hafriyat kamyonu kasasına kürek kürek atılacak kadar çok ve vasıfsız olduğu ülkedir.
not: mühendis -
10. hayvan besleyen birinin evinde yemek yiyebilmek
o zaman bok ye aq.
-
11. sözlük yazarlarının mühendisleri linç etmemesi
mezun olduğunda 1500 lira teklif edilen (asgari ücret 1600 olduğu için artık mecburen en az 1600 teklif edecek özel sektör patronları çok üzücü gerçekten), pek çok yerde haftanın 6 günü minimum haftada 45 saat çalışan adamların neyini linç edeceksin zaten adamlar özel sektörün kucağında linç edilmiş.
-
12. -48 derecede suyun buza dönüşmesine şaşıran türk
yani ne var bunda eleştirilecek birşey göremiyorum adam merak etmiş denemiş, şaşırmış.. bence de garip bir olay bir türk hayatında kaç kere -48 derece görür? sanki bunu yazan şahıs sibirya’da uzun dönem askerlik yaptıda çok biliyor..adamı cahil gibi göstererek ne geçiyor elinize helal olsun dediğim abimizdir. gelip burda bilmiş ayağına yatan adamlardan daha delikanlı bi abi
-
13. honda türkiye a.ş.
öyle mit ya da georgia tech bitirenlerin iş bulamayacağı şirkettir.
-
14. devlet avrasya tüneli'ne 123 milyon ödeyecek
akapelilerin çoğunun gemicik şirketleri var biliyorsunuz.*
bu kadar ticari yanlış içinde debelenen insanların nasıl gemicik filoları olabilir?
kendi işleri de böyle hesapsız kitapsız olsa çoktan iflas etmeleri gerekirdi.
o yüzden ortada hesap hatası, hesapsız bir yatırım var demeyiniz, tam tersi çok ince hesaplarla devletin malının gerekli kanallara aktarılması var. hani eski bahçeli "hortumu kendilerine bağladılar kendilerine" diyordu ya, hah işte ondan bahsediyorum. sorsan en müslüman bunlarmış, müslümanlık böyle bir şey demek ki. iyi para var bu müslümanlık işinde.
edit:
ki avrasya tüneli gene neyse asıl kazzığın kalını körfez köprüsü ve 3. köprüde.
1 küsür milyarlık köprüyü yapamayan, vatandaşına makul fiyatlarla kullandıramayan devlet mi olur? -
15. malezya'da işkence gören türk gençleri
ara sıra youtube'da dünyayı gezen türk gençleri takip ederim. yirmi küsür farklı kanal izledim içlerinde gördüğüm en şımarık, cahil ve terbiyesiz ekip bunlardı. çok daha öncesinde rusya veya orta asya'da küsküyü görürler diyordum. yine malezya'ya kadar iyi gitmişler. hayatlarında ilk kez başlarına böyle bir durum geldiği için tabi ki korkmuş ve etkilenmişlerdir ama olayı abartıyorlar. hele üç beş gün nezarethanede kaldıkları için destan yazıp, üzerine "sikerim dünya turunu" şeklinde olayı bıraktıklarını anlattıkları kısım çok komik. bütün o hippi tavırlar, ağzını yaya yaya backpackerlık övmeler, delikanlılık mavraları kelepçe görene kadarmış.
kardeşim, bugün kendi ülkende elin sikinde geziyorsun ama bilmiyorsun ki içinde bulunduğumuz ohal yüzünden polisin istediği yabancıyı terör şüphesiyle göz altına alıp uzunca süre tutma hakkı var. bizzat gözümle şahit oldum. içlerinde kaç kişinin gerçekten terörist olduğu belirsiz otuz kişiyi on metre kare bir odada yarı çıplak aç bilaç tutuluyorlardı. bakın bu insanlar sadece şüphe yüzünden göz altına alınmışlardı. bir aydır orada bulunan insanlar vardı. daha bunlar bir kaç sorgudan geçirilecek, bazılarına iddianame hazırlanacak, mahkemeler sürecek derken suçsuzun ayıklanıp ülkesine deport edilmesi yarım yıl alacak. yine de polise, abi yazıktır neden böyle yapıyorsunuz diyemedim. birincisi ülke bu kadar azap çektikten sonra en ufak saldırı şüphesi varsa ve bir kaç kişi bu şüpheyle göz altına alındıysa pembe götlü cihangir solculuğu yapamazdım. ikincisi aklı başında bir turist telefonunda en ufak şüpheye mahal verecek veriyle türkiye gibi son yıllarda terör saldırılarıyla adı çıkmış bir ülkeye gelmez. geliyorsa da başına gelecekleri göze almış demektir.
bizim gençler ise malezya gibi her gezi tozu blogunda hakkında uyarılar bulunan bir ülkede laylaylom geziyorlar. gezsinler tabi ama diğer videolara bakınca zaten anlıyorsunuz bunların kaşındıklarını. yahu dil desen doğru düzgün yok. gittiğiniz ülke hakkında bilginiz yok. insanlara saygınız zaten hiç yok. yetmiyor üstüne her yerde goygoy peşindesiniz. videolarına beş dakika göz gezdirirseniz anlayacaksınız. iran'da birisi yolda görüp evinde misafir ediyor, orada bile bir minnet, bir gram tevazu yok. bağır çağır konuşmalar, şımarık şımarık tavırlar. gerçekten bu halleriyle yine iyi gezdiler. abd'de birisinin özel mülkünde böyle tutuklansalar başlarına gelebilecekleri tahmin bile edemiyorum.
bunların bir değişik modeli peydah olmuştu bir kaç sene önce. yanılmıyorsam endonezya olsa gerek. budistler için çok önemli ve kutsal kabul edilen bir tapınağın önündeki buddha heykeliyle aptal aptal hareketler yaparak fotoğraf çekilirken polis tarafından dayak yemişlerdi. polis, sen kimin kutsalıyla taşak geçiyorsun diyerek bellerine bellerine vermişlerdi odunu. bu arkadaşların durumunda ise ne dayak ne başka bir güç kullanımı var. işlenilen suçun cezası neyse uygulamışlar. zaten bu youtube işiyle birlikte gezi tozu işlerinin boku çıktı. tamam ortada bir win-win durumu var. videolardan gelen para yeni geziler için imkan doğuruyor ama bizim insanımız yine işin para kısmına odaklanmış durumda. geçenlerde bir öğrenci kanalına denk geldim. çocuk, çin üzerinden kore'ye giderken on dakika sorguya almışlar. o da çıkmış beni türk ve müslüman olduğum için terörist diyerek zorla alı koydular goygoyuyla tıklama kasıyordu. lan oğlum anlayın artık bizim pasaportun bir ingiliz bir amerikan pasaportu olmadığını. kaldı ki o pasaportları bile itinayla sahibinin götüne sokuyorlar bazı ülkelerde.
arkadaş siz şuursuz olursanız dayakta yersiniz nezarette görürsünüz. sözüm ona dili ve bölgeyi bilen birisi olarak ben bile asya'nın muhtelif bölgelerinde iki kez tutuklanıp günlerce tutuklu kaldım. bunların haricinde 2009 yılında çin'de doğu türkistan olayları yüzünden ülkede mahsur kaldım. bayağı sokaklarda insanlar birbirlerini öldürdü. cesetleri hafriyat kamyonlarıyla topladılar. kaldığım bölgede sokağa çıkma yasağı olduğu için dışarı burnumun ucunu bile çıkaramadım. iki hafta boyunca bir binada yarı aç tanımadığım insanlardan yardım alarak yaşadım. yasaklar bitince ülkeden çıkarken çırıl çıplak soyularak arandım. telefonumdan bilgisayarıma her şeyimi araştırdılar. bu mevzuları sözlükte başlığı altında bile anlatma ihtiyacı duymadım. çünkü gittiğim yeri ve başıma gelebilecekleri biliyordum. nezarette iki gün yattım diye ne toptan bir ülkeyi suçladım nede konsolosluk, vekil arayıp yardım dilendim. kaldı ki ben gayet yasal yollarla giriş yapmış, ülkeye uçakla gitmiş, parası neyse verip ev/otel kiralayarak gezmiştim. siz neyinize güvenerek rastgele götünüzü koyduğunuz yerde uyumaya kalkıyorsunuz anlamıyorum. -
16. yazarların icra ettiği ilk meslek
sene 1999, karneleri yeni almışız. yaşları 9 ile 13 arasında olan 5 arkadaş birleşip mahallenin çocuklarına tiyatro yapalım dedik. konularını bizim yazdığımız, evden anne babalarımızın kıyafetleriyle ve evlerimizden getirdiğimiz eşyalarla kombinasyonumuzu yaptık. eksiksiz aksesuarlarımızla çocuk aklımızla kurduğumuz dekor, bize göre darülbedayi aratmayacak cinstendi. günlerce çalıştık, provalar yaptık, tanıdık aile dostunun boş dükkanını kullanma iznini de almıştık ve artık hazırdık. bilet fiyatlarını da yaş aralığına göre ayarlamıştık. 5 yaşındaki velet 10lu yaşlarındakilere göre daha az vermeliydi ve velisiyle gelmeliydi. sokak sokak gezdik, kendimizce hazırladığımız afişleri elektrik direklerine yapıştırıp tanıtımımızı da yaptık. birbirinden farklı skeçlerle yaklaşık 30-40 kişilik seyircimizle(küçüklerin anne-babaları da dahil) güldürdük eğlendirdik çocukları hatta büyükleri bile, biz de onlardan biri olarak.
hayatımda oynadığım ilk ve son tiyatro oldu, aslında devam edelim biz buna dememize rağmen. para için de değil sevmiştik oynamayı. sonra deprem oldu perde kapandı ama. hepimiz ayrıldık bi taraflara, farklı şehirlere.
güzel günlerdi. -
17. özel hastanede doktorun kediye dönmesi
devlet hastanesinde çalışırken hastaları azarlayan, soru sorulduğunda zorla ve çok kısa olarak cevaplayan, senli-benli hitap eden ve feci halde sigara kokan * aslan-kaplan doktorların özel hastaneye geçince bir anda kibarlaşmaları, detaylı açıklama yapmaları, ilgi göstermeleri ve kendilerine bakmaları durumudur.
işin içine para, iş kaygısı ve eğitimli-kendine güvenli hasta girince süper egodan geri adım atılmasıdır.
öyle olmayan az sayıdaki hekimleri tenzih ederim tabii ki... -
18. turgut özal denince akla gelenler
(bkz: vatan haini)
bu memleketi abdnin kucagina oturtan uc yoneticiden biri.
digerleri icin;
(bkz: adnan menderes)
(bkz: kenan evren)
ayrica oturdugu kazigin boyutunu farkedip ıyk mıykk edince oldurulup yerine (bkz: suleyman demirel) getirilmistir. -
19. obradovic'in melih mahmutoğlu'na tokat atması
tokat değildir. dinle beni dinliyor musun buraya bak şişşt oğlum gibi bir harekettir.
-
20. aykut kocaman
ya kendisini savunmuş gibi olmayım da, bugünkü basın toplantısında valbuena hakkında söyledikleri tamamen yanlış anlaşılıyor. adama valbuena hafta içi idmana çıkmamış, bir sorun mu var gibi soru sordular. onun cevabı da kasığında ağrı olduğunu söyledi inanıyorum ona sakatım diyorsa sakattır dedi. bu sözünü desteklemek içinse valbuena topla beraber yatağa giden çocuklar gibi top oynamayı çok seviyor, böyle bir adam antreman bile olsa top oynamaktan kaçmaz demek istedi. yarım saattir farklı kanallarda o dediği lafın topla çok oynuyor demiş gibi algılandığını ve eleştirildiğini gördüm. gerçekten benim dediğim şeyi söylüyor, dikkatli dinleyin abi en baştan.
-
21. afrin'de kendini patlatan pkk'lı canlı bomba
tam bir gerizekalı olarak tarihe geçmiştir.
canlı bomba olarak bir türk tankına doğru meylederken vurulmuş ve o sırada kendini patlatmış kadın pkk'lı sığırımız (pkk'nın bize karşı yıllardır kullandığı canlı bomba saldırısı batılı kamuoyu için işid demek) ve kimseye zarar veremeden parçalara ayrılmış.
hayat ne zor, önce pkk liderlerinin yatağında hizmet et, son tüketim tarihin dolunca da canlı bomba olarak kendini parçala.
hayır, canlı bomba olarak tank patlatabileceğini düşünmek ayrı bir gerizekalılık örneği.
bu primat'ın videosu da ayrı bir utanç kaynağı: https://twitter.com/…ludc/status/957808234450038785
new york times nihayet teröriste destek vermenin abukluğundan bahsedebilmiş:
https://twitter.com/…orld/status/957808527585808384
(new york times haberinde, iki askerin öldürüldüğü ve tankın yok edildiği kısmı tamamen pkk haber ajansı içeriği. hiçbir yabancı kaynak bu haberi doğrulamıyor. burada önemli olan ny times'ın bile intihar bombacısı teröristlerle yatıp kalkmanın doğru olmadığını söylemesi)
ayrıca canlı bomba'nın neden tank'a zarar veremeyeceğini şuradaki güzel makaleden anlayabilirsiniz.
http://www.siyahgribeyaz.com/…mtihan-ve-basika.html
9k135 kornet gibi bir anti-tank füzesi bile türk tankı'na "minor damage" verebilirken, canlı bombanın üzerine bağlı bomba parçacıklarının tank zırhını deleceğini düşünmek akıl karı değil. -
22. üniversite mezunlarının işsiz kalma sebebi
aslında üniversite mezunu olmamaları gerektiğinden kaynaklanmamaktadır. meslek lisesi mezunu olup 18 yaşından itibaren lisede edindikleri becerilerini kullanarak çalışmaya başlamış olmaları gerekiyordu. türkiye’nin gelişmişlik derecesi üniversite mezunlarının çokluğunu değil meslek lisesi mezunlarının çok olmasını gerektirmektedir. belli başlı birkaç üniversite dışındaki üniversitelere gidecekseniz üniversiteye gitmek sizin için muhtemelen zaman ve para kaybı olacaktır.
-
23. türkiye'nin yerli silahı yok
son derece doğru önermedir. türkiye'nin yerli silahı olmadığı gibi çağdaş silahı da yoktur.
günümüzde türkiye tarafından yapılan füzelerin tamamı 1nci veya 2nci jenerasyon füzelerdir. radyo dalgası ile uydudan alınan koordinatlara göre çalışan 3ncü jenerasyon füzemiz yoktur.
uydu eksikliği yüzünden adam gibi teknoloji de geliştirememekteyiz. adamlar (ruslar) hazar denizindeki gemilerinden attıkları füzelerle suriyedeki hedefleri vurabilmektedir.
hatta binanın dışına füze atıp, sadece insanların ve mevzilerin hasar almasını sağlayarak daha sonra helikopter indirip bilgilere/belgelere erişebildikleri operasyonlar yapabilmekteler.
bizim mantığımız hala "yok etmek" üzerine olduğu için, örgüt üyesi öldürüp hedefleri bombalamayı zafer sayıyoruz, ele geçirilen belge yok. birini yakalarsak işte onu konuşturursak falan gibi primitif stratejiler güdüyoruz.
oysa insanların geliştirdikleri bu teknolojiler bizim diyanete ayırdığımız paranın yarısı ile yapılabilecek şeyler. din min diye uyutuluyoruz, geri kalıyoruz; ama uyanan yok. yazık.
ps."milli silah vidasına kadar bizim ürettiğimiz silah değildir" gibi salakça bir ifade geçmekte; savaş zamanı arıza yaparsa yedek parça için "milli silahlar" ile ne yapacağımız ise muamma. milli olmayınca, dışa bağımlı olunca; belirli parçalar için dış politika düzenlemesine gitmek zorundasın o zaman? falan gibi mide bulandırıcı konular var. velhasıl memleket hem yalama, hem de aptal dolu. -
24. insanı duygusuzlaştıran şeyler
askerlik. bir süre sonra aptal insanlara karşı tahammül ve diyalog sınırlarınızı paramparça ediyor. en iyisi kendine haline bırakmak diye düşünüyorsunuz.
-
25. erkeğin en seksi hareketi
leblebiyi ağzına fırlatarak yemesi.
-
26. insan gibi duş alan fare
sadece insan gibi olmakla yetinmiyor, günaha bulanmış bir liselinin pişmanlık dolu gusül abdestini alması gibi yıkanıyor.
(bkz: iğne ucu kadar kuru yer kalmamalı) -
27. yeni nesil gelinlerin edep bilmemesi
üstte okuduğum örneğe göre;
-ameliyat olan annesini bırakıp; tatile giden adamla evli, yeni gelindir.
ekleme: yazarın annesine geçmişler olsun dileklerimi iletiyorum. -
28. vagner love
dün gece havaalanına indiği anda ayağının tozu ile şunları söyleyen yeni forvetimiz.
"emniyete gidin deyin ki, artık kimse emniyette değil".. -
29. ölümlü dünya
cuma akşamı rexx sinemasında film ekibi ve diğer sözlük yazarlarıyla beraber izledim. ben tutkulu bir film izleyicisiyimdir fakat işin teknik boyutlarına hakim değilim ;o yüzden detaylı incelemeleri diğer arkadaşlara bırakıyorum fakat seyir zevki açısından muhteşem bir filmdi,film boyunca ve sinemadan eve gidene kadar katıla katıla güldük;emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
fakat film sonrasındaki söyleşi kısmında sorulan sorularda tekrar bir farkettim de,bizim sözlük yazarları biraz şey değil mi ya,yani tarif edemiyorum da böyle bir havalar bir eleştiriler bir gariplikler;arkadaş herkes mi oscar akademi üyesi bu oluşumda.
temsili https://karikaturistan.files.wordpress.com/…gur.jpg -
30. kullandığı ilaç yüzünden vücudu su toplayan kız
sınav stresi nedeniyle kullanılan bir ilacın stevens-johnson sendromuna sebep olmasıdır. milyonda 1 görülebilecek kadar nadir bir durum. fotoğraf çok çarpıcı. birileri suçlu olsun bu durumdan, cezalandırılsın, o kızdan daha çok acı çeksin istiyoruz. ama suçlanacak tek şey genlerimiz. kötü bir durumda hemen doktoru suçlamak yanlış. bir hatası varsa zaten ortaya çıkacaktır.
bir virüs ya da bakteri enfeksiyonunda ya da kullanılan bazı ilaçlara bağlı olarak cilt ve mukoza zarının verdiği ciddi alerjik reaksiyondur. sebebi bir gendir. bu bizde de olabilir. içtiğimiz basit bir ağrıkesiciyle bu hale gelebiliriz. doktorun stres için yazdığı ama aslında epilepsi tedavisinde kullanılan antikonvülsanlar da bu sendroma sebep olan ilaç tiplerinden biridir.
olaylar her zaman göründüğü gibi değildir. linç kültürünü bi bırakın. aksi halde öldürülen, dövülen doktor haberleri bitmez. cehalet tehlikelidir. önyargı daha tehlikelidir. -
31. erkeklere mesaj atma gününde mesaj atılmayan erkek
yazmayayım yazmayayım diyorum...
abi kusura bakmayın da
siz ne yüzsüz ne yılışık ne yavşak adamlarmışsınız ya. "vajina isterük" diye sözlüğün anasını bellediniz bu nedir ya.
sinirim geçince sileceğim bu entryi. -
32. eren erdem'in öso'ya it sürüsü demesi
göte göt demektir.
asıl hainlik de, türk silahlı kuvvetleri personelini öso denen it sürüsü ile operasyona yollamaktır. herkes haddini bilecek.
edit: anaaam hiç de bakmadım, sözlüğün kadrolu fethullahçısıymış götü yanan. beter ol lan sen. sana 1, öso denen it sürüsüne 2. -
33. 29 ocak 2018 atatürk'e hakaret rezilliği
sabah sabah sinirlerimi alt üst eden olay
ifade özgürlüğü ile zerre bağdaşmayan ve araştırmaktan, okumaktan, sorgulamaktan aciz bir takım kimselerin aslında türlü örnekleri arasında şaşırtmasada dikkate alınmayacak cinsten de olmayan hakaret dolu paylaşımlar bütünü.
ingilizajanikamalataput kullanıcı adıyla ınstagram'da haddini aşan paylaşımlar yapmakta olan ve "kraliçenin adamı lawrence" adıyla da aslında niyetini belli eden bu kimseyi ve türlü hakaret dolu paylaşımlarını aşağıya ekliyorum.
1
2
3
4
5
sözlükteki savcı ve avukatları göreve çağırıyorum. imkanı olanlar suç duyurusunda bulunabilirler.
edit: instagram'a şikayet etmenin veya hesabın kapatılmasının bir anlamı yok. önemli olan hakaretin yargıya taşınması ve paylaşımları yapanın cezasını çekmesi.
ayrıyeten elinizden hiçbir şey gelmese bile
egm online ihbar hattı
bimer
edit 2: daha sağlıklı bir entry inşaa edildi. -
34. eleague major 2018
gaziantepli ev arkadaşım memleketten getirdiği fıstığı sadece cloud9'ın maçlarında zuladan çıkarıyor. cloud9 böyle bir takım işte.
-
35. lionel messi
barça formasıyla oynadığı 615 maçta 746 gole direkt katkı vermiş insan görünümlü yaratık.
bütün olayı arka direğe dıgıdık dıgıdık koşup boş kaleye gol atabilmek olan amk apaçisi ile kıyaslanıyor.
hayat çok acımasız amk çok.. -
36. 60. grammy ödülleri
kazananlar:
genel kategoriler:
yılın albümü: 24k magic – bruno mars
yılın kaydı: "24k magic" – bruno mars
yılın şarkısı: "that's what i like" - bruno mars
en iyi yeni sanatçı: alessia cara
pop:
en iyi pop solo performans: "shape of you" – ed sheeran
en iyi pop grup/düet performans: "feel it still" – portugal. the man
en iyi pop vokal albüm : divide - ed sheeran
en iyi geleneksel pop vokal albüm: tony bennett celebrates 90 (various artists)
dans/elektronik:
en iyi dans kaydı: "tonite" – lcd soundsystem
en iyi dans/eletronik albüm: 3-d the catalogue – kraftwerk
en iyi çağdaş enstrümantal müzik:
en iyi çağdaş enstrümantal albüm: prototype – jeff lorber fusion
rock:
en iyi rock şarkı: "run" (foo fighters)
en iyi rock performans: "you want it darker" – leonard cohen
en iyi rock albüm: a deeper understanding – the war on drugs
en iyi metal müzik performans: "sultan's curse" – mastodon
alternatif:
en iyi alternatif albüm: sleep well beast – the national
r&b:
en iyi r&b şarkısı: "that's what i like" (bruno mars)
en iyi r&b performansı: "that's what i like" – bruno mars
en iyi geleneksel r&b performansı: "redbone" – childish gambino
en iyi r&b albümü: 24k magic – bruno mars
en iyi urban çağdaş albüm: starboy – the weeknd
rap:
en iyi rap şarkı: "humble" (kendrick lamar)
en iyi rap performansı: "humble" – kendrick lamar
en iyi rap/sung performans: "loyalty" – kendrick lamar ft. rihanna
en iyi rap albüm: damn – kendrick lamar
country:
en iyi country şarkı: "broken halos" (chris stapleton)
en iyi country solo performans: "either way" – chris stapleton
en iyi country grup/düet performans: "better man" – little big town
en iyi country albümü: from a room: volume 1 – chris stapleton
new age:
en iyi new age albüm: dancing on water – peter kater
caz:
en iyi emprovize (doğaçlama) caz solo: "miles beyond" – john mclaughlin
en iyi caz vokal albüm: dreams and daggers – cécile mclorin salvant
en iyi caz enstrümantal albüm: rebirth – billy childs
en iyi caz grubu albümü: bringin' it – christian mcbride big band
en iyi caz latin albümü: jazz tango – pablo ziegler trio
gospel/çağdaş hristiyan müzik:
en iyi gospel performansı/şarkı: "never have to be alone" – cece winans
en iyi çağdaş hristiyan müziği performans /şarkı: "what a beautiful name" – hillsong worship
en iyi gospel albüm: let them fall in love – cece winans
en iyi çağdaş hristiyan müziği albümü: chain breaker – zach williams
en iyi roots gospel albüm: sing it now: songs of faith & hope – reba mcentire
latin:
en iyi latin pop albüm: el dorado – shakira
en iyi latin rock/çağdaş/alternatif albüm: residente – residente
bölgesel meksika müziği albümü: arrieros somos – sesiones acústicas – aida cuevas
en iyi tropikal latin albümü: salsa big band – rubén blades con roberto delgado & orquesta
amerikan roots:
en iyi amerikan roots performansı: "killer diller blues" – alabama shakes
en iyi amerikan roots şarkı: "if we were vampires" (jason isbell)
en iyi amerikana albümü: the nashville sound – jason ısbell and the 400 unit
en iyi bluegrass albüm: laws of gravity ve all the rage: in concert volume one [live]
en iyi geleneksel blues albüm: blue & lonesome – the rolling stones
en iyi çağdaş blues albüm: tajmo – taj mahal & keb' mo'
en iyi folk albüm: mental illness – aimee mann
en iyi bölgesel müzik albümü: kalenda – the lost bayou ramblers
regi:
en iyi regi albüm: stony hill – damian "jr. gong" marley
world music:
en iyi world music albüm: shaka zulu revisited: 30th anniversary celebration – ladysmith black mambazo
komedi:
en iyi komedi albümü: the age of spin & deep in the heart of texas – dave chappelle
müzikal tiyatro:
en iyi müzikal tiyatro albümü: dear evan hansen
görsel medya için yapılmış müzik:
en iyi derleme soundtrack albümü: la la land – (various artists)
en iyi score: la la land – justin hurwitz
görsel medya için yazılmış en iyi şarkı: "how far i'll go" (moana)
engineered albüm:
en iyi engineered albüm (klasik): shostakovich: symphony no. 5; barber: adagio
en iyi engineered alüm (klasik olmayan): 24k magic (bruno mars)
prodüktörler:
en iyi prodüktör (klasik): david frost
en iyi prodüktör (klasik olmayan): greg kurstin
remix:
en iyi remix kaydı (klasik olmayan): "you move" (latroit remix)
surround sound:
en iyi surround sound albüm: early americans
music video/film:
en iyi müzik video: "humble" – kendrick lamar
en iyi müzik filmi: the defiant ones – (various artists)
kaynak -
37. yurt dışındayken en çok özlenen şeyler
yurtdisinin neresi olduguna bagli degisir. endonezyaya gittigimde turkiye bana amerika isvicre gibi gelmisti. simdi amerikadayim bi bok ozledigim yok acikcasi evdekiler gelse yanima yeter. surda 200-300 dolara karayiplere bahamalara gitmek varken napayim lan istanbulun kesmekesligine gelip.
-
38. pornografi ile erotizm ayrımı
pornografi gözüne sokar, erotizm merak uyandırır.
-
39. türkiye'nin %59'u kutsal kitap okumayı bilmiyor
iyi ki bilmiyor. bilse camilerde namaz kılacak adam bulamazdınız.
edit: okumaktan kasıt anlayıp, özgürce sorgulayarak okumaktir. bunu yaptıktan sonra kutsal olduğunu ve tanrı tarafından yazıldığı söylenen bir kitabın içinde kölelik ve cariyelik ne geziyor diye sorarsın, dürüstçe... -
40. chp pkk'yla yatmış pyd-ypg'yle uyanmıştır
akp'nin stepnesi olmuş kişi beyanı.
-
41. uzay soğuktur yalanı
bildiğimiz ısı kavramı için konuşursak, madde olmadan ısı olmayacağı için, uzay boşluğunun ısısı yoktur. fakat güneşten yeterince uzak bir şekilde uzay boşluğuna çıkarsan üzerindeki ısıyı, ışıma yoluyla sürekli olarak kaybedecek ama geriye ısı kazanamayacaksın ve dolayısıyla üşüyeceksin ve dolayısıyla uzay soğuktur.
yani mantıken ve algısal olarak soğuktur ama bilimsel olarak ısısız olduğu için soğuk denilemez. neticede ufuk açan bir şey yok ortada. -
42. devlet yönetimini yapay zekaya bırakacak ilk ülke
şüphesiz ki estonya olacaktır.
-
43. ezhel
çoluk çombalağın yeni heyecanı. zamanı gelince bu neymiş amk diyecekler.
-
44. six feet under'ın türk versiyonunun adı
yerin yedi kat altı.
-
45. papa alioune ndiaye
2015'de 350 bin euro
2017'de 7.5 milyon euro
2018'de 19 milyon euro
şaka maka bitcoinden fazla değerlenmiş. -
46. d&r'da 11.180 liraya satılan dolma kalem
seri numaraları 160-170-180-190-210-220-240 olarak belirtilmiş.
arada 200 yok. muhtemelen koleksiyoncunun birisi almış bile bu topraklardan,başka ülkeden de almış olabilirler gerçi.
koleksiyonculukta seri numarasının 1-100-200-300-400 v.s. olması nesneyi daha da değerli kılıyor. -
47. kocam kerimcan durmaz ile birlikte oldu
-
48. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
size de dertleştikçe dertleriniz artıyor gibi gelmiyor mu?
-
49. eşcinsel olmayan birinin eşcinselleri savunması
-
50. çukur (dizi)
vartolu az önce beyefendi'nin içinden geçti. hatta hala geçmeye devam ediyor.