kutsaljartiyer4
profili

  • banane lan git savcıya sor diyen hakim

    görsel şu linkten görülebilecek tutanağa konu olaydaki hakimdir. neden hakimdir? nasıl hakimdir?

    hakimlik savcılık sınavlarından en yüksek puanları alıp da mülakatta elenen genç hukukçular bir yanda, meslek onurunu zedeleyen hakimler bir yanda. bir hukukçu olarak bu ülkeden hiç umudum yok. gerçekten.

  • d&r'da 61 liraya satılan post-it

    keriz silkelemenin dik alası olan, şu ve şu linkten görülebilecek post-it'tir. önce fiyat etiketi yanlış basılmıştır sandım fakat hepsi öyle. 48 liraya satılan da var.

    şok, bim ve a101 gibi marketlerde daha şekilli olanları tanesi 2-3 liraya satılıyor. 61 liraya çocuğuna sırt çantası alırsın. yuh artık.

    edit: adam bize fakir demiş hdkdjd. kalite bekleyenler bunu alır diyor. post-it ya, yapışkanlı kağıt. ne tür bir kalite bekliyorsun? ben söyleyeyim, senin bahsettiğin şey kalite değil, marka takıntısı. senin gibiler "bakın bir post-it'e 61 lira verebiliyorum" demek için bunu alır. ben de götümle gülerim. *
    millete fakir diyen marka takıntılı tip

  • en güzel kız isimleri

    başlığa yazılanlara şöyle bir baktım, bunu beğenen bunu da beğendi:
    (bkz: elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler)

  • kilo vermek isteyenlere tavsiyeler

    bir yazar arkadaş “göbeğini eline alan kişi” ve “1 kilo aldı diye göbeğim var diyen pelinsu” ayrımı yapmış. ben ikisi de olduğuma göre, birkaç tavsiye verebilirim.

    yıllarca azıcık oynayan ama değişmeyen bir kilom vardı. boyum 170, kilom 60-62 civarında oynardı. bir gün bir tartıldım, 69 kilo ve küsürat. pantolonlara giremiyorum. 40 beden olmuşum. birkaç ay böyle devam etti.

    sonra diyete ve her gün sahilde yürüyüş yapmaya başladım. önce kilo veremedim. hem az yediğim için sinirli oluyordum, hem hiç kilo veremiyordum. berbat bir duyguydu. sonra gittim isveç diyetine başladım. etkili mi, evet. ama önermem, çektiğiniz acıya değmez.

    zaman içinde 13 kilo verdim. önce 60 kiloya düştüm ve bu kolay olmadı. isveç diyetleri, kendimi aç bırakmalar, yemek düzenini değiştirmeler. en etkilisi yemek düzenini değiştirmek oldu.

    -asla ekmek yemedim. 0 ekmek. hatta bir süre sonra ekmeğin tadını beğenmemeye başladım. alışkanlık oldu.
    -karbonhidratları azalttım, sırf doymak için pilav ya da makarna yemedim.
    -acıktığım zamanlarda meyveye ve yoğurda abandım. meyvenin fazlası da kaloridir biliyorum, ama akşam yemeğinde ekmeksiz bir tabak sebzeyle doymak zor oluyor, yanında yoğurttur salatadır doyana kadar yedim.
    -tatlıyı azalttım ama kesmedim. bana kilo aldıran şey de tatlıydı zaten. ama kesemedim, az da olsa yedim.
    -elime aldığım her şeyin kalorisini hesaplar oldum. bunu kesinlikle tavsiye ederim. diyelim öylesine bir gofret yiyeceksiniz, matah bir şey de değil, eğer kalorisi gözlerinizi yuvalarından çıkarıyorsa yemeyin. hele kalorisi yazmıyorsa şeker bombasıdır. ben hep normal sade çikolata yerdim.
    -fast food konusuna gelince, ayda bir yedim ama haftada 2-3 kez yeseydim olmazdı. azaltmış oldum onu da.

    bu beslenme düzeniyle beraber kendimi aç bıraktığım çok oldu. mesela öğlen yemeği yemez, diyet bisküviyle doymaya çalışırdım. kendinize işkence etmeye gerek yok. beslenme düzeninizi değiştirirseniz ve hareket ederseniz (spor, yürüyüş, gym) her türlü kilo verirsiniz, ama bir ay ama beş ay sonra. illa ki verirsiniz.

    bu sayede 9 kilo verip birkaç ay 60 kilolarda kaldıktan sonra birden iştahım kesildi, yediğimde de yediklerimi kusmaya başladım, psikolojik midir nedir, çok hızlı bir şekilde 56 kilo oldum. (belki de 1 ayda.) ve 2 yıl gibi bir süredir kilom değişmedi. ama bu süre içinde beslenme düzenine dikkat ettiğimi belirteyim.

    birkaç ay önce 2 kilo aldım. neden biliyor musunuz? ekmek yemeye başladım, çılgınca tatlı yer oldum, hareketi bıraktım, yediklerime dikkat etmez oldum. ve biliyorum, eğer yine salarsam yine kilo alırım. hepimiz için geçerli bu.

    şimdi beslenmeme dikkat edip 2 kiloyu vermek istiyorum. eskiden göbeğimi elime alırdım, şimdi de 2 kilonun derdine düşen pelinsu oldum evet. ama her ikisini de yaşadım ve en büyük korkum tekrar kilo almak.

    yani kısacası diyet değil de, bazı yiyecekleri hayatımızdan çıkararak veya azaltarak kilo verebiliriz, böylesi daha kalıcı olur. isveç diyetiyle 1 haftada 8-10 kilo vereceğinizin garantisini verebilirim. ama yemek yediğiniz an kiloları geri alırsınız. böyle diyet işlerine girmeyin.

    kilo vermek uğruna başlarda çok eziyet çektiğim için kilo vermeye çalışan insanı çok iyi anlarım. aynılarını ben de yaşadım. umarım hepiniz benim daha önce yaşadığım gibi toplu kilo vermenin mutluluğunu yaşarsınız. inanın; sadece istediğiniz kiloda olmak değil, o kiloda yıllarca kalmak da mümkün.

    p.s: yoğurt candır.