başlamadan hakkında yazmak istediğim dizi.
ben ankaralıyım. ankara'da doğmadım ama 32 yıllık hayatımın 20 yılı bu şehirde geçti. ergenliğim, üniversitem, şimdi olan orta yaşa yürüyüşüm hep bu şehirde geçti, geçiyor. figüranlar dahil olmak üzere bu dizide her şey çok gerçekçi. o kadar ki, başkomiser behzat'ın gençlerbirliği taraftarı ve daha halktan olan harun'un ankaragüçlü olması bile inanılmaz gerçek.
türk dizilerinin hastalığı ya aşırı melankoli ya da aşırı romantizmdir ama behzat ç. bir dostoyevski romanı gibi realistiktir. o kadar gerçekçidir ki, küfür bile edemeden ekranın karşısında donar kalırsınız.
ankara'yı neden sevdiğimizi anlayamayanlara en güzel cevaptır aslında behzat başkomiser. hayalet, akbaba, harun, barbaros, muzaffer, eda, cevdet, emre, selim o kadar ankaradır ki, anlayamayız çoğu zaman oyun mu izliyoruz gerçek mi diye.
fakat birisi vardır ki dizide, ankara ruhunun özüdür. tahsin müdür... arkadaşını ne olursa olsun satmaz. yumruk yer küsmez, küfür yer ses etmez, müdürüne yalan söyler ve bazen de gaza gelip "siz bu söylediklerimi var sayın müdürüm" bile der. satmaz, oradadır ve ne yapacağı bellidir. her şeye rağmen behzat ç. değil, tahsin ankara'dır bu dizide. arkadaşı hayat kadınlarının kucağında da yatsa, savcı ile de evlense, müdürden azar da işitse tahsin müdür behzat'ı asla yalnız bırakmaz. bu dizide tahsin müdür ankara, behzat başkomiser de onun haylaz arkadaşıdır.
(bkz: gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var)
klavyesi calinan sanal kahraman3 profili
-
behzat ç.
-
ekşi itiraf
"kleider machen leute" diye bir alman sözü var, bizdeki muadili "ye kürküm ye" diyebiliriz. ben gerçekten buna iman ediyorum.
88 model doğan'a biniyorum şu sıralar, bildiğin yeni kasa tofaş işte. trafikte selektörler, sağdan geçenler, sinyal verdiğim halde kornayla beni uyarmaya çalışanlar... araba yavaş eyvallah, ben de kurallara uymaya çalışıyorum ama insanlar nerdeyse sıkıştırıp kaldırıma atacaklar arabayı. ulan gideri bu napayım, roket mi takalım arabanın götüne aq?
yalnız anlatmak istediğim bu değil. benzinliklerde ya da arabayla girip çıktığım yerlerde muhabbetler oldukça seviyesizleşiyor. örneğin benzin istasyonuna girdim veya markete, otoparka falan girdim. görevlilerin seslenişi bile farklı:
- gardaş(içses: hayırdır aq?) sağ yap gel. nerde la bunun dolum şeysi?(cidden böyle dedi)
- baba diğer tarafa yanaşaydın iyiydi
- otoparh dolu(bomboş aq)
bir de 500sel var evde. 86 model, içi-dışı mükemmel kondisyonda tam bir klasik. yani gaza bastığında da, durduğunda da "ben burdayım" diye bağıran bir araba. aynı arabayla aynı lokasyonlara gittim ve diyaloglar şu şekil:
- beyefendi hoş geldiniz. aracınızın yağına suyuna da bakmamızı ister misiniz? bilmem ne kartı alırsanız puan da toplayabilirsiniz(dün gardaş diyodun aq?)
- ya bir şey sorabilir miyim? bu araba kaç motor acaba? maşallah.
- anahtarı bırakırsanız biz park ederiz beyefendi.
en ufak bir abartı yok söylediklerimde. trafikte de aynı şekilde. sol şeritte 70le gidiyorum, en ufak selektör, kornaya basma sıkıştırmaya çalışma yok. test etmek için sağdan caddeye çıkacak yahut önüme geçecek aracı sıkıştırıp yol vermiyorum, en ufak tepki yok. polis çevirip sırf arabayı inceledi lan, ruhsat dahi sormadı. öğretmen olduğumu da öğrenince polis "hocam muhteşem araba gerçekten, keşke benim olsa" bile dedi. e 3 gün önce aynı yerde doğan'la çevirdiğinizde cam filmini sökmeye çalışıyodunuz aq? e bunun da her yanı filmli hem de doğan'ınkinden 2 numara daha koyu?
bu sanırım tüm dünyada böyledir. aracın kötü mü? insanlar sana üst perdeden davranıyorlar. araban güzel mi? sen de kaliteli ve elit bir kişiliksin onlara göre.
ayrıca ben sağdan efendi efendi giderken beni emniyet şeridinden sağlamaya çalışan 34 plakalı orospu çocuğu şirket arabaları, alayınızın götünde patlar o arabalar umarım. -
turan devleti'nin kurulacağı o muhteşem gün
gelmiş yine tipini siktiğimin gen ırkçıları küfrünü ettiren gün.
amına koyayım adam türk'e o kadar düşman ki, ırkçılığı küçümseyeyim derken gen ırkçılığı yapıyor. fars'a rum'a benziyormuşum da, özbek, tatar'a benzemiyormuşum. lan senin kafa ölçüp ırk tayin eden nazi almanyası ırkçılarından tek farkın daha yüksek bir bilim ve teknoloji kullanıyor oluşun.
tipim farsi de olsa dilim türkçe, kültürüm türk kültürü ve kendimi türk görüyorum. türkölçer oldunuz hepiniz amına koduklarım.