frozen inferno3
profili

  • diamond tema'nın ajan olma ihtimali

    2016 yılında cambridge üniversitesi doktora öğrencisi italyan giulio regeni mısır'a gidiyor oradaki işçi örgütlerini inceleyip haklarında araştırma yapmak için. sırra kadem basıyor. dokuz gün sonra bir mısır gizli servisi hapishanesi yakınında işkence edilmiş cesedini buluyorlar. bedenine arap harfleri kazınmış kesici bir cisim ile.

    benim kendi arkadaşım var, çocuk alman. ispanyol dili edebiyatı ve arap dili edebiyatı mezunu. doktorasını endülüs dönemi ispanya divanları ve şiirleri üzerine yapıyor. arapçası gelişsin diye bir yıl tunus'ta okumuş. oralı bir radyo sunucusu arkadaşımı ve kız bir öğrenciyi davet edip yabancı olarak tunusluların neyini sevip neyini sevmediklerini sormuş programda. ertesi gün bir grup, radyo istasyonunun önünü basmış, "ülkemizde yaşayıp bizi beğenmeyen ajanları bize teslim edin" diye. arkadaşım orada değil tabii o an.

    çocuk ispanya'da da yaşamış bir yıl ama kimse dememiş "sen ajan mısın ki bizim dilimizi biliyorsun" diye.

    velhasılı, allah kimseyi özgüvensiz, aşağılık kompleksli ülkelerin eline düşürmesin. balkanlar'da türkçe konuşuluyor, iran'da türkçe konuşuluyor, avrupa'daki okullarda türk dili edebiyatı bölümleri var... her türkçe konuşan yabancıyı, balkan insanını ajan sanmak tam siyasi islama uygun, cahilce bir bakış.

    bu çocuğu tanımam etmem, hakkında bir bilgim yok. kendi kıssamı anlatayım dedim.

  • lgbt hakları insan haklarıdır

    dünya sağlık örgütü'nün, amerikan psikiyatri derneği'nin, türk tabipler birliği'nin ve türkiye psikiyatri derneği'nin başta olmak üzere hastalık / psikolojik sapkınlık olarak görmediği şeyi zorla, inatla sapıklık olarak atfetmek aymazlıktan fazlası değil.

    bugün geride kalmış bir avuç iyi üniversitemizde bu konu pdr (rehberlik ve psikolojik danışmanlık ), psikoloji, biyoloji ve tıp (psikiyatri) bölümlerinde olduğu hali ile öğretiliyor. sen kalkıp çapa'ya gittiğinde "oğlum / kızım eşcinsel doktor bey / hanım yardım et" dediğinde seni geri postalıyorlar "bsg üç beş kitap oku" diyerek (yumuşatılmış formatta).

    2002 yılındaki rte - abbas güçlü konuşması youtube'da, açın izleyin güç zehirlenmesi önceleri türkiye'de nasıldı bu konuyu ele alış. hem de henüz hemcins dini nikahın ilk kez kabul edildiği (hollanda) 2002 yılı! (resmi nikah 1989 yılından beri [ilk ülke danimarka] devam ediyor).

    bazıları diyor ya "ulan ne çok ibne varmış sözlükte" diye. ha şunu bileydiniz. sözlükte de, üniversitede de, okulda da, -evinizde de- var. binyıllardır var, olmaya da devam edecek doğamızın bir parçası olarak.

    doğadan örnek ver diyor, 1.500 tür gösteriyorsun, biz hayvan mıyız diyor (ki evet, memeli bir hayvanız). dünyada zaten üç beş ülkede var evlilik hakkı, absürt olmayın bu hakkımız eksik diyor, ulan 44 ülkede var diyorsun, error veriyor. e hani hiç hak eksikliği yoktu diyorsun eeööörrr diyor, aile yapısını bozucüsünüz diyor. ulan evlenme hakkı yokken nasıl aile kurayım, sen tayin hakkı, miras hakkı, acilde eşini görebilme hakkı, sosyal sigorta haklarını bana verme, aile kurmamı yasal olarak bloke et ondan sonra siz aile kurmuyonuz gidin ötede oynayın. oldu canım.

    vergimi çatır çatır al, askere yolla getir götür yaptır o zaman "ne gadan hoş delikanlı", hacı ben sevgilimin elini tutucam ama beni palayla kesme lütfen dediğinde "vay ibne git o zaman evropa'ya!" e vergiyi aldın yıllarca? askerde boklu tuvalet temizlettin?! başkasında olmayan hakkı bana ver demiyorum ki, diyorum ki ben sevdiğim adamla evleneyim yahut yurtdışında yaptığım evliliği tanı. ben sana demiyorum ki "artık herkes hemcinsi ile evlenmek zorunda olsun!" mal mısınız, deli misiniz aq.

    sen evlenebiliyorsun diye sokaklarda s.kişiyor musun kendi deyiminle? o zaman iki hemcins evlenince niye sokaklarda s.kişsin? nasıl bir fantazi dünyanız var aq, ne izliyorsunuz siz internette? internet geçmişine baksam gözlerimi kezzaba yatıracağım adam gelmiş bana ahlakçılık yapıyor, delirmemek elde değil.

    özetle, işinize gelince ağa paşa olan, gelmeyince ibne olan bu ülkede yüzyıllardır yetişen ve ülkemizde "yok onlar kankaymış, yok o öyküde başkasını anlatıyormuş" ayaklarına girmeden, avrupa'da direkt eşcinsel edebiyatı derslerinde anlatılan türk öykücülüğünün kurucusu sait faik abasıyanık'ın dediği gibi:

    "sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor."

    şimdi ahmet yıldız ve daha nice öldürülen, intihara sürüklenen, reddedilen, aileden sürgün edilen, hor görülen, aşağılanan, hakarete uğrayan, sistematik mobbing'e uğrayan bütün tanışlarınızı, akrabalarınızı, sınıf arkadaşlarınız, iş arkadaşlarınızı, duyduklarınızı düşünün ve diyin ki: "ne eksiğiniz var ki sizin? :)))))"

  • eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakları

    sevgilimle muhtemelen birkaç yıl içinde kullanacağımız haktır.

    öncelikle y*rrak kafalı andavallara kendi anladıkları dilden seslenmek isterim. istanbul'da bulunan, türkiye'nin en iyi 5 üniversitesinin birinde lisans, diğerinde yüksek lisans yaptım. avrupa'da iki üniversitede lisans ve yüksek lisansımda çalışmalar yaptım. bilim insanıyım. eşcinselim. eşcinsel "olmadım", bunu "tercih" etmedim, bunu "seçmedim". eşcinselim. tam olarak senin kızları görüp "uu beybi" dediğin yaşta, erkekler için "uu beybi" dediğimi fark ettim. sen heteroseksüel olmayı seçtin mi? senin cinsel tercihin mi karşıcinsel olmak. homoseksüel olmayı düşünüp, deneyip, "yok bu bana pek şeyapmadı" diyip mi heteroseksüel oldun. erkeklerle sevişip, doyup, yeni tatlar için mi hetero oldun? şimdi anlıyor musun ne kadar gerzekçe geliyor kulağa o diline doladığın "sapık", "tercih", "seçim" saçmalıkların.

    şimdi at kafalı, ter kokulu abazan arkadaşım, aile kurmak için gereken kalifiye ebeveyn faktörüne bakarsak, ki bu faktör aranmıyor ki sen ve denklerin dünyaya gelmiş. sen, mesela, kendini benden daha kalifiye buluyorsun da bundan mı bana bu hakkın tanınamayacağını ileri sürüyorsun? ya da ben direkt olarak sapık mıyım şimdi? sülalesinin, konu komşunun, dostlarının parmakla gösterdiği, herkese elinden gelen yardımı yapabilmek için yırtınan ben. hani kafan sırf s*ke g*te çalışıyor ya, ondan söylüyorum, hayatında birlikte olduğu insan sayısı bir elin parmağını geçmeyecek biri. sapık... kimsin aslanım sen? :) biri de demiş "o onu seçmiş, ona yönelmiş". rabbül alemin! yaratıyorsun sahip çık. ha eşcinselleri savunan bazı minik dangozlar da hala "o onun tercihi, o onun cinsel tercihi" diyor. öğren annem öğren, yok tercih mercih. öbürü de "orientation"dan çevrilmiş yönelim kelimesini "fiziken bir doğrultuya doğru aktif hareket etme" olarak algılamış. o zaten kayıp vaka amk.

    ben ve bu ülkedeki milyonlarca eşcinsel, heteroseksüel ailelerden geldik. "fallik dönem"i öğrenmiş ya 6 aylık pedagojik formasyonunda, gelmiş aklınca bilimsel konuşuyor. ulan dünyanın en önde ülkeleri bu hakkı araştırmadan verir miydi? biz aşırı genişiz, haydi eşcinsellere bu hakkı da körü körüne verelim diyip mi verdiler sanıyorsunuz? bunun araştırmaları, klinik deneyleri, gözlemleri yapılmadı mı? literatür yok mu sanıyorsunuz? türkiye gibi yasaların gece yarıları gizli gizli geçtiği bir ülke ile ulu orta, bilim insanlarıyla, sanatçılarla görüşülerek verilen kararlarla yasa geçiren iskandinav ülkelerini, gelişmiş ülkeleri bir mi sayıyorsun? falliğini sevdiğim, yüz milyonlarca insan yazılım hatası mı aldı fallik dönemde.

    dingilin biri de gelmiş "swingden swinge koşuyorlar" diyor. senin girdiğin gay ortamlar öyle demek ki kocaoğlan. ben ömrümde gay bara bile gitmedim. ne aldattım sevgilimi, ne de o varken başkasına gözümün ucuyla baktım. gelmiş ahlak dersi veriyor ba ba ba. hadsiz habeş maymunu.

    kaderin bir cilvesiyle yüksek lisans tezimin deneyleri için çalıştığım kadın hocamın eşinin de kadın olduğunu öğrendim onun laboratuarında çalışırken. evine gittim, harika ailesiyle tanıştım. iki güzeller güzeli kızıyla kıt konuştuğum dillerinde sohbet ettim. ve hocama kendimin de eşcinsel olduğunu söylemedim dahi. ekipten başka bir kızla ab'deki haklar muhabbetinde söylemiştim, o gidip söylemiş bir konuşma esnasında, sana danışmadan söyledim o an, özür dilerim diye geldi bana utana utana. ben de söyle aq, nolacak dedim asilce :)

    madem mutlak olarak bir anne ve bir baba ile oluyor bu iş, çocuklu eşlerin boşaması yasaklansın. anne veya baba öldüğü anda devlet anında yenisini atasın (kayyum baba). hani öğrenmişsin ya fallik dönemi, fallik dönemi yurtta geçiren çocuk mükemmel olarak yetişiyor mu senin o ütopik fallik dönem tanımına mesela? haydi diyelim fallik dönem bahsettiğin gibi ayarsız şekilde aşırı öneme sahip, e fallik dönem sonrası evlat edinme hakkı gelsin? yok ama, senin niyetin başka. fallik mallik atma cemil, din kardeşiyiz. kısa yoldan de "ben anlamadığım konuyu araştırmıyorum, anlamadığım için de otomatik olarak karşı çıkıyorum. ben eşcinsel değilim, benden olmayan umrumda değil, o yüzden eşcinseller ne bok yerse yesin". böyle de, ciğerimi ye. mallığın da aşikar kalsın, bastırma içinde. gaz yapar.

    özetle, sevgilimle birbirimize "eş" (evli çift) olabilecek bir ilişki olgunluğuna eriştiğimizde ve maddi olarak da kendimizi hazır hissettiğimizde, bu sevgimizi doğumunda terk edilmiş, yurtta kalan bir yavrucakla (veya iki) paylaşmayı çok istiyoruz. belki birini taşıyıcı anne aile yaparız kim bilir. pazardan kavun alırcasına değil, bütün altyapı hazırlığıyla. öncelikle ikimizin de iyi birer baba olacağından emin olarak.

    bir tane gay arkadaş da "olmaması gereken haktır" demiş. sonra da yalansa yazın bana demiş. editlemiş "yaaa yazamıyorsunuz işte demek ki ben haklıyım" demiş. mesaj atayım dedim, "bu yazara mesaj atılamıyor". millete meydan okuyup, mesajı bloke edip, "kekeke kimse yazmıyor demek ben haklıyım". sen zaten evlat edinme arkadaşım.

    tanım: birçok ülkede olan hak. yani hali hazırda mevcut olan hak. ortadoğu'ya pratiğe geçmesi zaman alır, o ayrı.

    bir de eşcinsel evliliğe karşı olan süper demokratik, demokrasi nöbetlerinde eminim ki bilerek ve isteyerek, fikri hür vicdanı hür şekilde, ulu önderin bizlere verdiği demokrasiyi meltemli yaz akşamlarında ailesiyle gezinerek kahramanca savunan arkadaşlara bir önerim var. eşcinsel evlilik yasası geçsin, ama sen hemcinsinle evlenme. nasıl fikir ama?!

    edit: bir iki entry aşağıdaki arkadaş, evlat edinmeden önce ilişkinin olgunlaşması gerekliliğimi, yüksek lisans eğitimimi ve ailemde parmakla gösterilen biri olduğumu tiye almış aklınca. senin karın seni eve bağlamak için çocuk yapsın, daha birbirinizi iyice tanımadan yapın o çocuğu, sonra sen başka kadınlara yürü, karın hamileliğinde depresyona girsin. bok gibi, bir çocuğun bağladığı bir evliliğin olsun aslanım sana yakışan buysa. bana yakışan o çocuğu tehlikeye atmamak için dediğim gibi, ilişkiden, kendimden ve sevgilimden, ekonomik gücümden emin olmak. ayrıca yakında yurtdışında doktorasına başlayacak birine "eğitimmiş bi sktir git" demenden senin kaliten anlaşıldı zaten. arkadaşa mesaj attım :) şeklinde ama dönmedi.

    bir sonraki sayfada ise ışid sempatizanı bir yazar da itlaf edilmeliler diyip, ışid tarafından çatıdan atılan iki adamın yerde kanlar içinde yatana kadarki her anının kolajını paylaşmıştı, ona da mesaj attım bir tarafın yiyorsa atsana birini böyle çatıdan diye. paylaştığı fotoğrafı hemen kaldırıverdi bana bir şey yazmadan. ulan ılık, ibne, bilmem ne dediğiniz adam sizden on kat mert, hala siz klavye arkasından entry'de ışid paylaşın, ılık mılık diyin. mesaj atınca cevap yok ama. yeni nesil dar paçalı şehzadeler sizi.