kilo değil, hep aynı pantolu giymek sorun.
aslında bu bir fakirlik göstergesi aynı zamanda.
erdeneris6 profili
-
apış arası yırtılmayan kot pantolon
-
bira içmelik arkadaş veritabanı
aksaray da yazar bulmuş bi de kadın arıyor mk., smile.
-
tayyip erdoğan'a aşırı tepkili şeriatçı vatandaş
uzun zamandır kendi icimde sorguladığım bir şey var;
aşırı dindarlıkla psikolojik normallik asla yanyana durmuyor.
ekleme yapıyorum;
türkiye de siyasal islamcı oyu %25 dir. iktidara oy veren diğer %25, 90ların sağ merkez seçmenidir. bu seçmen pragmatik bakar, ekonomi kötüyse ondan oy alamazsın.
istanbul seçimlerini belirleyen başat aktör ekonomidir.
bir siyasal islamcının normalde; içkisi sigarası yoktur. tatile gitmez, sinemaya, konsere gitmez, bir hırka bir gömlek felsefesiyle mütevazı yaşar. işi ve evi mahallesindedir. yola para vermez. istiklale çıkmaz, bebek de gezmez. çayını evinde, kahvesini dükkanın da içer. + camii de bedavadır. dolayısıyla ekonomik krizden en az etkilenen adamdır kendisi ve oyu değişmez.
bu arada normalinden bahsediyorum. jeep e bineninden, boğazda yalısı olandan değil.
son bir edit:
bir arkadaş demiş ki aşırı dindarın psikolojisi bozuk da, aşırı milliyetcinin, aşırı solcunun değil mi?
buna da hak vermek zorundayım. -
kışlık montların çok pahalı olması
geçtiğimiz günlerden birinde paltomun iç astarında türlü yırtıklar olması sebebiyle genç bir terzinin dükkanına, tesadüfi girdim.
astarı değiştirelim dedi, 100 tl.
"astarı yüzünden pahallıya gelmek" deyimini birebir "karşılıklı" yaşadık. e dedim, "50 daha koyar yeni bir palto alırım." nasıl alırım, nereden bulurum bilemiyorum; ama vasat bir markadan sezon sonu denk getirebileceğim inancındayım. neyse, hoş beş edildi ve delikanlı benim paltonun astarını yamadı,
"okumadığıma hiç pişman değilim abi" dedi. niye pişman olasın ki, yarım saatlik mesain 100 lira. koskepten aldığı krediyi, 10m2 dükkanı trink para alışını ve henüz 26 yaşında oluşunu, aylık gelirinin lisans diplomama rağmen iki katıma takamül ettiğini, ctesileri nerede içtiğini, arabasının cant kapaklarını istanbuldan getirdiğini ve bankacı sevgilisinden nasıl ayrıldığını detaylı şekilde dinledim.
buradan açık ve net söylemek istiyorum,
çoluk çocuk okusun diye hiç zaman harcamayın, bırakın zanaat edinsin!
tesisatçı, berber, terzi fark etmez arkadaşım.
beni de okutanların aklına sıçayım. -
fabri'nin muslera'dan daha iyi kaleci olması
ben muslera mı iyi yoksa fabri mi diye bakmıyorum,
ben bir kaleci tolga zengin'den iyi mi diye bakıyorum;
allaha şükür ikisi de zengin'den iyidir. -
alman mallarını almıyoruz kampanyası
yakın lan mercedeslerinizi!
benim için değil, güçlü bir türkiye için bro.