20 yaşındayken adamın biriyle tanıştım, iki hafta sonra “sana aşık oldum benimle evlen” dedi “biraz birbirimizi tanıyalım, evlenmek için çok erken” desem de ne yaptı etti beni ikna etti, cahillik işte benimki. her güzel sözüne kandım, dışarıda süslenip püslenip buluşmakla birbirimizi tanıyamayacağımızı bilemedim. bir sene sonra evlendik ve hayatımın en berbat 5 senesini yaşadım. bunların hepsi cahilliğimden, tecrübesizliğimdendi elbet. boşandıktan sonra uzun bir süre evlilik böyle bir şeyse bir daha asla evlenmem dedim, yıllar sonra karşıma şimdiki kocam çıktı. başlarda iki iyi arkadaştık, sonra sırdaş olduk, bir iki sene sonra baktık ki aşık olmuşuz. ilişkimiz evliliğe doğru yol alırken farkettim ki hala evlilikle ilgili olan korkularımı yenememişim. bu sefer de benzer bir şeyler yaşamaktan korktum ve evlenmeden önce bir sene kadar aynı evi paylaştık. bunları konuşarak ya da planlayarak yapmadık, doğal akışında böyle ilerledik ama iyi ki böyle olmuş, hiç pişman olmadım. evet bizim toplumumuzda hoş karşılanan bir durum değil ama birbirini tanımadan yuva kurup hayal kırıklıklarıyla o yuvanın dağılmasına şahit olmak inanın çok daha acı.
baykusugursuzdegil2 profili
-
evlenmeden önce beraber yaşamak
-
evde tost yapıp işyerine getiren varoş kız
her sabah plazaların altındaki con con pastanelerinden yağlı açma poğaça yemek yerine evden kepekli ekmeğine tostunu yapıp getirmiş kızdır
bunun bi de öğle yemeğinde fast food ya da ne idüğü belirsiz yağlarla yapılan yemekleri yemekten midesi delindiği için evden mis gibi kendi yemeğini getiren versiyonu da vardır, candır..
bu kadar ön yargılı olmayın