actionary4
profili

  • türk malının daha iyi olduğu ürünler

    oreo'nun hası türkiye'de üretilir, adına da eti negro denir*

  • çocuklukta izlenmiş ve halen unutulamamış haberler

    1988 yılında turgut özal, partisinin* olağan genel kongresinde konuşma yaptığı sırada kartal demirağ tarafından gerçekleştirilen silahlı bir saldırının hedefi oluyor. özal saldırıyı elinden hafif yaralı olarak atlatırken, o sıralar 3 yaşında olan ben, özal'ın silahlar ateşlenmeden hemen önce sarf ettiği "şimdi, bu işi değiştirdik. buyur kardeşim!" repliğini; silahların ateşlenmesiyle kalabalık içinde kendisini yere atıp yuvarlana yuvarlana kaçmaya başlayan saldırganın görüntüsünü, ve olay durulduktan sonra özal'ın tekrar kürsüye çıkıp "allah'ın verdiği canı onun izninden başka alacak yoktur," deyişini hafızama derin derin kazıyorum.

    aynı yıl italyan hava akrobasi timi frecce tricolori almanya'daki ramstein hava üssünde gösteri uçuşu yaparken uçaklardan ikisi havada çarpışıyor ve seyircilerin üstüne düşerek onlarca insanın feci şekilde can vermesine yol açıyor. olay anı trt 1 ekranlarında defalarca art arda gösteriliyor. hadise, benim için hatırladığım ilk iki haberden birinin öznesi olmak özelliğini kazanırken, almanya'daki birkaç ergenin gelecekte kuracakları metal grubuna isim ilhamı oluyor.

  • istifa etmeyen 3 belediye başkanına isim önerileri

    oooh, ahmet hakan'ın yarınki yazısı çıktı sayılır, az daha devam arkadaşlar.

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    bazı "eski" videolar var -- eğitim filmleri, propaganda filmleri, belgeseller, newsreel'lar -- mücevher değerinde görüntüler, bilgiler barındırıyor. internetten video izleyebilmeye başladık başlayalı onları izliyorum ben. çok seviyorum. abartmıyorum, işim yoksa gecelerce, sabahlara kadar çoğu insan için sıkıcı gelecek o videoları izliyorum. şu on beş küsur yılda ufkumu kaç kez iki katına çıkarttı o videolar, haddi hesabı yoktur.

    aklımda hep, "ne müthiş video, keşke bir ara oturup türkçeye çevirsem; seslendirip türkçe olarak yüklesem," fikri vardı. gel gör ki, bu telif olayları hep çok karmaşık geldi, hep gözümü korkuttu. sadece hukuki açıdan değil, "ya birinin emeğini çalıyorsam," düşüncesi de engelledi beni.

    sonra bir gün, hastası olduğum bu tür filmlerin çoğunun telifsiz olduğunu öğrendim. "halka mâl olmuş" çoğu... işte o gün, ilk video çevirime başladım - ki bundan sadece yirmi gün önceye denk gelir. yirmi günde - biri çeviri değil, orijinal olmak üzere - altı videoya ulaştım ve bu videoları açtığım youtube kanalına yükledim. yenilerini yapmaya da devam ediyorum.

    bu arada, çeviri derken altyazıyı kast etmiyorum, oturup hepsine bizzat ses veriyorum. ben veriyorum, çünkü tam profesyonel bir seslendirmeci para ister. video sayısı 100 olduğunda belki ayda 2 dolar kazandıracak bir kanal için de sabit bir gider kalemi yaratacak kadar zengin değilim maalesef :)

    her neyse, işte o videolar:

    1. araçlardaki diferansiyel mekanizması nasıl çalışır?
    biliyorum, daha önce teknoseyir konuyla ilgili bir video yapmış, hatta ağırlıklı olarak, çevirdiğim videodan görüntüler kullanmış. hatta bu başlıkta da var teknoseyir videosunun linki. ama bu, o videonun orijinal halinin türkçeleştirilmişi. kısa, öz ve güzel. iddiam şu: bu mekanizma bundan daha iyi anlatılamaz:
    https://www.youtube.com/watch?v=zrbfnvls0sg

    2. uçaktan ne zaman atlamalı?
    iflah olmaz bir havacılık tutkunu olduğum için, ilk izlediğim videolar bu tür videolar olmuştu. örneğin amerikan hava kuvvetleri yapımı bu eğitim videosu, pilotların uçak hangi konumda, hangi irtifa ve süratteyken atlarsa hayatta kalma ihtimallerinin en yüksek olacağını anlatıyor. aslında bir yandan da şahane bir "vektörler" dersi:
    https://www.youtube.com/watch?v=ociu6d8_tza

    3. 1962 türkiyesi - amerikalıların gözünden
    bu belgesel, '60'ların yeşilçam filmlerinde gördüğümüzden tamamen farklı bir türkiyeyi anlatıyor. atatürk'ün ölümünden o yıllara dek türkiyenin neredeyse hiç ilerlemediğini ortaya koyuyor (araya ikinci dünya savaşı girdi tabii, o dönemi saymıyorum). amerikan yardımlarının en hararetli dönemine denk gelen belgesel, hedef kitlesi olan amerikalılara türkiyeyi anlatmaktan ziyade, alttan alta "bakın, türkiye'de böyle böyle yatırım imkanları var; kimse kapmadan koşun," diyor gibi.
    https://www.youtube.com/watch?v=0gprhaqywhw&t=550s

    4. abd'li ilkokul çocuklarına yönelik "atom bombası patlarsa ne yapmalıyız" filmi
    "duck and cover!" (yat ve kapan!) olarak bilinen bu ürkütücü video, bence çocukları bir nükleer tehlikeye karşı bilinçlendirmekten çok, bir sovyet paranoyasına itmeyi amaçlıyor. 1951'den 1991'e kadar ilkokullarda gösterilen film, bana göre açık bir psikolojik operasyon aracı. bilhassa "atom bombası korkunç, berbat, şeytani, ölümcül, cehennemî bir şey, ama korkmayın; yatın ve kapanın" diyen içeriği ilginç:
    https://www.youtube.com/watch?v=zwbefnrwzlq

    5. "türkiye nazi almanyasıyla ipleri koparttı" - newsreel
    1944 yılında türkiye'nin nazi almanyasıyla ipleri kopartması müttefik basınında nasıl yer aldı, bilmek istemez misin? inönü ve churchill'in adana'da bir tren vagonunda yaptığı görüşmeden de görüntüler içeriyor:
    https://www.youtube.com/watch?v=iuxeol7t8kw

    6. pilotu paraşütle atladıktan sonra kendi kendine ve sağ salim yere inen savaş uçağının hikayesi:
    bir f-106 bir eğitim görevi sırasında virile giriyor. pilot uçağı kurtaramayacağını anlayınca uçaktan atlıyor, fakat pilot gittikten sonra uçak düzelip çok başarılı bir iniş gerçekleştiriyor. bu hadise sonradan "cornfield bomber" adıyla efsaneleşiyor. çeviri değil bu mini belgesel, bizzat ben yaptım.
    https://www.youtube.com/watch?v=ezpum__5mny

    işte böyle. dediğim gibi, şimdilik altı videom var ama mümkün mertebe (boş vaktim oldukça) her hafta bir yenisini ekleyeceğim.

    kanalımın adı, yaratıcılıktan çok uzak - ismimin baş harflerinden oluşuyor: zea. işte adresi:
    https://www.youtube.com/…l/ucjvkx2ni0jylvfftsbwm2lq