esas mesleği nedir diye sorulduğunda "iett şoförü" deniyor. hayır değildir. iett şoförlüğü de bir meslektir ama tayyip erdoğan iett şoförü dahi değildir. iett'de topçudur.
erdoğan'ın futbol kariyerini anlatırken ağzındaki pek çok baklayı çıkaran aman babam görmesin kitabı bunu açıkça ortaya koyar.
erdoğan'ın ta lise yıllarından beri tek meşgalesi politikadır. okulu, işi vs. sadece yaşamını idame ettireceği kadar ağırlık verdiği hususlardır.
tayyip erdoğan futbol kabiliyeti sayesinde iett'ye girmiş ve oynamıştır. o takımda oynayabilmesi için kadroda gösterilmiştir. bu net. kitap da bunu ikrar ediyor.
iett'den çıkarılmasını erdoğan şöyle anlatıyor: 12 eylül'de bir subay gelmiş. sakalı var diye erdoğan'ı işten çıkarmış.
gerçekçi olarak bakınca; 12 eylül'de kadroları denetleyen bir subay, futbol takımında oynayıp maaş alan ama iett'de şoförlük vs. hiçbir iş yapmayan bu genci tespit edip kovmuştur. 12 eylül'de sayılamayacak kadar insan hakkı ihlali olmuştur ama herkes bilir ki sivil yolsuzluklara da hemen hiç göz yumulmamıştır.
erdoğan'ın sakalı var idiyse bile o ancak erdoğan'ın kovulmasının cilası, bilemedin avuntusu olmuştur.
doğru dürüst liseye gittiğini de sanmıyorum. üniversite durumu zaten malum. fakat dediğim gibi tüm bunları "çok boş beleş bir adamdı, bedavadan geçinirdi" edebiyatı paralamak için yapmıyorum. erdoğan tam anlamıyla çekirdekten yetişme bir politikacıydı ve tüm zamanını kahve kahve, cami cami, kapı kapı, dükkan dükkan gezip politika yapmaya harcamaktaydı. halk ağzına vakıf olmakta, hangi söylemin halk nezdinde prim yapacağını anlamakta, toplumun, en azından kendi seçmen kitlesinin nabzını tutmakta çok başarılı olmasının sebebi bu.
bu da bir sosyal deney olsun. tüm ömrünü politikaya adayan bir insan barajı aşamayan bir siyasi ekolü bile ülkeye hakim kılabilir. fakat bu siyasi başarı ciddi bir eğitim, gerçek bir tahsille desteklenmezse gelen kandırır, giden kandırır. her ikisi de ayrı ayrı gerçek.
gezi yi dorduncu gun destekleyen adam2 profili
-
recep tayyip erdoğan
-
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
donald duck don giymez. bu neredeyse sıradan bir bilgi.
biraz daha ilginçleştirelim: donald duck duştan, belinde havluyla çıkar. ve denize mutlaka mayoyla girer.
evet sokakta altına hiçbir şey giymeyen donald duck denize asla mayosuz girmez.
bunun sebebi insanların cinsel dürtülerinde bir organı çıplak görmekten daha etkili unsurların varlığıdır. o da beklentidir. fetiş de denebilir.
m.ö. 2000'lere tarihlenen eski girit medeniyetinde kadınlar üstsüz gezermiş ve bu, gündelik hayatın bir parçasıymış.
http://www.destinationcrete.gr/…minoikos-politismos
günümüzde de kadınların üstsüz olduğu pek çok ilkel kabilede insanların yaşamı normal sürmektedir. bunun sebebi ne erkeklerin iktidarsızlığı ne kadınların şekilsizliğidir. göğüslerin kapatılmasının bir psikolojik beklenti haline gelmemesidir. daha da açmak gerekirse, göğüslerinin görünmesi kadının yenilgi hanesine puan olarak yazılmadığı için seksi bir çağrışım yapmamasıdır. zira insan libidosunda cinsel başarıyla kavgadan elde edilen zafer aynı dürtüye sürükler ve mitolojide her ikisi de venüs'le temsil edilir. venüs kelimesi hem güzellik tanrıçasıdır hem de ingilizcedeki "win" yani kazanmak/yenmek kelimesinin kökenidir.
tuttuğu futbol takımını desteklemek adına forma giydirilmiş köpekleri çiftleştiren ya da rakip takım renkleri giydirilmiş dansöz oynatan arkadaşlar için şunu diyebiliriz: kendileri homo sapiens'in diğer primatlara en yakın, doğal örnekleridir.
evet donald duck'ın götü açıkta gezer ve biz bunu fark etmeyiz bile çünkü libidal bir çağrışımı yoktur. fakat tuttuğu futbol takımı "ezeli" rakibini yeninde bile kan basıncıyla "hanım suyu ısıt" diye bağıran erkek çoktur çünkü orada çok kuvvetli bir libidal dürtü vardır.
ekşi sözlük yazarların kadın memesi takıntısı da bununla ilgili ama daha olumlu bir durum. bahsettiğim, primata yakınsayan erkeklerden farklı olarak sözlükçü erkekler internetteki porno görüntülerinin yarattığı algıda beklentiyle beyaz ten ve çıplak göğüs görme "zaferi"yle şartlanmıştır. biraz daha yüceltilmiş bir durum. yine de dansa, spora yatkınlığa dönüştürülmesi toplumun medenileşmesi açısından daha olumlu olacaktır.
lakin bu yazdıklarımın 10'da birini bile anlamayacak, olimpiyat başarısı artsın diye sporcuların altın vaat edecek kadar sığ insanlar tarafından yönetiliyoruz.
arkadaş donald duck'tan girdik konu yine siyasete geldi. neyse uzatmayayım.