8 mart dünya kadınlar günü popülizminin artık boku çıkmıştır. tvde, radyoda, internette sürekli kadınlar çok şahanedir, süferdir, tadından yenmezler temalı firma reklamları dönüyor. tamam dönsün eyvallah, bir farkındalık yaratalım da sonuç?
siirt'te satılmış, döne'yi dövüyor diye biz burda seline pozitif ayrımcılığı basıyoruz. her 8 martta selin biraz daha hak kazanırken siirt'te döne dayak yemeye devam ediyor.
haa bu arada selini anlatayım mı size biraz?
çok yakın bir arkadaşım selin. çocukluktan beri beraberiz. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. aynı gün doğduk, aynı okullara gittik, aynı sınavlardan aynı notları aldık hayatımız boyunca. sanki iki ayrı bedende aynı kişiyiz selinle.
- 7 yaşındayız. okuldan eve dönerken sokakta köpekler saldırıyor bize. ikimiz de bacağımızdan ısırılıyoruz. hastaneye kaldırıyorlar bizi. birer tane kuduz aşısı yiyoruz. hem ısırılmanın, hem aşının acısıyla ikimiz de ağlarken, seline canım kızım ağlama diye teselli verilirken bana ağlama lan erkek adam ağlar mı deniliyor.
- çok hızlı büyüyoruz. birdenbire 18 yaşına gelmişiz. yaşasın artık reşitiz. ama üniversite sınavında ikimiz de istediğimiz puanı alamamışız. sınava tekrar girmek için 1 yıl daha hazırlanıyoruz. bir gün kursa giderken çok fena yağmura yakalanmışız. donumuza kadar ıslanmışız ve bunun doğal sonucu olarak hastalanmışız. hastaneye gidiyoruz. bankoda girişimizi yaptıracağız. önce selin gidiyor barkodu kestiriyor. sonra ben gidiyorum. zaaaart barkod alamıyorum. meğer 18 yaşımı geçtiğim ve sgk primi ödemediğim için hastaneler bana kapanmış. selinse babasının sgk'sından faydalanıp barkodunu almış. haydaaa neyse bir şekilde muayenemizi oluyoruz, ezcaneye gidip ilaçlarımızı alıyoruz. sonra evlere dağılıyoruz. tabi tek bir farkla. selin eczanede 3-5 lira gibi bir katılım payı ödüyor, bense erkek olduğum için götüme 50 lira kaçıyor.
- üniversite sınavını kazanıyoruz. ne tesadüf ki selinle aynı okulu, aynı bölümü kazanmışız. kayda gitmek için otobüs bileti almaya koşuyoruz. ama o da ne bütün otobüsler full dolu. sadece gece otobüsünde 2 tane farklı yerlerde boş koltuk var o yüzden yan yana oturamayacağız. olsun diyoruz. selin biletini alıyor. sıra bana gelince zaaaaart sen alamazsın. neden? çünkü boş koltukların ikisi de bayan yanı ve ben erkek olduğum için o otobüse binemiyorum. selin binip gidiyor, bense otobüslerde yer boşalır mı, gelmeyen olur mu umuduyla otogarda gelen otobüslerin başında muavinlerle pazarlık yapıyorum.
- neyse bir şekilde gidiyoruz kaydımızı yaptırıyoruz. kayıt yaptırdıktan sonra kalacak yer ayarlamaya çalışıyoruz. ikimize de yurt çıkmıyor. ev aramaya başlıyoruz. hemen emlakçılardan, sahibindenden vs. kiralık ev arıyoruz. bütçemize uyan 20 tane ilan buluyoruz. hepsini arıyoruz. 10 tanesi öğrenciye ev vermem diyor. kalan 10 tanesinden 5 tanesi de erkek öğrenciye ev vermem diyor. selinin elinde 10 potansiyel ev varken, benim elimde sadece 5 potansiyel ev adayı kalıyor. selini bir eve yerleştiriyoruz. ben de kalan 5 evden en köpek bağlasan kaçmayacak yere yerleşiyorum.
- hey gidi hey yıllar geçiyor ve mezun oluyoruz. iş hayatına atılmak icap ediyor ve iş başvurusu yapıyoruz. günün birinde ikimizi de aynı firma çağırıyor. görüşmeye gidiyoruz. bayılıyorlar bize. seline iş teklifi geliyor. selin işe başlıyor. ben? bense askerlik yapmadığım için çok beğenilmeme rağmen geri çevriliyorum.
- bakıyorum olacak gibi değil tecili bozduruyorum.3 ay sonra celp tarihi geliyor ve askere gidiyorum. selin cvsinde tecrübe kısmını kabartırken ben mıntıka temizliği yapıp gece 2-4 nöbeti tutuyorum.
-kısa dönem olduğum için 6 ay sonra geliyorum. iş aramaya başlıyorum. selin de iş değiştirmek istiyor. ama selinin 9 aylık iş tecrübesi olmuş. ben hala yeni mezunum. selin maaş arttırmak istiyor bense tecrübe kazanmak.
-eczacıbaşı yeni mezun arıyor. başvuru yapıp çağırılıyorum. şansım çok yaver gidiyor maşallah tüm görüşmeler olumlu. son aşamadayız. ben teklif beklerken işe başka bir aday alınıyor. aaa ama o da tanıdık. canım arkadaşım selinin kardeşi pelin bu. ben askerdeyken mezun olmuş aynı işe başvurmuş. her yetkinliğimiz aynıyken kadın olduğu için o işe alınmış. çünkü eczacıbaşının 2 eşit aday arasından kadın adayı tercih ediyoruz' diye bir pozitif ayrımcılık kampanyası varmış. pelin adına çok seviniyorum çünkü o benim de kardeşim sayılır. ama ben yine işsiz ve tecrübesiz olarak başvuru yapmaya devam ediyorum. selin'in kardeşi bile hayata bir yerden tutunmuşken ben hayata başlamak için çırpınıyorum.
- zaman bu abi tutamazsınki. yıllar yıllar geçmiş. aynı gün doğduğumuz selin emekli olmuş, torun seviyor. ayvalık'a taşındı orada yaşıyor şimdi. benim daha emekliliğe 5 senem var. hem yaş haddinden hem de prim gün sayısı olarak selinden 9 ay geriden geldiğim için.
döne mi?
döne öldü. kocası 5. çocuk da kız oldu diye öldürdü döne'yi.
ne boka yaradı bu kadar tantana, kampanyalar, farkındalıklar? döne'yi korumak için yapılan yasaların tamamından dibine kadar selin faydalandı. hayatı boyunca evinden bile çıkamayan gariban döne ise şerefsiz bir adamın elinde hayatını harcayıp sonunda melek oldu. ardında pırlanta gibi 5 kız bıraktı ama onlar da bu salak kampanyalardan faydalanamayacakları için hayatları bombok geçecek.
sağa sola bok gibi paralar harcayıp kadınlar günü için popülist reklam veren şerefsiz firmalar neden kadın haklarının en çok yendiği illere gidip fabrika açtıktan sonra, istihdam oranını %90 kadın olacak şekilde düzenlemez de televizyona, radyoya reklam verir ? senin yaptığın reklamın döne'ye ne faydası var?
feminist örgütler toplanıp toplanıp yürüyüş yapıyor, protesto ediyor. nerede? kadıköy'de, beşiktaş'ta, izmir'de. peki neye faydası oluyor? kadıköy'de yaşayan hangi insana ekstradan farkındalık oluşturmaya çalışıyorsunuz? kadıköydeki hangi insan bunun farkında değil ? kadıköy'de yaptığın yürüyüş siirt'teki satılmışın ne kadar umrunda? senin yaptığın yürüyüşün döne'ye ne faydası var?
bunları yapmak daha mı kolay?
bunlar döne'yi korumakta daha mı etkili?
samimiyetinize tüküreyim sizin.
o zaman doğru cümleyi kuralım.
bütün selinlerin kadınlar günü kutlu olsun.
carlebee2 profili
-
dünya kadınlar günü
-
kış saati uygulamasının kaldırılması
"ısten ciktigimizda hava aydinlik oluyor, gun bize kaliyor oh bee" diyen vizyonsuz orospu cocugu burda mi?