türkiye'de bu soruya adam gibi cevap vereni ukala bu diye işe almazlar. türkiye'de bu soruya cevap vermeyen işe alınır.
diyelim ki şu yukardaki cevabı verdiniz.. yani şu : "çünkü allah ne verdiyse yardırıp size daha çok para kazandıracağımı düşünüyorum. siz ne kadar çok kazanırsanız, benimlede aynı paralelde paylaşacağınızın bilincindeyim".. hah, işte bu cevabı verirseniz türkiye'de hiç bir işe giremezsiniz. çünkü türkiye'deki şirketlerin % 99 'u değil % 100'ü hakettiğini isteyecek adamı sevmez. nefret eder, iğrenir.
şöyle bir izlenim vermelisiniz : " çok ama çok sıradan, sakin, herhangi bir fikir üretemeyecek, aşırı mütevazi, asla ne derlerse desinler patlamayacak, kendini hiç ama hiç geliştirmeyecek, şirkete en ufak katkısı olmayacak ve kimse ile tartışıp kavga etmeyecek "
bu yukarıdaki tipi çizin ve her işe girin... ingilizceymiş, üniversiteymiş hiç umurlarında değildir. illaki lise mezunu ve memnun oldukları birini örnek verirler ve derler ki bak bu bizim şu adam lise mezunu her işi yapıyor..
şirketlerdeki insan kalitesi insan kaynakları müdürünün kalitesinden fazla olamaz % 80 şirket böyle. kendisinden üstün olduğunu hissettiği an işe almaz.
zaten türk şirketlerinde efendimli, beyli, hanımlı, sizli bizli konusmaktan iş yapmak imkansızdır. kimse kimseye güvenmez, fikrini dinlemez, fikir diye bir şey yoktur zaten. öyle bir kavram yoktur..
şirkette en çok zam alanlar hiç bir iş yapmayanlardır. bunların ellerinde sürekli bir fatura ya da şirkete ait bir belge, ya da excel tablosunun çıktısı vardır. ellerinde bu kağıdı sallaya sallaya akşama kadar şirkette gezerler, eğlenirler , çay içerler falan. ama hiç işleri olmadığı için ve gezindikleri için de genel müdüre yalakalık yapma olasılıkları çalışan kişisen 10000000000000000 kat fazladır. yalakalık yapmasalar bile elllerindeki kağıtla ordan oraya çalısırmış ve bir yere gidiyormus iş için hissi vererek genel müdürün gözünü boyarlar. yıllık zam açıklanır bu tipler % 30 sen % 5 alırsın..
% 99'u değil şirketlerin % 100'ü yav biz yeteri kadar büyüyemiyoruz, bir şeyler eksik diyerek hayıflanırlar ve bazen farkına varır gibi olup çalışan kalitemiz kötü derler..
aslında kaliteli çalışanları vardır. ama bu kaliteli ve şirketin cirosunu ya da ne istiyorlarsa onu 3'e katlayacak kapasitededirlerdir ama şirket onlara değer vermeyince onlar da bilerek şirkete bir şey katmazlar. ne kadar ekmek o kadar köfte mantığı.
yıllar geçer. bu şirkete hiç bir şey veremeyecek kapasiteki elinde kağıtla dolaşan kalitesiz çalışanlar müdürlüğe kadar çıkar. kaliteli elemanlar zaten işi bırakmıstır. böyle gider.
bu yüzden dünya markamız yok.
daha şu yazdığımın 50 katını yazarım.daha neler neler var. ama yoruldum..
isterseniz devamını getiririm.
senden yazar olmaz2 profili
-
seni neden işe almalıyız
-
modern insanın en büyük problemi
özgür iradelerinin olmaması. yediğinden , içtiğine, eş tercihine kadar dış etkenler ( diziler, reklamlar vb) tarafından belirlenmesi en büyük problemleridir.