golgesi olmayan adam3
profili

  • reynmen

    bunun "ela" şarkısını hiç youtube'da açıp dinlememiştim. ama sağda solda "yalan söy-le-me gözlerime baaak" kısmını 58 kere tekrar ettiği bölümü duymuştum. bugün markette şarkının tamamına maruz kalınca, marketin ortasında kendi kendime gülme krizine girdim yeminle.

    "yardımet yardımet yardımet yardımet yardımet yardımeeeeet.bilirsin bu çocuk dalgın hep dalgın hep dalgın hep dalgın heeeeep". bu ne oğlum? yemin ediyorum ve abartmadan söylüyorum, bunu dinleyen ve beğenen bir insana ne saygı duyarım ne de hayatın herhangi bir alanın yaptığı herhangi bir yorumu ciddiye alırım. çünkü bu bambaşka bir şey. 8-10 yaş altı çocukların ritminden dolayı beğenmesini kabul edebiliriz ama 16-17 yaşı geçmiş birinin bunu beğenerek dinlemesi kabul edilemez.

    bunu beğenen 16 yaş üstü bir insanı, hayatın hiçbir alanında ciddiye almamak gerek. çünkü bu sayede, zihinsel ve kültürel olarak ortalamanın çok altında bir seviyede olduğunu, düşüncelerine önem verilebilecek seviyeden çok uzak olduğunun anlayabilirsiniz. bir şarkı ile bunu nasıl anlayabiliyorsun derseniz şöyle düşünün; posta gazetesi şiirleri toplanıp bir kitap olarak basılsın ve sonra da adamın biri gelip "abi bu şiir kitabı çok iyi, çok kaliteli. ben beğendim" desin. siz bu adamın, daha sonra edebiyat, şiir ve kitaplar üzerine görüşlerini ne kadar ciddiye alabilirsiniz?

    bu elemanın müzik diye yaptığı "ela" şarkısının şiirdeki karşılığı da tam olarak "posta şairler köşesi". hatta bir sonraki şarkısı için şu sözleri kullanabilir. " tutuldum bir güzele güzele güzele güzele güzeleeeee. tutundum bir gazele gazele gazele gazeleeeeeeee". yemin ederim bu daha iyi.

  • lyanna mormont

    boy tyrion, taşşak wun wun.

  • hamza hamzaoğlu

    şu röportajından sonra haftalardır yapılan vizyonsuz geyiğini sapına kadar hakettiğini artık kanıtlamıştır. millet tutturmuş bir "ama çifte kupa aldı, çifte kupa aldı!!!". arkadaş oynadığımız ligin kalitesi zaten ortada. rakiplere baktığında mr.kartal gibi bir antrenörün takımı ve sezon sonuna kadar yere göğe sığdırılamayan ama avrupa'da belçika ligi takımına elenen beşiktaş'dı. biz de bu rakiplerimizden çok daha matah bir futbol oynayarak ligi açık ara şampiyon bitirmedik. zaten biz de bir başka belçika ligi kulübünden iki maçta bir puanı göt zoruyla aldık. ulan sanırsın ki ligde paso 4 yiyen bir takımı alıp takır takır futbol oynatan bir antrenörden bahsediyoruz. yaptığı şeyi küçümsemiyorum ama ortada evet bir başarı var yalnız bunu bir mucizeymiş gibi lanse etmemek gerek. özetle, biz bu sene kötünün iyisi olarak şampiyon olduk.

    gerçek olan şu ki, o kadar sikindirik bir ligimiz var ki şu en yıldız oyuncuların bile bizim sabri kadar maaş almadığı, üstüne takımların yaş ortalaması 24'lerde gezen belçika liginin en formda 3-4 takımı bizim 3 büyükleri şu an donunda salar ki salladı da. bu yüzden bu mevcut kadronun bırakın şampiyonlar liginde gruptan çıkmayı eğer iyi bir kura çekmezse uefa'ya kalma ihtimali bile çok zor ayrıca seneye bjk'de ligi en iyi bilen hocalardan biri olacak ve fb'de bu sene çok değil bir tık fazla performans gösterirse lig şampiyonluğu bile kolay olmayacaktır. peki bütün bunlar kabak gibi ortadayken yerli fetişisti hamza bey yukarıdaki röportajda neler söylemiş bakalım:

    1-) sabri sarıoğlu altyapı dönemi ile birlikte 1999 yılından bu yana galatasaray'a hizmet ediyor. benim için çok değerli bir oyuncu. onun gibi oyunculara sahip çıkmak gerekiyor.

    yorum: arkadaş burası darülaceze mi? milyon dolarlar kazanan bir adama, yüzlerce milyon doların döndüğü bir piyasada niye sahip çıkacakmışız. eğer kulübe katkısı olmayacaksa yollayacaksın. he sabri'yi o kadar seviyorsan maaşını o zaman kendi cebinden öde. daha da komiği şu hizmet kavramı. sanırsın bedavaya `hizmet(!)` etmiş adam. duyan da benim karım lamborghini'lere biniyor sanır.

    2-) transferde dengeleri asla bozmam.

    yorum: arkadaş kaç haftadır tayyip'ten bile beter oldun. her allahın günü röportaj veriyorsun ama şu denge olayını lütfen bir açıkla. dünya üzerinde "ekonomik sıkıntıdayız" deyipte, kadrodaki en zayıf bölgeninin 32 yaşındaki oyuncusuna %40 zam yapacak başka gerizekalı bir camia var olabilir mi? sabri konusuna daha fazla girmek istemiyorum çünkü zaten tonla şey yazıldı.

    3-) taraftarımız fazla transfer beklemesin. kampta son duruma bakıp belki 2 oyuncu gönderip 2 oyuncu alabiliriz.

    yorum: yaş ortalaması 30'a gelmiş ayrıca en az bir sağ bek, bir sağ açık transferi zaten allahın emri olan, geçen sene avrupa'da sıfır çekmekten son dakika golüyle kurtulmuş bir takıma sadece 2 transfer yeter diyor. ayrıca bu transferlerden birini de burak ile rekabete girebilecek yani kısaca yedek bir oyuncu olarak düşünüyor sanırım. ama transfere gerek yok canım mühim olan sevgi hamzacığım. artık seneye yine arsenal geldiğinde sahada sevgi çemberi oluşturarak yarattığımız sinerji ile yenebiliriz.

    4-) görüşmelere başladık. ama biliyorsunuz; galatasaray bir oyuncuyu istediği zaman fiyatlar katlanıyor. başka takımlar devreye girince de hoşuma gitmiyor. istemiyorum o transferi...

    yorum: işte bunun tamamen röportajı yapan gazetecinin yanlış aktarımı falan olmasını dileyorum. yoksa bu yaşıma kadar bir teknik direktörden daha saçma bir açıklama görmediğimi rahatlıkla söyleyebilirim. ulan "başka takımlar girince istemiyorum" ne demek? bu nasıl bir mantık. zaten bonservisi elinde olan iş yapacak bir adamın yarım düzine talibi olur. bonservisi olupta galatasaray seviyesinde olan bir adamı da ucuza alamazsın doğal olarak. ayrıca akhisar'da 150 bin euro'ya oynyayana adamı 850 bin euro ile transferini onaylayan, sabri'ye zam yapılmasını normal karşılayan bir adam olarak bunu söylerken utanman gerek.

    veeee son bombası geliyor....

    5-) hakan balta-umut bulut: biz de dışarıdan izlerken "hakan'ın artık yaşı geldi" diye düşünürdük. ama buraya geldim ve gördüm ki hakan ile umut bu takımda yürüyene kadar kalmalılar.

    yorum: buna artık yazacak bir şey bulamadım. elim-ayağım titredi okurken.

    ama siktiredin bunları önemli olan sevgidir, sevgi!!! bizim çocuklara sahip çıkalım.