kacubet4
profili

  • sözlükçülerin iyi ki almışım dediği şeyler

    (bkz: almanya vatandaşlığı)

  • 15 temmuz'u gülen yapmadıysa kim yaptı

    abd gülen'i iade etse "bakın gördünüz mü, işte yeni türkiye'nin gücü!" diye propaganda yapacak olanlar şimdi de dilber ay'dan "zorunda mıyım?" eşliğinde atıp tutuyor. hayat size güzel anasını satayım!

    e peki ergenekon sürecinin savcısı olduğunu beyan edip bugün "orduya kumpas kuruldu" diyenlere, istediği zaman "bazı kitaplar bombadan tehlikelidir" veya "ne özeli genel bu genel" deyip sonrasında bütün bu süreçlerden başkalarını sorumlu tutanlara, gezi parkı'nda sürekli şiddeti körükleyip bugün sanki o tutuklama ve ihraçlar hukukiymiş gibi "o vali ve polisler bugün fetö'den tutuklu" diyenlere, aradan geçen onca cumaya rağmen kabataş videolarını yayınla[ya]mayanlara, rus uçağı düşürüldüğünde "emri ben verdim" deyip sonrasında "ben yapmadım fetö yaptı" diye kıvıranlara aklı başında biri neden ve nasıl inansın?

    ülke olarak eniştenin yarım saat önce söylediği ile amel edebilirsiniz ama dünya birden, istihbarat örgütleri enişteden büyük demek ki.

    koca devleti dingonun ahırı gibi yönetirseniz en sonunda rüşvetle ikna ettiğiniz birkaç arap aşireti ve afrika kabilesi dışında kimseyi ikna edemezsiniz. kolay mı nato üyesi, bahsi geçen ülkelerle milyarlarca dolar ticaret hacmi olan koca bir devleti bu duruma sokmak?

    işinize gelmeyen herkes fetöcü, işler daha da karıştı mı kripto fetöcü! kimsenin soru sormaya, sorgulamaya hakkı yok, bir tek siz tertemizsiniz!

    yarın istanbul depremi olsa ortaya çıkacak tablodan ve meydana gelecek milyonlarca ölümden 94'ten beri istanbul'u, 2002'den beri türkiye'yi yönetenler değil abd ve fetö sorumlu olacak!

    bütün bu tabloya bakınca [büyük resmi hep siz mi göreceksiniz?] "iktidarıyla muhalefetiyle müstahak lan bu ülkeye!" diyor insan. ne güzel demiş bir terzi yamağı...

  • isveç'te fetö tarafından tehdit edilen türk

    videoda görülen gencin ne yasadigini bilmem, dendigi gibi psikolojik sorun yasiyor da olabilir, fakat bircok dangalak reisciyi bir cati altinda toplamayi basarmis.

    "3-4 yildir türkiye'yi birakti hollanda'da, almanya'da güclü" diyen de var, "devletin fetö'yle mücadeleyi sınır ötesine taşımada daha hızlı ve etkili davranmasını" salik veren de. büyük resmi görüp avrupa polisinin fetö ve pkk'ya birsey demediginden dem vuran da mevcut tabii.

    "lan madem öyle neden bu adamlar tüm dünyadaki varliklarini tehlikeye atacak sekilde 17-25'ten beri toplumun desteginin arkalarinda olmadigi gözlerine sokulacak kadar asikar olan bir ülkede yönetimi ele gecirecek bir darbe yapmaya kalksin" desen cevabi yok.

    ülkedeki "fetö"yü nasil, ne kadar, ne sekilde aydinlatmaya calisiyorlar ki, yurtdisinda ne yapabilsinler diye sorsan, yine verecekleri cevap yok! fetö diye tek yaptiklari onbinlerce insani iceri atip ihrac edip yüzbinlerce magdur olusturmak, o sirada diger bircok muhalifi de ezmek, bosalan kadrolari sinavsiz, kontrolsüz sadece reise ve partiye sadakati ölcü alarak doldurmak. bu sirada attiklari her adim su anda devlet yapisini felce ugratiyor ve ileride bir gün ülke normallesecekse ödenmesi zorunlu olan tazminat yükünü artirmaktan baska bir ise yaramiyor. [baska bir ihtimal de devletin basini kuma gömüp pek bir sevdigi inkar politikalarina nur topu gibi bir tanesinin daha eklenmesi olacaktir, gözünüz aydin!]

    bunu yaparken de hukuki hicbir dayanagi olmayan sekilde 17-25'i milat aliyoruz sacmaligina basvurup hem yaptiklari hirsizligin üstünü örtmeye hem de kendilerini fetö'den muaf tutmaya calisiyorlar.

    bu dangalakliklarini sinir disina tasiyabildiklerinde ise yapabildikleri amsterdam hukuk sirketi basta olmak üzere devlet parasiyla cemaatcilik oynamak icin kurduklari maarif vakfi ile cemaat okullarina cökebilmek icin diger ülkelere para akitmaktan ibaret. bunun karsiliginda ise somali gibi bir iki afrika ülkesinde okullara cökmeyi basarabilmek var. maarif vakfi eliyle oradaki okullarin döndürülemeyecegi asikar ama bu da o ülkelerin derdi, beni cok ilgilendirmiyor. bu ugurda harcanan paralar da senin verdigin vergilerden olusuyor, benden ziyade seni ilgilendirmesi lazim.

    almanya'daki kayincosundan haber alan uluslararasi iliski uzmanlarini bir tarafa birakirsaniz, olanlari söyleyeyim size. almanya'da olan, ditib'in imamlar ile ajanlik faaliyeti yürütmesi. basinda siklikla gündeme geliyor. daha önce videolarini, fotograflarini gördügüm olaylar ise cemaatin egitim kurumlarina saldirilmasi ve camilere cemaat mensuplarinin alinmamasi, camlara "fetöcüler giremez" gibi yazilarin asilmasi. siz iceride istediginiz propagandayi yapin tabii ama en azindan almanya'da bu tür eylemlerin neye denk düstügünü idrak edebilseydiniz bari!

    mesela avrupa sabah 250 bin euro cezaya carptirildi. türkiye'de her türlü cezadan muaf bir sekilde yillardir at kosturan sabah'in mevzuya genel yaklasimi ise su sekilde.

    sahsi görüsüm yaptiklari dangalakliklarla ditib'in almanya'daki varligini tehlikeye attilar, bu olaya da yine ayni seviyeden yaklasiyorlar sagolsunlar. gecenler de liberal parti fdp de ayni seyi hamburg'da talep etmisti. olan almanya'da yasayan haci emmilere olacak ama onlar da "bu almanya müslümanlari istemiyor" deyip akparti'ye oy vermeye devam edecekler.

    adamlar o kadar akilsiz ki camilerde aslinda uzun zamandir yapilmasi gereken o ülkenin dilinde hutbe uygulamasi haberini bile "algi operasyonu hedefine ulasti" basligiyla vermisler. bu kadar aleni ve faydali olan bir uygulamayi yürürlüge koymak icin bile üst akilin algi operasyonuna muhtac olan bir akil seviyesinden bahsediyorum.

    ben bunlari neden yaziyorum? bi sike yarayacagini düsündügümden mi?
    hayir. öyle bir beklentim yok acikcasi.
    belki sadece bu gerizekaliliga katlanamiyor olusumdan, belki gördüklerime sahitlik etme ihtiyacindan.

    ülke icerisinde kafaniza göre at kosturup kendi gercekliginizi kurguluyorsunuz ama iste su insani boguyor, ates yakiyor!

  • 28 ekim 2016 galatasaray odeabank fenerbahçe maçı

    profesyonel taraftarları ortaya çıkarmış olan maç. neymiş efendim, amatör branşmış! ne oluyor, öyle olunca vergi affından faydalanamıyor musunuz, hayırdır? tabii ki türkiye'de futbol en popüler branştır ama sonrasında da basketbol gelir.

    fenerbahçe basketbol takımının maçlarını takip etmeye başladığımda hüsnü çakırgil, ömer büyükaycan, harun erdanay vardı. ortaokul yıllarımda maçlara gitmeye başladığımda ise abdi ipekçi'de sarı lacivert takım elbiseli arap erkan salonun her tarafından seçiliyordu. maç sonlarında kazlıçeşme'de semtçi tayfaya çok kaşkol kaptırmışlığım vardır.
    henry turner'li, dallas'lı, ibrahim kutluay'lı yıllar... abdul-rauf, ibrahim kutluay, conrad mc rea, marko miliç, zan tabak 5'ini de seyrettim (6. adam serdar apaydın'ı da unutmamak lazım), o kadronun dağılıp halil üner'in elinde lokmancuklu, tyson wheeler'lı takıma dönüşmesini de gördüm. efes pilsen'in ve ülkerspor'un bedava bilet ile taraftar toplamaya çalıştığı yıllarda fenerbahçe'nin abdi ipekçi'yi doldurduğu günlerde takımın yanındaydım. gün oldu damir mrsiç'i alkışladım, gün oldu solomon üçlüğü soktuğunda coştum. erdal koşan'ın turnikeleri girmediğinde de oradaydım, erdal bibo'nun üçlüklerini beklediğimizde de. deli fişek zaza enden'i, kıvırcık saçlı güray kanan'ı, nba üçlükleri ile murat evliyaoğlu'nu, saç baş yolduran zeki gülay'ı ve asım pars'ı, real madrid deplasmanında attığı 8 sayı ile kaybetsek de umutlanmamı sağlayan ermal kurtoğlu'nu, o boyla smaç basan george gilmore'u da anmam lazım aklıma düşenler arasında. tabii ki murat özgül, aydın örs ve tanjeviç de es geçmemek lazım.

    futbolda da, basketbolda da hep aynı armayı destekledim. ki masa tenisi maçına da gitmişliğim var, voleybol maçına da.

    yenilmez değildi yenilirdi ama adına fenerbahçe denirdi.

    ne diyorduk? amatör branş. hı hı...