son günlerde "sosyal psikoloji" kitaplarına merak sardım. bu konudaki kitaplarda istisnasız bahsi geçen genovese sendromu ile ilgili olarak bu başlığa yazmanın; ufkunuzu iki katına çıkarmasa da, belki bir gün hayatınızı kurtararak işe yarayabileceğini düşündüm.
catherine genovese yirmili yaşlarının sonlarında genç bir kadındır. 1964 yılının mart ayında new york kentinin queens bölgesinde, gece geç vakit işinden evine dönerken tecavüzcü bir sapık tarafından bıçaklı saldırıya uğrayarak öldürülür. ölümü normalde 3. sayfa haberi olarak kalacakken, bir yanlışlık sonucu geniş kitlelerce duyulur ve konu üzerine onlarca sosyal deney yapılmasına vesile olur.
times'ın büyük şehir editörü a.m. rosenthal olaydan bir hafta sonra new york emniyet müdürü ile öğlen yemeği yemektedir. rosenthal, yine queens'te olmuş başka bir cinayet hakkında bilgi almaya çalışırken emniyet müdürü genovese olayını sorduğunu sanarak " inanabiliyor musun? kızı bir anda öldürmemiş! tam 35 dakika boyunca gidip gelip 3 kez saldırmış ve çevredeki evlerde olayı gören 38 kişiden biri bile bizi aramamış!" der.
konu bir muhabir tarafından araştırılıp times'ın birinci sayfasında bir makale olarak yayınlanır. bütün ülke "ne kadar duyarsız bir toplum olduk böyle!" yorumlarıyla çalkalanır. kimse genovese öldürülürken gıkını çıkartmayan 38 kişinin davranışını açıklayamaz. tanıkların kendileri bile net bir sebep söyleyememektedir.
olayın ayrıntısını şuradan öğrenebilirsiniz.
bunun üzerine iki psikoloji profesörü ( bib latane ve john darley) ; acil yardıma ihtiyacı olan kişilere çevredekilerin nasıl tepki vereceği konusunda değişik senaryolar üretip umuma açık alanlarda sosyal deneyler yaparlar.
sonuçlar dikkat çekicidir:
- epilepsi nöbeti geçiriyor rolü yapan bir üniversite öğrencisine; çevrede tek bir tanık varken yardım edilme oranı %85 iken, 5 tanık olduğunda bu oran %31 olmuştur.
***çevrede yardım edebilecek ne kadar çok kişi varsa kişisel sorumluluk duymaları o kadar azalır. ( çoğunluk duyarsızlığı)***
- bir odada tek başına iken kapının altından duman sızdığına tanık olan kişinin ilgililere haber verme oranı %75 iken, 3 kişi birden bu olaya tanık olduğunda oran % 38'e düşmüştür. bu üç kişiden ikisi daha önceden olayı görmezlikten gelmeleri konusunda uyarıldıklarında durumdan habersiz 3. kişinin müdahale etme oranı ise sadece %10 olmuştur.
*** olayı gözlemleyen herkes toplumsal kanıt arar. verecekleri tepkiyi diğerlerinin tepkilerine göre belirler.***
tüm bunlara rağmen; olayın gerçekten acil olduğuna inandıktan sonra yardım etmek risk almayı gerektirse dahi, tanıkların yüksek oranda yardıma koştukları farklı deneyler de vardır.
tüm bu deneyler ışığında; çevreden yardım talep edeceğiniz bir duruma maruz kaldığınızda (saldırıya uğramak, kalp krizi geçirmek, trafik kazasında yaralanmak vs.) ne yapmak daha doğrudur dersek:
1) tanıkların durumunuzu "bu bir acil durum değil!" şeklinde tanımlamalarına izin vermeyin. eğer çevredekiler sizi kolayca duyabilecek mesafede ise avazınız çıktığı kadar bağırmaktansa yalnızca bir kişi belirleyerek ve mümkünse gözlerinin içine bakarak direkt ondan yardım isteyin.
2) yardım isteyerek küçük düşme korkusu hissetmeniz, istemeyip ölmenizden daha kötü değildir.
3) eğer mümkünse belirlediğiniz kişiden ne tür bir yardım istediğinizi söyleyin. (polis, ambulans, yakınlarınıza ulaşılması vs.) tanıkları yardımın çeşidi konusunda tereddütte bırakmayın.
4) " kuru kalabalık", " sürü psikolojisi", " nerde çokluk orda bokluk" gibi deyimlerin hepsi sosyal psikologların deneylerinden çok önceleri bulunmuştur. atalarınıza güvenin!
cicosh1 profili
-
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler