kendisi sağ olsun yakın zamanda izlediğim avrupa yakası'nın ilk bölümlerinden birini aklıma getirdi. özetle; ata demirer 9 ayrı kitabın rastgele yerlerini birleştirip bir kitap yapıyordu. sonra da ortalıkta yazarım diye geziniyordu. kendisinin yaptığının bundan tek farkı "rastgele" yerlerden kopyala-yapıştır yapmamış olması tabii. yani, yaptığı akademik dilde intihal, bizim halk dilinde de hırsızlık. başka bir şey değil.
işin daha vahim kısmı ise kendisinin yaptığı hırsızlıktan ziyade, burada bu hırsızlığı savunan tiplerin sayısının baya' bir fazla olması. daha da kötüsü de var; bu -en hafif deyimiyle- yapılmış ayıbı savunma şekillerinin bizim "hüloooğğ"cu tayfanın akp'yi savunma şekilleriyle tamamen aynı. hiçbir farkı yok. "ekşi'de herkes survivor, bakınızlı espri falan paylaşıyor" bildiğin "başka adam mı var oy verecek"ten farksız. "çalıyor, ama bilimsel şeyler yazıyor" da "adamlar yiyor ama çalışıyor"un birebir aynısı. "çalıyorsa çalıyor, size ne? biz okuyoruz" da "adam çalıyorsa benim paramı çalıyor, sanane" gibi. daha da çok çoğaltılabilir muhtemelen, ama aklıma gelen şimdilik bunlar.
velhasıl, ülkenin "aydın, modern, vb. sıfatlarını" kendine layık gören insanları bile bu halde. şu anadolu çomarı diye bir kavram var ya; tamamen osunuz siz de. sadece onun biraz daha okumuş hali. "eğitim cehaleti alır, eşeklik baki kalır" atasözümüzü eşeklerden özür dileyerek de paylaşmam çok yerinde oluyor haliyle. bilimin en büyük ayıbı olan intihali "bilim okuyoz yha" diyerek savunmak nasıl bir dalyaraklık hali aklım almıyor. bunu "ben bilim insanıyım, aydınım, hepiniz cahilsiniz" şeklinde yapan bu arkadaştan da daha ilginç bir vaka yani.
paegan mushroom1 profili
-
fridanin parcalanmis omurgasi