uygunsuznickaldimtamammi5
profili

  • akit gazetesinin şirk dolu şarkılar listesi

    levent yüksel'in seslendirdiği zalim şarkısını göremeyince şaşırtmış liste;

    "bendeki aşk değil ibadet" dizesi, sonrasında,
    "zalim, senin allah'ın yok mu" dizesinin kanaat notundan yırttıysa demek ki!*

  • zayıflamak için kesin çözüm

    asit banyosu

    başlıkta kesin denmiş, ona göre çözüm önerdim. spora üşenirsiniz, diyet zor gelir, hepsi bir yere kadar.

  • şu anda çalan şarkı

    sadece youtube linki koyan arkadaşlara kıl olduğum başlık. örnek; an itibariyle üstteki 2 entry.

  • erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    soru: kirmizi sarap mi rose mi beyaz mi?
    yoksa raki mi ya da viski mi?
    sakatatlar ile araniz nasil? neden genelinizin arasi yok? avrupa mutfaginda, ozellikle fransiz mutfaginda sakatatlarin ne kadar kiymetli ve pahali oldugunu duydunuz mu daha once?
    cevap: içki, yerine göre, yemeğine göre, hiç bir içkiyi de size "cool" görüneceğim diye içmem! fransız veya çin mutfağında sakatatların ne kadar pahalı olduğu umrumda değil, bir şeyin parası veya etiketi önemli değil bence, maldan kumaştan anlarım, giydiğim elbiseleri yurtdışında prada sanmışlardı, halis munis kaliteli yerli kumaşlardı. ciğer, dalak, böbrek, dil, kelle, işkembe yedim, ihtimal yine yerim.

    soru: hiç sevişirken yumurta pişirdiniz mi?
    cevap: manyak mısın sen evladım, kaybedilen proteinleri anında yerine koymak gibi bir derdin mi var! pişirmedim, pişirmek zorunda kalan olduysa da "vah, vah"

    soru: benedict cumberbatch mı yoksa robert downey jr. mı daha iyi sherlock ?
    cevap: bilemedim şimdi; farklı dönemlerde, farklı konseptlerde sherlock canlandırdılar. benedict cumberbatche bayılmazdım ama bir patrick melrose yaptı adam, ben o gündür kendime gelemem.

    soru: götümüze bakıyor musunuz doğru söyleyin ?
    cevap: gözümüzün hizasındaysa neden olmasın!

    soru: güzellik azaldıkça artan tribinizin ve göt kalkıklığınızın sebebi nedir?
    cevap: ah canım, yaşıma göre fena değilimdir, bundan demek alçakgönüllülüğüm.

    soru: birbirinizle(hemcinslerinizle) alıp veremediğiniz nedir bu kadar?
    cevap: bilmem, alıp veremediğim olduğunu sanmıyorum, 40 yaşını geçtim, 20yi aşkın 20 yıllık sağlam kadın dostlarım, arkadaşlarım var, hiç de "erkeklerle daha iyi anlaşıyorum" kadını değilim, onlardan birini 10 erkek arkadaşa değişmem.

    soru: eyyyyyy kadinlar burdan size sesleniyorum biz bu kadar basitken siz niye karmasiksiniz.
    cevap: biz karmaşık değiliz arkadaş, erkekler neden kendilerini hayvani davranışlardan ayıran evrimin son basamağına bu kadar dirençliler!

    soru: en cok nerenize .... seversiniz ?
    cevap: açık yaz şekerim, en çok şakaklarıma masaj yapılmasını isterim oldu mu!

    soru: güzel olduğunu düşüneniniz var mı ama cidden güzel? böyle 6/10 falan varımdır diyecek?
    cevap: ben kendime bir 6-7/10 veririm, ama 18 yaşındaki biriyle kıyaslamayacaksınız tabii, 18 yaşıma 8/10 verirdim, biraz sporu ihmal ettim(kilolu değilim).

    soru: düğüne nişana kınaya vs. neden bu kadar çok önem veriyorsunuz? sürekli kavgayla geçen bir süreç, evliliğe mutlu başlangıç yapmaktan neden daha önemli? istediğiniz olmadı diye onca yaşanmışlığı ve hayalleri silip atmak neden bu kadar basit?
    cevap: önem vermezdim, hatta benim eşim dostuma çok uzak ve zahmetli olduğu, onlar gelemeyeceği için hiç istemedim ama kayınvalide şanına yakıştıramadı, kendi sülalesine düğün yaptı, bir gidin önce ananıza babanıza derdinizi anlatın.

    soru: “ben merkezcilik”ten tam olarak ne zaman çıkacaksınız? bu sizi ilk görüşte aptal, uzun vadede küstah ve saygısız yapıyor.
    cevap: çok önyargılı ve küstah bir söylem; sizin gibiler için aynen karşılık vermeye devam edebiliriz umarım.

    soru: bu başlığa bakıp bakıp gülüyor musunuz yoksa mideniz mi kalkıyor?
    edit: gelen mesajlara göre çoğunluk "gadınlar hep böylesiniz, neden böylesiniz?" gibi daha baştan ataerkil kafayı gösteren muhabbetleri "gözleri kanayarak" okuyor. mutlu muyuz bu durumdan, hıncımızı aldık mı "gadınlardan"?
    cevap: çokça gülüyorum, bazen de "ay salak, dur hayat seni bir yola getirecek" diyorum.

    soru: ya herşeyi bosverin de,kaçan kovalaniyor mu
    cevap: genellemek yanlış ama var öyle salaklar aramızda!

    soru: hayla uyumayan var mı ya? ,
    cevap: saat şu anda 23;39, dün 2:21de uyuyordum, ama vardır illa uyanık olanı da o saatte de, senin entryni görmekten başa bir işle iştigal ediyordur.

    soru: romantik bir yemeğe ne dersiniz? yalnız kendi ellerinizle hazırlayacaksınız.
    cevap: yani ne var bunda, eli boş gelmeyeceksin herhalde, içecekler senden.

    soru: piercing ve dövme ile ilgili bir kaç sorum var,
    erkeklerde ne tarz dövmeler ve ne tarz piercingler, sizde nasıl izlenimler yaratıyor? özellikle şu örneklere cevap verebilirseniz çok sevinirim: sadece kulağı delik olan ve küpe takan erkek, kollarında tribal dövmeler olan erkek, göğüs uçlarında piercing olan erkek, son olarak da sizin sevgiliniz olan erkeğin sizin isminizi dövme olarak yaptıran erkek.
    cevap: vücudunda kalıcı bir değişiklik yapmayı hep kendiyle barışık olmamak olarak düşünürüm. kadını, erkeği yok, hiç böyle bir arkadaşım olmadı.

    soru: gerçekten o kadar ayakkabınız var mı?
    cevap: yooo, imelda marcos başka bir vaka, veya orada burada okuduğunuz celebrityler.

    soru: böylesine sıcak havalarda sütyen ile nasıl rahat ediyorsunuz yahu ?
    cevap: mazhar fuat özkandan gelsin; mecburen mecburen!

    soru: araya kaçınca rahatsız edici oluyor mu ?;
    cevap: ne canım, iç çamaşırı mı, kaçarsa ihtimal, kendinden pay biç!

    soru: tatil dönüşü sex motivasyonunuz nasıl? ;
    cevap: tatiline bakar.

    soru: neden kelimeleri doğru yerlerde, doğru şekillerde kullanmayıp yalan söylediniz ve anlamsızlaştırdınız?
    cevap: houston anlaşılamadı! bir yazdıklarımı oku istersen!

    soru:: neden genelde tek çocuk yapmakla yetiniyorsunuz?
    2 veya 3 çocuk sahibi olmak için başka kadın mı bulalım?
    cevap: iki çocuğum var!

    soru: düşer misin?
    cevap: dikkatli yürümezsek!

    soru: lan yoksa bütün erkeklerin mi memelerini ısırıyorsunuz??
    cevap: "bütün erkekler" derken! , çoğunu görmüyoruz bile, nasıl ısıralım!

    soru: eskişehir denince aklınıza ne geliyor ?
    cevap: büyükerşen, posuk çayı, anadolu üniversitesi

    soru: aranızda tribe girmeyen halden anlayan biri bulunur mu?
    cevap: sen karar ver! senin yaptığın da trip.

    soru: iq testlerinde çıkan sonuç ; ayak numaranız x 2’yi geçebiliyor mu?
    edit: gelen mesajlardan sonra geçmiyormuş, geçtiğini düşünecek bir hayale kapıldım ama yanıldım. salaklık bende.
    cevap: aaaa, benimki bir araştırma kapsamında yapıldı, sayısal, sözel 150 üstü, ayak numaram sanırım 75ten az!

    soru: istisnasız hepiniz mi öpüşmeyi sevişmekten daha çok seviyorsunuz yoksa bizi mi yiyorsunuz ?
    cevap: sizi yiyoruz, net!

    soru: neden bir erkeğin size olan sevgisi ve saygısı onu sizin gözünüzde güçsüz bir konuma düşürüyor. ya da şöyle sorayım gerçekten 4s kuralı mı geçerli?
    edit: (bkz: tinder'da yapılan çocuk tecavüzcüsü deneyi)
    cevap: tinder olayını araştıramayacağım, bu dediğin kişisine bağlı sanırım.

    soru, daha dğrusu entry: bir türlü bitmeyen sorular. ne meraklısınız arkadaş. hayır ben bir de, "hip ilişki kinilini yiziyirlir" diye gert gert gerinmenize ayar oluyorum. bitmedi lan her biri birbirinden gerzek sorularınız.
    cevap/yorum: sen çok yaşa e mi! al benden de o kadar!

    soru: şişe çevirmece denen ergen oyununda cesareti seçtikten sonra yaptığınız en uçuk şey neydi?
    cevap: hatırlamıyorum, benden hep gerçek istendi sanırım!

    soru: kahve ve cheesecake eşliğinde, havadan sudan konuşmak ister misin ?
    cevap: kahve ve sohbet olabilir de, senle değil sanki!?

    soru: neredeyse sorulması gereken tüm sorular sorulduğu halde hala soru sorulması sinirinizi bozmuyor mu :)
    cevap: boş anıma denk geldi, eğleniyorum.

    soru: nolcak bu eskişehirsporun hali... futboldan anlayan arkadaşlar belki bi çözüm üretir ;
    cevap: (bkz: özkaynak düzeni)

    soru: düşürmek için soru soran mı ? düşün(dür)mek için soru soran mı ?
    cevap: valla deminden beri aranızda pek fark göremedim! hiç sormasaydınız taaa iyiydi.

    soru: sizin için ağlayan erkek hakkında ne düşünüyorsunuz ?
    cevap: o noktada çok geç, bari ağlamayın

  • otelden ayrılırken bütün eşantiyonları alan tip

    bazen benim bu. gerçi "tüm eşantiyonlar" denmiş o zaman ben olmuyorum. işime yarayanları alırım, öyle bedava diye yük taşıyamam. bitmiş olsa da şampuan kutusunu alırım, evden yanıma bir yıkamalık şampuan almam gerektiğinde kutusu çok işime yarıyor. 3-5 iplik 1 iğnesi olan minik dikiş setini, bir de varsa tek kullanımlık havlu terlikleri alırım. mini sabunları almam mesela hiç işime gelmiyor.
    bu arada havlu eşantiyon değildir ve almak hırsızlıktır, alabileceğinize izin veren bir otel varsa başka.