herkes bir şeyler söylemiş ama ben direkt tff'nin süper kupa statü belgesinden alıntı yapacağım. linki burada.
madde 6 - kulüplerin görev ve sorumluluklari
(1) kupa müsabakasında yer almaya hak kazanmasına rağmen müsabakaya katılmayan kulüp,
takip eden sezon türkiye kupası'na katılmaktan men edilir ve takip eden sezonda süper
kupa'da yer alamaz. ayrıca tff tarafından süper kupa'nın organizasyonu için yapılan
masraflar ile organizasyonun iptal edilmesi dolayısıyla tff'nin karşılaşacağı maddi, manevi
her türlü zararı (üçüncü kişilerle yapılan sözleşmeler gereği ödenmek zorunda kalınan cezai
şart, tazminat, vb. dahil) tazminle yükümlü olduğu gibi, süper kupa'nın ticari haklarından
elde edilen gelirlerin dağıtımına ilişkin olarak hiçbir talepte bulunamaz.
yani özetle fenerbahçe seneye türkiye kupası ve süper kupa'ya katılmaktan men edilecektir. onun dışında belirtilen puan silme vs. gibi iddiaların aslı yok, çünkü bu hadise lig maçında yaşanmadı. gerçi onun da yaşanmışı oldu bu sene, istanbulspor hükmen mağlup sayılıp 3 puan silme cezası aldı.
hadi iyi geceler, birbirinizi yemeye devam.
edit: tabii cezaya gerek görürlerse, çünkü maçı yarım bırakma konusu statüde özellikle açıklanmamış.
gulletopuk6 profili
-
fenerbahçe'ye 12 puan silme cezası verilmesi
-
she-hulk
allah affetsin ama bu she-hulk değil shrek’teki fiona’nın dev hali olmuş.
-
alex de souza
fenerbahçe efsanesi değil de iyi bir futbolcuydu o kadar diye anılacak futbolcu denmiş. gece gece aziz ve aykut hayranlığından şirazesi kaymış adamlara cevap vermek durumunda kalıyoruz.
35 yaşındaki alex'i ilk 11'den kesersin ama hem onu kesip hem de kendi sahanda galatasaray'a kupa teslim edersen de siktiri yersin. fenerbahçe'nin önüne taş koyanlar kimler çok belli. young boys'a, paok'a, vardar'a elenenler asıl taş koyanlar. fener'in parasını krasic, van der wiel gibi adamlara yedirmek için bu adamları getirenler asıl taş koyanlar.
stat yaptı, tesis yaptı diye övündüğünüz başkanın ezeli rakibi 5 sene içinde feda'dan stadını yenilemiş, son 2 sezonda şampiyon olmuş ve senin 9 senedir kapısından içeri giremediğin şampiyonlar liginde mücadele eden bir takıma dönüşmüş. senin sol bekin hasan ali - ismail, onlarınki adriano - caner. geçen sene bizde yıldız olan lens'i aldılar bolluktan ilk 11'de şans bulamıyor. yönetim başarısı böyle olur. çıkıp "canımı sıkmayın quaresma'yı alırız yoksa" demekle değil.
aykut kocaman igor tudor'un cesaretinin yanından geçemeyecek bir adam. vardar'a 2 maçta da yenilen takımın hocası olarak basın toplantısından kaçtı gitti. kaçıp gitmese sorardık, vardar gibi bir takıma karşı galibiyet şartken neden kendi evimizde tek forvet çıktınız diye. sebebi açık, çünkü kaybetmekten korkuyor. fenerbahçe kaybetmekten korkanların yeri değil kazanmak isteyenlerin yeri. şenol güneş bugün öndeyken negredo'yu oyuna sokacak cesarete sahipken kendisi vardar'a karşı forvet çıkarıp forvet almakla meşguldü. gerçekten efsane hoca.
kısacası sizin sadece iyi futbolcu dedikleriniz appiah'lar, dirk kuyt'lardır. efsane görmek isterseniz sizi yoğurtçu parkı'na alalım. orada 2 tane heykel var. hangisini isterseniz ona bakın. bu saatten sonra ne aykut hocadan ne de aziz yıldırım'dan fenerbahçe efsanesi çıkar. -
merkez bankası'nın faiz artırmamasının nedeni
zaten kör topal ilerleyen ekonomik büyümeyi büsbütün yerle bir etmemek için. büyümemiz inşaat ve tüketim üstüne kurulduğu için faiz artırımı otomatikman bu iki grubun daralmasına sebep olacaktır.
faiz artışı yapılırsa iç talep azalacak ve batmaya başlayan müteahhitlerin haberlerini duymaya başlayacağız. faize dokunulmazsa kurdaki artışı durduracak bir politika aygıtı olmadığı için artış sürecek. döviz girdisi olan bütün mallar ve hizmetler pahalanacak, enflasyon artmaya devam edecektir. sonuç olarak alım gücü azaldığı için iç talep yine azalacak. iki ucu boklu değnek anlayacağınız.
bütün bunlara rağmen merkez bankası faiz artırımı yapmalıydı ama iş işten geçti. zamanında 200 bps artışla sağlayacağı etkiyi şimdi 400 bps artışla bile sağlayabileceği şüpheli.
ülkeyi stagflasyon açmazına sürükleme başarısı yüzünden akp'yi tebrik etmek lazım. -
türkiye iran olur mu
türkiye için artık geçerliliğini yitirmiş soru. artık asıl soru "türkiye suriye olur mu". bana kalırsa suriye'de şu anda gördüklerimiz türkiye'nin 5 yıl sonra yaşayacaklarının fragmanı.
bana bir ülke gösterin ki:
1 sene boyunca 15 günde 1 bombalı saldırıya maruz kalsın,
yine aynı sene darbe teşebbüsü yaşasın, ohal ile yönetilsin,
kamudaki personelin dörtte biri fetöcü terör örgütüyle bağlantılı diye görevden alınsın ve bu kadroların yeri doldurulmasın,
kuvvetler ayrılığını gözeten siyasi rejimi lağvedip yerine tek adam rejimini getirmeye çalışsın,
bütün bunlarla bağlantılı olarak ekonomisi alarm versin,
toplumsal ayrışma hiç olmadığı kadar belirginleşsin,
ve tüm bu yukarıda saydıklarıma rağmen güçlü bir devlet olarak varlığını sürdürebilsin. öyle bir ülke yok. başkanlık sistemiyle istikrar geleceğini savunan iktidar yalaması tipler nedense suriye'yi baba-oğul neredeyse 50 senedir yönetmiş olan esad rejimini görmezden geliyor. siyasi istikrar dediğimiz şey tek adamın diktası olunca sonuç ne oluyor suriye'ye, ırak'a, mısır'a bakınca görüyoruz.
benim öfkem halka değil ama. çünkü onlar cahil. nasıl ki çocukların cezai ehliyeti yok, benim gözümde cahil insanlar da aynı. asıl öfke duyduklarım menfaat ilişkisi içinde o cahil halkı koyun gibi güden iktidar yalakaları, satılık kalemler. çünkü onlar ne yaptıklarının farkındalar. sonuçların ne şekilde gerçekleşeceğinin de farkındalar. hepsi el birliğiyle bu ülkenin felaketi olacaklar. ama onlara yine bir şey olmayacak. kendilerini güvenceye almış olacaklar çünkü. olan yine cahil halka olacak. -
hajime hosogai
ülkedeki japon sempatisini tek başına bitirebilecek bir arkadaş.