15 temmuz 2003 tarihinde başlanan ve 5 ocak 2017 (bugün) açılacak olan ulaşım hattıdır. (kaynak1, kaynak2, kaynak3)
13,5 yıldan bahsediyoruz dikkat ederseniz.
13,5 yıl önce çocuğuna hamile keçiörenli bir ana bugün onu ortaokula gönderiyor.
13,5 yıl önce keçiörenli bir ortaokul öğrencisi bugün iş güç sahibi.
13,5 yıl önce ankara'nın nüfusu 4 milyondu, bugün en az 5 milyon.
13,5 yıl önce facebook henüz kurulmamıştı.
13,5 yıl önce ilk iphone'un piyasaya sürülmesine 4 yıl vardı.
13,5 yıl önce ramazan ayı kasım ayına denk geliyordu.
13,5 yıl önce melih gökçek ankara büyükşehir belediye başkanıydı ve 55 yaşındaydı, bugün kendisi hala ankara büyükşehir belediye başkanı ama 68 yaşında.
nasa'nın kurulmasından sonra (1958) neil armstrong'un ay'a ayak basması (1969) 11 yıl sürmüş, ama keçiören metrosunun başlamasıyla bir ankaralı'nın o metroya ayak basması arasında 13,5 yıl var.
"bu, insanlık için küçük bir adım olabilir ancak bir ankaralı için büyük bir adım."
bir duz durdum bir azdim3 profili
-
keçiören metrosu
-
sevgilim başkasıyla yatabilir bunu aldatma saymam
(bkz: nasıl gavat oldum)
-
2016 avustralya gp
mercedes'in 2015'te bıraktığı yerden devam ettiği yarış olmuştur. ama yarışa emre tilev'in rezil anlatımı damgasını vurmuştur. üşenmedim not aldım izlerken, buyrun:
start
-kvyat'ın formasyon turundan sonra yaşadığı sorun nedeniyle gridde yerini alamamasının ardından ne olacağına dair hiçbir açıklama yapamadı (çünkü bilmiyordu). ikinci formasyon turu için araçlar hareketlenirken "start verildi" gibi bir cümle sarf etti ama bir gariplik olduğunu sezmiş olacak ki, sustu ve bizim gibi izledi yarışı.
alonso'nun kazası
-formula 1'in son yıllardaki en büyük kazalarından biri olmasına rağmen adeta ufak bir kanat kırılması gibi anlattı kazayı. kazanın görüntüsü ekrana yansıdıktan 5-6 sn sonra fark edebildi kaza olduğunu. bu esnada alonso'yu formula 1'in en genç şampiyonu ilan etti (vettel aslında) ve hiçbir düzeltme yapma gereği duymadı. 2 yıl önce bianchi'nin japonya'da ölümüne yol açan kazanın bahsi bile geçmedi ki akıllara ilk gelen olaydı. sürekli "hans"tan bahsedildi.
kırmızı bayrak
-kırmızı bayrak sallandığında içinden "ha s.ktr" dediğini ben ekran başından anladım, çünkü formula 1'de nadiren olan bu durum hakkında hiçbir fikri yoktu, sadece yarışın askıya alındığını biliyordu muhtemelen. bizle beraber izledi güzelce.
-sonra internetten araştırıp yarışın %75'inden önce sallanırsa yarışa devam edileceğini buldu (bunu takdir edebiliriz). ama yarışa pitten mi, tekrar start alarak mı, güvenlik aracıyla mı başlanacağı konusunda da hiçbir fikri yoktu.
-yarışın en kritik noktalarından biri kırmızı bayrakta serbestçe lastik değiştirilmesiydi, bunu hiç vurgulamadı (bir ara sesi kıstım o zaman söylediyse bilemiyorum ama zannetmiyorum).
telsiz konuşmaları
-hiçbir telsiz konuşmasını anlayamadı. tamam herkesin ingilizcesi aynı seviyede olmak zorunda değil ama bu işe soyunuyorsan telsiz konuşmalarını anlamak ve aktarabilmek senin görevin.
-verstappen pitten yeni çıktıktan sonra lastik stratejisini eleştirirken "önce ben gireyim pite" dediğini iddia etti.
-perez'e fren durumunun kritik seviyede olduğu söylenirken, perez'in bir "parça"nın krititik durumda olduğunu söylediğini söyledi.
-sainz'e "push" direktifinin ardından "i'm pushing" ifadesini "verstappen'i görüyorum" olarak anlayıp defalarca bunun üzerine yorum yaptı. halbuki "bastır ve geç yoksa verstappen'i senin önüne alıcaz" demişlerdi.
lastikler
-en sinir bozucu alan buydu sanırım. topu topu 3 renk lastik var ve neyin ne olduğu her yerde yazıyor. tüm lastikler bu kadar nasıl karışıtırılabilir acaba? beyaz olan medium, sarı olan soft, kırmızı olan super soft (mor olan ultra soft avustralya'ya getirilmedi)
-sıralama turlarında supersoft'a sert dedi, yarışta hem sarılara hem beyazlara orta hamur dedi, pilotların taktıkları lastikleri karıştırdı.
-supersoft'a inatla "ısınma turlarında kullanılıyor" gibi bir tanımlama yaptı. ne ısınması arkadaş, ısınma turu mu var yarışta. ne kadar yumuşaksa o kadar iyi yol tutuyor ama çabuk tükenip performansını kaybediyor bu kadar basit işte.
-soft veya medium için "dar alanda iyi performans veriyor" gibi bir ifade kullandı. dar alan nedir, futbol mu bu, basketbol mu? paslaşmada iyi ama kornerde zayıf deseydin bari.
- lastiklerle ilgili pek çok kural değişikliği ve kuralı yanlış ifade etti.
verstappen-sainz mücadelesi
-formula 1'de pilotlar sürekli olarak pit duvarıyla konuşur ve bunların bazıları yayına yansıtılır. hele ki pilotlar takım arkadaşlarıyla çok yakın geçiş mücadelesi veriyorsa taktiksel üstünlük için de konuşurlar. bunu bilmediğinden sayın tilev, verstappen'in konuşmaları çok garibine gitti ve sürekli anlamsız espriler yapmaya başladı. sainz ve verstappen geçen yıl da böyleydi ve o kadar şaşılası bir durum yok.
-sainz wrc pilotunun oğluyken, verstappen de eski f1 pilotunun oğlu. nedense bunu es geçti.
-bu ikili için "uyumlu yansıma yok" gibi bir ifade kullandı. futbol, basketbol gibi takım arkadaşlarının birbirine destek olmasını, "buyur sen geç arkadaşım nasılsa aynı takımdayız" demesini falan bekliyor herhalde. en büyük rakip takım arkadaşındır formula 1'de, bu kadar basit. ve sen onu her şekilde geçmeye çalışırsın, yeri geldiğinde kenara da söylenirsin.
formula 1 terimleri
-gelelim en eğlenceli bölümümüze. formula 1'de kanıksanmış pek çok ifade yerine o kadar saçma ve komik sözcükler kullandı ki, arada emre tilev adına utanıp televizyonun sesini kıstım. bazıları şöyle:
doğrusu - emre tilev versiyonu
red bull pilotu - red bullcu
mercedes - williams (takımları karıştırdı, hem de defalarca)
yarış dışı kalmak - yarışın dışında kalmak
ideal çizgi - ideal hat
tur - dönüş (şaka gibi ama gerçek)
en hızlı tur zamanı - hızlı rekor
formula 1 aracı - araba
sektör - segment, sekman, etap
sıralama turları 3. bölüm - sıralama turları 3. sektör
pist dışına çıkmak - spin atmak (vettel'in sondan 2. turda yaşadığı, spin için tamamen kendi etrafında dönmesi gerek)
dişli kutusu - drivetrain (tam türkçesi olmadığını iddia etti)
yarış galibiyeti - şampiyonluk (yarışı kazanmaya giden rosberg'in sezonun ilk yarışından şampiyonluğa gittiğini ileri sürdü )
en hızlı tur zamanı - en hızlı tur zamanlarından biri
fia - fifa (bu da şaka gibi)
drs
-drs kuralını bilmeyen yoktur sanırım. öndeki araca 1 sn'den daha yakınsanız kullanabilirsiniz ve ekstra güç sağlamaz kanat açısını yere paralel yaparak aerodinamik avantaj sağlar. ama emre bey'in birkaç ifadesinden drs'nin karşılıklı açılabilen bir şey olduğunu, vettel'in drs'yi hamilton'a göre daha iyi kullandığını, ekstra güç sağlandığını falan anlıyoruz. olay baya değişmiş sezon arasında.
yorum-analiz
-2016 avustralya gp kırmızı bayrak esnasındaki lastik seçimlerinin yarışın kaderini belirlediği bir yarış oldu. hamilton kazadan önce kulanılmış orta hamur takarken, rosberg softları kırmızı bayrakta orta hamur ile değiştirdi, ferrari supersoftta kalmayı tercih etti, haas ile grojean da orta hamura geçti. tüm olay vettel'in lastik avantajıyla fark açıp açamayağı ve orta hamurların (özellikle hamilton'ın kullanılmış lastiklerinin) yarış sonuna kadar dayanıp dayanamayacağıydı. ama buna dair durumu özetleyen tek bir yorum bile sunamadı bize emre tilev. grojean'ın formula 1'e bu sezon katılan haas takımı ile ilk yarıştan puan almasına da hiç değinmedi benzer şekilde.
-ricciardo'nun son bölümde hafif araçla supersoft'a geçip en hızlı turları peş peşe atması da çığlıklar atılmasını gerektiren bir durum değildi mesela. araç hafif, en hızlı lastikleri yeni takmış, araç iyi sayılır, önü açık; sonuç tabii ki de en hızlı tur zamanı.
-hamilton yarış başında verstappen arkasında kalınca "başka bir taktik deneyelim" dediği için, kazadan önce mercedes hamilton'a orta hamurlar taktı ayrıca. önemli bir taktiksel hamleydi bu, stratejiyi farklılaştırdılar ama emre bey bunu da süzebildi mi, hayır.
-rosberg erken pitiyle raikkonen'i geçti ilk pitstoplarda, buna dair de herhangi bir yorum yoktu.
-gelmiş geçmiş en bahtsız pilotlardan raikkonen yine bir arıza yaşadı, eski arıza ve şanssızlığına bir vurgu geldi mi, yine hayır.
-güvenlik aracının girmesinin yarışın gidişatını nasıl etkileyebileceğine dair yorum geldi mi hayır.
-button'la mclaren'in yine kötü durumda olduğu ve sonlarda yarışı bitirdiği, mclaren'in beklenen yükselişi gösteremediği söylendi mi, hayır.
-yeni lastik logo gösteriminde, içi dolu logoların yeni (sıfır set) lastiği, içi boş logoların kullanılmış lastikleri ifade ettiği iletildi mi, hayır.
- button'ın ölen babasının kullandığı arabadan da bahsetti ve hala o aracı kullandığını ileri sürdü. adam diğer tarafa taşımış aracı, büyük başarı, vay anasını.
...
bu liste böyle uzar gider. eminim atladığım daha nice şey vardır.
kimse her sporu tamamen bilmek ve hata yapmamak zorunda değil ama tatmin edici bir anlatım dinlemek biz seyircilerin de hakkı. bir futbol maçında neymar'a ronaldo, galatasaray'a kayserispor , ilk yarı yerine ilk çeyrek, oyuncu değişikliği yerine oyuncu takası deseniz; kırmızı kart gösterildiğinde "çok enteresan kırmızı gösterilen oyuncu saha kenarına gidiyor sakatlandı mı acaba" diye yorum yapsanız; eşitlik bozulmayınca uzatmalara giden bir maçta "şimdi galiba maç yeniden başlayacak, hakemin kararını bekliyoruz" diye açıklama yapsanız bir daha maç anlattırırlar mı size?
spora ve seyircilere saygı duyan bir karar alınmasını bekliyorum diyeceğim ama daha sezonluk yayın haklarını alan kanal yok. böyle ülkeye böyle anlatım tam tencere kapak.