mızrak ve kalkan kombinasyonu, yedek olarak da kısa bir pala veya kılıç (ama bıçak değil). anlatayım:
tarih boyunca kendisini defalarca kanıtlamış müthiş bir kombinasyondur. ateşli silahların icadı öncesinde her türlü askeri ünitenin ana silahı mızrak ve kalkan olmuştur. çünkü:
- mızrak mesafesi uzundur. düşmanla aranıza her zaman mesafe koymak istersiniz. hem size ulaşamadan kafasına saplamak, çekince kolayca çıkarmak ve sapladığınızda sıçrayacak kandan da mümkün mertebe uzak olmak istersiniz.
- kalkan ile kendinizi korursunuz. çok yakınlaşana kalkan ile vurur, onu uzaklaştırıp yere de serebilirsiniz. kolunu savuran bir zombiye karşı kalkanla kendinizi koruyabilirsiniz.
- mızrak ile hem saplama hareketi yaparsınız, hem de kesici ucu bir nebze uzunsa kesme hareketi de yaparsınız (ikwa gibi zulular'ın kullandığı mızraklar buna örnektir).
- saplama hareketi, kesme hareketinden daha iyidir. zira kesme hareketi, geniş bir alan ve kolda ivmelenme gerektirir. özellikle daha kısıtlı alanlarda kesme ve savurma hareketleri yapmak daha zordur. kılıçla da saplama yapabilirsiniz, ancak bir mızrak çok daha iyi bir saplayıcıdır.
- mızrak, kılıca kıyasla daha iyi fırlatılır. gerektiğinde bir javelin gibi fırlatabilirsiniz.
- tek düşmanınız zombiler olmayacak. insanlar da karşınıza gelecek. tüm bu durumlarda bile kılıç+kalkan, gürz+kalkan veya balta+kalkan kombinasyonuna karşı mızrak+kalkan, özellikle iyi bir mızrak kullanıcısının elinde çok daha efektiftir. bunu doktrinleri çalışan ve modern canlandırmalarda hobiciler birçok defa test etmiştir.
- eğitimi kolaydır, kullanımı kolaydır. kılıç kullanımında daha çok ayak teknikleri gerekir. kılıç ile başka silahları bloklamak daha hızlıdır, ya da parry (karşı silahı bloklayıp, bir sonraki hamlesini de geciktirecek şekilde savurma yolundan çıkarmak anlamındaki yüksek riskli bir manevradır) çok daha efektiftir, ancak bunlar için ciddi eğitim gerekir. mızrakta da bunları daha basit, daha az komplike yollarla, daha az eğitimle yapabilirsiniz.
- tamiri kolaydır, üretimi kolaydır, hatta çok daha az materyal ister (kılıç için çok daha fazla metale gereksinim duyarsınız).
- kılıçlara nazaran çok daha hafiftir. kılıçların doğru tasarlanmış bir ağırlık merkezinin olması lazım. balçak tarafına denk gelmiyorsa ağırlık merkezi, geçmiş olsun. yani iyi bir ustanın elinden çıkmış olması lazım. mızraklarda ağırlık merkezini bulmak çok daha kolaydır.
- halberd, bardiche, glaive, pike gibi daha uzun çift elli mızraklar bile olur, ama kalkan kullanımı ve hızlı olabilmek zombiler için en uygunudur. ayrıca atlı zombi olmadığını varsayıyourm. mızrak (spear) zombi istilasında bu durumda yeterince uzundur.
---
kısa mesafeler için de pala veya kısa kılıç demiştim, anlatayım:
- diyelim ki mızrak kırıldı veya fırlattınız, ya da zombiler çok yakınlaştı ve tek savuruşta birden çok zombi kesmek istiyorsunuz. o zaman kısa bir kılıç çekmeniz gerekecek.
- bir pala (machete de olur, yatağan da olur) efektif bir kesme silahıdır. uzunluğu da bir bıçak kadar kısa olmadığı için zombinin size yakınlaşmasını yine engeller. saplama yapamazsınız ama, zira balçağı yoktur. salladınız salladınız, birçok zombi kestiniz diyelim, bıçaktaki kan, oluktan elinize akacak, eliniz kayganlaşacaktır. bu şekilde saplama hareketi yaparsanız eliniz kayar ve bıçak parmaklarınızı keser.
- bir kısa kılıç daha bile iyidir. tercihen gladius tipi birşey, zira hem saplama hem kesmede güçlü ve herkesin mızrak kullandığı bir zamanda roma lejyonlarının ana silahı olarak görev yapmış, kendisini çok güzel kanıtlamış bir silahtır.
- bildiğimiz sevdiğimiz bir kılıç, özellikle yalmanlı olanı ile, çok az efor sarf ederek yapacağınız bir kılıç savurması ile bile domates keser gibi zombi doğrayabilirsiniz. fakat saplama yapabilmek için, çok fazla kıvrımlı olmayan, nispeten daha düz bir kılıç tercih ediniz. yalmanın çift tarafı keskin olmasına özen gösteriniz.
- rapier yine tercih edilebilecek bir kılıç türüdür, fakat mızrak ve kalkan da taşıdığınızı düşünecek olursak yancı silah olarak bir short sword (bildiğin "kısa kılıç") daha etkili olacaktır. rapier'in kısaltılmışıdır.
- yalmanlı bir kılıca alternatif olarak, batılı süvarilerin saber kılıçlarını da tavsiye edebilirim.
---
peki, hangi silahlar olmaz?
- tatar yayı, veya crossbow. modern versiyonlarının da kurması filan fazla uzun zaman alır. bunun yerine ok ve yay tercih ederim.
- pompalı tüfek. çok fazla teper, yavaştır, 8 fişek alır ve saçmalı olduğu için, uzun mesafede bile filmlerde gördüğünüz kadar efektif değildir. zombinin kafasına giren bir-iki pelet istemiyoruz biz, merminin parçalamasını istiyoruz. bunun yerine bir aa12 olabilir belki.
- aslında genel olarak ateşli silahlar. sürekli mermi sorunu yaşayacaksınız. ayrıca gürültü çıkarması da cabası. hareketli bir hedefi vurmak da kolay değildir. bir ar15 veya sks ile, daha önce yeterince pratik yapmış iseniz, kendinizi savunabilirsiniz, ama adrenalin, elinizin titremesi vs. hepsi etki eder.
- katana. evet "çok güzel keserim üf" diye düşünebilirsiniz. ancak katanalar, tasarlandıkları iş için (2-3 hamlede işin bitmesi lazım, bkz: kendo) gayet iyi silahlar olsalar bile, kırılgandırlar. katana ile saplama yapıldığı eski doktrinlerde ve japon parşomenlerinde resmedilmiştir (zırha karşı hep saplama yapmak istersiniz) ama zannedildiği kadar, romantize edildiği kadar iyi bir silah değildir.
benden bu kadar. aklıma gelirse daha yazarım.
spincrus3 profili
-
olası zombi istilasında sahip olmak istenen silah
-
levent kırca'nın borcu bizim borcumuzdur
:/
kelimeyle ifade edemedim özür dilerim.
"redd-i miras" diyince hemen "aman!". kulağa kötü geliyor diye çünkü. halbuki hiç alakası yok.
şimdi diyelim ki baban borç yaptı. sen hiçbir söz sahibi olamadın bu konuda. belki senin için borca girdi, bilemezsin, ama o borç karşılığında bir mal mülk proje tiyatro herneyse, birşey edindi. yani "maddi" bir karşılığı var. sonra da baban vefat etti. iki seçeneğin var.
1) mirası alacaksın, vergini vereceksin, mal mülk -varsa- kalacak, ama borçlar da gelecek. ödeyecek paran varsa ödeyeceksin.
2) mirası reddedeceksin. mal mülk -varsa- gidecek, ama hayatının baharına da borç yüküyle başlamamış olacaksın.
gençler ikincisini seçmiştir.
sana ne?
şimdi gelmiş bazıları "vay efendim onun mirasına nasıl sahip çıkmaızya09a" mahiyetinde birşeyler filan deniyor.
çocuklar manevi mirasını reddetmedi ki? maddi mirasını reddetti. borcuyla malıyla -kaldıysa- onu reddetti. eğer "sanatçıya vefa" ise belki de çocukların eğitimi için olan yapılmış borçlar -ki manevidir, karşılığı yoktur- borçları ister istemez çocuklar üstlerine aldılar zaten. o sorumluluk zaten onlarda var.
hayata temiz başlamak onların da hakkı. ama sen kendi uydurmuş olduğun bir sorumluluk ile o gençlere bu borcu yüklemeyi "namus borcu" filan gibi görüyorsun.
bravo.
aynı şeyi başkaları sana "ataların için ölmelisin" filan şeklinde de yapıyor, hatırladın mı? -
ekşi sözlük isyanına katılmayan yazar profilleri
kendi gibi düşünmeyenleri aklı sıra sınıflandırıp bu sınıflandırmalara da küçümseyici tanımlar yakıştıran aşırı uçlarda gezinen bir embesilin serzenişinden ibaret olan profillemedir.
çünkü herkes illa bu embesil gibi düşünmek zorunda. zo-run-da. anlamadınız galiba.