içinde bulunduğumuz toplumu ve onun yanlış değer ve yargılarını çok güzel yansıtan bir başlık.
doğmak kadar, ölmek kadar, evlenmek kadar doğal bir eylemin henüz zihinsel evrimini gerçekleştirememiş toplumlarda bulduğu karşılıktır bu.
isteseniz de istemeseniz de sizler de bu toplumun bir üyesisiniz ve yarın birgün kendi kızlarınız veya kardeşleriniz de evlenip boşanabilir. onlara da aynı sözleri söyleyecek misiniz?
bütün bunları boşanmış bir erkek olarak yazıyorum. eski karım eksik değil, yamalı değil allah gönlüne göre birini nasip etsin ve sonsuza kadar mutlu olsun.
bu toplum artık yaşanılabilir bir toplum değil, aklı ve fırsatı olan kaçıp kurtarır kendini buradan.
ommanipadmehum1232 profili
-
boşanmış bir kadınla evlenmek
-
ömer koç
ilginç bir insandır kendisi. dedikodu faslını geçip direkt olaylardan bahsedeceğim. robert kolej'de okurken orta ikinci sınıfta osmanlıca öğrenmek istemiş. bu olay kendisinin direkt kültürün içine doğduğunun da en büyük göstergesi bence. cüneyt ölçer'den osmanlıca dersleri almaya başlamış o yaşta*. daha sonra lisedeyken ingiltere'de okumuş bir yıl. ingiliz hayranlığı o dönemlerden başlamış yani. sonra columbia'da yunan filolojisi okumak istemiş, tabi rahmi bey buna izin vermemiş. bunun üzerine sonrasında mba yapmak şartıyla babasıyla anlaşmış ve yunan filolojisi okumuş. kültür-sanat anlamında cidden aktif, zaten en son istiklal'de arter'i açtı. ama genelde arter'in etkinliklerine pek katılmaz. uzaktan takip eder. bu da basınla mesafeyi korumak açısından ne kadar özenli olduğunun bir örneği.
farklı objelere cidden ilgi duyan birisi. evi de zaten bu tarz eşyalarla dolu imiş. yüzmeyi çok severmiş o sebeple tüm evlerinde kışın da yüzebilmesi için kapalı havuz bulunurmuş. beslenmesine filan dikkat eden, titiz bir adam yani. osmanlıca derslerine de yapı kredi'den yücel demirel'le devam ediyor. hayatının büyük bölümünü ingiltere'de geçirdiğinden avrupa sosyetesi ile arası çok samimi. sürekli parti veriyormuş arkadaşlarına. hatta daha çocukken bile kendi doğum günü partisini divan otel'de kendisi verir, eşi dostu da kendi davet edermiş. koç ailesi'nde en çok rahmetli halası sevgi gönül'le anlaşırmış. çok yakın iki arkadaş gibilermiş. zaten halası vefat ettikten sonra tüm işlerini kendisi yürütmeye başlamış. sanat koleksiyonu da kendine geçmiş. bütün bunların yanında özellikle bir dönem baya namaz kılan, oruç tutan bir insanmış. rahmi bey bir röportajında "ömer'in karşı tarafa geçeceğinden korktum ama hepimizden liberal oldu" demişti. yani böyle bir yönü de var. hatta yine vehbi bey'in mektuplarından birinde vehbi bey eşinin(bkz: sadberk koç) kanser tedavisinin sürdüğü bir dönemde o zamanlar henüz 9-10 yaşlarında olan ömer'in namaz kılıp babaannesi için tespih çektiğinden bahsederdi. fakat diğer aile üyelerine kıyasla laiklik konusunda daha takıntılı olduğu da aşikar. yine de erdoğan'ı tüpraş'ta ağırlarken çok zarif davrandığını, kaliteli kişiliğinden ödün vermediğini unutmamak gerek.
tüpraş demişken, kendisinin ykb olacağını pek sanmam, zira enerji grubunun başındayken rahmi bey'e "ben artık sadece hissedar olmak istiyorum, aktif çalışmak istemiyorum" demiş. daha çok yönetim toplantılarına ve ciddi açılışlara katılıyor, idari olarak her gün holding'e gelmesini gerektirecek bir işi yok. meseleden çok uzaklaştığı için tekrar dönmek isteyeceğini sanmıyorum. ingilizce ve fransızcası cidden iyi, ama italyanca konusunda da bilgisi var. bir dönem ders almış.
en nihayetinde kendisi türkiye ortalamasına kıyasla çok çok farklı bir profil.