çığırından çıkan durum.
uzun uzun bu kentsel dönüşümün rant amaçlı yapıldığını, insanların evlerinin değeri 2 kuruş artsın diye evindeki ağaçtan, bahçeden vazgeçip, mevcut metrekaresinden daha küçük sevimsiz, şekilsiz, devasa katlardan oluşan bir beton yığınına sahip olabilmek için gerekirse yıllardır tanıdığı komşusuyla boğaz boğaza geldiğini, biraz parası olanın müteahhit kesildiğini, ruhsatların peynir ekmek gibi dağıtıldığını, o yüzden kadıköy'ün kocaman bir şantiye alanına dönüştüğünden bahsetmeyeceğim. çünkü bunlar birkaç yıldır uzun uzun konuşuluyor.
benim dikkat çekmeye çalıştığım kısım denetimsizlik nedeniyle bu inşaatların rahatsızlık vermenin ötesine geçip can almaya başlaması. her sokak arasında birkaç inşaat, bu inşaatların önünde iş makinaları, sokaklar kapalı, çalışma saatlerine ve gürültü seviyesine dikkat edilmeden çalışılıyor. yollar hafriyat, beton dökme kamyonlarından geçilmiyor. bu devasa boyuttaki kamyonlar umursamaz şekilde her sokağa, caddeye girip çıkıyor. hatta kadıköy'ün en işlek caddelerinden bağdat caddesinde bile bu kamyonlardan km başına birkaç tane düşüyor. yarattıkları maddi kayıplı kaza sayısı yüzleri geçti ama önlem alan, denetleyen bir mekanizma yok.
dün suadiye'de bu kamyonlardan birinden düşen mermerle bir kadın hayatını kaybetti. evet kaldırımda yürüyüp evinden belki bakkala giden bir hanımefendi denetimsiz çekilde yüklenmiş ve yola çıkmış bir kamyondan düşen mermerin altında kaldı.
inşaatlardaki çeşitli usulsüzlüklerle ilgili kadıköy belediyesine defa kere şikayette bulundum. birkaç şikayetimde zabıta gelmeye bile gerek duymadı. bir tanesinde geldi ama müdahale etmedi. hatta bunun üzerine tekrar aradığımda gece saatinde olmasına rağmen çağrı merkezi 25 dakika cevap vermedi. ısrarla aramaya devam edince 15 dakika sonra "buyrun x bey, biz de sizi arayacaktık bilgilendirmek için" gibi ciddiyetten uzak açıklamalarda bulunuldu.
biz kadıköy'ü kaybettik, yeşili kaybettik, sakinliği, huzuru kaybettik, çocuklarımızın koşup oynadığı bahçeleri kaybettik,
bir de canımızı kaybetmeyelim, yeter!
edit: twitter'dan düşüncelerinizi kadıköy belediyesinin hesabını mentionlayarak iletin lütfen. (bkz: #61175491)
ikitam1bolu22 profili
-
kadıköy'deki kentsel dönüşüm rezaleti
-
dağda ayı bulan erzurumlu
(bkz: sözlerini de yazayım tam olsun)
ula gittim daştan düşmüş arkadaş,
o ki gazilir ya,
daha çaşır maşırdan da vazgeçtim ha,
aldım, geldim,
buraya baba,
biberonu verdim ağzına,
biberonu kıtladı, koparttı,
ondan sonra bidonu ile verdim.
nası yedi, nası yedi,
ula buna kurban olayım,
ulaaa sene kurban olayım,
canavar, canavar.
edit: düzeltme için lahanakafa ' ya teşekkürler.