allymcbeal2
profili

  • ekşi itiraf

    selam. özlemediğinizi biliyorum. ama ev kızı modu azıcık bastığı için yine bir hikayemle daha karşınızdayım. bu aslında anlatmayacağım bir hikayeydi ama esas oğlandan onay aldım gibi bir şey oldu. ekşi dosyalarından devam ediyorum ama bu sefer kategorimiz evli erkek. sakin olun, kimsenin yuvasını yıkmadım. zaten bilen bilir bu konuda aşırı sağlam bir tabum var aldatma nedeniyle boşanmış bir ailenin çocuğu olarak. zaten sanırım kendime tabu yaptığım için başıma geldi bu. hani kınadığını yaşamadan ölmezsin hesabı. neyse anlatıyorum.

    altı yıl önceye gidiyoruz. sene 2012. yazar olalı birkaç ay olmuş. mesajınız var yeşiliyle tanışmışım. ama henüz müjde ar misali cinsel devrim yapmadığım zamanlar. burnum nasıl havada, bir nemrutluklar, üff... sanki her şeyin en doğrusunu ben biliyorum. biz yazışmaya başladık. dümdüz ama, zerre muzurluk yok. hatta bazen cevap vermiyorum falan. bir gün yaşadığım yerde eğiitm gibi bir şeyi varmış o yüzden gelmiş. aradı sağolsun. buluştuk kahve içmek için. ama nasıl yağmur yağıyor. daha önce bu ortamdan kimseyle buluşmuşluğum yok. böbreği kaptırmasak bari diye düşünerek gittim mekana. bu nasıl kendinden emin ama. buluştuğu kızları gösteriyor. yok hep onunla tekrar görüşmek istiyormuş ama ilişki yaşayamazmış. falan falan. dedim ben ne arayacağım seni zaten. hayır neyine güveniyorsun? bi düşün di mi neden sadece tek seferlik takılıyor bu adam diye. yok. o zaman sadece tavrından gıcık kaptım ama onun dışındaki muhabbeti sardığı için takmadım da. o gün dağıldık biz. hatta arabasıyla bile bıraktırmadım. öyle bir ukalalık.

    neyse efendim. aradan bi yaklaşık iki üç yıl geçti. ben kendimde karaktersel bazı devrimler yaptım. deneysel takılıyorum. ama biz bu süreçte ara ara konuşmaya devam ediyoruz. benim gıcık kapma durumum geçti çünkü güzel tavsiyeler veriyor, olgun bir arkadaş ve her zamanki gibi bir beklentim olmadığından kafam rahat. bir kere daha geldi yanıma. ama bu sefer açık açık benim için geleceğini söyledi. bu sefer bir otelde buluştuk. ertesi gün işimize gücümüze gittik. benim aklımda kaldı ya diğer kadınlar hakkında söyledikleri domuz gibi hiçbir şey yazmadım. hani duygusal bir kadın değilim ya.

    bu sefer o yazdı. biz konuşmaya devam ettik. bana gel falan dedi. dedim gelmem. prensip meselesi. ortada ciddi bir durum yokken hiçbir adam işin şehir değiştirmem. ciddi durumdan kastım karşılıklı sevgi durumu hariç yani, ortada bir ilişki yoksa. ne uğraşıcam, zaten üşengeç insanım. isteyen buyursun gelsin. hatta bu ara gelmesin de. neyse bir kere daha geldi. biz yine iletişimde kalmaya devam ettik.

    sonra bir gece yarısı uyumak üzereyken yazdı kendisi. morali nasıl bozuk ama. dedim ne oldu. eski defterleri kapatıyorum gibi bir şey söyledi. çok değer verdiği bir kadın varmış ama yine olmamış falan. güzin abla gibi dinliyorum çünkü aramızda bir şey yok. anlatsın. sonra hatta sana da söylemediğim bir şey var dedi. gerçi sen de sormadın ama ben aslında evliyim dedi. sormamışım. yüzük takmıyorsun, rahatça şehir değiştiriyorsun, gecenin bir yarısında yazışabiliyorsun, ne yapsaydım, nüfus cüzdanını mı kontrol etseydim? sen o kadar bekar gibi davranmasaydın mesela?

    başımdan kaynar sular aktı deyimini yatay vaziyette yaşadım. insanın kafasından bir sürü şey geçiyor. bi de karım çok iyi bir insan onu seviyorum demesin mi? birincisi ben iyi bir insan değil miyim? ikincisi seviyorsan benimle ne işin var? her şeyi geçtim biraz da ego meselesi bu. sen benim yanımdan gidiyorsun, hiçbir şey olmamış gibi iyi kocayı oynuyorsun ve karının bundan haberi yok. ve insan biraz kendini evlenme kategorisinde olmayan bir kadın gibi hissediyor. bir de daha önceden yanında karısını aldatan adamlara sövmeme rağmen bunu benden saklaması var, orası da başka mesele. her şeyi geçtim duygusal olarak bir şey hissetsem ne olacaktı? bu nasıl bir düşüncesizliktir?

    bana hiç söylemeyebilirmiş, o kadar masraf yapmış, istese o parayla neler neler yaparmış, bana değer veriyormuş, miş miş miş de mış mış mış. değer verecek olsan en başından saklamazdın. benim yerimde başkası olsa büyük sıkıntı yaratırdı ama öyle bir karakterde değilim ve birbirimizin hayatında bir değişikliğe neden olmadık. ha zaten güven sorunu olan bünyem iyice paranoyak oldu orası ayrı. bakış açımı çok değiştirmeye çalıştı da değiştiremedim. sindiremeyeceğim şeyler var ve bu onlardan en önemlisi. sinirim geçmiyor hala. saygımdan kötü şeyler yazmıyorum bak.

    şu noktada birbirimizin hayatında değiliz. kendi bildiğimiz yollardan devam ediyoruz. ben durumdan sıyrıldım ama umarım hanımla başını derde sokmaz zira bir de çocukları oldu ve hala rahat durmuyor uyarmama rağmen.

    bu olayın kıssadan hissesi adamın nüfus cüzdanına bakın anacım. yazacak olanlar nüfus cüzdanlarının önlü arkalı fotokopisiyle başvursun. öyle.

  • erkeğe tanıştığı gece veren kız

    şimdi benimle birlikte tekrar ediyorsun: sevişmek.
    neymiş, vermek değilmiş sevişmekmiş.

    bir şey daha söyleyeceğim onu da tekrar et: sevişmek yemek yemek, nefes almak, susamak gibi doğal bir insan ihtiyacıdır.
    neymiş, doğalmış.

    o zaman ne yapmak gerekiyor, abuk subuk konuşmayıp, yaşayamaya bakmak, aklını bu işlere yormayıp insanlığa daha faydalı şeyler yapmak gerekiyor.

    bilal'e anlatır gibi anlatarak elimden geleni yaptığımı düşünüyorum.

    sabah sabah sinirlendiriyorsunuz.