her şeyin en kötü ihtimalinin gerçekleşmesini falan sağlamaz. hayat siklemez sizin ne düşündüğünüzü. kanser olacaksan olursun. sevgilin seni aldatacaksa sen "kesin beni aldatacak kesin aldatacak" diye düşünmesen de aldatır seni zaten. bir şeyi bin kere söylersen olmaz. eğer olmuşsa olacağı varmış ve olmuştur. sen boşuna söylemişsindir. hepsi bu. bunun altında bir takım romantiklikler aramak saçma hurafelere inanmaktan başka bir şey değildir.
en kötü ihtimali düşünmek sizi hazırlıklı kılar. ama öte yandan da kaygı bozukluğu yapar. başka da bi bok olmaz. seçilen her yolun başka bir alternatifi ve bedeli mutlaka vardır hayatta. inanacaksan buna inan.
st anevrizma4 profili
-
her şeyin en kötü ihtimalini düşünen insan
-
erkeklerin zeki kadın sevmemesi
(bkz: sevilmeyen kadınların kendini zeki sanması)
uyumsuz, asosyal, sorunlu biri olabileceğiniz ihtimalini de gözardı etmeyin. -
geceye bir şiir bırak
"bir misafirliğe gitsem
bana temiz bir yatak yapsalar
her şeyi adımı bile unutup
uyusam..." -
doktor egosu
geçenlerde sabah 5 gibi babamı bir üniversite hastanesinin aciline getirdik. işlemleri yapınca beni dışarı sürdüler tabi. orada burada sürüne sürüne ettim sabahı. dokuz gibi poliklinikler falan açıldı. uykusuzluk, yorgunluk, gerginlik derken kafam bi dünya. dokunsalar ağlayacağım. tuvaletin birine girip elimi yüzümü yıkayıp çıktım. koridorun diğer tarafından gelen mavi önlüklü genç bir doktorla yanyana aynı yönde ilerliyoruz. arkamızdan soluk soluğa kalmış yaşlı bir kadının sesi duyuldu:
-evladım bakar misin?
bana seslendiğini zannederek döndüm ama bana değil yanımda yürüyen doktora bakıyordu. doktor oralı bile olmamıştı. dönüp devam ettim yoluma. bi kaç adım atmadan aynı ses yeniden duyuldu:
- temizlikçi çocuğum, heyy, ameliyathane ne tarafta aceba?
yine oralı olmamıştı arkadaş. duymadığını zannedip "size sesleniyor galiba" dedim. yüzüme umarsızca bakıp "olabilir ama ben temizlikçi değilim, doktorum" dedi.
öylece kaldım. hastanedeki temizlik görevlileri de dahil olmak üzere herkes benzer önlükler giydiği için belki ki kadıncağız karıştırmıştı. arada ben bile karıştırıyorum. hayır o kadar belli ki bunun yanlışlıkla söylendiği. onu da geçtim temizlikçi olsan ne olur doktor kardeş? ne değişir, ne kaybedersin? onlar insan değil mi? ıki saniyeni ayırıp koridorun solunda diyeceksin en fazla. ama dünyadan insan olmaktan o kadar uzaklaşmış ki dönüp bakmadı bile.
dedim, gel teyze ben götüreyim seni. eşi kalbinden ameliyat olmakta olan, başka bir şehirden apar topar gelmiş güler teyzenin koluna girip ameliyathaneye kadar götürdüm ve hiçbir şey kaybetmedim.
edecek çok küfür vardı içimde ama bu zihniyet ve egodaki insanlara o bile fazla. umarım o ego ve yalnızlıkları içinde kaybolup giderler bu ülkeden. yazıklar olsun ne diyeyim.
edit: böyle egoları olmayan güzel yürekli doktorlar elbette var. zaten sorun doktor olması da değil insan olması. kendilerini tenzih etmememin nedeni de budur. olması gereken bu. insan olmak.
bir de tek bir olay diyenler olmuş. buna benzer en az on olay anlatabilirim. siz nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum da bu ülkede yaşayan herkes anlatabilir. "tekrar kolonoskopi gerekir mi hocam?" diye soran hastasına gülerek "alışkanlık yapar kolonskopi dikkat et haa" diyen doçentte gördü bu gözler ama yazmadık.
evet bu son olmayacak ama en azından bir duyarlılık yaratabilir. derdimiz bu. kimseleri linç etmek değil.