crix6
profili

  • ekşi itiraf

    üst katımda yakışıklı bir genç oturuyor. bir gözleri var, ömre bedel. çok da sakin, güler yüzlü bir delikanlı. taşınırken dışarıda karşılaştık, hemen kendini tanıttı, ayaküstü bilgi alışverişi yaptı. dışarıda ne zaman görse hal hatır sorar, bir iş yaparken denk gelirse yardım teklif eder. nitekim limonları toplamak nedense onca ev ve adam varken benim görevim oldu çıktı. bu delikanlı görünce hemen giyindi indi, gayet çevik hareketlerle ağaca tırmanıp merdivenle erişemediğim yerlerdeki limonları topladı.

    bazen sabah erkenden kalktığımda müzik dinlediğini duyuyordum. daha doğrusu herhalde müzik eşliğinde uyuyordu. bir konuşma sırasında ramazan olmasa bile sağlık gerekçeleriyle oruç tuttuğunu öğrendim. yaşama olumlu bakmaya çalışan, inançlı, her daim nezaketle karşısındakine yaklaşan biri... resmen çocuğa aşık oldum ama bir yandan da tüm bu olumlama yaklaşımları kafamda soru işareti bırakıyordu. sanki hassas bir dengeyi korumaya çalışır bir hali vardı. nitekim o güzelim gözlerinden birinin giderek büyüdüğünü fark etmiştim en son. (ne alaka diyorsunuzdur, az sabır)...

    o da erken kalkıp işe gidiyor, hatta karşıyaka'dan alsancak'a kadar bisiklet sürerek yapıyor bu işi. o nedenle ben çıkarken yukarıdan tıkırtılarını duymaya başlıyordum. 3 hafta kadar önce evdeki sesi kesildi. yaz zamanı ya, izin kullanmıştır belki dedim. telefonu filan da yok, arayıp soramıyorum. ikinci hafta da ses seda çıkmadı oğlandan. 3. hafta başlayıp da hâlâ eve dönmeyince resmen iz sürüp telefonunu buldum, bir mesaj attım. merak ettiğimi, umarım sağlığının yerinde olduğunu filan yazdım işte, bildiğin beylik laflar.

    çok geçmedi, bir mesaj geldi. "ağbi, benim beynimin yakınında bir tümör vardı, o alındı. şimdi annemin babamın yanındayım ve sağlığım iyi." yazmış.

    sevineyim mi, üzüleyim mi bilemedim. gencecik, pırlanta gibi, yakışıklı, işini seven, insanlara yardımcı olan, iyi eğitimli bir insan... o güzelliğini az da olsa bozan bir tümör... onca berbat, insan ve doğa düşmanı tip dururken, neden böyle bir gençte çıkar?!? telefon ekranından da olsa satırlarını okuduğuma, iyi haberini aldığıma o kadar sevindim ki anlatamam. umuyorum artık bu hafta gelir de, o masmavi gözlerini pırıl pırıl gülerken görürüm bir kez daha.

    bir gün açılsam mı diyordum ama hassas bir dengede olduğunu düşündüğümden bir de başına ben çıkmayayım diye kendimi tutuyordum. (sanırım) iyi ki böyle yapmışım. ne bileyim, sağlığında bir bozulma olsa bunu tanrı katından gelen bir ceza olarak filan görürdü belki, kim bilir...

    allah gönlüne göre bir eş verir umarım ona. sağlığı da bundan böyle iyi olsun, yine insanlara yardım etsin, güzel bir yaşam sürüp başkalarının yaşamlarını da güzelleştirsin. varlığıyla bile benim yaşantımı güzelleştiriyor mesela.

  • 7 numara denildiğinde akla gelen ilk isim

    (bkz: armağan)

    (bkz: yedi numara)

    neden armağan? sanırım haydar ile kendimi çok özdeşleştirdiğim içindi.

  • çimenlerde yuvarlanmamızı engelleyen şey

    köpeklerin oraya buraya yaptığı kakaları.

    keyif bırakmıyor.

  • her olayda atatürkçü kesimin haklı çıkması

    akıl, sağduyu ve insani yaklaşımı temel aldığından devamı gelecek durum.

  • 21 mart 2016 kocaeli'de tecavüzden ölen çocuk

    bana sapık diyorsunuz çoğunuz. demeseniz de aklınızdan geçiyor.

    neden? erkek olduğum halde erkeklerle yattığım için.

    üstelik kafanızdaki şablondan farklı olarak kadınsı giyinip davranmadığımdan, karşımdaki de istedikten sonra aktif pasif olmak fark etmediğinden, içinizdeki korku tiksinti olarak yansıyor yüzünüze.

    buraya kadarı zaten işin en temel bölümü. "grup yapmayı severim." dediğimde korku / tiksinti daha bir büyüyor içinizde.

    aynı anda üç kişi de içime girer dediğimde ohha olma noktasına gelirsiniz.

    fisting filan dediğimde iş kopuyor zaten. "sapık!..", "rezil!..", "lanetli!..", "cehennemlik!.." gibi laflar eşliğinde yerin dibine geçirmeye çalışıyorsunuz beni ve benim gibileri. o an fırsat bulsa beni öldürecek bir yanınız fırlıyor ruhunuzun derininden. inançlı olsun ya da olmasın, bir biçimde erkeklik ya da kadınlık gururunuza dokunduğum anda çoğunuz tiksiniyor benden, toplumunda beni istemiyor.

    ama ben tüm bu "rezillikleri" yaparken, çekingenliğini hissettiğim adamları zorlamadım.

    çıplak fotoğraflarını çekmek istediğimde kabul eden partnerlerimin pozlarını daha sonra intikam için yayınlamadım, dağıtmadım. hatta bir kaç yakın dostum dışında kimseye göstermedim bile. benimle olan, benimle kaldı; 20-21 yaşındayken yaptığım bir iki cahillik, düşüncesizlik haricinde...

    hamamda, saunada, deniz kenarında ya da bar çıkışında... tek defalığına biriyle yakınlaştıysam evli olup olmadığını sormadım, o nedenle de "evde karısı vardır." deyip kendimi geri çekmedim. ama tutup da aşk yaşamak isteyeni geri çevirdiğim oldu. evi barkı, çoluğu çocuğu olan adamla bir ilişki yaşamak bana göre değildi. karşımdakine kapılmam, karısını çocuğunu düşündüğümde hissettiğim rahatsızlıktan güçlü gelemedi. ortanca olmak bana göre değildi. bir kadını yalanlarla içiçe yaşatmak istemediğim için de evlenmedim, evlenmeyeceğim.

    bunları benim kadar önemsemeyen gay insanlar tanıdım. herkesin değer yargıları farklı olduğundan elden geldiğince saygı gösterdim. kendimce uygun olmadığını dile getirdiğim oldu ama o kadar, "-melisin, -malısın" diye cümlelerle onun yolunu çizmedim.

    ama kendim de dahil, çocuğa hallenen gay tanımadım, görmedim. ortamdaki yakışıklı delikanlıyı yiyecek gibi bakan kızlar, oğlanlar vardı ama içlerinde ciddi ciddi onu bayıltıp ya da kaçırıp tecavüze niyetlenen yoktu. oradaki dünyalar tatlısı bir çocuğa bakıp iç geçiren de yoktu.

    bizim işimiz sonuçta rızayla oluyor. kimseyi, onun istememesine rağmen yatağa atmıyoruz. ama "ipne lan bu!.." deyip de tecavüze uğrayanımız maalesef var, hem de çok var.

    geçen dört yaşında bir ufaklık misafirimizdi. bacağımdan az uzun işte. sevimli bir oğlan, bıcır bıcır konuştu durdu. hayatımdaki (bak hayatım diyorum) en güzel 7 saatten birini geçirdim. kedileri sevdik, bakkala gidip çikolata aldık, birlikte basit bir yemek yaptık, ağbisiyle uydurduğu bir oyunu oynadık, mis gibi bahar havasında dolaştık. dışarıda görenlere selamlar verdi, onlar da yüzleri güleç maşallah diyerek selamını aldı. omuzlarıma aldığında sevinçle bağırdı çağırdı. sarılıp içime basasım geldi veledi, öyle sevimli, öyle mutluluk verici!.. hani yasalar uygun olsa, bir çocuğu evlat edinirim.

    ama erkeklerle yattığım için sapık gözüyle bakılacak ve çocuğun korunması gerektiği düşünesi ağır basacak.

    gel gör ki o ufaklıktan bir yaş daha küçük bir çocuk, kadınlarla ilişkiye girdiği için çevresinde sapık damgası yemeyen biri tarafından tecavüz edilerek öldürüldü.

    onun gibi daha nicesi var. yaşı 3 değil de 13 olan çok daha fazla sayıda ağbisi ablası var.

    hemen "işte gerçek islam bu!.." diye höykürmeye de kalkmasın kimse. solcu düşünceleri nedeniyle hapis yatmış bir adam tanımıştım, çocuk pornosu bulabilmek için kırk takla atıyordu. kimse de "e ama izleyici." demesin, sonuçta onun talebini karşılayacak bir arz var ortada ve orada da çocuklar kurban ediliyor.

    içim kalkıyor, midem bulanıyor. rezillik, şerefsizlik, hırsızlık, arsızlık, sahtekarlık, sapıklık hiç bu kadar normalleştirilmemişti. bunları normalleştirmek adına, gündemden düşürmek adına geziciler diye, eşcinseller diye, ce-ha-pe zihniyeti diye hedef göstermeler hiç bu kadar olmamıştı. okumamak, cahillik hiç bu kadar yüceltilmemişti.

    bundan böyle genelden ya da özelden bana ulaşıp da "sapıksın!..", "allahın laneti üzerinedir.", "götveren!..", "bulsam kafanı taşla ezerdim." diyen ne kadar orospu çocuğu varsa ona cemal'i hatırlatacağım.

    bunu yapan o herife belki bu defalık ceza verilir ve kravat takmakla da kurtulmaz. ama kurtulacak olursa da şaşırmayacağım. burası artık ülkeye dönüp kendi isteğiyle teslim olan okumuşların kaçma şüphesiyle kodese tıkıldığı, buna karşılık palayla topluluğa dalanların "nasıl olsa kaçmaz" denip arap ülkelerine uğurlandığı bir ülke. muktedir, toplu tepkinin işe yaramadığını göstermek isterse bizim bütün bu öfkemize, tepkimize karşın o adam salıverilir. müebbet cezası da iyi halden 5 yıla indirilir.

    bir masum için, bir melek için eğer bu ceza bile verilemezse, batsın gitsin bu ülke. atalarımızın kanlarıyla kazandırdığı özgürlüğümüze, uygar yaşamımıza sahip çıkamayıp masumları muktedirlere kurban eder olduysak, insanca yaşadığımız aydınlık bir geleceği gözden çıkardıysak, hamasi nutuklarla zaten ayakta kalamayız.

  • iftiralar olmasaydı ak partiyle ay'a bile çıkardık

    (bkz: yenge de maşallah ne içiyor)