ensorcellent2
profili

  • yakından görülen en ünlü kişi

    en ünlüsü tayyip. ama istanbulda yaşadığımızdan, elimizi sallasak çarpıyoruz tabi ünlülere.

    hadi oturun bakalım çayınızı alıp, size bir çarpışma hikayesi anlatayım.

    çıtı pıtı bir üniversite öğrencisiyken güneşli bi günde okuldan çıkmıştım. yeni aldığım kırmızı montumun mutluluğu ile yüzüme vuran güneşin ve yanaklarımı seven rüzgarın keyfini çıkarıyordum. baktım ki otobüsün gelmesine çok var, dedim trump avm'deki dnr'a girip kitaplara bakınayım. o zamanlar dnr'da kitaplar falan var, henüz japon pazarı konseptine geçmemişler.. başıma geleceklerden habersizim. fakat trikotajla hiçbir ilgisi olmadığı halde sürekli ağ ören kader, yine ağlarını örmüş *.

    otobüsümün gelme saati yaklaşmıştı. tam avm'nin metro çıkışındaki aynalı köşeden döneceğim ki, biriyle çarpıştım. o an o köşeden benimle aynı anda dönen biri vardı. izlediğim tüm romantik filmler gözümün önünden aynı anda geçti, elimdeki kitaplar dağıldı. toparlanıp "pardon" demek için kafamı kaldırdığımda ise onu gördüm... tarık mengüç.

  • eminönü'den bebek'e yürümek

    sonrada gelen ön edit: onlarca kişi mesaj atıp, pozitif yaklaşımım için teşekkür etti. ben teşekkür ederim asıl, siz de iyi ki varsınız.

    istanbul'un en keyifli rotalarından birinde yürümektir.

    sabah 11'de eminönü'de olunur. henüz yorgun değilsiniz, başlayın galata köprüsüyle karaköy'e geçin. galata kulesine benim için uzaktan bir selam çaktıktan sonra bir kahve alabilirsiniz. benim önerim cortado ama yine siz bilirsiniz. molaya ihtiyacınız yok, kahveyi oturup içmeyin. yol uzun ve biz daha genciz.

    beşiktaş'a kadar devam edin. beşiktaş'a vardığınızda 1 saat 10 dakikadır falan yürüyor olacaksınız. özellikle kabataş'tan geçerken yolun güzelliğine odaklanın. ağaçlara bakın, bir sürü papağan göreceksiniz. yaşamak gerçekten çok güzel. sahil tarafından değil de karşıdan yürürseniz daha rahat edersiniz. hala molaya ihtiyacınız yok, çap çap! ortaköy'de dinlenirsiniz.

    ortaköy'e vardığınızda bir buçuk saattir yürüyor olacaksınız. artık bacaklarınız açıldı. vitamini bol kocaman bir meyve suyunu hak ettiniz. oturun, biraz kulaklarınız dinlensin müziği kapatın kulaklığı çıkarın, telefonunuzu şarj edin. 1 saatlik bir mola bence adil. keyif için buradayız, değil mi?

    13.30 gibi ortaköy'den yola çıkabilirsiniz. istikamet bebek. tam bir saatlik yürüyüş. tıyır tıyır çok rahat gidersiniz. orada 14.30'da olunca bir yemeği hak edersiniz. hayat kalori hesaplamak için çok kısa, o yüzden dilediğinizi yiyin bence. sirene diye bir yer var tam bebek iskelesinin yanında. beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. severim orayı. yalnız serçeler yemeğinizi çalıyor tabağınızdan. umarım size de gelirler.

    biraz oturun deniz kenarında. ayaklarınızı sarkıtın suya doğru. kuşlara gemilere bakın. yaşamak baya güzel diye düşünün.

    artık geri döneceğiz. ama biraz yorulduk. bebek'te yemediyseniz arnavutköy'de köfteciler falan var. ama bence bebek'te yiyin. dönüş yoluna bırakırsanız gözünüz dönebilir (kendimden biliyorum).

    yürümeye alışkın değilseniz arnavutköyde yarım saatlik bir mola daha verebilirsiniz. ama bence biraz loser olur. abartmamak lazım yaymayı da. yaymayın. yürüyün. yollar yürümekle aşınmaz.

    dönüşte kendinize kötü davranmayın ama, ortaköy'de, beşiktaş'ta, karaköy'de yirmişer dakika ara verin. eminönü'ne vardıktan sonra da zaten gününüz bundan daha iyi geçemezdi.

    n.b. tüm bunlar benim önerilerimdi tabi. benim favorilerim. siz nasıl istiyorsanız öyle yapın.

    mutluluğunuz daimi, gülüşünüz aydınlık, şansınız bol, başarılarınız mutlak ve ışığınız sonsuz olsun.

    (bkz: #160403724)