küçücük yaşta başına türban takılmış iki zavallı kız çocuğu, islamik kusmuk bir enstrumanla katledilen ezgi ve dünyanın en tiksinç diliyle aşağılanan bağımsızlık nişanemiz...
küfretmemeye özen gösteriyorum ama gerçekten buna zorlanıyorum. dava açamıyor muyuz bu oç okul yönetimine? bu hakareti ingilizler bile yapmamıştı aq
milli marşın sözlerini değiştirmek düpedüz vatan hainliği değildir de nedir? daha nereye kadar kös kös oturacağız, nereye kadar elimiz armut toplayacak? çıldırmak üzereyim, yeter artık yeter!
couronne boreale2 profili
-
kırıkkale'de istiklal marşı'nın arapça okunması
-
istanbul trafiği
bu trafiği azaltmanın tek yolu şehrin nüfusunu azaltmaktır. kıç kadar şehirde 18 milyon insanın ne işi var aq
önce pis kahverengi ırklardan parazitlerin atılması gerek, hem kapladıkları alan yüzünden hem de şehri bunlara bırakmamak için.
sonra da uzaktan yapılabilecek bütün işlerin uzaktan olması zorunlu hale getirilecek. böylece gözü zaten dışarıda olan beyaz yakalarla başka iş bulamadığı için istanbul'da yaşamak zorunda kalan garibanların başka şehirlere gitmesi için fırsat doğacak. inanın imkanı olan, başka şehirde istanbul'daki gibi maaş alabilecek kimse zincirlikuyu'nun sikimsonik trafiğinde tek bir gün bile harcamaz.
yeni yol, metro falan asla kurtarmaz bu şehri. şehir artık insan kusuyor, sığamıyoruz.
gittikleri yere bok taşıyan 5-8 çocuklu viral parazitler ve "ofis kültürünü yaşatma" sevdasından vazgeçemeyen egoist patronlar yüzünden sabahın 6'sında depreme dayanıksız binaların kot 3'ündeki evimizden çıkıp, işe gidip akşam 8'den önce eve varamıyoruz. yaşamak bu değil ama buna hapsolduk, tam bir kabus.
tam zamanlı uzaktan bir iş bulsam da ben de siktir olup gitsem bu şehirden keşke!