bu adamı beğenmeyen cidden ne istiyor bilmiyorum.
adamın boş tespiti yok. carvahal'e dikkat dedi tutturdu, adayemi-reus değişikliği çok mantıksız dikine giden tek oyuncusunu çıkarttı dortmund dedi ve dortmund o dakikadan sonra yarı sahayı geçemedi 2 gol gördü kalesinde.
ne yapsın abi adam? cidden ne bekliyorsunuz yani? adayemi'nin on beşinci kardeşinin mesleğini mi söylesin diğer vasıfsız gibi.
adam usul usul konuşuyor yandan. çok hoşuna gitmiyorsa aç yabancı kaynaktan izle ya bu kadar basit.
ben kendisini seviyorum ve hoşuma da gidiyor yorumları ve maça eşlik etmesi. maç 2-2 ya da 3-3 falan gitseydi o zaman heyecanıyla daha çok zevkli oluyor maça eşlik etmesi ama yine de var olsun. taç olduğunda bile deli dana gibi böğüren spiker yerine elli kere tercih ederim kendisini.
edit: özelden bi yazar "ofsayta ofsayit diyor, türkçeyi katlediyor, cahillik pacalarindan akıyor" vs. yazmış. olum kimse yedi göbek istanbullu değil, evde istanbul türkçesi konuşarak büyümedi kimse. bizim dedelerimiz de opsayit derdi, haberlere acans derdi. adamın yaşı gereği bu tarz yanlışlara takılıp da laf söylemek çok komik. hele hele cahil demek allah çarpar. saint benoit lisesi ve istanbul üniversitesi işletme mezunu adam. yapmayın komik oluyorsunuz.
kafakopter3 profili
-
ömer üründül
-
seçil erzan
çok güzel istemeden galaponzi kurmuş bankacı.
arda turan ile konuşmalarını okudum, kadın aslında ilk bu işe girerken muhtemelen sadece fatih terim ile iş yaparım kazandırırım suksem artar diye düşündü ve ilk başlarda da fatih terim'e para kazandırmış fakat bizim adanalı tabi hep daha fazlasını istediği için kadından muhtemelen kadın da risk alıp forex'te kaldıraçlı işlem yapıp kaybedince bizim adanalının paralar buhar olunca "bana başka müşteriler getirin paranızı vereyim" demiş.
zaten olay burada kopuyor, adanalı da evlatları kim varsa arda turan, selçuk inan, semih kaya, fernando muslera, emre belözoğlu, ayhan akman herkesi bu kadına yönlendiriyor.
kadın sisteme giren parayla fatih terim'in parasını ödüyor ve onu devreden çıkarıyor ve aynı zamanda yine forex'te kazanıp aslında işin icinden kilciksiz sıyrılmayı planlarken tabi deprem olayı patlıyor ve ardından seçim geliyor. o dönemler de borsanın düşüş trendine girdiği dönemler (%15 negatif yönde hareket) elde kalan parayı çevirmeye çalışıyor fakat aynı zamanda parayı verenler de kazançlarını istiyorlar doğal olarak.
kendi aklınca en saf gördüğü arda turan'ı yoldukca yoluyor ve sırasıyla herkesin beklediği getirileri veriyor ama kazanılan bir şey yok verilen para arda'nın parası. zaten arda'nın sorduğu "bu para faize mi gitti ne oldu?" sorusunu cevapsız bırakması bundan. hatta parayı dağıtırken muhtemelen arda'dan para gelmeyince ya da gecikmeli gelince ponzideki diğer elemanlar kadını tehdit ediyor ayhan akman ve semih kaya. hatta semih kaya kadını darp ediyor ve o anda muhtemelen geçiştirmek için semih'e yine arda'dan gelen parayla ödeme yapıyor.
en sonunda eldeki para bitince de arda turan en büyük mağdur oluyor 14 mio usd parası buhar oluyor, emre belözoğlu, fernando muslera ve selçuk inan da küçük mağdurlar olarak yer alıyor.
arda'ya söylediği, banka zararı öder ben de cezamı çekerim cümlesi işte komedi. banka kimseye zırnık ödemez, çünkü elden teslim etmişsin parayı banka neden böyle bir parayı ödesin ki? tamam banka çalışanı hatta şube müdürü hatta en çok paranın döndüğü şubenin müdürü ama banka kayıtlı bir zarar varsa öder. sen parayı elden teslim et sonra banka öder. heee öder kesin öder.
yani tahmin edildiği gibi olayın arkasında vs kimse yok bana göre. kadın bizim adanalıdan kurtulmak için daha çok para istemiş o arada ben nasılsa borsa yükseliyor bi şekilde kaldıraçta o parayı çıkarır kilciksiz çıkarım derken deprem patlayınca borsa düşünce bu abla da forex'te patlamış. elde kalan parayı da çark durana kadar döndürmüş en sonunda da hapse düşmüş.
olay bundan ibaret. arkasında vs kimse yok. tamamen kendi hırslarına yenik düşmüş ve sonrasında da parayı kurtarmak için başkasının parasıyla yine kumar oynamış onda da batmış, sonunda da hapsi boylamış.
muhtemelen mahkemede de fatih terim'in kendisine baskı yaptığını, baskı altında bu işlemleri yaptığını hatta darp edildiğini, tehdit edildiğini söyleyecek ve bir şekilde hafifleştirici unsurları kullanıp daha az ceza almayı hedefleyecek.
olan arda turan'a oldu. o parayı asla alamaz. o para gitti ama en azından yabancıya gitmedi yani babam dediği adanalıya gitti bir kısmı. bir kısmı semih kaya'ya gitti. geri kalan para forex'te buhar.
bir gram üzüldüm mü? asla. adam elinde silahla hastane bastı, ateş etti, uçakta gazeteci boğazladı, 1 gün içerde yatmadı. biz olsak gün yüzü göremeyiz bu adam elini kolunu sallayarak çıktı hastaneden. yetmedi siyasi propagandaya girişti, bugün giden 14 mio usd parası da işte o yüzden gitti. ekonominin bozuk olduğu, adaletin olmadığı bir ortamda ponziler, çiftlikbank'lar patlar daima. kendi derdine yansın bir gram üzülmedim hiçbirine. hatta bana kalsa keşke burak yılmaz'ı da dahil etselerdi o eksik kalmış.*
edit: kendisinin mahkeme ifadesi, tam tahmin ettiğim gibi bizim adanalı 1 verip 100 almak istemiş alamayınca ve para kaybedince de kadını sıkıştırmaya başlamış. kadın da dediğim gibi "bana para getirin paranızı vereyim" diyerek ya herro ya merro diyerek arda'dan gelen parayla kazanıp sağ salim bu işten çıkmakmış amacı ama deprem tüm planları bozmuş.
kadın kimseyi dolandırmamış ki kendi ifadesinde "bana gelenler ikna olmuş şekilde geliyordu ve herkesin ortak amacı paradan para kazanmaktı" demiş. paralar nerede sorusuna ise paralar birilerinde, kiminin ikinci evi kiminin üçüncü arabası, kiminin kol saati demiş ki bence oldukça makul söyledikleri.
kadın silah zoruyla para istememiş, adanalı kendi zararını çıkartmak için evlatlarını feda etmiş. kadın da aynı şeyi söylüyor ama adanalı nasıl korkuttuysa kadını sadece bankacılık işlemlerimiz oldu onun dışında bu olayla alakası yok diyebilmis hatta önce ismini ile vermekten imtina etmiş.
ortada bana göre dolandırma yok bu kadın da yakında çıkar içerden. zira resmi kayıtlı bir şey yok ortada, ben gidip hiç tanımadığım bir bankaciya al 14 mio usd deyip para versem bu benim salaklığımdır. kaldı ki kadına zaten gelenler ikna olup da gelmişler kadın yalan söylememiş, çalmamis, çırpmamis, kaçmamış.
pozisyon temiz ugurcum, oyna devam. -
aslanlar gibi askerliğini yapmış sözlükçüler
5 ay 5 gün ile aslanlar gibi yaptım, bilmiyorum ama hakkını verdiğimi düşünüyorum. hatta uzun dönem istedim ama çıkmadı, kısmet.
yukarıda bir yazar yazmış ama tekrar edeyim, askerlik hiçbir devletin ya da hükümetin gelir kapısı olmamalı bana göre. bedelli askerlik de bana inanılmaz çirkin geliyor, bu dediğimi eleştirebilirsiniz saygı duyarım fakat sırf senden daha fakir diye eskiden 12 aydı şimdi herkese 6 ay sanırım, 6 ay askere giden adamla kendini bir tutamazsın.
burada tabi ki milliyetçilik taslamayacağım fakat askerlik insana hiçbir şey katmasa bile bir disiplin katıyor "seve seve".
köyünden hayatında çıkmamış adamla hatta ve hatta okuma yazma bilmeyen adamlarla aynı koğuşta kalıp aynı yemekleri yiyip belki de aynı nöbeti tutuyorsun. bunu şunun için yazdım, bu bir eşitlik belirtisidir. holding veliahtı da olsan, beş kurussuz kara cahilin teki de olsan aynı buluşturuyordu sizi askerlik "vatan".
tıpkı eğitimde önce siyah önlük darbe dönemi simgesi dediler mavi önlüğü geçildi. sonra dediler ki ya önlük çok demode herkes serbest kıyafetle gelsin. eğitimde de önlük sizi ortak payda da buluşturuyordu "eğitim". yani fakirin çocuğu yırtık tişörtle kış günü kabansiz okula gelirken zenginin çocuğu jeepten şişme montuyla iniyor. önlük bir noktada seviyeyi esitliyordu tıpkı askerlik gibi.
askerliğin mantıklı, yararlı, yararsız olmasını tartışmıyorum bu arada. kimine göre faydası büyüktür kimine göre bomboş geçen zamandır ama yok işte şöyle güzel işim vardı annem yalnızdı öyleydi böyleydi bunlar martaval. senden önceki milyon tane adamın işi gücü anası babası yok muydu? hepsinin vardı. seve seve gidip yapıp geldiler. pembe gotlulugunuze bahane aramayın.
benim mantalitem hep şudur, benden önce de birileri buraya geldi, ben buraya geldiysem sıra bende ki gelmişim. he ölürsem ölürüm en fazla nefes filminde söylenen gibi 30 saniye haberlerde adım bile söylenmez 1 asker şehit oldu denir geçer gideriz bu hayattan. bu kadar basit.
askerlik eskiden paranın geçmediği bir yerdi, hatta cem yılmaz bunun şakasını bile yaptı adam "bana on başı maaşı veriyorlardı ve dünyanın en bereketli parasıydi çünkü harcayacak bir yer yok. tanka falan girelim taksitle dedim". yani ne kadar paran olursa olsun o kamuflaji giyip o ictimaya çıkıp sabahın ayazini herkesin yediği yerdi askerlik.
dediğim gibi askerlik iyidir kötüdür demiyorum, sadece sıra bana geldiyse bana verilen görev patates soymak mi kardeşim tamam patates soyarim. nema problemo. herkes borcunu sıcak savaşta ödeyecek değil sonuçta. mareşal gazi mustafa kemal atatürk'ün de dediği gibi vatanını en çok seven görevini en iyi şekilde yapandır.
o yüzden yok patates soyunca ne faydam olacak yok işte nöbet tutunca ne faydam olacak yok kantinci olunca ne sike derman olacağım vs demek bana mantıklı gelmiyor.
neyse siz yine de banka gişe memuruna selam durun komiklikler şakalar. bir tek sizin hayatınız çok önemli bir tek sizin işiniz çok önemli. parası olmadığı için aslanlar gibi askere gidip de bu hayattan koparılan kimsenin işi gücü hayatı sevdikleri sizinkiler kadar önemli değil.