raavann3
profili

  • pancar üreticisinin isyan etmesi

    mevzu bahis çiftçinin ''eee sen verdin oyu, sen şuna şunu dedin vaktinde'' diye ''kendi işleri aksayınca muhalif olmuş bir emekli bir akp seçmeni'' olduğu kanısına nereden varıldığını pek merak ettiğim adam.

    bu adamı bu şekilde eleştiren salakların hepsi adamın şivesinden ve çifçiliğinden bu yaftayı yapıştırıyor. bu da şunun en büyük kanıtıdır ki: o cahil, fırsatçı, gerici, aptal diye belledikleri adamlar yüzünden değil, bizzat kendileri yüzünden yaşıyoruz biz bu sikik düzeni.

    adamların zekasına gel yav. şu videoyu olmayan taşağumu sağa yatırıp izliyorum, sola yatırıp yine izliyorum yine de adamın bir zamanlar bu insanlara oy verdiğine, desteklediğine, bir takım grupları bir takım isimlerle çağırdığını çıkaramıyorum. bu gerizekalılar sahip olduğu ön yargının kalitesizliğini algılamaların geç, düşündüklerinin pürü pak halüsinasyon ve birinin kimliğine yönelik iftira olduğunu da çakozlayacak kalibreye de sahip değil. şayet böyle sikikler olmasa adam gibi bir muhalefetimiz olacaktı belki de memlekette.

    genellemeleriniz de götünüze girsin. bunlar hep böyle yea diyip siktir edin. siktir ettiğinizi sandıklarınız onlar değil, bilakis sizsiniz. eninde sonunda adamın da dediği gibi hepimiz tam da bu yüzden ''gebereceğiz''.

    edit: (bkz: #74849781) bak bi tanesi de böyle genellemiş.

    oğlum siz hakikaten eğitilemezsiniz, bu saatten sonra sizin hamurunuz arınmaz.
    madem şu hayatında bir kere görüp konuşmadığın adamın neler yaptığına dair bu tespitleri sıçıp bir de bu hayali tespitler üzerinden aç gözlülüğüne, zebünküşlüğüne pay çıkarıyorsun ben de aynısını sana yapacağım.

    istanbul'da ya da herhangi bir nispeten gelişmiş büyük şehir'de yaşayan üniversite mezunu bir sikiksin. tanıdık vasıtasıyla girdiğin bir işte hiçbir şey üretmiyor, tıpkı senin gibi elle tutulur bir şey üretmeyen bir takım insanlara para kazandırmak için ara eleman olarak çalışıyorsun. muhakkak 21. yy'da uydurulmuş bir taytılın vardır. sabahtan akşama kadar acun ılıcalı programları izliyorsun, sörvayvırda, yemekteyizde liberal olmanın inceliklerini, arkadan vurmanın önemini, erdemliliğin de erdemin de amına koyayım, bu dünya etme bulma dünyası diye işine bakmanın, her devrin adamı olmalık kalibresizliğinle yaşayıp gidiyorsun.

    bak koçum, ben liberal ekonomiyi icat eden, liberalizmin de amına komuş bir ülkede bir dönem yaşadım. döndüğümde hem bedensel hem ruhsal bir yığın problemle döndüm. neden biliyor musun? inanmazsın ama suyundan, yemeğinden. inanmazsın ama liberal ekonominin dar gelirli beni mahkum ettiği gıda erişim mekanizmalarında aldığım birbirinden sikik, hormondan ebesi sikilmiş ürünler, monosodyum glutamattan tadı tuzu evrim geçirmiş yiyecekler, her ama her bokta eksik olmayan mısır şurubu. vücudumda iltihaplı yağ bezelerine, polikistik over risikine ve kapı gibi bir depresyona neden oldu.

    senin gibilerin aldığı kişisel gelişim kitaplarında çakraların öneminden bahsedilir. gerçi sen fengşuculara, hare krişnacılarla alay edersin ama çakralar ''geyçek''tir. ne der o çakralar, nerelerde koşullanır o çakralar? senin o liberal ekonomi phrase arkasında kalitesiz fırsatçılık yaptığın azgın piyasa modeli seni sen yapan, insan yapan ve sağlıklı, mantıklı bir şekilde var eden bütün özelliklerden geri koyuyor. çünkü senin enerji kaynağının ne olduğunu biliyor. seni gerek yediğinle, içtiğinle, gerek kıçına sürdüğünle, gerek izlediğinle, dinlediğinle düşünemez, üretemez, uyuşuk bir sürüngen haline getiriyor. bu salaklar eğer çok isterlerse, akıllıca davranır(!), girişim yapar(!), bir boklar karıştırırlarsa malum kimselerin ellerinde tuttukları küçük sikik sığır dünyalardan kendilerine pay vereceklerine inanırlar. nah veririler koçum. senin ''liberalizm'' dediğin, anca o kadarını bildiğinden o isimle hitap ettiğin dünya düzeni böyle bir şey işte. adama halüsinasyon gördürtür. bu adamlar sığır gibi yaşamayı maharet olarak modelize eder ve satar, bu sığırlar da ömrü boyu sığır gibi yaşamak için götlerini yırta yırta çalışırlar. üretseler yine iyi, bi sikime de yaramayan işlerde çalışırlar bunlar hep.

    şimdi siktir git, geri kalan 30-40 seneni o hayalini kurduğun çok liberal ülkenin macrocenter'ında aldığın küçük süprizlerle kendini şımartarak tüket. yediğin safi kanserler götünü tırmaladıklarında da bu açık görüşlülükleri sallarsın.

    adamların üzerinde yaptığı hipotez bile kendi düşüncesi. kendisi öyle bir durumda onu yapacağından emin olduğu için, başka şekilde hareket eden insan ihtimaline gerçekçi bakamıyor. hoş, bu adamların fırsatı olsa ve dediğin gibi yapsalar ne olur amın feryadı? adam üretemiyoruz, kazanamıyoruz diyor. o haldeki adam satınca fırsatçı, haksız, aç gözlü çomar pezevenk mi oluyor? e hani sence serbest piyasa rulez dı? adamları neden bununla accuse ediyorsun o zaman sikik?

    götüme de girerse girsin bu entry.

  • ekşi sözlük iş ağı

    babama özel şoför işi arıyorum.

    selamlar,
    babam şoför ve 1 seneden az takside calisiyor. 60 yaşında (hiç öyle göstermese de), bu is fiziki, manevi, her anlamda babami inanilmaz yipratti ben de ona baska bir iş bulmak istiyorum. keske hic calismasa elbette, ama ben ogrenciyim yari zamanli calisiyorum ve ne yazik ki bizi kurtarmaya yetmiyor, zira bir adet duzenli ilac masrafi olan ve calismayan abim var. bundan once cok uzun sure makam şoförlüğü yaptı, şişli belediyesinde yöneticilerin, ulusta bir trt spikerinin, yine bir holding başkanının vesaire neyim. cvsi epey kabariktir, ve yaş sınırına inat en gençten daha dinamik ve daha çalışkandır. kopek bakimi ve yetistirmesinden cok iyi anlar, kopeklerinden birini polis almisti o kadar diyeyim. entelektueldir, diksiyonu duzgundur, taksisine binen vogue calisaninin siz boyleyseniz kiziniz da sizin gibidir diyip staj icin kart vermisligi vardir. on numero adamdir anlayacaginiz. gelin gorun ki sitelerde karistirdigim ilanlarda makam soforu ilanlari ekseriyetle yas siniri istemekte, ozel sofor ilani ise hemen hemen hic yok. acaba cevrenizde hic kedili köpekli hem bu hayvanlarin bakimini ustlenecek hem de ozel soforluk yapacak insan arayan birileri var midir? ya da benzer bi sekilde ozel sofor arayan biri? varsa yonlendirirseniz inanilmaz mutlu olurum. zira inanilmaz kulustur taksinin debriajini zorlamaktan, gasptan, sahte oldugu anlasilmayan sahte paralar veren musterilerden, ücretini yukardan alıp gelicem diyip kayiplara karisanlardan usandigini gozunun ferrinden anladigim, butun gun direjsiyon sallayip kira mazot cikinca 30 lira bile kazanmayan babam bu iste daha fazla calissin istemiyorum. taksicilik zor ama babam gibi biri için çok daha zor. kazanmasını bilen, gozu acik, hepinizin kufrettigi soforler var elbet ama babam boyle insan kaziklayabilen, bu konuda amiyane tabirle ''işini bilen'' biri değil. parasinin sahte oldugunu farkinda olmayan bir kizi okula kadar birakip uzerine harclik veren bir anaçlıkta olduğu icin aldığı müşteriden de para kazanmasi mumkun degil gibi gozukuyor.

    ben de onun için en iyisi tecrubeleri ve bilgileriyle faydali olabilecegi bir yerde emek vermesi diye dusunuyorum. ısin icinde kopek bakimi, yetiştirmesi de varsa ekstra bir zevktir onun icin... 13 kedili bir evde 15 sene çalıştı, kedi bakımından da anlayan biri, ama köpek sevgisi daha bir baskın. :)
    maaş elbette önemlidir ne iş yaparsanız yapın, ama önemli de değil biliyor musunuz... yeterki çalışırken manevi olarak, sinir stres açısından çökmesin, bu işte 1 sene de inanılmaz yıprandı zira.
    yardimci olan birileri olursa inanilmaz mutlu olurum...

    şehir: istanbul

  • muslera'nın bayram harçlığı olarak 1 lira vermesi

    bayram harçlığı ayağında nesillere dilencilik kültürü aşılayan bir coğrafyada hoş karşılanmaması normal olan davranış. on lira verse niye yirmi vermedi derler zaten. bunun muhabbetini yapan başka millet de bulamazısnız. ha bana kalırsa keşke vermeseymiş. 1 bayram harçlığı konseptinden, çocukların alalade dilenmesinden ve bunun çok eğlenceli bir şeymiş gibi lanse edilmesinden tiksinirim. 2 işini çok iyi bilen sokak çocuğuna kuruşunu veren aptaldır. zira ben baş aptal olarak kendim züğürtken dünyaları verdim bu itlere. zaten parayı aldıktan sonra yüzlerinin nasıl değiştiğine, nasıl başka bir yaratığa dönüştüğüne hiç tanık olmamış adam bunu eleştiriyorsa da bir numaralı türk olayı olarak kendi yapmadığı şeyi başkası yapmıyo diye eleştiriyodur.

    yanlış da anlamayın amk cimri falan değilim. elimdekinin üçte ikisini veririm birini de rahat rahat yiyemem zaten. ama şu kültürde benimseyemediğim, eğreti şeyler var. mesela bağışımı, sadakamı yemek alarak yaparım. zira organizeler mi hakikatten ihtiyaçları mı var ayırt edemiyorum. ben de açgözlülüğe gideceğine açlığa gitsin diyerek yemek alıyorum her defasında. bizde böyle bir kültür yok, ancak çok para verince iyilik yapmış oluyosun. italyanlar askılık kahve eyler misal, bi kahve alır iki kahve parası verirler ve homeless biri gelip o kotadan bir kahve içebilir. böyle bir kültür geliştiremedik mesela. hep açgözlülük var örtük niyetinde.

    edit: herifi tanımam etmem. ömrümde adını ilk defa duydum.
    kültür diye bahsettiğin sadaka, sadaka da bol bol suistimal edilen bir şey.

    ayrıca bunda anlamayacak ne var anlayamıyorum. sadakayı, bağışı gerçek anlamıyla yapıyorsan yerine ulaşmasını istersin. hiç unutmam denizfenerinde bağış yapan adamların birine soruyolar paranız yenmiş ne düşünüyosunuz diye herif önemli olan niyet, ben bağışımı yaptım diyo. olay zekat vermiş olmak ve onun niyet sevap pointi yani, o zekatın yerine ulaşması, amacına ulaşması değil. şu anlayışı protesto ediyorum amk. lys kitaplarımı bile işine yarayacak insanı seçerek dağıttımdı, gerçekten kullanacak kişi alsın diye. aliye mehmete de rasgele verebilirdim vicdan mastürbasyonu yaptıktan sonra gerisi umrumda olmayacağı için