hemen ormana gidip winnie the pooh ve akadaşlarını uyarmak. fırtına geliyormuş.
afsin kinsiz2 profili
-
pazar sabahı erken kalkmak için bir neden
-
1999 yılından hatırda kalanlar
cumartesi sabah 7'de alarmsız uyanıyorum. lise son sınıfı yeni bitirmişim. ev ahalisi hala uyuyor. cep telefonum yok. youtube, instagram, tiktok, tweeter vesair yok.
dünyanın öbür ucunda bir ormanda yangın mı çıkmış; haberim yok. ortaokul arkadaşım kapadokya'da fotoğraf mı çektirmiş; bilmiyorum. kafam tertemiz. kendi dünyamda yaşıyorum.
tuvalette dergi okuyorum. soğuk suyla duş alıyorum, bir yerde okumuşum, çok faydalıymış. çok havalı ayrıca. evde kaydettiğim demoları doldurduğum bir kaset var, onu ve walkman'imi alıp sessizce evden sıvışıyorum. kağıt bardakta kahve satan bir yer var. "gençler bunu istiyor" diyor adam, "kahveyi alıp gitmek istiyorlar". kahvemi alıp gidiyorum, yürüyorum sokaklarda saate bakmadan. sevdiğim kızın evinin önündeki meydanda oyalanıyorum biraz. ona açıldığımı hayal ediyorum. bazen çok mutlu oluyor, bazen bozuluyor, biz arkadaşız saçmalama falan diyor. senaryolar dönüyor kafamda. açılamıyorum bir türlü.
tren garına gidiyorum, "girilmez" yazan tabelayı geçiyorum. rayların kenarında yürüyorum, çok güzel burası, yemyeşil, kimseler yok. boş vagonlara bakıyorum. şarkılarımı dinliyorum, notlar alıyorum. o anda kimse bana ulaşamaz, ben de kimseye ulaşamam – iletişim kanalı yok yani. bunun kıymetini bilmiyorum ama o anın tadını sonuna kadar çıkarıyorum.
kafamda melodiler ve şarkı sözleriyle evin yolunu tutuyorum. rastgele yürüme rotası seçiyorum, kafama göre. mutfaktakilere bir selam çakıp odama geçiyorum. bas gitarımı müzik setine bağlayıp yolda düşündüğüm şeyleri deniyorum. sonra elektrik gitarda deniyorum, hoşuma gidiyorlar, havalara giriyorum falan. ev telefonundan kubilay'ın numarasını tuşluyorum, babası çıkıyor. bir iki şaka patlattıktan sonra kubilay'ı çağırıyor. "abi" diyorum, "yeni şarkılar yazdım", dinlemen lazım. "gel baba" diyor, "sonra da bisikletle dolaşırız biraz" diye ekliyor.
yahoo geocities'deki web siteme bakıyorum, kaç kişi ziyaret etmiş merak ediyorum. yahoo mail'e giriyorum, "oha o ne lan" çekiyorum kendi kendime. megadeth'in basçısı david ellefson'a e-posta göndermiştim, yanıt gelmiş. "david fucking ellefson lan" diyorum, zıplıyorum odada kendi kendime. bundan 20 yıl sonra kendisiyle avrupa'da tanışıp bu olayı ona anlatacağım.
arkası yarın