blocktinstreet3
profili

  • gitar tonlarından en çok hoşlanılan gitarist/grup

    (bkz: anket yavaşoğulları)

  • avrupalıların götünde bokla gezdiği gerçeği

    götünde don yok, can güvenliği yok, iş yok, alan yok avrupa'nin götüyle uğraşıyor çomar. yav bu aralar ülkenin her tür insanıyla konuştum, yedim, içtim ama buradaki gibi akla mantığa sığmaz insanlar görmedim. her seferinde mide bulandırmak için yaşayan halktan umudu kesmeye teşvik eden bir yer oldu bu sözlük. bir göt meselesi.

  • yaşlılık kaç yaşında başlıyor sorunsalı

    yaşlılık başlamaz yaşlanılır. soruya mantıklı bir cevap vermeyi deneyelim.

    20.yy' a kadar çocuk diye bir kavram yoktu. yeni doğan tay gibi ayaklanıp, biraz da basit mantık yürütebiliyorsan doğru çalışmaya. özellikle sanayi devriminin coştuğu zamanlarda fabrikalarda çalışan yaşı 6 civarından başlıyormuş diye okumuştum bir yerlerde. tabiatta durum nasıl tam olarak bilmesemde kısıtlı antropoloji bilgimle diyebilirim ki pekte farklı değilmiş. el mızrak tutmaya başladı mı ava tutmadan öncede anne ile toplamaya.

    çocuk ve çocuk hakları çok yeni bir kavram olmasından yola çıkarsak. eskiden gençlik dönemi görece uzunmuş zira çocukluk yok işin içinde. yani bugün bir insanın kendi sorumluluğunu almasını bile 30'larını buluyor. sonra gavurlar neden 40 yeni 30 diyor diye düşünüyoruz. olayın mantalitesi burada başlıyor. tabi burada bahsedilen genelleme. yoksa insanlığın hala aynı koşullarda yani 20. yy öncesi koşullarda yaşayan bireyleri var.

    işi kendi sorumluluğunu almaktan baz alırsak bir insan başkalarının sorumluluğunu ya da hayatını yalnız geçirme kararının sorumluluğunu aldığını an yaşlanmaya başlar. ülkemizde bu durum pek böyle değil. malum etrafımız işinin sorumluluğunu, ebeveynlik sorumluluğunu, sevmenin sorumluluğunu alamayan insanlarla dolu. fakat yaşlanmak sorumluluktur. öylesine bir sorumluluktur ki bu bir an gelir beden kendi sorumluluğundan bile tiksinir. sonra bokumuzu falan tutamayız, akıl ayşe misali tatile çıkar vs vs.

    modern insan haz diyarlarında yüzüp, kapitalizmin simülasyon atlı karıncasında biteviye dönmek istese de bu iş öyle olmuyor. hatta bu tavır ömrü kısaltıp, yukarıda yazdığım semptomları erkene çekebiliyor. yani yaşlanmak bir anlamda hayatın kıymetini, zaman ve an kavramlarını anlayabilmekten geçiyor. günümüzde yaşlanmanın başlangıcını spesifikleştirmeye kalkarsak. bunda da giderek artan kentli nüfusu baz alırsak bir insan 40 ile 45 yaş arası yaşlanmaya başlar. 5 yıllık bir geciktirme payı olduğundan dedim. biraz daha uzatılmaya kalkıldığında sokakta parmakla gösterilen tipler haline dönüşüyoruz zira. menapoz ya da andropoz çarpması denilen bir realite var sonuçta.

    he yaşlanmak ortadoğu'nun ilkel dinamiklerinden dolayı biraz ıskartaya çıkmak olarak algılansa da işin gerçeği pek öyle değil. insan yaptıklarında biraz daha mahir olabildiği için daha iyi tadını alabiliyor. daha fazla dinleyebiliyor. anlaşılmak gibi dünyanın en sikko kaygısından kendini azad edebiliyor. yani başka insanların hayatını çoğaltmasına faydalı olabiliyor. eh tabi zamanın azaldığı gerçeği de insanın her şeyin tadını daha derin daha haz dolu almasına sebep oluyor. gençliğinde bu şarap niye bu kadar pahalı lan aynı bizim gazoz karıştırıp içtiğimiz gibi demiyor. anlıyor ki o gazoz karıştırılan şarap güzel olduğundan dolayı tatlı gelmiyordu gençken zaten her şey güzeldi. şimdi daha estetik daha eklektik olarak iyi şarap içiyorum diyebiliyor.

    kısacası 35'ten sonra gençlik roketinin yakıtı azalıyor maksimum 10 yıl sonrada mekikten ayrılıyor. güzel yaşlandığınız bir ömür yaşamanız dileklerimle.