gereksizbirsiradisilik1
profili

  • devlet hastanelerinde insan muamelesi görememek

    anneannem obez. geçen yaz rahim kalınlaşması yaşadığından sürekli kanaması oldu. önce bu yaşta adet görülür mü diye utanıp kimseyle paylaşamamış ve durum ilerlemiş. en son ankarada şehir hastanesinde tedavi oldu. o sıra doktorun sekreteri anneannemi gidebilirsiniz diye içeri yönlendirmiş. doktor bey anneanneme bakıp size kim gelin dedi diyor. onlarda dışardan izin verdiklerini ve girdiklerini söylüyor. doktor demeye bin şahit isteyecek cümleler kuran doktor bey para vermiyorlar hasta gönderiyorlar diyor. bakmıyor, gönderiyor. bu olayı duyunca kan beynime sıçradı. aksi gibi o gün binalarındaki asansörde çalışmıyormuş sekiz katı merdiven inerek inmiş nenem. anne tarafım o kadar sessizdir ki dayım ve annem peki diyip çıkıyor. bakın bu allahsızlık. bir senin maaşınla benim nenemin ne alakası var iki sizden biri onu yönlendirmiş, izinsiz olan bir şey değil.

    ben masal anlatır gibi kendi ailemde yaşadığım olumsuz hikayeleri sevmem. anlatmam. kendim yaşasam dahi bu ülkede bu konuda ters hassasiyet yaşanmaması için normal olmayan kişilerin ufacık tetiklenmesine neden olacak ayaklanmalı durumları burada hedef gösterir şekilde dillendirmem. bunu neden anlattım. ağızlara pelesenk olan özel hasteneye gitsinler ifadesinin kökeni aslında bu hikayededir. para yoksa horlanabilir algısı yerleşmişse böyle talihsiz cümleler kurulabilir. bide kişi çalıştığı alanı beğenmiyor. orayı basit, geleni gideni basit görüyor. özel hastaneye gidecek güçteyse ama o zaman iş değişir mi. iki yüzlülüğe gerek yok.

    bu sene istanbulda sağlık ocağına gittim. doktor hanım bana dedi ki boğazındaki enfeksiyon ağır. antibiyotik yazıcam. senin kullanman gerek iyi ki gelmişsin dedi. iyi ki gelmişsin dediği için sadece bir gece önce ateşten gözünü açamayan ben eve gelir gelmez önce e nabızdan tam adını öğrendim sonra teşekkür için cimere yazdım. bana iyi ki gelmişsin demesi yetti.

    benim yaptığım iş hiç kolay değil. parası da bombok. ama bir gün çocuk gönderiyorlar para vermiyorlar diye bi veliye çıkışmadım. buna rağmen özel eğitimli çocuklara bebek gibi baktım. konuşamıyorlar, eve gidip şikayet edemezler. gönülden yaptım. işe prensibimle baktım. gönüllerini hep hoş etmeye çalıştım. o yüzden bu bakış açısını anlayamam. bir başka biri eğitim konusunda öğretmeniyle yaşadığı olumsuz deneyimiyle beni genelleştirsin istemem. ben ayrı biriyim. meslek grupları bağlı oldukları alanlara göre benzer davranışlar kümesi bulundursada içleri birbirinden farklı özellikleri olan insanlarla dolu. o yüzden silmek gerek önyargıları. kötü yaşantılara sadece talihsiz denk gelişler olarak bakmak gerek. herkesin ayrı bir birey olduğu hatırlanmalı, alanına saldırıcı davranışlardan muhattaplar kaçınmalı.

    ben artık toplumda neyi güzel görürsem onu yüceltiyorum. herkes aynı değil. kişinin davranışı subjektiftir bağlı olduğu meslek grubunu bağlamaz. bu tarz durumları da görmezden geliyorum. hangi kurumda olursan ol, sana yapılan davranış senin yönetebileceğin kriterlerini senin koyduğun, robotik ve kusursuz olmaz. bu sana yapılan gibi gözükse de bu aslında kişinin tamamen kendisiyle alakalı problemleri yüzünden kendine yaptığı bir şey. seni hatırlamayacak zaten o. sana yapılıyormuş gibi kişiselleştime. o kendini unutamadığından böyle saldırgan davranıyor. o yüzden hırslanmaya bile gerek yok. karmaya emanet ediyor ve bırakıyorum.