3. kez adaylığı yasal değil deniyordu ama muhalefet ses etmedi. yoksa şu anda ülkenin cb'si de onun kurduğu hükümet de hem ülke içinde hem uluslararası alanda meşruiyet problemi çeken bir halde olabilirdi. yapılması gereken bangır bangır bu adaylığın -gerçekten öyleyse- yasadışı olduğunu bağırmak ve kesin suretle bu adaylığın tanınmadığını belirtmekti. böyle bir hükümet, avrupa'nın dibinde ve nato üyesi olan ülkede nah iktidarını sürdürebilirdi.
rte vazgeçmeyip aday mı oldu ve üstüne tekrar mı kazandı, sürdürün aynı tavrı. tanımıyoruz deyin, mv olduğunuz halde meclise gitmeyin. o zaman görürsünüz borsanın halini, avrupa'dan gelecek homurdanmaları. bir süre sonra bürokratlar, memurlar bile diyecek lan yasadışı kararları uyguluyor olmayalım. sonra gelsin rte'siz bir erken seçim.
yüz yıl öncekinin komünist hareketine bakın biraz propaganda, teşkilatlanma öğrenin. sadece 15 bin üyesi olan bir partinin aylar boyunca her türlü agresif protesto ve propaganda faaliyetleri ile çar yönetimine kurduğu psikolojik baskıyı ve nihayetinde 150 milyonluk bir ülkenin başına nasıl geldiğini, halk-bürokrasi-ordu üçgeninde nasıl destek kazandığını anlayın. itekleyici gücü tetikleyerek dip dalgayı sağlaması gereken chp gençlik kollarının başkanı da gençosman killik hahahaha.
böylesi palazlanmış ve devlet haline gelmiş bir partiyi çiçekle böcekle zor gönderirsiniz, sana söz yine baharlar gelecekmiş haha gördük baharı. çamura yatmaksa çamura yatın, bir zahmet birkaç ay manevi maddi zorluk çekmeyi göze alın ama yok kimse rahatını bozmak istemiyor, hem ayranım dökülmesin hem bilmem ne olmasın oh.
beş yıl sonra rte, özbekistan liderinden örnek alarak önceki görev süresini sıfırlamaya kalksa eminim yine yalandan bir iki itiraz yapılıp kabul edilir sonunda. böyle ılık muhalefete böyle iktidar. bu seçim sonunda anladım ki muhalif halk olarak tek başınayız. iktidar gibi, temsilcimiz olduğunu iddia eden partiler de bu çarpık düzenin bir parçası.
herkes yolunda, ekmeğine bakıyor gerçekten. iktidar tarafındakiler de muhalefet tarafındakiler de yine alacaklar maaşlarını, spot ışıklarının önünde yapacaklar şovlarını, gül gibi geçinip gidecekler. kendileri refah içinde, çocukları özel okullarda keyif içinde yaşayıp gidecekler. olan biz sıradan ve sefil halka oluyor.
hele chp'den iyice soğudum. zaten parti içindeki torpiller, yetersiz ve beceriksiz teşkilatlanma düzeyi, akp'den beter trol ordusu ve linç kültürü, antidemokratik partiiçi mekanizması herkesin malumu idi. kötünün iyisi, el mahkum diyerek gidip oy verdik ama gelinen noktada çıldırmamak elde değil. iktidarın en zayıf dönemi, tünelden önceki son çıkış gibi laflarla girdiğiniz ve kesin olarak kazanmanız gereken bu seçimi rezil bir şekilde kaybediyorsunuz, ondan sonra pişkince bunu başarı diye yutturmaya çalışıyor ve değişim talepleri karşısında köylü kurnazlığıyla duymazlıktan geliyorsunuz. böyle devam ederse sonraki seçimde inadına akp'ye basmazsam mührü namerdim.
neo102 profili
-
recep tayyip erdoğan
-
araplardan nefret etmek
bu millet arabistan'daki arap'tan ya da afganistan'daki afgan'dan nefret etmiyor. ülkesine çökenlerden nefret ediyor. bunun adı da ırkçılık değil.
türk milleti cahil, tembel, çıkarcı ve kıskanç gibi birçok kötü sıfata layık olabilir ama ırkçılık bunlardan biri değil. o pek medeni batılılar gibi ne yahudileri oradan oraya sürdü tarih boyunca ne de afrika kökenlileri hayvan yerine koydu. aksine bizim insanımız, yabancı olduğunu öğrendiği insanlara tuhaf ve gereksiz bir sempatiyle yaklaşır çoğunlukla.
t: ülke işgaline ses çıkardığımız için bize atılan ahlaksız bir iftira.
edit: özelden mesaj atıp, türkler kürt ırkçısı falan diyenler oluyor. öncelikle bu millet derken türkü kürdü farketmeksizin genel anadolu insanını kastettim. ha eğer ırksal olarak türk toplumunu soracaksanız, acı ve kaos dolu malum dönem nedeniyle toplumun önemli bir kesiminde oluşmuş olan önyargı ve travmatik ruh halini inkar etmiyorum. d.bakırlı bir zaza olarak bunu hissettiğim zamanlar da oldu ancak bu duruma bakarak türk insanını ırkçı olarak görmek, çok sığ bir bakış açısı olur. düz ve renksiz bir düzleme bir insan koyduğunuzda, türklerin bu insana ırkına değil insani profiline dayalı olarak yaklaştığını hayatım boyunca tecrübe ettim. istisnalar kaideyi bozmaz. bir sepetteki çürük elmalar da tüm elmaları temsil etmez.