pisidelik deli2
profili

  • öğrenciyken yaşanmış unutulmaz garibanlık anısı

    yatılı okulda okurken başıma gelendir.

    garibanlık demeyeyim de para harcamayı bilmeyen 4 gerizekalının çok yakın arkadaş olması diyelim ona.

    bi kız vardı deli gibi aşıktım, ama öyle böyle değil nerdeyse 2 sene peşinden koştum. kimler kimler bana yanladı da o anda yok dedim ben x'e aşığım ergen abazanlığını bastıracak kadar aşıktım. kafamı sikim. neyse bu kız lise sonun başı gibi karşılık verdi bana, ben de nasıl mala bağladım allahım yarabbim deliriyorum. neyse bi haftasonu her zamanki gibi dersaneye gitmemişim yurtta sığır gibi yatıyorum, hava da şeker gibi. cam açık, püfür püfür esiyor ben dönüp dönüp göt deviriyorum. kız mesaj attı şurdayım gel diye, hop hemen üstümü giyindim. lan oraya bakıyorum, buraya bakıyorum param yok. hiç yok ama yani yok derken sıfır.

    hemen gittim "lan ahmet" dedim "paran var mı?". "ne parası abi?" dedi, çocukta o kadar para yok ki para kavramı fantastik bi hal almış çocuk artık currency soruyor. neyse mustafa yatıyor, gittim uyandırdım sığırı "musti lan, para?" dedim. "hööeğeeğe" dedi. ki mustafayı tanıyanlar bunun hayır demek olduğunu iyi bilir. odadaki 4üncü kişi de babasının fabrikaları olan zengin bir arkadaşımız, biz devlet parasız yatılıyız o yurda para veriyor düşün yani o derece. bu arkadaş öğle namazı için mescide gitmiş. odaya girince sordum "paran var mı? kızla buluşcam" diye. hepimiz hayvan olduğumuz için oooaaaoaooo karı sesleri yükseldi bi. sonra arkadaş "he var, ceketin cebinde duruyo, ne varsa al abi" dedi.

    lan bi mutlu oldum, "bunda para vardır yau" diye ceylan gibi seke seke gittim. halbuki arkadaşımı iyi tanımam gerekiyordu. elimi cebe attım tomar tomar banknot bekleyerek. lan elime madeni para geliyo sadece. "ebubekir bu ceket mi dediğin" diye sordum, herif kafa sallıyor. bütün ceplere baktım her yer bomboş madeni para cebi dışında. neyse çıkardım saydım çok iyi hatırlıyorum 2 lira 70 kuruş çıktı. ben tabi kıza hayır diyemem diye aldım parayı, şehir merkezine giden tren vardı adapazarı ekspresi ona bindim -tabii ki kaçak- indim trenden kızın dersanesine gidiyorum. ama kafamdan da sürekli plan kuruyorum lan napıcaz, ya cafeye gidelim derse falan diye. neyse ya dedim bi şekilde şaaparız.

    kızla buluştuk, allahım ne kadar güzel. "napalım?" dedi, "gel dedim parka gidelim, hava da çok güzel bi ağaç altına otururuz muhabbet ederiz. zaten sabahtan beri kapalı yerdesin için açılır" dedim. mal mal yürüdük yürüdük gittik parka. ben kahvaltı yapmamışım öğlen uyandım diye, öğle yemeğini de kıza geç kalmıyım diye kaçırdım açlıktan her yerim kokuyor. kız dese gel yemek yiyelim parasızlık ve açlık dilemması yüzünden kendimi sikecem. allahtan minyon bi şeydi de çok çok az yemek yerdi. gittik oturduk bi ağacın altına, muhabbet sohbet kakara kikiri derken bi saat falan yedim. kafamda da hep bi ses "aferin olm baran bak kapitalist düzenin dayatmaları olmadan, tüketici toplumun parçası olmadan da mutlu olunuyor" diyo. olm zaten lisede kim komünist olmadı ki.

    kız durdu durdu "ya bişeyler içsek hava çok sıcak" dedi. "aaa" dedim "sen otur ben hemen alıp geleyim şurdan" çakalım ya cafe mafe demesin diye atladım hemen. belediyenin işlettiği aşırı ucuz büfeler vardı parkın içinde oraya gidicem aklımca parayı yettiricem. büfeye gidiyorum kafamda makro ekonomi teorileri takla atıyor, 2.7 lira ile ne alabilirim, dayıya ne teklif etsem geri çevirmez. lan acaba telefonu mu rehin bıraksam diye. o zamanlar ucuzdu gerçekten, kıza bi kola aldım kendime de bi tane su üstüne 1buçuk liram kaldı. gittim kızın yanına "ya ben sana para veriyim olmaz böyle" diyo, tabi erkekliğe bok sürdürmicez ayağına asla olamaz yoook falan diyerek kapadım konuyu ama paranın kenarını görsem gollum gibi saldırcam kıymetlimisss diye.

    o gün arkadaşın verdiği 2.7 lira ile ömrümdeki en iyi günlerden birini geçirmiştim, sonra o kızla olay çok salak yerlere gitti ama lisede tüm ilişkiler salak yerlere gider zaten. bana parayı veren arkadaş şimdi londra'da avukatlık yapıyor, ahmetle mustafa mebde öğretmen ben esenyurtta yaşıyorum. nası olduysa en rezil ben kaldım yine aq

  • 4 eylül 2015 tunceli pkk çatışması

    iki taraf haklıdır haksızdır, kim kime ilk ateş etmiştir, devlet faşisttir teröristler kalleş benim umrumda değil, gerçekten değil. insan öldürmek olsun yanlıştır tek durum hariç kendi canını kurtarmak. çatışma esnasında ölen teröristler ateş altındayken güvenlik gücü (polis veya asker bilmiyorum) kontrollü şekilde ateş ediyor ve teröristleri öldürüyor, neden çünkü işi o. arkadan ise insanların "ölüye sıkılır mı? it oğlu itler, köpekleri orospu çocukları" dediğini duyuyoruz. işte polis veya asker o insanları korumak için ateş etmeye devam ediyor, elinde silah olan ve halkın içerisindeki bir hedefe ateş eden teröristi halka zarar gelmesin diye öldürüyor ama yine de suçlu oluyor. ben böyle medeniyetin anasini sikeyim

    edit: noktalama