alea iacta est!
milattan önce 49 yılında, 7 yıl süren galya seferinden muhteşem bir zaferle dönerken, generallerin ordularıyla birlikte geçmelerinin yasak olduğu rubicon nehrini geçen jül sezar, ordusuna böyle söyler.
alea iacta est, yani "zarlar atıldı", bir başka deyişle "ok yaydan çıktı" ya da "savaş başladı". çünkü sezar, rubicon'u geçerek roma'ya ilerlemekte ve iç savaşı başlatmaktadır.
"rubicon'u geçmek", bugün hâlâ "dönüşü olmayan noktayı geçmek" ifadesine atıfta bulunmak için söylenen, tarık bin ziyad'ın "gemileri yakması" gibi, kullanımı hoş bir metafordur.
savaşın yeni başladığı günlerde, yanlış hatırlamıyorsam bir cbs muhabirinin, kiev'den yayın yaparken, putin'in dinyeper nehrinden öteye geçme ihtimali hakkında, "putin, rubicon'u geçer mi?" diyerek muazzam bir benzetme yaptığını duydum, acayip hoşuma gitti. çünkü bu atıf, hem o muhabirin donanımı hakkında az çok bir fikir veriyordu hem de bunu söylediğinde neyi kastedeceğini anlayacak bir kitleye hitap ettiğini -yani semantik bir anlam kaybı olmayacağından emin olduğunu- gösteriyordu.
şimdi, savaşın korkunç yüzünü hepimiz gördük, haftalardır izliyoruz. bu konuda üzülmek ve kınamaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. ancak ben bu savaşla, bir başka korkunç gerçekle daha yüzleştiğimizi düşünüyorum. tv kanallarımızın, bölgeye gönderdiği muhabirlerin nasıl donanımsız, bomboş, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, her şeyi geçtim doğru düzgün yabancı dil bile konuşamayan kişiler olduğunu gördük. canlı bağlantılara bakıyorum, oradaki milyonlarca insan hikayesinden çıkarabildikleri şey ancak "bakın burda yaşlı kadınlar, bakın ufacık çocuklar, bakın işte buralar hep hendek, ay yine sirenler çaldı"dan öteye geçemiyor.
ulusal bir kanalın dış politika -bakın dış diyorum yaa dış, uluslararası yani- yayın koordinatörü olduğunu hayretle öğrendiğim bir muhabirin ingilizce konuşamaması, diğer muhabirlerin anca sokakları gösterip yarım yamalak haber iletmesi, daha bugün şahit olduğum bir başka muhabirin -ki bu muhabir daha önce müge anlı'da dere tepe dolanıp ceset arıyordu, hangi ara savaş muhabiri oldu onu da anlamadım- parkta kaydıraktan kayan çocuklara "nerden did you come" diye defalarca sorması gibi örnekler çoğaltılabilir. hadi etrafında senin anlaşabileceğin kadar bile ingilizce bilen yok diyelim, kanaldan tercüman talep et?
kısacası, "liyakat" dediğimiz "şey", neredeyse hayatımızın her alanında, bombalanan bir ukrayna şehri gibi oldu artık bizim için, delik deşik, yıkık dökük.
allah aşkına putin, şu savaşı bitir de muhabirlerimiz kendilerini daha fazla rezil etmeden ülkeye gelip ramazan'da pide kuyruğu haberi falan yapsın. çünkü bunlar savaşa ukrayna'dan da hazırlıksız yakalanmış...
kirlikedi1 profili
-
rusya ukrayna savaşı